grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

17-25 ARALIK; ZAMAN ÖLÇEĞİNDE BİR SAAT ARALIĞI OLABİLİR Mİ! YALANCIYI BİR MİLYON,

Bu ülkede her şeyi devlet kontrol eder. Doğrumu Evet. Yalnız siyasetçiler hariç. Onlar hem yasamadır, hem yargıdırlar. Hem de yürütmedirler. Onlar önce yürütürler. Sonra yargılarlar. Sonra yasa çıkartırlar. Sonra ne derler. Bu ülke bir hukuk devletidir.

Gündem Yayın: 20 Aralık 2024 - Cuma - Güncelleme: 20.12.2024 00:16:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

17-25 ARALIK; ZAMAN ÖLÇEĞİNDE BİR SAAT ARALIĞI OLABİLİR Mİ!
YALANCIYI BİR MİLYON,
Kelimeyle anlatmak ne mümkün!
Bu ülkede her şeyi devlet kontrol eder. Doğrumu Evet. Yalnız siyasetçiler hariç. Onlar hem yasamadır, hem yargıdırlar. Hem de yürütmedirler. Onlar önce yürütürler. Sonra yargılarlar. Sonra yasa çıkartırlar. Sonra ne derler. Bu ülke bir hukuk devletidir. İçinizden hadi be demek gelir, içinizden geçirirsiniz… Yutkunursunuz. Bir cümle ararsınız bu ülke derebeylik mi dersiniz. Bu kez kimse derebeyliği anlamaz sana komünist derler. Nedense, bu tür kelamların altında bir gariplik vardır. Tepemizdekilerin hepsi temiz aile çocuğudurlar. Kirlilik sadece halkta vardır. Su ya akmaz. Ya tasarruf çengeline takılıdır!
Ben inandıklarımı, duyduklarımı. Bunların bilançosunu yazmak istiyorum. Bu ülkeden 2 trilyon, 859 milyon dolar vergi toplanmış? Nerede ulan bu kadar para? Fıttırmak üzereyim. Zaten Hakkı ‘Eyvah Mustafa abinin bir tahtası daha gitti’ diye sözde espri yapıyor. Ben Mustafa Kemal Atatürk’ü çok seviyorum. Ben Kemalizm’i kaynağından öğrendim. Beni kandıramazsınız. Zira kanla, irfanla kurulmuş bu vatanın ben bir ferdiyim. Ne ümmet. Nede kulum. Anlıyor musunuz? Üç günlük seyisliği olanlara bu vatanı bırakacak kadar şerefsizde değilim. Diyorum. Hakkı bu kez daha çok gülüyor. Ve ben sıralıyorum bu ülkede öncelikli kelimeler hep hayatımızda anlamlı yerleri var Hakkı…
Rüşvet!
Kara para.
Rant.
Yolsuzluk.
Hırsızlık.
Çökmek
Yürütmek, 
Yağmalamak.
İhale komisyonları.
Döviz lobileri.
Faiz savunucuları, uygulayıcıları.
Lüks binitler.
Şatafatlı yaşam alanları.
Yoksulluğun içinde alkış tutan diğer yoksulluk.
Hırsızın oğlunu milletvekili yapan halk.
Amerikan bankalarında 139 milyar dolar.
Kayıp 128 milyar. Hangar yangınında eriyen 250 kilo altın.
Uç noktada seyreden yalan, sahtelik ve takiyecilik.
Kur korumalı mevduattan ödenen faiz 2 milyar dolar.
Diğer 17-25 Aralık mucitleri!
Deniz kuvvetlerinde yurt dışına görevli gönderilen subayların ‘askeri malzeme’ tutanağı ile 25,5 milyar lira kaçakçılık yaptıkları tespit edilmiş…
Sınır güvenliğinden sorumlu bir tuğgeneralin insan kaçakçılığı yaptığı ortaya çıktı.
Polis ve Savcı şebeke kurmuşlar. Adliyede emanete alınan uyuşturucuları satıyorlarmış…
Milletvekillerinin altın kaçakçılığı yaparak 75 milyon dolar servete ulaşmışlar.
Bir valinin 5 yıllık görev süresinde serveti 96 milyon liraya ulaşmış.
Sayıştay denetimlerine göre Diyanette 85 milyar lira buharlaşmış.  
İş bırakma eylemi yapan sendikalı Aile hekimlerine yönelik hiçbir çözüm üretmeyen bakanlık eyleme katılan hekimlerin işe gelmedikleri gerekçesiyle maaşlarından 5 günlük kesinti yapılıyor…
İsviçre bankalarında kaç milyar dolar? Bilmiyorum
Başbakan hem suçlu. Hem güçlü... ‘Müslüman Müslüman’a beddua eder mi” diyor. Biride çıkıp Müslüman hiç çalar mı,  yetim hakkı yer mi, yoksul malını talan eder mi diye sormuyor. Niçin. Bu adam Gürcü olduğu için mi. Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığı için mi, yoksa ‘elhamdülillah Müslüman’ım’ dediği için mi? Hakkı beni tiye alıyor. ‘Abi ya Başbakan mı kaldı’? Kalmadı mı Hakkı! Bugün 17-25 Aralık haftası değil mi?
Kafam iyiden iye karıştı… Bekir Coşkun ne demişti!
Metan gazı sıkıştı. B.. fışkırdı.
Para nerede?
Çocuk yedi…
Polis nerde?
Bakan yedi…
Hukuk nerede?
Başsavcı yedi…
Millet nerede?
Kafayı yedi…
Memleketi soydum.
Ayakkabı kutusuna ve evdeki altı kasaya koydum.
Hesap makinesiyle el değmeden paraları saydım.
Yakalanınca!
Cemaat diye bir yalan uydurdum.
Bu milleti, uydurdum.
Duma, duma dum…
İki fıkra. Anlayın ki halk sizi çokta ciddiye almıyor. Süpürülme zamanınız çok yakın. Süpürüldüğünüz yerden çıkmanızda mümkün değil dedi. Ben inanmadım.
Hakkı sana bir fıkra anlatsam! Uzun olmasın abi. Kısacık.
‘Bir meydanda seçim çalışması yapılacakmış. Kahveye giren polis ‘Biraz sonra siyasiler gelecek, kapının önündeki bisikleti kaldırın’ uyarısında bulunmuş. Bisikletin sahibi okeye dönüyor. Kafasını kaldırmadan polise;  ‘Bisikleti zincirledim, bi şey olmaz, kafanı yorma’… Diye cevap veriyor. Hakkı fıkraya alerjili. Cevap veriyor. ‘Zincirli olunca çalmazlar mı’? Hakkı sana bir fıkra daha anlatsam. Bak buna kesin gülersin. ‘İyi tamam’… Ama bunu iyi dinle elinden şu telefonu da bırak!
Türkiye’nin herhangi bir şehrinde insanlar yolda yürürken üst üste iki top atışı sesi duymuşlar. Yaşlı bir kadın yol kenarında duran polise sormuş! Polise sormuş: ‘Oğlum, toplar neden atıldı’. Polis ‘Bakan geldi, teyze’! Diye cevap verince yaşlı kadın ‘Vah vah, demek ilk atış da isabet ettiremediler’ demiş. Nasıl bu güzel miydi? Cuk oturdu mu? Hakkı’dan ses yok. Kendi ruhumu okşuyorum. Ulan ben işi biliyorum. Hakkı konuşuyor. Çayın soğudu!

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.