Atatürk; sanata ve sanatçılara Çankaya Köşkünün kapılarını açmıştır.

KAMUOYUNA.....

İLK ÇAĞI yaşatan SANAT ve SANATÇI....ORTA ÇAĞI yaratan ve yaşatan;SANAT ve SANATÇIDAN yoksunluk....

Atatürk; sanata ve sanatçılara Çankaya Köşkünün kapılarını açmıştır.

" EFENDİLER,Mebus olabilirsiniz....Vekil olabilirsiniz...Hatta Reisicumhur da olabilirsiniz....Ama, SANATÇI OLAMAZSINIZ..." demiştir....

Merhum ÖZAL'da Köşkü Sanatçılara açmıştır....

Merhum ERBAKAN HOCA da Başbakanlık Konutunu Cemaat Liderlerine açmıştır...

xxxxx

Sakarya-HENDEK İlçesindeyim... Yıl 1993 .....Yeni açılan ANADOLU LİSESİ için bir TİYATRO getirtilmiş....Protokol gereği; Davet aldık....Eşimle izlemeye katıldım....Tiyatronun konusu; " Artvin -YUSUFELİ ilçesinden İSTANBUL'a GÖÇ eden bir AİLENİN DRAMI....

Merhum ENVER DEMİRKIRAN; tiyatroyu sürüklüyor....Ara verildi.Bir Av. Arkadaşa;" DEMİRKIRAN'a bir çicek verelim..." Hemen adımı taşıyan ve üzerinde de " SANATA ve SANATÇIYA SAYGILAR SUNARIM...Hakim T.ATEŞ ve Eşi..." yazılı bir buket hazırlandı.

Tiyatro Gösterisi sona erdi....Sanatçı DEMİRKIRAN 'a çicek verildi.

DEMİRKIRAN; çok heyecanlı ve duygulu bir konuma girdi...." BİR ÇİCEK VAR...SANATSEVER BİR BÜROKRATIMIZDAN...." Ve çicek buketindeki yazıyı okudu...

DEMİRKIRAN; BİZDEN DE SİZE SAYĞI... SAYIN HAKİMİM....BU ÜLKENİN SİZE VE SİZİN GİBİ DÜŞÜNENLERE ÇOK ÇOK İHTİYACI VAR..." Konuşmasını uzattı...Bir hayli de heyecanlı...Eşim; Bana; " Ayağa kalk...Senin için konuşuyor..." dedi. Tabi ki Ayağa kalktım....Şahsında Tüm SANATÇILARI ve SANATI SELAMLADIM....

Aynı Tiyatro Topluluğu "YALAN RÜZGARI " adlı bir oyun ile Sonraları yine geldiler ilçeye....

ONUR Defterlerini bana yazdırdılar....

Aynı şekilde oyun sona erince; Benim ; " SANATIN YASAKLANDIĞI...SANATÇININ ZİNDANLARA ATILDIĞI....SANATIN ve SANATÇININ SIKINTISININ ÇEKİLDİĞİ ÜLKEMDE; E.DEMİRKIRAN'IN ŞAHSINDA SANATA ve TÜM SANATÇILARA SELAM OLSUN..." yazılı Buket; DEMİRKIRAN'a verildi...Demirkıran; yazıyı okudu ve şu sözü söyledi...." ATATÜRK'ÜN CUMHURİYET TÜRKİYE'SİNDE BÖYLE HAKİMLER DE VARMIŞ..." dedi...

xxxxx

SİYASET DE bir SANATTIR....Çünkü Toplumu Yönlendirmek ve İkna edebilmek bir beceri ve ustalıktır...

Atatürk; İngiliz Kraliyet Ailesini Köşkte ağırlıyor...Bir garson yemeği servis yaparken, misyon şeflerinden birisinin üzerine döker...

ATATÜRK; " Ben MİLLETİME ÇOK ŞEYLERİ ÖĞRETTİM AMA; HİZMETÇİLİĞİ ÖĞRETEMEDİM..." der...

1963 li Yıllar....Kıbrıs Olayları bir değişik boyut aldı...Avrupa Ülkeleri lehimize değil...Yunanistan lehine...

Merhum İsmet Paşa Başbakan....Yabancı ve yerli Gazeteciler, PAŞAYI sıkıştırırlar..." Paşam Batı Sizinle değil...Sizi Kıbrıs Konusunda desteklemeyecekler...." İsmet PAŞA bu soruları geçiştirir...PAŞAYI sıkıştırırlar...

PAŞA; gazetecilere yazın der...

" YENİ BİR DÜNYA KURULUR....TÜRKİYE DE ORADA YERİNİ ALIR...."

1965 li yıllar...Ben Ortaokulu yeni bitirdim....Merhum İsmet PAŞA; benim MUCUR ilçeme de giderken uğradı...Benim Matematik Öğretmenim; Şehir Külübünde alenen İsmet PAŞAYA Küfreder...Hakkında dava açıldı...İsmet PAŞA; KENDİSİNE KÜFREDEN ÖĞRETMENİ af etti....

1967 li yıllar...Bir Yurttaş; dönemin Başbakanı merhum DEMİREL'e küfreder ve TUTUKLANIR...Gazetede haber olur...Gazete; Basın Müşavirince merhum DEMİREL'e ulaştırılır...

