FAZLA TEVAZU APTALLIKTAN GELİR…

FAZLA TEVAZU APTALLIKTAN GELİR…
Halkın YAŞADIKLARI olumsuzlukları kendisinin çözmesi yerine başkaları tarafından düzeltilmesi gibi kötü bir huyu var. Ah! Bu kötü huyumuzdan bir vazgeçebilsek! 
Ben işimi yapıyorum. Bana hakaret etmek hiçbir meseleyi çözmüyor. Aksine diğerlerinin çözümsel beklentileri zora giriyor. Bir ülkede görülebilecek en tehlikeli salgın ahlaktan bağımsız din soslu çıkar fanatikliğidir. Oysa din ve ahlak bir elmanın iki yarısı gibidir. Bunun içindir ki ben haklı olduğum bir eylem veya konuda kimseye tevazu göstermem. Hollanda’da yayınlanan Anafilya Edebiyat Dergisinde aylarca iki dilde siyasi ve edebi yazılar yazdım. Hiç kimseye çamur atmam. Bana çamur atanın da yanına bırakmam. 

Sağlık biriminde çalışan tüm sağlıkçılar bu ülkenin can suyudur. Eğer ki bu can suyunu birileri kirletiyor ve birileri bu işten nemalanırken diğerleri eziliyor ve çiğneniyorsa olmadı? Sağlık hizmet bir kamu hizmetidir. Kimsenin babasının çiftliği üç beş ineğin sağıldığı alanlar değildir. Sağlık hijyenle başlar hijyenle biter. Sağlık emekçiler bu zor çalışma altında birde mobinge uğruyorsa dur demek benim gibi düşünen, kamu görevi üstlenmiş gazetecilerin görevidir. Bu bir gazetecilik etiğidir.
Acil servis doktoru Yahya Şahin baştabiplikten alındıktan sonra pekte önemsemedim. Neden mi? Kırılmış bir testinin kulpu sağlam olsa ne olur ne olmaz. Yahya Şahin baştabip iken öne sürdüğüm olaylar aynıyla vakidir. İl Sağlık Müdürlüğü arşivinde mağdur edilen personellerin dilekçeleri var. Bu dilekçelerin varlığını bana aktaran İl Sağlık Müdür Yardımcısı Sadettin Doğangün’dür. Tüm bu olayların gelişiminden dönemin İl Sağlık Müdürü Ali Bulut’ta bilmektedir. Ben birebir görüşmemde, kendilerine neden soruşturma açmıyorsun soruma, Vali bey izin vermiyor olmuştur. Bende; ‘bu hastane, döner sermaye bir kamusal alan olup Valinin keyfiyet yerimidir’ dediğimde haklısınız ama benim yapacak bir şeyim yok demişti.
Yahya Şahin’in eşi Canan şahin in pandemi döneminde doğum izni aldığı, arka arkaya rapor aldığı, hamilelik süresince acile uğramadığı falan. 
Ben bu tür eylemlerin kayıkçı kavgasına dönüşmesinden son derece rahatsızım. Şimdi İl sağlık Müdürlüğü, geriye dönük ve bugüne dayalı yazdığım olaylarla ilgili muhataplarına soruşturma açacak mı? Vali bu soruşturmaya izin verecek mi? Görev yapmadan hak etmediğiniz bir parayı alıyorsanız çalıyorsunuzdur. Hırssızsınızdır.
Ben hastanelerden pek hoşlanmıyorum. Havasız dar koridorlar, uzman yerine asistanlar burnundan soluyan Tıbbi sekreterler. Çay bardağı ile dolaşan sağlık elemanları, yanına bir hasta takıp getirmiş diğer sağlık çalışanları.

