Öğretmenevi Atamalarında Farklı Uygulamalar
Sendika temsilcisi Ramazan Kırboğa, sürecin şeffaf olmadığını belirtirken, Müdür Mehmet Saylan ise atamanın bakanlık prosedürüne uygun olduğunu savundu. Tartışma, “aynı kuruma neden farklı usuller uygulanıyor?” sorusunu gündeme taşıdı.
Eğitimin Gücü Sendikası Kırşehir İl Temsilcisi Ramazan Kırboğa’nın, Kırşehir Öğretmenevi’ne yapılan yönetici atamasını eleştiren açıklaması kentte dikkat çekti. Kırboğa’nın açıklamasına Öğretmenevi Müdürü Mehmet Saylan doğrudan cevap verdi. Taraflar arasındaki karşılıklı açıklamalar, atamalarda şeffaflık, liyakat ve uygulama farklılıkları konusunda yeni bir tartışmayı gündeme taşıdı.
“Aynı Kuruma İki Farklı Uygulama”
Ramazan Kırboğa, 2025 yılı Eğitim Kurumlarına Yönetici Atama sürecinde dikkat çeken bir ayrımı gündeme getirdi. Mucur Öğretmenevi’ne yapılan atamanın sınav ve ilan süreciyle gerçekleştirildiğini belirten Kırboğa, Kırşehir merkezdeki Öğretmenevi’ne yapılan atamanın ise herhangi bir ilan, sınav veya duyuru yapılmadan “önceden belirlenmiş kişilerle” gerçekleştirildiğini ifade etti.
Kırboğa, “Mucur’daki atama süreci örnek bir uygulamayken, Kırşehir’deki sürecin kapalı kapılar ardında ilerlemesi kabul edilemez. Aynı kurum neden iki farklı uygulamaya tabii tutulur? Öğretmenevi, farklı bir kanuna mı bağlı?” diyerek uygulamanın liyakat ilkesini zedelediğini savundu.
Mehmet Saylan : Sistem Bu Şekilde İşliyor
Öğretmenevi Müdürü Mehmet Saylan, iddialara sosyal medya üzerinden yanıt vererek atamanın mevcut mevzuat çerçevesinde gerçekleştiğini belirtti. Saylan, 81 il merkezindeki öğretmenevlerinin ve 25 oda üzerindeki kurumların doğrudan bakanlık tarafından atandığını, herhangi bir sınav veya ilan sürecinin bulunmadığını ifade etti.
Saylan açıklamasında, “Ben 2011’den bu yana yazılı sınavlarla idarecilik yaptım. Memleketime döndüğümde mülakata girdim, atanamadım. Daha sonra EKYS ile Kırşehir’de en yüksek ikinci puanı alarak ortaokul müdürü oldum. EKYS ile atanan bir okul müdürünün başka bir kuruma geçişi yadırganmamalı. Şahsi liyakat meselesi değil, sistem bu şekilde işliyor.” dedi.
Kırboğa Israrlı: “Sistem Değil, Şeffaflık Sorunu”
Saylan’ın açıklamalarına ikinci bir yanıt veren Kırboğa ise konunun kişisel değil, sistemsel olduğunu yineledi. Atamanın bakanlık ya da il müdürlüğü tarafından yapılmasının önemli olmadığını belirten Kırboğa, asıl meselenin atamaların duyuru yapılmadan, başvuru alınmadan yapılması olduğunu savundu.
“Eğer bu kurumlara başvuru alınabiliyorsa neden alınmadı? Eğer proje okullarına atamalarda bile başvuru süreci işliyorsa, neden Öğretmenevi’nde işlemiyor? Mevzuatta ‘başvuru alınamaz’ diye açık bir engel var mı?” şeklinde sorular yönelten Kırboğa, herkesin eşit şekilde yarışabildiği bir süreç çağrısında bulundu.
Gözler Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bakanlıkta
Kamuoyuna yansıyan bu açıklamaların ardından gözler, Kırşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın konuya ilişkin yapacağı açıklamaya çevrildi. Atama süreçlerinde şeffaflık, eşitlik ve liyakat ilkelerinin ne ölçüde uygulandığı ve bundan sonra bu tür kurumlara yapılacak idareci atamalarında nasıl bir yöntem izleneceği merak konusu.