Demirel; Ahmet TOPALOĞLU'na talimat verir...

"KİM BİLİR NE CANINI YAKTIK Kİ, KÜFRETMİŞ...AHMET İLGİLENİN ..." der...Yurttaş daha sonra TAHLİYE edilir...

Seçim Gezilerinin birisinde Mitinğ sonrası bir Genç; DEMİREL'in fötür şapkasını kapmak ister...Demirel ile arasında itiş-kakış yaşanır...Gazeteciler bunu aynen çekmişler...Demirel ile ilgili bir Gazetecimiz U.DÜNDAR TV.de tanıtım proğramı yaptı...Bu filmi izledik...Ve şapkayı kapmaya kalkışan genç de DEMİREL'in elini öptü...DEMİREL; " Ulan Kerata istedin de vermedik mi? " dedi. Ve kendisine bir fötür şapka hediye etti...Demirel; elini öpen bu genci öperek uğurladı...Demirel; Gazeteciler için de; " ÇOCUKLAR bu filmi hemen çekmişler..." dedi...Gazetecilere kızmak yok...

1980 yılı başlarında; 12 Eylül darbesini yapan dönemin Komutanları CUMHURBAŞKANI Merhum KORUTÜRK'e muhtıra özelliği taşıyan Yazılı Mektup verdiler...

Sabah Başbakanlığın önündeki Gazetecilere Muhtıra olarak yorumlayıp; DEMİREL'e sordular...

DEMİREL Gazetecilere; "Ne Muhtırası...Nereden çıkardınız bunu ÇOCUKLAR..." diye gülerek hitap etti...

Merhum DEMİREL; karikatürünü çok çizen Karikatürüst Gazeteci ile karşılaşır...Ona espirisi şu olur..." BEN GİDERSEM İŞSİZ KALIRSIN..." der....

Merhum ECEVİT Başbakan....NATO Zirvesinde ULUSLARARASI Diplomatik bir TOPLANTIYA katılacak.... Gitme aşamasında bir BASIN Toplantısı düzenledi....Sağ görüşlü bir Gazetecimiz Merhum ECEVİT'e şu soruyu yönetti...

" Siz Muhalefette iken; Hep NATO'yu olumsuz eleştirdiniz...Ve NATO'nun karşısındaydınız...NATO'dan ayrılmamız gerektiğini ileri sürdünüz...Şimdi ise; Türkiyeyi Karşı olduğunuz NATO Zirvesinde temsil edeceksiniz?..."

gibi bir soru....

Merhum ECEVİT'in cevabı ise; " Ben NATO'yu olumsuz tutumlarından dolayı eleştirdim...Ama Türkiye'nin NATO'dan ayrılması gerektiği konusunda bir demecim de olmadı...Bunu İspat edebilir misiniz?..."

Gazeteci " Şu an mümkün değil...Araştırmam gerekir.."

Merhum ECEVİT; Gazeteciye saygılı bir şekilde " HİÇ ARAŞTIRMAYINIZ...BULAMAZSINIZ...BENİM BU KONUDA OLUMSUZ BİR DEMECİM YOKTUR..." dedi.

Kendisine bu bir soruyu yöneten GAZETECİYE de kızmadı ve onu AZARLAMADI....Onure de etti...

xxxxxx

Ben http://xn--ahf-hoa.de/ öğrenci iken; ANAYASA DERSİMİZE gelen Merhum Prf. Dr. Bülent NURİ ESEN Hocam;

" İngiltere...Özgürlükler Ülkesidir....Herkesi...Her şeyi , her yönü ile eleştirebilirsiniz...Özelikle de KRALİÇE'yi...Ama...KRALİÇE'ye ( O......) diyemezsiniz...."

Yani Hocam; Eleştirileri yaparken; Kimseye de HAKARET Edemezsiniz...

Başkalarını ELEŞTİREBİLİRSİNİZ...Bu bir ANAYASAL HAK...Kendinize de ÖZELEŞTİRİ yapabilirsiniz...Ama; Eleştiri yaparken; Aşağılayamazsınız...HAKARET EDEMEZSİNİZ.... Anayasa ve Yasalar Size bu HAKKI Vermez...

Eleştiriler, Mizahi de olabilir....Sanatsal da olabilir...

Merhum ZEKİ ALASYA- METİN AKPINAR İkilisinin 1987-8 li yıllarda Tiyatrolarında ; " AŞK OLSUN " adlı bir Tiyatro gösterisi yapıyorlar...Bir SEANSINA Merhum ÖZAL Başbakan iken izlemeye gelir...

Bir an; ELEKTRİKLER 10-15 dakikalık bir süreçte kesilir...Merhum ZEKİ ALASYA; bu olayı kaçırır mı? Hemen Sahne önüne gelir ve ÖZAL'ın tam önünde;

" EFENDİM,,,SAYIN BAŞBAKANIN AYAKLARI O KADAR UĞURLU Kİ; ELEKTRİKLER DE GİTTİ..."

Evet....Eleştirenler....Eleştirilenler....Bu bir ANAYASAL HAK....Eleştirilmek DEMOKRASİNİN DİKENSİZ GÜLÜ....

Saygılarımla...