BİRGÜN HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK! AMA NASIL?

Birgün diye, diye 100 yıl geçti. Umut aç tavuğun kendisini darı ambarında görmesi gibi. Elbette her şey bir gün çok güzel olacak. Ama nasıl?

Gündem Yayın: 31 Ocak 2025 - Cuma - Güncelleme: 31.01.2025 23:52:00
Editör -
Okuma Süresi: 7 dk.
Google News

BİRGÜN HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK! AMA NASIL?
Birgün diye, diye 100 yıl geçti. Umut aç tavuğun kendisini darı ambarında görmesi gibi. Elbette her şey bir gün çok güzel olacak. Ama nasıl?
Diyorlar ki; “Korkmuyorsun, sürekli yazıyorsun”… Çok korkuyorum o yüzden yazıyorum. Yaklaştığımız uçurumdan düşeceğimizden, çocuklarımızın geleceğinin karanlık olmasından korkuyorum. Siz sustuğunuz için, uçurumdan düşmeyeceğinizi mi sanıyorsunuz? Sizin için korkuyorum. Korkuyorum çocuklar için. Korkuyorum gencecik anne babalar için, tüyü yetmemiş oğlanlar için. Korkuyorum bu vatan için dökülen kanların bir gün bizi boğmasından. Korkuyorum çocuklarımıza bir vatan kalmayacak diye.  Korkuyorum gözü yaşlı insanların göz pınarlarının kurumasından korkuyorum inanın. İnsan doğup insan olarak ölememekten çok korkuyorum.
Bir tarafta Yeşil oligarşi… Diğer tarafta muhalefet oligarşisi… İstila edilmiş topraklar! Kavramsal çerçevede vatandaşlık! İktidarın kendini muhalefet, muhalefetin kendini iktidar gibi gördüğü ülkede umut elbette ki, yoksulun harcı olacaktır. 
Zordur bu ülkede kendi çıkarlarını bir kenara itip, ülkenin, milletin çıkarlarını gözetebilecek bir siyasetçi, bir bürokrat bulabilmek olsun be. Nasılsa önümüzde yüzyıllarca yıl var. Elbette bizler için çalışan. Aklını yoran, birileri bulunur elbette. Ama nasıl?
Ülkeye modern temsili demokrasi gelecek. Siyasal otoriteler seçmene doğrudan veya yasama, yargı, medya, basın, sosyal medya vb. yapı ve kanallar aracılığıyla hesap vereceğini bilecek. Ama nasıl?
Bunun içindir ki! Siyasal yolsuzluk anlamlı bir olgu olmaktan çıkacak. Ama Nasıl?
İnsanlar sokaklara dökülüp açız diye bağırmayacak. Herkes insan gibi yaşamanın hazzına varacak. Yaşamda gözü arkada değil. Hayallerine koşacak. Dilediği ülkeye a-n ile gidecek. Pasaportlardan, yurtdışı çıkış ücretleri alınmayacak. Ama nasıl?
Hukukun üstünlüğü olacak! Demokrasi olacak. Laiklik adam gibi olacak. Eşit yurttaşlık hakim kılınacak. Ama nasıl?
Çocuklar yatağa aç girmeyecek insanımız Pazar artıklarına, çöp konteynırlarına, askıda ekmeğe muhtaç olmayacak. Ama nasıl?
Rüşvet olmayacak. Komisyonlar, ihale takipçileri, çoklu maaş alanlar olmayacak. Ama nasıl?
Masal kitaplarından çıkmış gibi 5’lisi 55’lisi kırk harami anlayışı olmayacak. Ama Nasıl?
Savaş olmayacak. Barış olacak tüm düşüncelerde. Çocuklar, kadınlar ölmeyecek. Herkes saygılı  olacak. Ama nasıl? 
Herkes çalışacak refah için. İşsizlik diye bir kavram düşünülmeyecek bu ülkede. Ama nasıl? 
Mutluluk çiçek açacak gözlerin içinde. Pırıl, pırıl beyinler göç etmeyecekler ülkeden. Ama nasıl? 
En üst seviyede vatandaş olacağız. Hiçbir kapıya muhtaç olmayacak kendimiz üretip kendimiz tüketeceğiz. Ama nasıl? Gazeteciler tutuklanmayacak. Bilim adamları korkmayacak. Korku iklimi değil, bahar rüzgarları olacak. Ama nasıl?
