grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

104 YIL ÖNCE! BU TOPRAKLARDAN MUSTAFA KEMAL GEÇTİ…

Bugün bu topraklarda ulusu yok etmek isteyenlerin öğütlerini tutanlar devlet yönetiyor. Birde bu yok etme politikalarını alkışlayan cehalet var.

Gündem Yayın: 23 Aralık 2023 - Cumartesi - Güncelleme: 23.12.2023 23:43:00
Editör -
Okuma Süresi: 10 dk.
Google News

104 YIL ÖNCE! BU TOPRAKLARDAN MUSTAFA KEMAL GEÇTİ…

Onlar bunlar mutlak olmalı dediler. ‘Yapılması gereken Atatürk’ün hem din, hem de Kürt düşmanı olduğu fikrini yaymaktır’... Kurt Ziemke. ‘Türkiye Atatürk’ün mirasını reddetmelidir’…Samuel Huntington. ‘Kemalizm’e son verin, Osmanlıyı övün’… Grahan Fuller.

Bugün bu topraklarda ulusu yok etmek isteyenlerin öğütlerini tutanlar devlet yönetiyor. Birde bu yok etme politikalarını alkışlayan cehalet var.

Hicri takvim; ‘1 Rebîulâhir 1338 Yevmu’l-Erbi‘ā’ göstermektedir.  26 Aralık 1925'te miladi takvimin kabul edilip, alaturka saat yerine Batı'da kullanılan alafranga saatin kabul edilmesiyle birlikte bu tarih ‘24 Aralık 1919 Çarşamba’ günü olacaktır. (Yevmu’l-Erbi‘ā’ Çarşamba)…

Atlı ve yayalar. Bir avuç çıplak yoksul halk.  Ayak yalın, baş, açık ve çıplak. Yağmura, soğuk havaya aldırmadan koşmuş Selgah sırtlarına. Yoksul halk; soğuktan birbirine sokulmuş, halde Gölhisar yönüne bakıyorlar. Diğer bir yanda fısıltı konuşmalar dalga, dalga yayılıyor. ‘Mutasarrıf şehri terk etmiş’… Buz gibi bir korku. ‘Osmanlının hiddeti’… Derken!  Bir atlı kalabalığın arasına daldı. ‘Geliyorrrr, Geliyor. Paşa geliyorrrrr”… Karşılamak için toplanmış halk bir önündekinin üzerinden bakıyordu. Yağmurun arasında tenteli siyah bir otomobil gözüktü. Halk coşkuyla otomobile doğru koştu. Otomobil kalabalığın önünde durdu. Başında Şayak kalpak, Sırtında yakası kürklü bir paltolu mavi gözleri ışıl, ışıl bir dev otomobilden indi. Paltosunu çıkardı, halkın arasına karıştı. Çamurlu yolda bata, çıka, Kılıççı köprüsünden geçerek, Yenice (Atatürk Caddesi) Mahallesi çamurlu yolunda şehir merkezine doğru yürüyüşe geçilir.

Hoş geldin Mustafa kemal paşa... Güç verdin, kuvvet verdin bize…

24 Aralık Çarşamba… Mustafa Kemal’i karşıladılar. Yağmura soğuğa aldırmadan birlikte yürüdüler. Mecidiye caminin altında bulunan boş bir arsaya geldiklerinde durdular. Halkın yoğun tezahürü Mustafa Kemal’de halka hitap etme ihtiyacını uyandırır. Toprak yolun kenarında bulunan bir kaya parçasının üzerine çıkar ve ilk sözleri ‘Aziz yurttaşlarım’. Olur. Halkın coşkulu sloganı içinde; ‘Kurtar bizi paşa. Kurtar’, olmuştur. Soğuğa ve yağmura rağmen kendisini karşılamaya gelen halkı izler. Ayakları çıplak, kırk yamalıklı üst baş. Yoksulluk tarif edilir gibi değildir. Kalabalığın arasında, ayakları yalın yarı çıplak üşüyen çocuklar. Konuşmak için çıktığı taşın üzerinden iner ve şehre gençlik derneğine doğru halkla birlikte yürür.

Cumhuriyet ilan edilmiş, Kırşehir’e gelişlerinin üzerinden yedi yıl geçmiştir. Meclis kürsüsünden cehalete savaş açmıştır.

