Bu ülkede her şey çok pahalı değil... Biz çok yoksuluz.
Bu ülkede her şey çok pahalı değil... İnsan çok ucuz!
KÜÇÜK, KÜÇÜK HATIRLATMALAR…
Bu ülkede her şey çok pahalı değil... İnsan çok ucuz!
Bu ülkede her şey çok pahalı değil... Biz çok yoksuluz. Bunun farkında olmayanların her şeyin çok pahalı olduğunu düşündüğü bu ülkede; kendilerini yoksulluk ve sefalete sürükleyenlerin, ülkeyi tarumar edenlerin lüks ve şatafat içinde yaşadıklarını görmüyor olması ne büyük çelişkidir.
Neden kelimesi sizce kaç cevap içerir? Hiç düşündünüz mü? Mesela; ülke 100 yılını nasıl tamamladı? 200 yıla neden böyle giriyor? Ya sonra? Sonra ne olacak? Neden çağdaş batı yerine, Gericiliğin merkezi Ortadoğu? Modern Türkiye, hangi düşüncenin içinde ‘Ortadoğu Çöplüğüne’ dönüştü? Bu açık ara bir toplum erozyonu değil mi?
Elimizle yarattığımız sömürü düzeninin aktörlerini eleştiriyor, kendimize kuş kondurmuyoruz. Bu düzenin suçlusu sahi kim? Ülkeye yön veren ülkeyi çağdaş normlardan koparıp ortaçağ karanlığına sürükleyen, kendine yeterliliğini yok edip dışa bağımlı hale getirenlerle neden kavgalıyız? Neden kendimizi sorgulamıyoruz? Ülkede Eğitim, Sağlık ticarileşmiş. Devlet eliyle yapılandırılmış, kamu yararı maskaralığı içinde partizan tüm kurum ve kuruluşlar özelleştirme hikâyesi ile halkın yoksulluğu üzerinden tescil edilmiştir.
Milletvekilliği halka hizmet etme yeri olması gerekirken, birileri için meslek ve geleceği kurtarma, birileri için babadan oğula geçen miras arenası olmuşsa demokrasiden, sosyal devlet anlayışından bahsedemezsiniz…
Diploma basarak cehaletten, para basarak sefaletten kurutulacağını zanneden anlayış, dün Hürriyet ve İhtilaf Fırkası idiler! Yobazı, Liberali, Kürtçüsü, Arapçısı, Komünisti, Sosyalisti hepsi İngiliz-ci-lik yapıyordu! Bu gün hepsi AKP’li oldular. Rant ve çıkar uğruna kimliklerini bir kenara iterek, Fettoş-çu oldular. Tarikat müridi, Diyalogcu oldular. Demokrat oldular. Rol kesip Orusbu oldular. Velhasıl her şey oldular. Çağdaş olma yerine gericiliği, çıkmazlığı partizanlığı ahlak olarak kullandılar. Çıkar odaklarının aktörleri olan bitpazarı artıkları bir olup; el birliği ile vatanı soydular. Tüm bunlar senin Cehaletin sayesinde çok kolay oldu… Desem!
Uluslararası imam hatip liseleri kurup yurt dışından öğrenci getirip yeni İslam militanların önünü açıyorlar. Utanmaz bir milli eğitim bakanı cumhuriyete, kuruluş ilkelerine hakarette, yalanda geri kalmadığı gibi, ortaçağ artığı düşüncelerle işbirliği yaparak ülkeyi karanlığa sürüklüyor.
Eğer su katılmamış yobaz değilseniz, bugün medeni dünyanın gözünün içine baka baka bunlardan bazılarına düşman olsanız bile açık açık düşmanlık edemezsiniz. Yaptıkları, yapılması gereken eşit yurttaşlar tarafına, yani Mustafa Kemal Atatürk'e düşmanlık etmektir.
Eğer birisi Türkiye'de Atatürk'e düşmanlık ediyorsa hemen yukarıda özetlemeye çalıştığım denklemin sağ tarafına bakın mutlaka yerini bulacaktır. Hiçbir şey nedensiz olmadığı gibi Atatürk düşmanlığının da mutlaka sebebi var. Mustafa Kemal, bunların diline düşecek kadar küçük değildir. Anlayanlar, tanıyanlar bunların ne kadar rezil işlerin aktörleri olduklarını anladılar. Ya anlamayanlar? Lütfen yanınızda oturanı dürtünüz. Dürtünüz ki doğruyu, muhakeme ederek, yaşarak anlama yetisine ulaşsın.
Anıtkabirde andımızı okuyan gençleri susturup, İslam siiyasetçi lehinde sloganı atanlara sessiz kalmak. Tamda budur. Türk Silahlı Kuvvetlerinin düştüğü içler acısı durum açıkça budur.
Nefret ediyorlar! Bunu artık aleni ortaya koyuyorlar… İçimiz sızlayarak izliyoruz. Ülkede siyasallaşmış bir ordu var. Olası bir halk hareketinde değerlerine sahip çıkanlara, tek adam rejimini savunmak adıyla saldıracaktır.
