TARTIŞILAN YARGI ve BASKI ALTINA ALINMAK İSTENEN SAVUNMA...

1980 Öncesi; Ülkemizde ANKARA ve İSTANBUL Üniversiteleri bünyesinde iki tane HUKUK FAKÜLTESİ vardı...

Gündem Yayın: 28 Ağustos 2025 - Perşembe - Güncelleme: 28.08.2025 01:50:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
Google News
TARTIŞILAN YARGI ve BASKI ALTINA ALINMAK İSTENEN
SAVUNMA...
1980 Öncesi; Ülkemizde ANKARA ve İSTANBUL Üniversiteleri bünyesinde iki tane HUKUK FAKÜLTESİ vardı...
-İstanbul Üniversitesi bünyesindeki HUKUK FAKÜLTESİ; TEORİYE yani AKADEMİK Görüşlere yer verirdi.
-Ankara Üniversitesi bünyesindeki HUKUK FAKÜLTESİ ise PRATİK Öğretiye yer verirdi. Fazlaca da YÜHSEK Mahkemelerin Uygulamalarına değer verirdi.
Bu nedenlerle olsa gerek; ANKARA HUKUK Fakültesi Mezunları HAKİM-SAVCI Olarak Yargıda yer alırlardı.
Yalnız O Dönemlerde -1980 öncesi- Gerek Adalet Bakanlığı, Danıştay ve Sayıştay ciddi olarak; YAZILI-SÖZLÜ Sınav yapardı...
ADLİ YARGI da; İL ve İLÇELER 1. ve 5. olmak üzere BEŞ Bölgeye ayrılmış idi...
Sınavı Kazanan ve Stajını yapan Hakim-Savcı KURA ile yerleri belirlenerek 5. Bölgelerde Mesleğe başlatılırdı... İş yükü ve çalışma koşulları göz önünde tutulurdu. 13 yıl sonra 1. Bölge olan Yargı Merkezlerinin olduğu bölgelerde Görev yaparlardı...
Ben altı ay gibi bir DANIŞTAY-İdari Yargıda Görev yaptım...Sonra ADLİ Yargıya ayrıldım....Bir yılı geçkin bir süre sonrada KURA ile 5. Bölgeden Göreve başladım...30 yıl gibi bir süre sonra İSTANBUL'a HAKİM Olarak geldim. Ve 65 Yaşını 02. 02. 2013 de tamamladım ve EMEKLİ Oldum... Bu güne dek de FİİLEN AV. olarak devam etmekteyim Yargı Bünyesinde...
Yargı Kurumlarının yanında olan BAROLAR; Hukukun Kurumları ve Kuralları içinde kalarak; ADALETİN Sağlıklı oluşumuna yardımcı olurlar...
Yalnız BAROLARIN İkiye BÖLÜNMESİ ve iki İlimizde bölünme.... Ankara- İstanbul...Yalnız büyük sıkıntılar getirdi...
Yani, bir bütün olan SAVUNMAYI Böldü.
xxxxxx
YARGI Mesleğinin ilk ilkesi DÜRÜST Olmaktır. Yani, Bu gün çok tartışılan ve DEDİ-KODULARI olan OLUMSUZ Davranışlar içinde olmayan bir konumda olmak gerekir...
Yargımız ve Yargı Mensuplarımız bu güne dek de; OLUMSUZ SÖYLENTİLER İçinde olmadı ve olamadı....
Özelliklede SİYASİ KİŞİLER ve SİYASİ Olaylarla ilgili YARGI Kararları hep tartışılmaktadır.
YARGI Kurumları ve HAKİM - SAVCILAR hep tartışılmaktadır.... Yargı Mensuplarına ve Kararlarına saygı duyulmamaktadır.
Yalnız ;
"ADALETE DAYANMAYAN BİR DEVLET VARLIĞINI.... HAKİMLE-RİNE GÜVENMEYEN ve SAYGI DUYMAYAN BİR MİLLET, BİRLİĞİNİ ve DİRLİĞİNİ KAYBEDER.... "
BİZDE, AVAŞ YAVAŞ BU KONUMA DOĞRU YOL ALIYORUZ, gibi...
YARGININ KARARLARI TARTŞILABİLİNİR...KİM TARTIŞABİLİR?... DENEYİMLİ HUKUKÇULAR TARTIŞABİLİR...SİYASİLER ASLA YARGI KARARLARINI TARTIŞAMAZLAR...
Ama; SÖZ KONUSU KONUMDA OLAN HUKUKÇULARDA SUSUYORLAR...Çünkü KORKUYORLAR....
XXXXXXXXXX
VASIFLI Hukukçuların ; Mirasını VASIFLI Hukukçular değil; FETO ve benzeri ÖRGÜTLERE kaldı.
Kiminle Konuşsam; Mahkeme Hakimi- C. Savcısından yakınmak-tadırlar...
1. Bölge Adli Bölgelerde 3-5 Yıllık Hakim-C. Savcısı görev yapmaktadır. 3-5 Yıllık Hakim-C. Savcısının Görev Yeri 5. veya 4. Bölge ADLİYELERDİR... Kıdem ve Tecrübe arttıkça Üst Bölgelerden görev verilir Hakim ve C. Savcılarına....
Bugün; Üst Bölgelerdeki deneyimsiz HAKİM ve C. SAVCILARI sıkılmaktadırlar...Bunun Yanında; Yüksek Mahkemelerdeki özellikle de YARGITAY TETKİK Hakimleri sıkıntı içindedirler.
İlk Derece Mahkemesinin Kaldırılması gereken KARARLARI ONANMAKTADIR...Bu durumlar daha büyük Hatalar doğurmak-tadır...
Olanlar; HAKSIZLIĞA UĞRAYAN ve HAK ARAYAN KİŞİ ve KİŞİLERE Olmaktadır.
Tarlasında Arabaları ile geçen GAYZERİ Mahkum ettiren ALMAN KÖYLÜSÜNÜN; " BREMENDE HAKİMLER VAR!..."
Sözünü; " TÜRKİYE'DE HAKİMLER VAR..."
"HER ZAMAN OLMUŞTUR...." Ve " HER ZAMAN DA OLACAKTIR..."
Diyemiyoruz....
NE ZAMAN DİYEBİLECEĞİZ ?....Bunun ÖZLEMİ İÇİNDEYİM...
Hiç bir DÖNEMDE ; SİYASİLER TARAFINDAN MİTİNĞ MEY-DANLARINDA C. SAVCISI bu kadar ELEŞTİRİ ALARAK DA TEŞHİR EDİLMEDİ.... Siyasilerin FATURALARI NE YAZIK Kİ YARGI MENSUPLARINA KESİLMEKTEDİR....
Saygı ile....
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.