Kırşehir’in havasına, suyuna, toprağına sahip çıkmak için Ankara’da buluşuyoruz

Kervansaray Dağları’nda Koç Holding ve Fernas ortaklığındaki DEFAŞ firması tarafından yapılmak istenen altın madeni projesi için 30 Ekim 2025 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda gerçekleştirilecek olan 3. İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı öncesinde, Kırşehir’de büyük bir toplumsal seferberlik başladı. Nihai kararın verileceği bu toplantı öncesinde kentte çevre, sağlık, tarım ve hukuk alanında geniş kapsamlı bir dayanışma çağrısı yapılıyor.

“Kırşehir’in havası, suyu ve toprağı tehdit altında”

Projeye ilişkin tartışmalar, maden sahasının Kırşehir kent merkezine ve su kaynaklarına olan yakınlığı nedeniyle giderek büyüyor. Uzman raporlarında, 8 bin futbol sahası büyüklüğündeki alanda yapılacak patlatmaların bölgedeki tarım arazilerini, yer altı su rezervlerini ve ekosistemi geri dönülmez biçimde tahrip edeceği belirtiliyor. Kırşehir’in içme suyu havzasına çok yakın noktada planlanan proje, Kızılırmak ve Seyfe Gölü gibi kritik doğal alanları da dolaylı biçimde etkileyebilecek.

TBMM’den uyarı: “Ekolojik denge geri dönülmez biçimde bozulabilir”

Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada projeye sert tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:

“Kırşehir’de planlanan altın madeni projesi, bölgemizin ekolojik dengesini geri dönülmez biçimde bozma tehlikesi taşımaktadır. Toprak kirlenme, su kaynaklarımız tükenme, tarım ve hayvancılığımız ise ciddi zarar görme riski altındadır. Ayrıca projede yer alan nadir toprak elementleri konusundaki belirsizlik, ülkemizin stratejik güvenliği açısından da ciddi bir tehlikedir. Bu nedenle ÇED başvurusunun onaylanmaması hayati önem taşımaktadır. Tüm hemşehrilerimizi 30 Ekim Perşembe günü saat 10.00’da Bakanlık önünde buluşmaya davet ediyorum.”

Kent Konseyi’nden güç birliği çağrısı

Kırşehir Kent Konseyi de 30 Ekim’de Ankara’da yapılacak toplantı öncesinde kapsamlı bir çağrı metni yayımladı. Kent Konseyi Başkanı Müfit Göçen, “Kırşehir’in havasını, suyunu ve toprağını zehirleyecek; tarımımızı ve hayvancılığımızı yok edecek maden talanına dur demek için buluşuyoruz. Demokratik ve hukuki haklarımızı kullanarak bu talana son verene kadar sesimizi yükselteceğiz.” ifadeleriyle tüm yurttaşları, üreticileri ve sivil toplum kuruluşlarını Bakanlık önünde buluşmaya davet etti.

Kent Konseyi ayrıca Ankara’da faaliyet gösteren Kırşehirli vakıf, dernek ve meslek odalarına da yazılı davet göndererek, toplantıya katılımın geniş tabanlı olmasını hedefliyor.

Platformlardan ortak mesaj: “Geleceğimize sahip çıkıyoruz”

Kırşehir Çevre Koruma Platformu ve Kırşehir Koruma Platformu da yayımladıkları ortak bildiriler ve video çağrılarıyla Kırşehirlileri Ankara’ya davet etti. “Suyumuzu, toprağımızı, çocuklarımızın geleceğini korumak için omuz omuza” mesajı verilen açıklamalarda, Kervansaray ve Yağmurlu Dağları’nın sadece Kırşehir’in değil, Anadolu’nun doğal mirası olduğuna dikkat çekildi.