Kürt, Türk. İnançlı, inançsız ayrımcılığı olmayacak. Beyaz, kara derili değil, insan olmanın erdemi hakim kılınacak bu topraklarda. Ama nasıl? 
Çıkarcılık, fırsatçılık her yana sinmiş. İtibar dönemi bitti! İhtişamdan tasarruf olmaz dönemi artık olmayacak. Ama nasıl?
İngiltere mahkemelerine değil, kendi mahkemelerimize, kendi yargıçlarımıza güveneceğiz. Yargıçların cüzdanından arınıp vicdanına, ahlakına güveneceğiz. Ama nasıl?
Polisten, Jandarmadan korkulmayacak bir dünya olsun istemezmisiniz? Ama nasıl?
Padişah değil. Kral değil. Krallar gibi yaşatılacak başkan değil. Aklımızın yönetişimi olacak. Ama nasıl?
Tüm faturasını milletin ödediği, saraylar, ziyafet sofralar. Altın varaklı mefruşatlar. İklimlendirilmiş seralar olmayacak. Ama nasıl?
Küfe dolu! Lüks ve şatafat… Abranda 13 uçak. Limanda 2 Yat. 183 adet makam otomobili. 1100 odalı Kaçak Saray. Ahlatta kışlık, Otluk koyunda yazlık, KKTC’de çalışma sarayı… İlaveten 12 adet Osmanlı sarayları, köşkler, kasırlar. Amerika’da Çiftlik. Gökdelen olmayacak. Ama nasıl?
Ağır enflasyon ve faiz yüküyle ezilmiş, açlık ve yoksulluk sınırında yaşam, gözümüzün içine baka, baka Suriyelilerin refah ve huzuru için planladığı projeler olmayacak. Ama Nasıl?
Herkes ana dilinde ibadet edecek. 70 adet tarikat ve cemaat olmayacak. Din soytarıları kalmayacak. Ama Nasıl?
Ey adımıza karar alıcılar: Bu memlekette yıllardır, depremlerde, sellerde, demiryollarında, madenlerde, inşaatlarda, derdi imanı para olanların ve onların çürüttüğü sistemin arızaları sonucunda binlerce suçsuz günahsız vatandaş ölmemiş gibi davranmayın.
Fark edin ki, felaketlerin ardından günlerce, haftalarca sorumluluk tartışması yapmamışız gibi her seferinde bitmek bilmeyen bu döngünün içinde sürekli başa dönmek, ne takat bırakıyor insanda ne de yaşama sevinci. Bu takatsizlik, öfke ve kederden oluşan kitlesel ruh hali dolayısıyla, emin olun sorumluluğu birbirine atan açıklamaların hiçbir şeye en ufak faydası ve katkısı yok.
Türkiye’de lüks rezidanslar hariç, ister konut olsun, ister toplu yaşanan kamusal alanlar olsun yapıların üretiminde de denetiminde de ciddi sorunla bulunduğunu yeteri kadar tecrübe ettik. Asansör, elektrik, yangın söndürme sistemlerindeki eksiklerin, denetimsizliğin ne kadar büyük acılara yol açtığının tanığıyız, mağduruyuz.
Kamusal alanlarda, güvenli yangın uyarı sistemlerine kaynak ayrılması, yatırım yapılması, denetlenmesinin faciaları önleyeceğini biliyoruz. Ancak bu önlemler alınmıyor, bu yatırımlar yapılmıyor, denetimler savsaklanıyor.
İdari yapıda denetim, kurumsal saydamlık, “çıkar çatışmasını” önlemek, istifa müessesesi namına bir şey kalmadığı için, olayın sıcaklığında “failler bulunacak cezalarını çekecek” denilip sonra kimsenin sorumluluk almadığı düzenin çarkları dönüp duruyor.
İktidar ile yanında duran şirketlerin çıkar birliği, korkunç boyutlara ulaşan bir rant hırsı, denetimsizlik, yaptırımların etkisizliği, tercih edilmiş bir siyasetin sonuçlarıdır.
Böyle yozlaşmış, vatandaşını koruyamayan bir düzende “Siyasete alet etmeyin” cümlesi, acıları siyasete alet etmenin ta kendisidir.
İşte tüm bunları öğrendiğiniz gün ülke ve insanlık kurtulacak. Ama nasıl? Bizdeki bu akılla mı? Önümüzde daha çok yüzyıllar var. Eğer vatan diye bir unsur kalırsa!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.