31 MART! KİM? KİMİN DEFTERİNİ DÜRECEK?

31 MART! KİM? KİMİN DEFTERİNİ DÜRECEK?

Ya onların, ya bizlerin adamlığı tescil edilecek. Onlar ne diyor? ‘Murat; malına sahip çık’. Esas olan 22 yıl önce alkışlarla, yalamalarla malı teslim etmişliğin ötesinde 22 yıldır yalanlarla avutulmuş olmak! 

Yıl 2018 devlet kapısına muhtaç kişi sayısı 13 milyon 979 kişi. Yıl 2023… AKP’ye muhtaç kişi sayısı veya AKP’yi devlet zannedenlerin sayısı 19 milyon 957 bin kişi.  Bugün bu ülkede kim, kimin malı olmuş? Buradan yola çıkarak; hani diyordunuz ya! ‘Adam mı var da oy verelim’? Hatırlayanlar hatırlıyor.

Kırşehir’den tertemiz pırıl, pırıl bir genel başkan geçti. Alçak gönüllü ve doğal. Yerel seçimler için geldi. Karşılayan hepimizle, bizlerle sohbet etti. Dinledi. Kırşehir’e gelen Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Gültekin Uysal. Adam arayanlara.  Bu ülkenin de, bu şehrinde yüreği temiz elini taşın altına koyacak kadar yürekli evlatları tükenmez.

Düne bakıp yarını şekillendirmek istiyorsanız işte size yıpranmamış, bir aday.  Diğerleri gibi mal varlığı adreslerine takılmayacak kadar temiz. Birileri gibi ağa, diğeri gibi Erdoğan gölgesine sığınmamış adam gibi bir adam. DP Kırşehir Belediye Başkanı Adayı Bülent Özşahin.

Anayasa’yı tanımayan, Anayasa Mahkemesi kararlarını takmayan, demokrasiye ve ülke gerçeklerine yabancı, İslam’ı çarpıtan, siyasi ahlak bakımından sıfır seviyesinde, kendisine emanet edilen devlet gücünü vatandaşına karşı sopa olarak kullanmaktan çekinmeyen bir iktidarın uzantısı olan bir adaya mı oy vereceksiniz?

Halktan hizmet için topladığı vergileri, selefinin borçlarını ödeyerek hizmeti aksatan sonra ortaya çıkıp borçlarını ödedim. Kimin borçlarına cevap veremeyen, alanlara inemeyen. Meclisten kopamayan, oluşturulan gündeme balıklama dalan iktidarın ana muhalefeti adaya mı oy vereceksiniz? İlle ki muhalefet adayı diyorsanız etrafınıza bakın. Bakmakla kalmayın lütfen görün.

Sadece yazı ve sözle değil belgelerle, yaklaşmakta olan tehlikeyi gösterdik ve tedbir alınmasını istedik. Kendilerinin iddia ettiği yolsuzluklara dair uyarıda bulunduk. Sonuç 5 yıl doldu. Seçim arifesinde yollar kaplandı. Yenilendi. Bunu zamanında değil de, seçim yatırımı olarak oy kaygısıyla yaptığını sanırım bilmeyende yok.

2002’den sonra yapılan tüm seçimlerde ve ülkemizin rotasının Ortadoğu çöplüğüne çevrilmesinde en önemli rolü oynayan referandumlarda, muhalefetin uyuması nedeniyle hile yaparak seçim kazandılar ve bugün 22 yılda gelinen sonuçları aldılar. Bu uykunun sonucu diğer şehirler gibi şehrin her tarafı Arapça tabelalarla donatıldı. Başka şehirler Arapça levhalara yasaklar getirilirken bu şehirde önü açıldı. Araç yıkama işletmelerine ruhsatlar verildi. Eş, dost akraba kayırmaları iddiaları ayyuka çıktı. Herkesten ses çıktı. Belediye başkanından çıt ses çıkmadı. Kendisini eleştiren gazetecilere hakaret edecek kadar küçüldü. Bu şehrin seçmeni adam gibi adam mı arıyor çevresine baksın ve görsün. Bülent Özşahin.

Bu bir reklam yazısı falanda değil. Hayatımda kimseye bu denli yazı yazmadım. Çünkü ben Bülent’i ve ailesini tanıyorum. Sizler kadar olmasa bile. Ben mevcut başkandan da, iktidar adayından da bu şehre hayrı olacağına inanmıyorum.

Hastanenin bağbaşı noktasına taşınmasına itiraz ettik. Örnekler yaptık. Kındam ve Kuşdilli Mahallelerinden reaksiyonlar ölçtük. Fakat ilginçtir, muhalefet partisi belediye başkanından bir cümle; ‘Arkadaş sen ne yapıyorsun? Çalışmayı anlatır mısın’? Kendisini bir kenara bırak bu rezalettir diyen bir kişi çıkmadı! Şimdi, bu kişiye şehremini diye oy mu vereceksiniz bilmiyorum.

