“TÜRK GENCİ İÇİN OKUMAK ZOR, YAŞAMAK KOLAY MI?”
Zafer Partisi olarak, Türk gençliğini sadece geleceğin teminatı değil, bugünün değiştirici gücü olarak görüyoruz.

Şeymanur Alkan: Zafer Partisi olarak, Türk gençliğini sadece geleceğin teminatı değil, bugünün değiştirici gücü olarak görüyoruz. Bu inançla kurduğumuz Zafer Partisi Gençlik Kolları, Türk milletinin öz değerleri ile barışık, çağın gerçeklikleriyle hesaplaşan ve Atatürk çizgisinde yürüyen bir gençliği teşkilatlandırmak için yola çıkmıştır. Üniversitelerde, liselerde, mahallelerde ve dijital alanda Türk gençliğinin sesi olmak en büyük görevimizdir. Gençlik artık edilgen değil, etkin olmak zorundadır. Bu doğrultuda, Zafer Partisi Gençlik Kolları Basın Sözcülüğü görevine başlamış bulunmaktayım. Bu kürsü; yaşam hakkı, eğitim hakkı ve yaşanabilir bir Türkiye talep eden tüm gençlerin kürsüsüdür. Sesi duyulmayanın sesi, görünmeyenin yüzü olmak için buradayız.
Türkiye çok zor günlerden geçiyor. Bu yaşanan kötü günlerden en çok etkilenen kesimlerden birisi de hiç şüphesiz gençlerdir. Ne yazık ki görmezden gelinen ve dışlanan Türk gençleri ekonomik ve sosyal açıdan 2000’li yılların en zor zamanlarını yaşamaktadır.
Okulların açılmasına az bir süre kaldı. Ciddi bir reform gerektiren sistemsiz sözde eğitim sistemi öğrenciyi de veliyi de mağdur etmeye devam ediyor. Özel okullar ve üniversiteler fahiş fiyatlarla dönem açılışını yaptı. Devlet okullarına sabun bile koyamayan Milli Eğitim Bakanlığı, özel okulların öğrenciyi müşteri yerine koyarak astronomik rakamlar talep etmesine göz yummaktadır. Eğitimde fırsat eşitliği bir yana dursun, toplumsal eşitsizlikler eğitimin bu şekilde kullanılması sayesinde derinleşmektedir. Oysa eğitim temel insan hakkıdır.
Aynı durum üniversitelilerimiz için de geçerlidir. Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde YKS yerleştirme sonuçları açıklandı. Sistemsiz sözde eğitim sistemi üniversite öğrencilerini de olumsuz etkiliyor. Tabii üniversiteye yerleşmek de bir mesele haline geldi. İyi bir sıralama yapabilmek için alacağı kaynak kitabın parasını bile düşünmek zorunda kalan gençlerimiz binbir emek verdiği üniversiteye hazırlık sürecinin ardından yerleşme sıkıntısıyla yüzleşiyor. Devlet üniversitelerinde yabancı öğrencilere açılan yüksek kontenjanlar Türk gençlerinin yerleşme sorununa sebep oluyor. Yüksek sıralamalarla alt tercihlerine yerleşen birçok öğrenci olduğu gibi yerleştirilemeyen öğrencilerimiz de var. Ortadoğu’dan gelen 400 bin öğrencinin yerleştirilmesi sebebiyle sıralamaların oynadığı iddiası da gündemde. Türk gençleri kendi yurdunda okuluna yerleştirilemiyor. Soruyoruz: Sizler hangi prosedürü kullanarak yabancı kontenjanını belirliyor ve üniversitelerimize yerleştiriyorsunuz ki sıra Türk gençlerine gelmiyor?
