VATAN HAİNLERİ VATANSEVERSE! VATANSEVERLER HAİN Mİ? OLUYOR?
Eski Türkiye’de halk için bedel ödeyenler vardı… Yeni Türkiye’de yoksulluğun sırtından saraylarda, saray gibi evlerde saltanat sürenler, Mustafa Kemal Atatürk’e Kurduğu Türkiye Cumhuriyetine, 1921, 1924 ve 1961 Anayasasına, Lozan’a dil uzatacak.

VATAN HAİNLERİ VATANSEVERSE! VATANSEVERLER HAİN Mİ? OLUYOR?
Eski Türkiye’de halk için bedel ödeyenler vardı… Yeni Türkiye’de yoksulluğun sırtından saraylarda, saray gibi evlerde saltanat sürenler, Mustafa Kemal Atatürk’e Kurduğu Türkiye Cumhuriyetine, 1921, 1924 ve 1961 Anayasasına, Lozan’a dil uzatacak. Sevr’i savunacak! Bu kadar açık ara şerefsizliğin bir eşi benzeri dünyada yoktur!
Gerici ahlakın aklıyla tarih yazanların, üç paralık çıkarları için halkı kandıranların ahlakını elbette sorgulayacağım. Bugünün siyasileri, milleti topsullaşmış cehalete sürüklerken, susacak değilim. Bunlar bu ülkenin kültürel değerleri değildir. Kabul edilir yanları da yoktur. Bunların peşinden koşan bir tuhaf cehaletin kutsadığı kimliksizlerdir onlar. Çürümüş akılların, bugünkü çağa yön verecek düzeye sahip olduğunu düşünenlerle aynı havayı solumaktan nefret ediyorum.
Onların eski dedikleri değerler cumhuriyeti, kime ve neresine batıyor? Neden çağdaş batı yerine, Gericiliğin merkezi Ortadoğu? Modern Türkiye, hangi düşüncenin içinde ‘Ortadoğu Çöplüğüne’ dönüştürüldü? Bu toplum; bu gerici ortaçağ artığı düşünceye nasıl malzeme odu? Bu açık ara bir toplum erozyonu değilse nedir. Etnik kökünüz ne olursa olsun, ulusal kimliğin bütüncüllüğünde Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği Türkleriz. Bunun lamı cimi yoktur.
Hiçbir din toplumları kimlik sahibi yapmaz. Bu ülkede hırsızda, namussuzda, katilde, hainde ölünce ‘İyi Adam’ oluverirler. Hainlikleri, namussuzlukları unutulur. Bunun içindir ki; ‘Dinler sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidarlar için kullanışlıdır’. Der, Seneca… Her işimizi Allah’a havale ede ede bu hale geldik. Aklın ne işe yaradığının farkında olmayan çoğunlukta olunca rezilliğin ortasında kalıveriyoruz.
Bizleri; Devrimci, Atatürkçü, Vatan Sever, Laik ve Sosyalist diye fişlediler… Tarih bunları; Satılık, Vatan haini, Hırsız ve Yoksul malına çökenler… Irz düşmanı, Tecavüzcü, Sübyancı, Arsız, Din taciri, Namus yoksunu, vatan haini olarak fişledi. Aramızdaki bütün fark bu kadar açık... Yeterince anladınız mı?
Cumhuriyeti bitirmek isteyenler bugünlerde daha aktif. Daha kararlı. DEM’in derdi Kürdistan. AKP’nin derdi Anayasa. Ya MHP’nin Derdi ne? Eskiyen akıllar, eskimeyen tehlikeler. Bu tehlikenin ana kaynağı emperyalist güçler ve bunların iktidardaki yerel ortaklarıdır. Türkiye'nin en büyük açığı ekonomi, değil, namuslu insan açığıdır.
Emperyalist ülkelerce kabul gören, ‘Yeni Dünya Düzeni’ çıkışı ile başlatılan ve Ortadoğu’da Sömürgeci yayılmacılık, ulusal sınırların ötesinde yeni topraklara el koymayı, oraları sömürgeleştirmeyi gerektiriyordu. 100 yıl önce planladıklarını 21nci yy’de 3ncü Dünya ülkelerini bölmek, doğal zenginliklerini daha kolay ele geçirmek amacıyla işbirliği yaptığı hainleri iktidara taşımak emperyalist ülkeler için rutin işler… Bu işlere alet olanlara lider diyen bir millet varlığını ve sürdürülebilirliğini din soytarılarına bağlayarak ‘Din baronları’ yaratmasına doğal mı diyelim. Düşünce buysa kalabalık millet değil Rea yani sürüdür.