Atatürk anıtının döner kavşaktan, şimdiki bulunduğu alana taşınmasında ilk karşı çıkan, bugün anıtın etrafına ziyaretle, kurtuluş savaşlarını anlatan rölyef duvar yerine, bu ülkenin yardımlarını satan Kızılay kan aracının park alanı yaptı.   

24 Aralık’ta bugün park yapılmış okulun yıkılmasında bir cümle kurmayan. Kaman ana caddesinden ‘Atatürk’ isminin silinip Japon prensesinin isminin verilmesine tepkisi olmadı.

Belediye binası girişinde bulunan, AKP döneminde sökülüp hurdalığa atılmış olan. Türkiye’de sadece 8 şehre hediye edilmiş Mustafa Kemal Atatürk’ün 24 Aralık Kırşehir ziyaretleri anısına yapılmış ‘Rölyefi’… Bu rölyefi hurdalıktan bulan onartıp belediyeye verebileceğimi başkan yardımcısına teklif ettiğimde ağızlarını bıçak açmayan, terminale 350 bin liraya ederle yaptırılan posterle, Atatürkçüyüm diyen, adama Atatürkçü diyerek oy verecekseniz siz bilirsiniz!

Kadın ve Atatürk adıyla ortaya çıkan, Kırşehir’de yaşayan uluslararası üne sahip, davetler ve ödüller alan fotoğraf, resim sanatçılarına randevu vermeyen, destek olmayan ama başka kentlerden, başka şehirlerde sanatçıları bu şehre taşıyanların Atatürk ilkeleri ile ne kadar ilgili. Anlamak gerçekten çok zor. Bu anlayışa oy vermek mi istiyorsunuz? Siz bilirsiniz.

Ben makro kent milliyetçisiyim. Doğduğum, büyüdüğüm bu şehre 40 yıl sonra ölmek için gelmiş bir memleket sevdalısıyım. Bu şehre 7 kalıcı proje kazandırmış. Gençler için 78 projeye imza atmış, gençleri yurt dışına taşımış, yurt dışından on binlerce genci bu şehre getiren kişiyim. Kırşehir’i yurt dışında Türkiye genelinde üniversitelerde anlatan. Bu şehrin belediye başkanlarının başaramadığı projeyi hazırlayıp yapan, bu şehri ‘Tarihi Kentler Birliğine’ aldıran uluslararası kimlik kazandıran. Uluslararası kimliğe sahip ‘Türkiye Sulak Alanlar kongresini’ Kırşehir’e aldırıp 300 bilim adamını siyasetçi ve bürokratı bu şehre getiren. Kırşehir’de Turizm Çalıştayı yapıp Hirfanlı sahil bandını ‘Turizm Alanı’ ilan ettiren adamım. Kocabey Kavaklığını ve uzantısı sazlık alanların Milli Park statüsünde değerlendirilmesi ve istihdam alanı yaratılması için 7 yıl uğraştım. ‘Rekreasyon’ alanı ilan ettirdim. Bunlar; bu kavaklığın talan edilmesini seyrettiler.

Ben Kırşehir’in küçülmesini değil, büyümesini. Palavralarla değil, akıllı projelerle yol almasını isteyen kişiyim. Bu şehrin kireçli suyuna çözüm üretmeyen başkan istemiyorum desem düşmanlık mı etmiş olurum? Ahi Evran-ı Veli derki: ‘Çocuğu herkes sever. Ancak kendinden olanı bağrına basar’… Bu sözün anlamını bileyenlere oy-moy yok diyebiliyor musunuz?

Bunun içindir ki; Kırşehir kazanmalı. Kırşehir 11 medeniyete ev sahipliği yapmış bir kadim şehir.

Seçtikleriniz diyorum. Çünkü ben kapitalist düzenin temsilcilerine oy vermem. Ben Gardırop poster Atatürkçülere oy vermem. Sözüm; kapitalist düzenin temsilcilerine, Gardırop poster Atatürkçülere oy verip, seçenlere. Kandırıldık diyenlere. Elim kırılsaydı, kolum kopsaydı diyenlere. Elimiz kolumuz bağlı diyenlere, yalanlarla donatılmış salt devlet kapısına dilenci olup meydan, meydan dolaşıp alkış tutanlara. Yalancı avukatlığa soyunmuşlara bilerek oy vermek bana göre değil.

Sizler bir ideolojiye değil. Bu anlayışa oy veriyorsunuz! Lütfen etrafınıza bakın ve görün.