Mustafa Kemal’in askerlerinden,
Atatürk’ü ilke ve inkilaplarına bağlı askerleden,
Hukuk ve insan haklarına bağlı avukatlardan, yargıçlardan,
Hipokrat yemini etmiş yemine bağlı doktorlardan,
Basın meslek ilkelerine bağlı gazetecilerden,
Bilimden ayrılmayan mühendislerden,
Hakkını arayan sendikalı işçiden,
Laik ve çağdaş eğitimi savunan öğretmenlerden,
Sorgulayan öğrenci ve gençlerden,
Laikliğe saygılı din adamlarından,
Akademik özgürlüklere ve üniversite özerkliğine bağlı akademisyenlerden nefret ediyorlar. Ülkeden silmek istiyorlar.
Utanmıyor! Yalanlarına yalan katıyor… Dinden bahsediyor! Ahlaktan dem vuruyor. Yalanlarına inanmış sürüye sesleniyor. ‘Gazi 10 yıl daha yaşasaydı’! Gazi 10 yıl değil 5 yıl daha yaşamış olsaydı senin esemen olmazdı… Diyen var mı?
Ve iktidara en yakın olan muhalefet… Sizce nasıl? Bence böyle!
AKP ikameleri! CHP VE MHP…
Dökülen AKP'nin yerine; Amerika tarafından ikame edilmeye çalışılan CHP. Ben böyle düşünüyorum. Cemaatler ve sol ittifakı. Buradan iktidar olmak için medet umanlar, ya da olası bir erken seçimle birlikte CHP - AKP koalisyonu. Kısaca al külah, ver takke. Ülkemizin örtülü bir emperyalist işgale açılmış olduğu bu karanlık süreç içine girdiğini bilmeyen var mı? Y-CHP'nin bundan haberi yokmu? Üniter devlet yapısı yok ediliyor. Bundanda mı bir haberler? Ya da tüm kurumlarıyla partileşmiş bir devletten bir habermi yaşıyorlar? Ülkemiz bölünmenin, etnik ve inanç çatışmalarının eşiğine getirildi. Y-CHP inanıyorum ki bunu da bilmiyordur. Amerika'ya Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olma hayalleriyle gittiler. Hayaller büyük. Ama güven ne kadar? Buna bakmak gerekir?
Halkın gündemi ekonomi, sisyasi ahlaksızlıklar… Siyasetçi gündem değişikliliğinde bir numara olup kurdeşan döküp, şaşkına dönmüş millet…
Devlet aklı dedikleri iktidarımn partilelştirmek için tepeden tabana atadığı bürokratlar. İşçiler… Peki bu akıl hangi liyakat ürünü. Hangi düşüncenin savunucuları. Bu düşünceye inanmak tekeden süt sağmak gibi bir şey. Devlet aklı sınırları sonuna kadar açıp 17 milyon neidüğü bilinmeyen uzakdoğu artığı mülteci sıfatıyla iti köpeği doldurmakmıdır. Devlet aklı kendi yurttaşının vergilerle soymak, bir başka devlet unsurlarını beslemek, ihalelerle ülkeyi savurmakmıdır. Devlet aklı bir teröristi salıverme planlarıyla meclise davet etmek, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu olan ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’… Diyen teğmenleri ordudan atmakmıdır. Devlet aklı türke düşman ırkını gizleyenlerin siyaset yapıp türk düşmanlığı yaptığı namussuzlukmudur?
Katili Meclise davet eden akıl yoksunu siyasetçi. Bu daveti bir basamak yukarıya taşıyan başka düşünce. Mustafa Kemal’in askeriyiz suçuyla ordudan atma çabası... Türk ordusuna kumpaslar kurmuş iktidar ortağı ve geride kalan artıklarıyla ülkeye yön vermeye devam ediyor.
Yürütme erki yasamaya ve yargıya egemen oldu. Bal gibi biliyorlar. Bu hal onların da işine gelecek. İktidar hayaliyle yatıp kalkmanın sonucunu hüsranla kapatacaklarından eminim. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücü ise emperyalizm ve işbirlikçileriyle birlikte kırıldı. Y-CHP Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Anayasal görevleri var diyemedi. Belki onlara da kullanmak için lazım olacak. Laik demokratik Cumhuriyet rejimi tehdit altında. Ülke bağımsızlığımızın sorgulandığı bir süreçteyiz.
TSK’nın itibarı sarsılıyormuş!
11 askerin kafasına çuval geçirildiğinde itibar sarsılmıyor. Mustafa Kemal’in askerleriyim demek itibarı sarsıyor.
Türk ordusuna kumpaslar kurulurken itibar sarsılmıyor. Mustafa Kemal’in askerleriyim demek itibarı sarsıyor.
Askeri okullar, askeri hastaneler kapatılırken, kışlalar boşaltılıp arazilerine çökülürken itibar sarsılmıyor. Mustafa Kemal’in askerleriyim demek itibarı sarsıyor.
Vatansever general ve amiraller hapsedilerek öç alınırken itibar sarsılmıyor. Mustafa Kemal’in askerleriyim demek itibarı sarsıyor.
Cübbeli generali hiçbir özlük hakkına dokunmadan emekli ederken, bir general insan kaçakçılığı yaparken itibar sarsılmıyor. Mustafa Kemal’in askerleriyim demek itibarı sarsıyor.
30 bin askerin katili meclise çağrılıyor, TSK’nın itibarı sarsılmıyor. Mustafa Kemal’in askerleriyim demek itibarı sarsıyor.
MSB olarak ödüllendirilmiş eski asker Yaşar Güler sen kimin askerisin?