Yüzyılın konut projesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yüzyılın Konut Projesi” olarak tanıttığı 500 bin konutluk dev girişim, kamuoyunda büyük beklenti yarattı ancak detaylar, projenin toplumsal gerçeklikle uyuşmadığını ortaya koyuyor.Dar gelirli vatandaşların ödeyemeyeceği taksitler

Gündem Yayın: 25 Ekim 2025 - Cumartesi - Güncelleme: 25.10.2025 15:43:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News
 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Başakşehir Kayabaşı Mahallesi’nde düzenlenen “ Yüzyılın Konut Projesi Programı”nda, Türkiye genelinde hayata geçirilecek yeni sosyal konut projesinin detaylarını açıkladı.

Proje kapsamında, 81 ilde toplam 500 bin sosyal konut inşa edileceği açıklandı. İlk etapta İstanbul’a 100 bin, Ankara’ya 30 bin 780, İzmir’e 21 bin 520, Kırşehir’e ise 1.633 konut kontenjanı ayrıldı.

Konutlar 2+1 ve 1+1 planlarda, yatay mimari ve geleneksel dokuya uygun şekilde tasarlanacak. Şehit yakınları, gaziler, engelliler, emekliler, gençler ve üç ve daha fazla çocuğu bulunan aileler için özel kontenjanlar belirlendi.

Başvuru için en az 10 yıldır Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma şartı aranıyor. Tapuda kendisi, eşi veya çocuklarının üzerine kayıtlı konutu olmayan ve hane halkı aylık net geliri İstanbul’da 145 bin TL, diğer illerde 127 bin TL altında olan herkes başvuruda bulunabilecek.

2+1 Daireler Kalabalık Aileler İçin Yeterli mi?

Projede, üç ve daha fazla çocuklu ailelere 80 metrekarelik 2+1 dairelerin tahsis edileceği açıklandı. Ancak uzmanlar, kalabalık ailelerin barınma ihtiyacını karşılamak için 3+1 hatta 4+1 dairelerin temel gereklilik olduğunu vurguluyor.

Bu durum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç ay önce yaptığı konuşmayla da tezat oluşturuyor. Erdoğan, 5 Nisan 2025 tarihinde Türkiye’nin demografik yapısındaki değişim üzerine şu ifadeleri kullanmıştı:

“Demografik yapımız değişti. Karşımızdaki tablo gerçekten felaket. Bizim kendi nüfusumuzu kendi insanımızla artırmamız gerekiyor. Bu, sadece ekonomik bir zorunluluk değil; aynı zamanda milli bir meseledir.

Fakat son yıllarda farklı bir tabloyla karşı karşıyayız. Artık evlilik yaşı yükseliyor, çocuk sayısı azalıyor. Gençlerimiz, şehir hayatının koşulları nedeniyle tek başına yaşamayı tercih ediyor. Bu da toplumsal dokumuzu tehdit ediyor.

İnşaat sektörü de bu değişime ayak uydurarak artık 4+1 veya 3+1 konutlar yerine, daha çok stüdyo tarzı 1+1 evler yapmaya yöneldi. Asıl tehlike budur. Çünkü gençlerimiz artık tek başlarına yaşıyorlar ve ‘1+1’ ev onlara yetiyor.

Biz bu anlayışı değiştirmeliyiz. Türkiye’nin geleceği, güçlü aile yapısından geçiyor. Bunun için üç çocuk diyoruz, bunun için evliliği, aileyi, dayanışmayı teşvik ediyoruz. Her ailenin en az üç, mümkünse dört çocuk sahibi olmasını arzuluyoruz.”

Ancak aynı dönemde ilan edilen “Yüzyılın Konut Projesi”nde 3 ve daha fazla çocuklu ailelere 2+1 daire verilmesi, hükümetin “aileyi güçlendirme” söylemiyle pratikteki konut politikalarının çeliştiğini ortaya koyuyor.

Şehir planlama uzmanlarına göre, sosyal konut politikalarının temel amacı yalnızca barınma değil, nitelikli yaşam alanı oluşturmak olmalı. Ancak mevcut planlama, dar metrekarelerde sıkışmış hane yapısını teşvik ederek, uzun vadede sosyo-kültürel sorunları beraberinde getirebilir.

Emekliler İçin Bu Proje Bile Hayal

Projenin en çok eleştirilen yönlerinden biri, emekli ve dar gelirli vatandaşların ödeme gücü.
Aylık ortalama 16 bin 881 TL maaş alan bir emekli, 55 metrekarelik 1+1 daireye sahip olabilmek için 180 bin TL peşinat ödemek zorunda.
Ardından da her ay 6 bin 750 TL taksit ödemesi gerekecek. Bu miktar her yıl maaş oranına göre artacak.

Bu durumda emeklinin elinde kalan para, yalnızca 10 bin TL civarında olacak. Ekonomistler, bu tabloyu “sosyal konut değil, borçlandırılmış yaşam modeli” olarak tanımlıyor. Asgari geçim sınırının 25 bin TL’yi aştığı mevcut koşullarda, emeklilerin konut sahibi olması neredeyse imkânsız hale geliyor.

Kırşehir’de 1.633 Konutluk Kontenjan: Talebe Göre Yetersiz

Proje kapsamında Kırşehir’e ayrılan 1.633 konutluk kontenjan, ilin artan nüfusu ve barınma talebine oranla oldukça sınırlı.
Kentteki yüksek kira bedelleri ve dar gelirli vatandaşların artan barınma sorunu dikkate alındığında, bu sayı gerçek bir çözüm olmaktan uzak görünüyor.

Yerel çevrelerde, projenin inşaat sektörüne can suyu sağlamak amacıyla tasarlandığı, barınma krizine ise kalıcı çözüm getirmediği yönünde eleştiriler yapılıyor.

Sonuç: Umut mu, Uzak Bir Hayal mi?

“Yüzyılın Konut Projesi”, ilk bakışta milyonlarca vatandaşa umut verse de, detaylara inildiğinde ekonomik gerçekliklerle bağdaşmayan bir tablo ortaya çıkıyor.
Gelir kriterleri, daire büyüklükleri ve ödeme koşulları göz önüne alındığında, proje dar gelirli ve emekli vatandaşlar için erişilebilir olmaktan uzak.

Konut krizine kalıcı çözüm, betonarme rakamlardan değil, barınma hakkını herkes için erişilebilir kılacak sosyal politikalar ve bütüncül şehircilik vizyonundan geçiyor.

İŞTE PROJEYE İLİŞKİN HAZIRLANAN GÖRSELLER :

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.