Hacıbektaş Halkı Huzurevinin Kapanmasına Tepkili
Üvey evlat muamelesi gördüğünü düşünen Hacıbektaş halkı, şimdi de huzurevinin kapatılıp Nevşehir’e taşınması iddialarına tepki gösteriyor. Vatandaşlar, “Bu sadece bir kurumun kapanması değil, Hacıbektaş’ın bir kez daha yok sayılmasıdır” diyor.
Hacıbektaş’ta son günlerde gündeme gelen “huzurevinin kapatılması ve sakinlerinin Nevşehir’e taşınacağı” iddiaları, ilçede büyük yankı uyandırdı. CHP örgütü, sivil toplum kuruluşları ve ilçe halkı, karara sert tepki göstererek, bunun sadece bir sosyal hizmet kurumunun kapatılması değil, Hacıbektaş’ın tarihsel olarak süregelen görmezden gelinme politikasının devamı olduğunu dile getirdi.
1954 yılında Demokrat Parti iktidarının siyasi kararıyla Kırşehir il statüsünden düşürülmüş, Hacıbektaş da Nevşehir’e bağlanmıştı. O tarihten bu yana Hacıbektaş halkı kendisini hep Kırşehir’e ait hissetti; kültürel, ekonomik ve duygusal bağlarını Kırşehir ile sürdürdü. Ancak bu kopuşun ardından ilçeye yönelik yatırımların azaldığı, kamusal hizmetlerin aksadığı ve devletin ilgisinin zayıfladığı yönündeki algı her geçen yıl güçlendi.
Bugün yaşanan huzurevi krizi, halkın gözünde bu “üvey evlat muamelesinin” yeni bir halkası olarak görülüyor. Hacıbektaşlılar, yıllardır huzur ve dostluk içinde yaşayan yaşlıların “tasarruf” ve “tadilat” gerekçeleriyle Nevşehir’e taşınmasının vicdani bir yaraya dönüşeceğini savunuyor.
Hacıbektaş'ın öteden beri kamu olanaklarından mahrum bırakılmaya çalışıldığını belirten Şinasi Topçu, ''Daha önce de kamu kurumları kapatıldı ve buradan taşındı.Asıl amaçları buranın ilçe statüsünü yitirerek köye dönüşmesi.Şimdi de tadilat bahanesiyle huzurevini kapatmaya çalışıyorlar.Tadilat için yüklü miktar öne sürülüyor ki bu da zaten bir daha açılmayacağını gösteriyor.Kırşehir'den koparıldıktan sonra bize uygulanan üvey evlat muamelesi devam ediyor ve hiç bitmeyecek'' ifadelerini kullandı.
Yapılan basın açıklamasında ise şu ifadeler öne çıktı:
“Bu karar sadece yaşlılarımızı değil, tüm Hacıbektaş’ı incitmiştir. Çünkü bu girişim sadece bir kurumun kapanması değildir; çocukluğumuzu omuzlarında taşıyan, anılarımızı var eden, bu toprakların gerçek sahipleri olan yaşlılarımızın kalbinin kırılmasıdır.”
Açıklama, ilçenin tarihsel hafızasına da göndermede bulunarak devam etti:
“1954’te bizleri Kırşehir’den kopardılar, ama ruhumuzu koparamadılar. Bugün de yaşlılarımızı köklerinden koparmaya çalışıyorlar. Oysa bu toprakların bereketi onların ellerinde, duası dillerinde, ışığı gözlerindedir.”
Vatandaşlar, huzurevinin kapatılması yerine geliştirilmesini talep ederken, “Hacıbektaş’ın kalbi yaşlılarıyla birlikte atar” mesajı verdi ve bu kararın geri çekilmesi için kamuoyu çağrısında bulundu.