Yahya Şahin ve eşi Canan şahin ile ilgili bana gönderilen notlar arasında öyle bir iddia var ki yenilir yutulur gibi değil. Bana gönderilen not belli ki bir sağlık çalışanından çıkmış. Kırşehir Eğitim ve ‘Araştırma Hastanesi’nde kulaktan kulağa yayılan iddialar artık vicdanları da, kamu kaynaklarını da rahatsız ediyor. İddiaların merkezinde ise Acil Servis’te görevli Uzman Doktor Yahya Şahin ve eşi Uzman Doktor Canan Şahin var’. İddiaya göre çift, nöbet çizelgelerini birbirine göre ayarlayıp, eşlerden birinin hastaneye hiç uğramadığı nöbetlerde bile döner sermaye aldığı iddiası. Tıpkı pandemi dönemindeki gibi. ‘istirahatli ama! Hak etmediği parayı alıyor’. Bugünde hiçte hak edilmemiş parayı alıyorlarmış. Tabiki gerçeklik bir araştırma sonucu ortaya çıkacaktır. Bu iddialar doğruysa bunun adı ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçudur.
Yani hastaneye gelmeden, nöbet tutulmadan, devletin kasasından para çıkıyor. Bu da yetmezmiş gibi, bazı nöbetlerde asistan doktorların da ortalıkta görünmediği konuşuluyor. Ben kimsenin töhmet altında kalmasını arzu etmem ve de istemem. İl sağlık müdürlüğü veya hastane baştabipliği geriye dönük kamera kayıtlarını incelettirsin. Bu muhterem iddia edildiği gibi bir görünüp, bir kayboluyorsa ya da hiç görünmüyorsa ve birileri buna göz yumuyor ve sesini çıkartmıyorsa suça ortaklık ve yataklık cürmü işliyordur.

Görevi başında olmayan bir hekimin döner sermaye ücreti alması etik mi? Bu bir kamu zararı değil midir? İnanıyorum ki Kırşehir valisi de sessiz kalmayacaktır. 
Sistemi bilenler bilir; hastanede acil servisin yükü ağırdır. Gerçekten görev yapan sağlık personeli, omuz omuza saatlerce mücadele ederken, birilerinin “nöbeti cepte, kendisi evde” olması, hangi vicdana sığar?
Ne yazık ki konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayan bazı kişiler, iş haksız kazanca geldi mi, sessiz sedasız sistemden faydalanmasını iyi biliyor. Kırşehir halkı hizmet beklerken, doktorlarımızın adaletli ve şeffaf görev yapması, hem etik bir sorumluluk hem de kamusal bir mecburiyettir.
Yetkililer bu iddiaları ivedilikle incelemeli, varsa aksaklıklar düzeltilmeli, yoksa da kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmalıdır. Çünkü sağlıkta güven, yalnızca hastaya değil, sisteme de lazım.
Kırşehir’de bir sendika. Sendika şube başkanıyla çok değil birkaç ay önce 1,5 saat telefonda görüştüm. Kendisi hakkında öne sürülen iddiaların ardı arkası kesilmedi. Ve kendisine ben kamusal baskı artarsa yazarım dedim. Ben kimseyi köşe sıkıştırma, nemalanma gibi bir niyetle yazı yazmam. Bu işin içinde dalavereli iş var, iş çığırından çıkmışsa babam olsa yazarım dedim. 
Bir haber! ‘Ramazan sofraları bolu Et Mangalda Kuruluyor’ olabilir. İsimler farklı olabilir. Bu da hayatın akışına uygun. Eeeeeee. Fatura hangi kamu birimince ödeniyor? İşte bu iddia önemli! Ve birde işi çığırından çıkartan ise iş bulma. Bu bir sanattır. Kardeş, yenge, özel kalem hiç kimse dışarıda bırakılmamış. Sigortasız işçi çalıştırıldığı iddiaları. Sendika başkanı olduğundan beri sendika adına kendi lokantasında siyasilere yemek verip fatura kesildi, pandemi de sendikadan gelen yardımlar kayıp. Başkan Yasin dahası var. Ben bu haftamı sağlığa ayırdım. Haberiniz olsun.