grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

ÇALAN ÇALANA KIRAN KIRANA BİZE KALAN KAZI KAZAN

Bu kadim toprakları kirleten ahlak, şiddete, vurguna, talana devam ediyor! Bu Şehir kirletilmiş! Bu şehir bunca namussuzluğun kol gezdiği alan olarak, AHİ merkezi olabilir mi? Yalanla beslenen toplumların doğruları bulması mümkün değildir.

Gündem Yayın: 17 Ekim 2024 - Perşembe - Güncelleme: 17.10.2024 21:42:00
Editör -
Okuma Süresi: 11 dk.
Google News

BURASI KIRŞEHİR!
Bu kadar namussuzluğu bir araya getiren tek şey hukuksuzluk. Kazı kazan gibi olduk. Kazıdığınız her jelatinin altından, kepazelik, namussuzluk, arsızlık, şerefsizlik, rant, rüşvet, yolsuzluk çıkıyor. Ahlaka dair hiçbir şey yok. Kısaca kasa kazanıyor.
Bu kadim toprakları kirleten ahlak, şiddete, vurguna, talana devam ediyor! Bu Şehir kirletilmiş! Bu şehir bunca namussuzluğun kol gezdiği alan olarak, AHİ merkezi olabilir mi? Yalanla beslenen toplumların doğruları bulması mümkün değildir. 
Bu yazımı basın müdürü yeni valinin önüne koysun. Kent içinde dışında yaşanan bunca rezaleti bakalım nasıl değerlendireceklerdir. Zatıâlileri üzülmesin diye bu cesareti gösterecek basın müdürü de yoktur. Açıkça yazıyorum. Her şeyi de ispata hazırım. Dünya ülkelerinde olduğu gibi laik demokrat bir ülkede yaşamak istiyorum. Bunu sağlamakta ben siyasetçiyim diyen, denetim görevi olan denetleyen kurumların asli görevleridir. Onların olduğu kadar, benimde anayasal haklarım var.
Can Güvenliği!
Kaman ceviz festivalinde AKP Keskin İlçe Gençlik kolları Başkanı bir kadını darp edip, burnunu kırıyor. Adam elini kolunu sallayarak Adliye koridoruna giriyor, pişmiş kelle gibi sırıtarak çıkıyor. Bunun adı; ‘Adalet’ oluyor? Bana göre bir şerefsizin zaferi oluyor…
Kent merkezinde trafik terörü. Kural tanımayan magandalar, dolmuşlar, öğrenci servisleri, belediye otobüsleri, belediyenin vilayetin binek araçları, kent merkezinde koca koca kamyonlar, bakım servis araçları. Fabrika servis otobüsleri, Park keşmekeşliği olan, dubalarla, sandalye masalarla kapatılmış ortaçağ artığı düşüncenin hâkim olduğu belediye anlayışı.  İt kopuk dolu bir trafik. Denetimi hız sınırlandırması olarak algılamış hazineye kaynak aktarma görevi anlayan trafik denetim yönlenmesi ile huzur beklemek mümkün değil.
Gıda Güvenliği!
Kırşehir ‘KYK’ Bağbaşı Saliha Sultan Kız Öğrenci Yurdu yemeklerinin rezilliği öğrencileri isyanın eşiğine getirdi. Öğrencilere verilen hijyenden uzak, yemeklerin, ekmeklerinin içinde çıkan kıl, kurt, küf, böcek, tırnak. Öğrencilerin bu konuyu defalarca dile getirmesi sonuçsuz kalınca akla şu geldi. İhale yapan bu kurumun yöneticileri. İhale komisyonu masa başı ahlaksızların önüne koyup bu yemekleri yedireceksin. Simsiyah içine fare düşmüş kızartma kazanları. Buranın müdürü, mutfaktan sorumlu olanı, aşçısı ne halt eder? Eğer ki bu rezaletin aktörlerini cezalandıramıyor, kulağından tutup kapı önüne koyamıyorsanız. Veya bu çalışana ‘yap, kullan’ diyen anlayışın emrine uyuyorsa o emri veren kimliksizi de cezalandırmak gerekmez mi?  Bu kullanım ömrünü tamamlamış gıdaları çocuklara yedirmek, kaç para komisyon veya çıkarın karşılığıdır. Bu anlayış denetimle bal gibi ortaya çıkar. Her şeyin fotoğrafı elimizde. 
Ulan kaç para komisyon karşılığı bu rezilliği bu ülke çocuklarına reva görüyorsunuz demek gerekmez mi? Soruşturma açılmaz mı? Hırsızlar, namussuzlar neden deşifre edilmez. Dokunulmazlığı hangi ahlaksızın arkasına sığınarak alıyorlar? 
