Yılların tecrübesi ve bilgi paylaşımıyla, dinleyicileri mest etti
Kırşehir'de doğaya savurganca yapılan talan ve vurgun, Kocabey Kavaklığı ile başlayarak Hirfanlı Köyüne kadar sürdürülmesi kanımıza dokanıyor.
Bir yandan çevre sorunlarının giderek krize dönüşmesi ve insanlığın yeryüzündeki varlığını tehdit eder boyutlara ulaşması. Konusunda Saha çalışmaları yapan ve kendisini doğaya adamış 22 yıldır mücadelesini hiç yılmadan sürdüren Kırşehir’in Doğa Babası Mustafa Bağ ASÇED (Aquae Saravenas Çevre Ekoloji Araştırma ve eğitim Derneği). Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğünün davetine katılarak Kızılırmak Sazlık Alanların Ekolojiye ve Biyo çeşitliliğin bugün ne hale getirildiğini ele aldı. Yılların tecrübesiyle bilgi paylaşımı yaptı.
Diğer yanda toplumsal ve siyasal düzene ilişkin arayışlar, geniş halk kitlelerinin yaşanabilir bir çevre özlemini ve bu alanda onların sözcüsü ve savunucusu olan sivil toplum kuruluşlarından bir olan Kırşehir Temelli ASÇED (Aquae Saravenas Çevre Ekoloji Araştırma ve eğitim Derneği). Başkanı, Kırşehir’in ‘Doğa Babası’ Mustafa Bağ tarafından 18 Nisan Cuma Günü (Saat 10.00 12.00) Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü Personeline, Kızılırmak Havza bazında Görsel bir sunum yaparak Doğa Korumaya daha aktif
Katılım ve sıkılaştırılmış denetim sağlanması konusunda bölgeyi kalıcı noktasına taşımış bulundu.
Gelinen noktada yeşil dokunun, Islak Çayırlar ve su havzalarının korunabilmesi için, toplumun tüm kesimlerinin, bütüncül ve çevre etiğine dayalı bir çerçevede harekete geçmesi ve işbirliğiyle el ele vermesi gerektiğinin altını çizdi. Kesikköprü Köyünden Başlayarak Hirfanlı Baraj Savağına kadar olan 57 Km’lik alanın geçmişi ve bugünkü içler acısı halini, Ekolojik yapısını ortaya koydu.
Baraj yapım süresi içinde kamulaştırılmış alanların bazı hukuk tanımazların, alanlara girdiği, daha da ileri giderek bu alanları Endüstriyel Tarım Şirketlerine kiraladıklarını bu yolla haksız kazanç sağlarlarken, bölgenin ekolojisini altüst etmenin ötesinde yüzey ve yeraltı suları ağır pestisit ve sanayi, evsel atıklarla kirletildiğine belgelerle fotoğraflarla ve dokümanlarla ortaya koyarak dikkati çekti.
Yok edilen 33 Bin Dönüm sazlık alanın aslında Türkiye’nin Paris anlaşmasında taraf olduğu Karbon salınımı düşürme taahhüdü çiğneyen bu kişilerin Gıda Güvenliğini de hiçe sayarak bu kirliliği bölgeden pazarlara, sofralara taşınmasının da suç olduğunu açıkladı.
Talan ve vurgun Kocabey Kavaklığı ile başlayarak Hirfanlı Köyüne kadar sürdürüldü. Hirfanlı bir HES barajı. Küresel Isınma ve Kuraklığı fırsata çeviren bu fırsatçılar. Km’lerce döşedikleri borularla Hirfanlı baraj suyunu çekerek 65 metre olan savak su kütlesi 33 metreye düştü.
Şu Konu iyi bilinmeli. Sulak Alanlar, Islak Çayırlar Karbon yutağıdır. Atığı filtre eder su rejimini düzenler. Parası yıllar önce milletin cebinden ödenmiş kamulaştırılmış alanalar girmeleri umursanmayacak veya görmezden gelmenin doğaya ve insanlığa en büyük kötülüktür. Geleceğin, çocukların, gençlerin emaneti bu denli saygısızca talan edilmemeli. Dedi.