‘En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır. Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmendir. Bu ülkenin gerçek sahibi ve toplumumuzun temel öğesi köylüdür. İşte bu köylü bugüne dek eğitimden yoksun bırakılmıştır. Öyleyse bizim izleyeceğimiz eğitim siyasetinin temeli önce cehaleti yok etmektir. Ayrıntıya girmekten kaçınarak bu fikrimi birkaç sözcükle açıklamak için diyebilirim ki, genel olarak tüm köylüye okuma, yazma öğretmek, vatanını, milletini, dinini, dünyasını tanıyacak kadar coğrafya, tarih, din ve ahlak bilgisi vermek, dört işlemi öğretmek eğitim programımızın ilk hedefidir. Efendiler, bu hedefe ulaşmak, eğitim tarihimizde kutsal bir aşama olacaktır. Bir yandan cahilliği yok etmeye çalışırken öbür yandan da ülke çocuklarını toplumsal ve iktisadi yaşamda etkili ve yararlı duruma getirmek için gerekli olan ilk bilgileri pratik olarak verme yöntemi, eğitimimizin temel ilkesini oluşturmalıdır. Efendiler, uygar, çağdaş bir toplumun bilim ve kültür yolunda bu kadarla yetinemeyeceği kuşkusuzdur. Milletimizin gelişme dehası ve bundan ötürü layık olduğu uygarlık düzeyine çıkması doğal olarak yüksek meslekten insanlar yetiştirmek ve milli kültürümüzü yüceltmekle olanaklıdır’. Mustafa Kemal Atatürk 1926 meclis Konuşmaları…

Kırşehir’e ilk defa bir ‘öğretmen’ ataması yapılır…

Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın düşünce ve mesai arkadaşlarından Kuvâ-yi milliye hareketinde yer almış TBMM’de üç dönem milletvekilliği, mübadele esnasında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, 1924 yılında anayasanın yürürlüğe konulduğu sırada Adalet Bakanlığı, Tevhidi Tedrisat sürecinde ve Harf Devrimi esnasında (1 Kasım 1928)  TC Milli Eğitim Bakanı olan Mustafa Necati. Hukukçu. Avukat.

Yıl 1926 ‘Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’ Kırşehir’e ataması yapılmış bir öğretmen için, ‘Kırşehir valisi İbrahim Hazım Mat’a’ telgraf çeker. Telgraf metni aynen şöyledir. ‘Kırşehir valisi İbrahim Hazım Mat beyefendi zatıâlilerine, Şehrinize öğretmen gönderiyorum. Onu karşılayınız. TC Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’… 

Cehaletin, bilmezliğin karanlığında uygarlığa pusu kuranlara ve uygarlığa savaş açanlara karşı, çekilmiş olan bu telgraf; okul, eğitim ve öğretmenlere verilen değer daha iyi anlaşılır. Yüz yıl sonra nereden nereye geldiğini görmek için kör ve sağır olmanıza gerek yok. Bugün ülke çökertiliyor. O günün münevver halkın torunları rezaleti seyrediyor! Bugün;   Tarikatlar Milli eğitime ayar veriyor, yeniden şekillendiriyor. Meclis kürsünde Milli Eğitim Bakanlığına atanmış bir tarikat adamı, Anayasayı, devrim yasalarını hiçe sayarak, seçilmişlere hem fırça atıyor, hem de ayar veriyor. Muhalefet sus pus dinliyor.

Tekrar geriye dönelim… Yıl 1926. Gazi Mustafa Kemal Paşanın meclisteki konuşması içinde verilen mesaj alınmıştır. Vali Kırşehir’in önde gelen isimlerini toplar. Halk yardıma koşar

Kırşehirliler, Mustafa Kemal Atatürk’ün 24 Aralık 1919 Çarşamba günü Kırşehir’e gelişlerinin anısına Yenice Mahallede O’nun ayak izlerini taşıyan boş bir alana 1929 yılında kerpiçten üç derslikli bir okul yapar ve adına; önce ‘Cumhuriyet’ derler. Daha sonra bu isim ‘GAZİ’ olarak değiştirilir.

