Orman ve kadın olmak.
Kadınsız evi meyve ağaçsız Bahçeye benzetirim.

Orman ve kadın olmak.
Kadınsız evi meyve ağaçsız Bahçeye benzetirim.
Cennet Anaların ayağının altında
Yarın kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz. Hz. Muhammed.( s.a.v.)
Yaşı kesen başı keser.
Ana gibi yâr olmaz. Güzel Ata sözlerimiz var da
işin icraatınına gelince
Sapıda ağaçtan olan baltalar elimizde...!
Bizi doğuran kadına da meyve veren oksijen toplayan ağaça da nankörlük ederiz.
Oysa'ki ikiside canlı; biri bitki diğeri insan ama Tarih boyunca hep üretmişlerdir
Binyılık Çınar'lar, beşyüz yıllık Cevizler
Elma Armut ve Nar.
Vişne, Kiraz, Kayısı, Erik her biri çiçek açmış bu ne güzel bahar..!
Incir, Badem, Hurma ve Zeytin her birinin ayrı ayrı faydası var.
Hele Kayın,Gürgen çamlı Orman, bunlar değil mi toprak anayı erezyondan koruyan?
Tabiat ta ayakta kalmamızı sağlayan, kadın Ana ya ve Ağaca tarih boyunca hep kıyımlar olmuş.
Dövülmüş , kovulmuş saçı kırmızı diye cadı diye yakılmış. Kadın yarıkları diye bildiğimiz 70 metre den kadınlarımız orta çag da çukurlara atılmış.
Oysa ki tanrı her kadını tıpkı ağaçlar gibi ayrı ayrı özellik ve güzelik de hani erkeğin kalbine yakın omurgadan yaratmıştı. Eşit olsun o bağrına basılsın, korunsun diye.
Halbuki kalbe çok yakın bir yerde. Çağlar boyunca hep avutulduk mu?
Çile çeken kadınlarımız sokak ortasında taşlanıyor, kırbaçlanıyor ve bıçaklanıp bazen en yakını tarafından kurşuna dizliyor.
Tıpkı yakılan ormanlar gibi yakılıyor.
Aşırı lüksümüz için ormanlarımız bir hiç ugrana yok oluyor. Sadece ülkemizde değìl bu katliam, dünyanın hep gerì kalmış ülkelerinde görlüyor, duyor ve ülkemizde de Manisa'nın Soma ilçesi Yırca köyünde 6000 bin zeytini ağacını Kolin adlı firma tarafindan yok edenler acaba hangi vicdan ve mantıkla bu yola baş vurdular anlamış değiliz.
Hani müsĺüman bir Hükümetti hadisi bile anlamayanlar sahi nasıl müslümanlar kur'an da ayetlerde adı geçen zeytin ağacı ve meyvesi neden bu kadar değersiz oldu? Neden köylünün ekmeğine el konuldu?
Rentabel olmayan yatırımlarla hem çevreye zarar veriliyor hemde toprak Ana yetim birakılıyor.
Tıpkı bir hiç uğruna eşini, sevgilisini ve yavrusunu sorgusuz sualsiz ya vatan bekçili yaparken kalleşçe katledilen ya da maden ocağında önlem alınmadan gruzi patlaması, toprak göçmesi, su basmasından öldüğünu duyan Annenin feryadı gibi.
Bir ülkenin nasıl olduğunu öğrenmek istiyorsanız, o ülkede kadının yaşamına ve bitki örtüsüne ağaçlarına baķın...!
Yüzü gülen, mutlu olan toplumlarda ağacın kıymeti daha çok bilinmektedir. Çöl ülkelerinin tek sorunu ağaçsız olması. Onun için topraklarımız çölleşmesin diye mücadele veriyoruz.
Enerjiyi Güneş ve Rüzgar'dan daha ekonomik elde edebiliriz.
Ama Ormansız bir ülkede, evrende nasıl nefes soluk alacağımızı hiç düşündünüz mü?
Ağacın bir milli servet olduğunu düşünerek
Nasıl Anamızı, bacımız ve eşimiz koruyorsak;
Ormanlarımızıda korursak daha mutlu daha huzurlu ve sağlam zeminde toprağı kaymayan bir dünyada mutlu oluruz.
Nasıl kadınsız toplum düşünmek mümkün değilse. ağaçsız bir ülkede Arapistan ve ormanları yakılan afrika çölüne benzeriz.
Ağaçlar önce birer fidandı o fidanlar büyüdü renga renk çiçekler açtı..! can her biride bircan fidan ve orman oldu. ormanlara kıymayın efendiler.
Ülkemizin 10 il ve ilçe köylerinde orman yangınlarında zarar gören yurttaṣlarımıza geçmiṣ olsun. canı pahasına yangın söndürmeye katılan herkesden Allah razı olsun. Artık her yıl yanan ormanlarımız için çok sert önlemler alınsın bu acıları bir daha yaṣamayalım dileğimizle.