Denetlenemeyen fırınlar, halk kimyasallarla şişirilmiş çamur gibi ekmekler. Market ve bakkallar açılmadan kaldırım üzerine fırın kamyonetlerince bırakılan sepetler dolusu ekmekler. Sepetler üzerinde gezinen sokak hayvanları. Ekmek araçları, sepetleri, yemek taşıyan araçların pislik ve rezil halleri. Bu tür gıda üretimi yapan, fırın, yemekhane gibi işletmelerin erzak depoları, sonuna kadar kullanılan menşei belli olmayan halk sağlığı ile oynanan yanık yağlar.
Kimyasallarla şişirilmiş tavuk ve yumurtalar. Salam, Sosis ve et türevleri. Sahte peynirler.
Okullar açılması, Üniversiteliğin varlığı. Kent merkezindeki hareketlilik, serbest piyasa ekonomisi lakırdısıyla etiketsiz mal teşhir edip satan adına, esnaf tüccar denilen ahlaksızlar.
Tarım güvenliği!
Bu şehirde hayvan üreticisinin hayvanına hastalık bahanesiyle çökmeye kalkıştılar. Sonra; kesilen hayvanın hasta olduğunu iddia eden veteriner, hasta hayvanı yerinde imha etmek yerine, ‘Ankara Kavurmacasına’ pazarlamaya kalkışıp, üreticiyle pazarlığa kalkıştı. Sonra her şey Arapsaçına dönüştü, üretici suçlandı.
Toprak tarımı yapan çiftçi ‘Panko Birlikten’ aldığı Pancar gübresi sahte çıkıyor. Çiftçi aldığı gübrenin analizlerini yaptırıyor. Değerlerin düşüklüğü bir çiftçinin nasıl perişan edildiğini ortaya koyuyor. Ama bu rezilliği üstlenen bir Allah kulu yok. Üç kuruş kazancı kısa günün kârı sayan ahlaksız bir anlayışın varlığı, kendine yer edinmiş olmasıdır… Adı, ‘su akarken testiyi doldurma’. Felsefesi. 
Kızılırmak bölgesinde yapılan Endüstriyel tarım. Elde edilen tek bir patatesin ağırlığı 2,5 kilo geliyor. Ağır kimyasal yüklenmiş bir ürün. Zehirlenmiş tarım alanları. Kirletilmiş yeraltı ve yüzey suları. Aşırı su tüketimi. Tüm bu olumsuzlukların bedelini halka ödeten denetimsizlik. Bu ağır kimyasal yüklü bu ürünler yarın marketlerin derin dondurucularında, dilimlenmiş patates, ya da ya cips olarak tüketiciye yedirilecek. Halk sağlığı böyle mi korunur sorusunun tek cevabı var. Vurgunculara kobay olmak…
Bu ülkeden ithal edilen tonlarca tarım ürünleri 3ncü sınıf ülkeler dâhil sınırdan geri gönderiliyor, geri dönen bu ürünler içerde bu halka tükettiriliyorsa varın gerisini siz düşünün.
Kimin umurunda? Vurguncuların tarlada bıraktığı artık patatesler toplayan uyanıklar Pazar yerinde sattı. İl tarım Müdürlüğü halkı neden uyarmadı. Neden satılmasına izin verdi. Belediye Pazar denetimini neden yapmadı? Çünkü bu rezillik beylerin umurunda değil de ondan…
Bu şehre Endüstriyel tarım yapan vurguncu ve hırsız tayfasının sokulmasına nasıl izin verdiler. Bu şehrin tarım alanları açık ara bu vurguncularca istila edildi. Yalan mı? Bu vurguncular Niğde ve Nevşehir’e sokulmuyorlar. Bu bölgede tüm tarım toprakları kanser oldu. Normal tarıma geçmek için en az 10 yıl beklemek gerekiyor. Tarım kanunu olan, ancak tarım politikası olmayan. Var olanın uygulanmadığı rantiyeci ahlaka göre uyarlanması ile milletin hastalık riski içinde zehirlemiş olması kimsenin umurunda değil.
Bölgede ki tarım toprakların kirletilmesine, aşırı su kullanımına izin verenler neden yargılanmaz. Neden hesaba çekilmez! Böyle bir yağma böyle ahlaka yakışır. Ben bu konuyu kırk kez dile getirdim. Dönemin Keyfiyet valisi kılını kıpırdatmadı. Neden? Kırşehir; valiyi Kaman yolunda karşılar, 3 ay süresince hayırlı olsun, ayağıyla vilayet makamını aşındırır. Giderken arkasından yalan dolu övgüler, makaleler dizerler. Valiyi aldığı bu gazla Kaman yol kavşağından uğurlarlar. Sonrası dile getirdiğimiz rezilliklerle bizler baş başa kalırız. Bu kent önceliklerini, sıkıntılarını dile getirmezler. Hepsi kulağının üzerine yatmış, devletten ihale alan kendilerine üstünlük rolü biçmiş sözde STK başkanlarıdır. 