O günlerde Kırşehir’in valilikçe haftada bir gün yayınlanan tek sayfalı arkalı önlü basılan yerel bir gazetesi var. İsmi: ’Kırşehir Resmi Gazete’ Haftada sadece 100 adet basılan bu gazete, o günün şartlarına göre siyah beyaz ve onlarca kelime, harf hatası olmasına rağmen dolu, dolu şirin siyasi yerel bir gazete olarak çıkıyor. Devlet eliyle çıkartılan bu yerel gazeteden amaç öncelikle toplumu eğitmek. Devletin ulusalda ve yerelde işleyişini ilk ağızdan halka ulaştırmak. Okuryazar oranını yükseltmek. Okuma ve yazmayı özendirmek. Bu kamusal görev öncülüğünü önce devlet yapıyor.

Bu gazetenin bende birkaç sayısının örneği var.  Geçmişten günümüze yansıyan ve geriye kalan o günlerin tanığı olan 10 Kanunusani (Kasım) 1929 tarihli bu gazeteden ‘Halkın mektebi Gazi İlkokulu’ ile ilgili bölümün bir kesiti siz okuyucularımla paylaşmak istedim. Bu kesit o günlerin çok önemli bir haberi.

Kırşehir üç yıllık bir vilayet ve Nazım Bey Kırşehir valisi…

Kırşehir valisi Nazım Bey Yenice mahallede halk tarafından kerpiçle yapılan 3 derslikli İlkokul binasının açılışı için Mustafa Kemal Atatürk’ü bir telgraf ile Kırşehir’e davet eder. Bu süreçte kerpiç okulun adı Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarının hatırasını yansıtması için ‘Gazi’ olarak değişir.

O gün gelir çatar. Okulun açılışı yapılacaktır. Okul o günlerde çok önemli bir unsurdur. Mustafa Kemal Atatürk’ün Tüm ülke genelindeki amacı cehaleti ve bağnazlığı yenmektir. Ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine taşımanın tek yolu eğitimdir… Bu savaşla mücadelenin tek yolu olan ve savaşın kaleleri olan okullardır.

Vali Nazım Bey tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e çekilen telgraf metni:

Haber: Gazete  ‘Kırşehir Resmi Gazete’.

Manşet:

‘Gazi İlk mektebinin açılışı… Millet mekteplerinin küşadı (açılma) münasebetiyle Reisicumhur hazretlerine vali beyefendi tarafından keşide (geçmişte) edilen telgraf sureti.’

Davet Metni:

‘Eseri irşatları (doğru yol gösteren) bulunan millet mektepleri büyük bir şevk (istek) ve gururla vilayetin her tarafında küşat (açıldı) olundu. Bütün halk büyük bir sevinçle açtığınız bu nurlu irfan tarîkına (yolunda) koşmaktadırlar. Kalplerinden taşan hissi şükran ve minnetlerinin huzuru devletlerine is’adı (sırayla) temenniyatında bulunduklarını tazımatı (sonucuyla) mahsusamla (şahsım) arzeylerim efendim hazretleri. Kırşehir Valisi Nazım’.

Mustafa Kemal Atatürk tarafından Telgrafa verilen cevap…

‘Kırşehir Valisi Nazım Beye. Açılan millet Mekteplerine karşı muhterem halkın gösterdiği alaka ve rağbet bu büyük mücadelede muvaffakiyetimiz hakkındaki kat’i kanâtımızı takviye etmiştir. Cümlenize muvaffakiyetler dilerim. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal’. 

Rahmetli annem bu okulun 3ncü sınıfından 1935 yılında, ben 1963 yılında kızım 1983 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün izlerini taşıyan bu okulun 5nci sınıfından mezun olduk. Kardeşlerim bu okulun sıralarında eğitime başladı. 1300 yıllık ata yadigârı yapılar ayakta dururken, bu okul 2008 yılında 79 yıl sonra depreme dayanıksız bahanesiyle yıkıldı. Yıkımdan önce okula ait devasa bahçe daraltıldı. Bu okula ait arşiv, okul ile birlikte yok edildi.

“Korkutma temeline dayalı ahlak, ne bir erdemdir, ne de güvenilebilir bir ahlaktır.  Okul, genç kafalara insanlığa saygıyı, ulus ve ülkeye sevgiyi, şeref ve bağımsızlığı öğretir. Ulus ve ülkesine yararlı olmak isteyenler, aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmalıdırlar. Bunu sağlayacak olan, okuldur.” Mustafa Kemal Atatürk.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.