Türk gençlerinin üniversite hayatı başladığında aslında barınma sorunu da başlıyor. Senelerdir söylüyoruz: Şehir dışında bir üniversiteye yerleşen öğrenciler yurt bulamıyor. Yurt bulanlar da sağlıksız koşullarda öğrencilik hayatını idame ettirmeye çalışmaktadır. Her şehre üniversite yapmakla övünen iktidar sahipleri bu üniversitelere giden öğrencilere yetecek yurt yapmıyor. Beş altı kişinin bir arada kaldığı sağlıksız odalar hepimizin malumudur. Artan eğitim maliyetleriyle veliye ve öğrenciye zulmeden saray rejimi bu yanlıştan dönmeli ve Türk gencine sahip çıkmalıdır. Zafer Partisi iktidarında yurtlar tek kişilik olacak şekilde tasarlanacak, öğrenci ekonomik sorunlarla boğuşmak yerine eğitimine, kişisel gelişimine odaklanacak fırsatlar bulacaktır.
Ekonomik zorluklar ve barınma şartlarının zorluğu sebebiyle 316 bin 738 üniversite öğrencisinin eğitimini bıraktığı veya kaydını dondurduğu açıklandı. Ekonomik koşullar Türk gencini harçlığını çalışarak çıkarmaya mecbur bırakmakta, verilen KYK bursları ve kredileri tabiri caizse öğrencinin kantindeki çay parasını ancak karşılamaktadır. Geçtiğimiz günlerde Erzincan’da üniversite öğrencisi Celal Türkaslan harçlığını çıkarmak için çalıştığı inşaatta ne yazık ki asansör boşluğuna düşerek, Mersin’de 16 yaşındaki Emir Kılınç çalıştığı sanayide tırın altında kalarak hayatını kaybetti. Her şeyin hatta okumanın bile pahalı olduğu bu ülkede insan hayatı ucuz hale geldi.
Okumak zor, peki Türk genci için mezun olduktan sonra yaşam kolay mı? İşsizlik ve gelecek kaygısı mezun öğrenciyi strese sokmakta, torpil ve referanslarla yapılan liyakatsiz atamalar gençleri umutsuzluğa sürüklemektedir. Düşük maaşlar, mülakat sistemi, hayat pahalılığı, üniversite mezunu işsizlik oranlarının yüksek oluşunun yanı sıra Türk gencinin kendini ve içinde bulunduğu sorunları ifade edecek bir alan bulamaması da üzerinde psikolojik bir baskı oluşturmaktadır.
Bugün gençlik; barınma, işsizlik, liyakatsizlik ve gelecek kaygısı gibi sorunlarla baş başa bırakılmıştır. Bizler bu karanlık tabloya teslim olmayacak, Türk gençliğinin onurlu mücadelesini büyüteceğiz. Zafer Partisi Gençlik Kolları olarak hedefimiz; Türk gençliğini bilinçlendirmek, özgüven kazandırmak ve onu yeniden Türk milletinin öncü kuvveti haline getirmektir. Milli egemenliği, tam bağımsızlığı, laikliği ve bilimi esas alan bir mücadele hattında kararlılıkla yürüyeceğiz.
Zafer Partisi Gençlik Kolları yalnızca bir siyasi organizasyon değil, aynı zamanda bir bilinçlenme dayanışma ve mücadele alanıdır. Her ilde, her ilçede, her kampüste ve her sokakta Türk gençliğini ayağa kaldıracak teşkilatlanma iradesine sahibiz. Teşkilatlanıyor, büyüyor ve güçleniyoruz çünkü biliyoruz ki Türk gençliği uyandığında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Bu vesileyle tüm gençleri; fikir üreten, direnç gösteren ve sorumluluk üstlenen bir mücadeleye davet ediyoruz. Zafer Partisi Gençlik Kolları olarak zalime karşı mazlumun, yalana karşı hakikatin, umutsuzluğa karşı inancın tarafında olacağız. Yolumuz; Türk gençliğinin bağımsız, özgür, üretken ve güçlü yarınlarını kurma yoludur. Bu yolda cesaretle yürümek isteyen herkese kapımız sonuna kadar açıktır.
Bize resmi kanallarımız üzerinden ulaşabilir, sorunlarınızı ve taleplerinizi doğrudan iletebilirsiniz. Gelin, hep birlikte Türkiye’de gençliğin kaderini değiştirelim çünkü biz buradayız ve sizin sesiniz olmaya hazırız. Gelecek hafta tekrar görüşmek üzere.