İnsanların en temel ihtiyaçları beslenme, barınma, örtünme, eğitim ve sağlıktır. Bunlardan biri yoksa sizin temel ihtiyaçlarınız karşılanamıyorsa yoksulsunuz demektir. ‘Bir insanın yaşamını minimum düzeyde sürdürebilmesi, diğer bir deyişle biyolojik olarak kendisini yeniden üretebilmesi için gerekli kalori ve diğer besin bileşenlerini sağlayamıyorsa gelişim olmaz’!
Siyasete gireceksiniz! Adınızın önüne öncelikle vali, müdür, başkan, rektör, müdür, vekil, ya da bakan yaftasını koyduracaksınız. ‘Sayın’ kelamı zaten kendiliğinden gelecektir. Bana göre bunlar bu kelamlarının önüne ‘Sayın’ eklettirse kaç para eder ki?  Onların kaç paralık adam olduklarını zaten bilen biliyor. Onlar kendilerine yapıştırılmış bu yaftalarla, kendilerinin çok saygın olduklarını hissederlerken, her şey onların düşüncesinde şekillenecektir. Yağdanlıklar bunlar için ellerinden geleni yapacaklardır.  Tasma-lan-mak açıkça böyle bir şeydir. Amaç millete hizmet etmek değildir. Yaftanın sahibine koşulsuz bağlılıktır.
Hâl böyle olunca; KYK Yurtlarında yaşanan yemek rezaletini, Panko Birliğinin çiftçiye attığı kazığı, tarım alanlarının talan ve toprak ve suyun zehirlenmesini, mutlak tarım alanlarının nasıl yok edildiğini, hayvan üreticisinin hayvanına çökülme girişimini, sazlık alanların yakılmasının, maden aramalarının oluşturacağı sonuçları görmeyeceklerdir. Onlar kendilerine yapıştırılmış etiketlerle makamlardan aldıkları güçle millete akıl, fikir verip birde üstüne üstlük efeleneceklerdir. Yetmezse yargı sopasıyla tehdit edeceklerdir. 
Okuyucular tarafından bana iletilen o kadar çok şikâyet var ki! Öncelikli olarak, pide fırınlarının pis ve hijyenden uzak halleri. Ağır kokular.  Dönerciler, lokantalar, marketlerde raf ömrünü tamamlamış ürünler. Sahte ürünler. Bu şehirde yıllar önce Vebalı Koyun eti yedirildi de! Kimsenin kılı kıpırdamadı.
Yolsuzluğu, yaşamsal rezaleti ve yoksulluğu bir millet kendi besler. Dünya’da yoksulluğu kendisine kader yapan, nadir ülkelerden biridir Türkiye... Bir avuç azınlığın tepesinde, tepine, tepine saltanat sürdüğü şükürcü toplumdur Türkiye toplumu…
Türkiye sivilleşme yerine, İdeolojik dikta oluşumlu bir kabuğa sarılıyor. Sustukça. Durdukça; Siyasal İslam biraz daha güçleniyor. Bu güçlenme beraberinde monarşiyi getiriyor. Rezilliğe rezalete boyun eğiyor. Türkiye hızla bir parti devleti haline dönüşüyor. Bu gerçekleri görmezden gelmek, boynumuza takılacak tasmalara rıza göstermektir.
Bugün Türkiye’de Siyaset; Millete hizmet etme yeri değildir.  Bugün Türkiye’de Siyaset; para kazanma, servet edinme yeri haline gelmiş ise. Halkın kabahati büyüktür.
İlhan Selçuk diyor ki; “İşin en kötü yanı, yüce Allah, Hazreti Peygamber ve Kuran-ı Kerim adına konuşan mürteci sürüsünün devlet düzeninde iktidarı ele geçirdikten sonra azmasıdır… Siyasal cehalet ise gericiliğe davettir’. 
Siyasetin cehaleti, cehaletin ise din sömürüsü üzerinden toplumsallaştırması ile sermayenin güdümünde hortlamış olması bir tesadüf değildir.  Kırşehir’de oluşan öyle iddialar var ki; dinledikçe. Sustukça kusasınız geliyor.  
Aklın ve bilimin hükmettiği bir Dünya’da olabildiğince zihin bulanıklığı. Anlamak ve anlatmak.  Para her şeyi yapar diyen adam, para için her şeyi yapan adamdır. Benjamin Fraklin.

 

#
Yorumlar (2)
Kırşehir Li
17.10.2024 22:50
Mustafa abi pide ve ekmek fırını pislik içinde hamur tekneleri küflenmiş ,üzerine örtülen bez küflenmiş, çalışanların kıyafeti çok pis Tarım İl müdürlüğü nereyi denetim yapıyor bunlara neden ceza vermiyor
Kırşehir Li
17.10.2024 22:47
Teşekkürler Mustafa abi her zaman ki gibi çok güzel bir yazı olmuş
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.