SEN; ÖL DİYORLAR… EMEKLİ ÖLÜNCE; MABADINA KINAMI YAKICAN? ÜÇ KURUŞ EMEKLİ MAAŞI SANAMI KALACAK!

Emeklinin maaşını sen cebinden mi ödüyorsun? Emekli yıllarca kesintilerle ödemiş olduğu primin bugün yaşam standardına uyarlanmış hakkını istiyor. Onu da vermiyorsunuz.

Gündem Yayın: 27 Ekim 2025 - Pazartesi - Güncelleme: 27.10.2025 19:20:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
Google News

Emeklilerin Hak Talebi ve Kamu Harcamalarına Yönelik Eleştiriler
Türkiye'deki emekliler, yıllar boyunca ödedikleri primlerin karşılığının, günümüz yaşam standartlarına uygun bir şekilde ödenmesini talep etmektedir. Emekli maaşlarının yetersizliği ve alım gücünün düşmesi, toplumsal bir sorun olarak öne çıkmaktadır.
Son dönemde, SGK Başkanı Raci Kaya'ya atfedilen ve emeklilerin yaşam süresi ortalamasının artmasının sisteme yük getirdiğini ima eden açıklamalar, kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştır. Bu tür beyanlar, 20'li yaşlarda çalışmaya başlayıp 45 yıl boyunca prim ödeyen ve 65 yaşında emekli olan bir vatandaşın sisteme katkısıyla, beklenen yaşam süresi boyunca alacağı maaş arasındaki denge konusunda soru işaretleri yaratmaktadır. Örneğin, 65 yaşında emekli olan bir bireyin 13 yıl sonra vefat etmesi durumunda, ödediği 45 yıllık primin geriye kalan 32 yıllık kısmının nasıl değerlendirildiği merak konusudur. Vefat durumunda eşe bağlanan maaşın oranının düşük olması, (%25 kesintiye uğradığı iddiası) geride kalanların geçim sıkıntısı yaşamasına neden olmaktadır. Bu durum, toplanan primlerin akıbeti ve sistemin adil olup olmadığı yönündeki tartışmaları alevlendirmektedir.
Emekli maaşlarının yetersizliği tartışılırken, diğer kamu harcamalarının büyüklüğü de eleştiri konusu olmaktadır. Özellikle memur emeklilerinin maaşlarının 17 yıldır sistematik olarak reel anlamda azaldığı savunulmaktadır.
Bu bağlamda, bazı kamu görevlilerinin (örneğin milletvekillerinin) prim ödeme koşulları ve muhtarlık kurumuna ayrılan bütçe sorgulanmaktadır. 550 bin muhtarın asgari ücret üzerinden maaş alması ve bu maaşların yıllık toplam maliyetinin (metindeki iddiaya göre 145 Milyar 200 Milyon TL) yüksekliği, kaynakların önceliklendirilmesi açısından tartışılmaktadır. Muhtarlık kurumunun günümüzdeki işlevselliği ve devlete olan katkısı, bu harcamaların gerekliliği konusunda bir değerlendirme yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Vatandaşlar, gelir vergisi, KDV, ÖTV gibi çok sayıda kalemde yüksek oranlı vergiler ödemektedir. "Verginin vergisi" olarak nitelendirilen bu mali yükümlülüklere rağmen, yargı, eğitim ve sağlık gibi temel kamu hizmetlerinin hâlâ ücretli olması, bir çelişki olarak görülmektedir. Toplanan vergilerin nereye harcandığı, lüks ve şatafat olarak algılanan kamu harcamalarına gidip gitmediği, toplumun ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu bu dönemde daha yüksek sesle sorgulanmaktadır.
Ayrıca, siyasetçilerin ve yakınlarının mal varlıklarına ilişkin şeffaflık talepleri de dile getirilmektedir. Halk, dünyanın en pahalı elektrik, doğalgaz ve akaryakıt maliyetlerinden bazılarıyla karşı karşıya kalırken, siyasi liderlerin servet beyanları konusundaki şeffaflık eksikliği eleştirilmektedir.
ABD ile yürütülen F-35 programı, Heybeliada Ruhban Okulu gibi konular ve yüksek fiyattan doğalgaz alımı iddiaları, dış politika kararlarının ekonomik sonuçları açısından değerlendirilmektedir. Bu uluslararası anlaşmaların kamu yararına olup olmadığı ve halkın aleyhine sonuçlar doğurup doğurmadığı ciddi bir tartışma konusudur.
Ekonomik zorluklar ve 11 milyonu aştığı iddia edilen işsizlik rakamları gündemdeyken, Türkiye'deki mülteci politikasının sosyal ve ekonomik etkileri de sorgulanmaktadır. Mültecilere sağlandığı iddia edilen aylık 300 Dolar gibi hibelerin varlığı ve bu durumun yerel halkın üzerindeki ekonomik yükü artırıp artırmadığı, ülkenin demografik ve ekonomik geleceği açısından önemli bir sorun olarak görülmektedir.
Son olarak, ülkenin doğal kaynaklarının (ormanlar, sahiller, limanlar) yönetimi ve bu varlıkların üçüncü şahıslara devredilme biçimleri de endişe yaratmaktadır. Çevresel tahribat ve ulusal varlıkların kaybı, kamuoyunun denetim ve hesap sorma mekanizmalarının ne kadar etkin çalıştığı sorusunu akla getirmektedir.

#
Yorumlar (1)
Yalnız kurt
27.10.2025 21:16
Kalemine sağlık Mustafa abi, iyi ki varsınız
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.