Öncelikle etnik çatışmalar içine itilen Irak, Afganistan, Suriye, Lübnan, Yemen, Kuzey Afrika ülkeleri olan Mısır, Ürdün, Libya, Tunus, Fas gibi daraltılmış ülkeler. Hepsi despotizmin oyuncağı olmuş İslam ülkeleri. Çoğu etnik kimliğini kaybetmiş ve Araplaşmışlardır. Ama hepsi Müslümandır: Müslüman kanı dökmekten hiç çekinmezler. Sırada Türkiye var. Bu topraklarda yaşayan aklı başında herkes sıranın Türkiye olduğunu çok iyi biliyor.
‘Gerekirse şu mücadeleyi verirken, eğer benim komuta merkezim bana papaz elbisesi giyeceksin diyorsa gider papaz elbisesini giyerim. Niye bizim mücadelemiz sıradan bir mücadele değil’… Demişti Recep Tayyib Erdoğan…
Sen uyurken!
Askeri okullar kapatıldı? Kışlaların çoğu küçültüldü. Küçültmekle kalmadı farklı alanlara kaldırıldı. Boşalan araziler el altından birilerine satıldı. Parasını kimle cukkaladı? Sen uyurken! Neden askerlik süresi 18 aydan, 6 aya indirildi. 6 ayda kabak yetiştirilmez. Ama bunlar 6 ayda profesyonel asker subay, astsubay yetiştirdi! İnandınız mı? Dünya’nın en büyük 5 ordusundan biri olan Türk Silahlı Kuvvetlerinde asker sayısı 3/2 azaltıldı. Askeri okullara tarikat etiketi olmayanlar alınmadı. Türkiye Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün askeri olmak suç sayıldı. Neden Güneydoğu ve doğuda sınır güvenliği için olan mayınlar temizlendi. Hangi amaç planlanmıştı. Amerika veya İsrail ordusu rahat işgal etsin diye mi? Yoksa kendi ülkelerini satanlarla bu topraklara doldurup demografik yapıyı bozmak mıydı amaç! Askeri eğitim sistemi neden yıkıldı. Neden liyakat devlet görevlileri atamalarında kaldırıldı. Neden yüzlerce firmaların vergi borçları silinerek yük yoksulun sırtına sarıldı.
Sen uyurken! Birileri emir verdi. Birileri uyguladı…
Büyükada'da bulunan yetimhane patrikhaneye iade edilmiştir.(Ekim 2010)
Heybeliada'daki Ruhban Okulu'nun açılması için hukuki işlem başlatılmıştır. (Ekim 2010)
Lozan'a aykırı olarak seçilen metropolitler Türk vatandaşlığına geçmeleri sağlandı.
Patrikhaneye ecdadımız tarafından verilmeyen ‘ekümenlik' sıfatı kabul edilmiştir. (Mayıs 2010)
Van Gölünde Akdamar kilisesi yenileme sonrası Ermeni kilisesine teslim edildi (Haziran 2010)
Trabzon Sümela manastırı yenileme sonrası Ortodoks ayinlerine açıldı (Haziran 2023)
Kuleli Askeri Lisesi TUGVA’ya verildi. Kuleli Askeri Lisesi mezunlarına ziyaretler dâhil kapatıldı.
Ortadoğu Projesinin hazırlayıcısı ve uygulayıcısı olan ‘Sam amca ve çocukları’, İle İsrail’in kurucusu, Siyonizm doktrinin sahibi ve İsrail'in fikir babası ‘Theodor Herzl'in’ çocuklarına’ rahat nefes aldırıyor. Ve İsrail’in en büyük övünç madalyası olan Cesaret madalyası Recep Tayyib Erdoğan’ın boynuna takılıyor. Böylelikle ilk defa Yahudiler, bir Müslümana cesaret madalyası vermiş oluyor.
Türk ordusunun tasfiyesi içinde rol alan, 11 Türk askerinin kafalarına çuval geçirip esir alan Amerikalı generalin eliyle Hulusi Akar’ın boynuna ‘şeref madalyası’ takılıyor. Görevler. Görevlendirenler bağlılıklarının ödüllerini proje sahiplerinin takdimleri ile alıyor.
‘Gün gelecek demokratikleşme adı altında andımızı kaldıracaklar. Türküm demek ayıplanırken, dinciler, ümmetçiler, gericiler kamuda cirit atacaklar’. Aziz nesin.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ‘Şahsım’ devleti oldu. Milli bayramlar ve Andımız yasaklandı… Yargı kararları tanınmadı! Her şey sırayla alıştıra, alıştıra oldu. Türk Silahlı Kuvvetlerine Ülkeyi iç ve dış tehditlere karşı koruma ve kollama görevi veren İç Hizmet Kanunun 35’nci maddesi kaldırıldı.
Cumhurbaşkanı sıfatıyla ‘Türkiye Cumhuriyetinin sonu gelmiştir’… İngiliz Gazetelerine açıklamalar yaptılar. Tıpkı ataları olan Vahdettin gibi. İskilip’li Atıf gibi. Şeyh Sait gibi. Kubilay’ın kafasını bağ bıçağı ile kesen Derviş Mehmetlerin bugün torunları iktidar olur olmaz İngiliz gazetelerine bu açıklamayı yaptı. Gerçek şu ki; ‘Müslüman sandıklarınız Lawrence’nin mirasçıları, Türk Milleti’nin ölüm fermanını yazanlar, Dürrizade’nin ruh ikizi ortaklar çıktı. Artık farkında olun.
TC kaldıranlar, Andımızı yasaklayanlar, Devlet övünç madalyalarından Atatürk siluetini kaldıran, ‘Anıtkabir’i 1 gecede yıkarım’ diyen ahlak! Size oy vermeyip Atatürk yolunda giden biz. Size göre vatan haini olan biz. Öylemi! Gerçekte bunlar vatanseverse ben vatan hainiyim.
Ha bugün! Ha yarın diye, diye 23 yılı devirdik. Ülkeyi bitirdiler. Seyrettik.
Geldiğimiz finale bakar mısınız? Üzülüyorum gencecik anne ve babalar için. Üzülüyorum yarını çalınan çocuklar için. Üzülüyorum yurdumun dağına, taşına, yerin altınında, üstünün de acımasızca talan edilmesine. Şaşıyorum sahteliğin aktörlerine… Kahroluyorum vatan için toprağa düşmüş gencecik fidanlara.
Bugün ülkenin çektiği bunca rezaletin tek nedeni düşünmeyen cehaletin çoğunlukta olmasındandır.
Bir tarafta Ulus Devlet tanımını bilmeyen ırkçılar, diğer tarafta Türkiye Cumhuriyetine ve kurucusuna küfreden siyasetin içinde ve dışında yer tutmuş namussuzluk. Hukuk Oligarşik bir düzen içinde şekillenirken, kendisini Türkiye Cumhuriyeti devletinin başsavcısı ilan etmiş bir kimlik. Diğer yanda tek adam yönetimine karşı dalga, dalga yayılan bir başkaldırının ayak sesleri.
Laik Cumhuriyeti bitirmek isteyenler bugünlerde daha aktif. Daha kararlı. 104 yıl önce Anayasa'ya Laik Cumhuriyet yazdırmak için ömrünü feda edenler, diğer yanda kendi saltanatlarını korumak için 415 adet cezaevi yaptık, 170 cezaevi daha yapıyoruz diyenler! Laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmak için, Türkiye Yüzyılı masalıyla yeni Anayasa yapıyoruz diye yola çıkıp kendilerince ekip kurup, saltanatlarını pekiştirecek maddelerle donatıp sultanlıklarını ilan etme hazırlığı.
170 maddelik anayasanın zaten 138 maddesi bu iktidar tarafından değiştirilmiş. Anayasanın asker anayasası olması mümkün mü? Hâlâ bizleri kutsayın diye uyutulanlar. Bunun içindir ki; ya küflenmiş akıllara yol vereceksiniz. Ya da bunların yolunu kapatacaksınız.