TBMM.de H S .Y. K. NIN BELİRLİ SAYIDA ÜYE BELİRLENMESİNDE TBMM. de ÇIKAN HUZURSUZLUK....
1961 Anayasası; TC. Devlet Sistemini; "GÜÇLÜ BİR YARGI İLE SINIRLANDIRILMIŞ KLASİK PARLEMENTER SİSTEM..." olarak belirlemiş idi....
Gündem
Yayın: 21 May 2025 - Wednesday - Güncelleme: 21.05.2025 23:47:00
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.

TBMM.de H S .Y. K. NIN BELİRLİ SAYIDA ÜYE BELİRLENMESİNDE
TBMM. de ÇIKAN HUZURSUZLUK....
1961 Anayasası; TC. Devlet Sistemini;
"GÜÇLÜ BİR YARGI İLE SINIRLANDIRILMIŞ KLASİK PARLEMENTER SİSTEM..."
olarak belirlemiş idi....
"GÜÇLÜ BİR YARGI DENETİMİ İLE SINIRLANDIRILMIŞ KLASİK PARLAMENTER SİSTEM...
" Yani, YASAMA Yetkisini kullanan bir PARLAMENTO, PARLAMEN-TO içinde ÇOĞUNLUKÇA kurulan ve bu çoğunluğa dayanarak görev yapan bir HÜKÜMET... Sembolik Yetkilere sahip sorumsuz bir DEVLET BAŞKANI-CUMHURBAŞKANI...Normal Yargı işleri yanında, Yasamanın ve Yürütmenin eylemlerini DENETLEYEN bir YARGI KURUMU...."
1961 Anayasasının 5.,6. ve 7. maddeleri bu sistemi ortaya koymuştur.
- YASAMA Görevi, TBMM.nindir.
- YÜRÜTME Görevi, yasalar sınırları içinde Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulunundur.
-YARGI Görevi-Yetkisi, Türk Milleti adına BAĞIMSIZ Mahkemelerce yerine getirilir.
Yargı Yetkisi genel olarak değil de; YASAMANIN-TBMM.nin ve YÜRÜTMENİN -İDARENİN davranışlarını denetleme bakımından; ÖZEL Yetkilere sahip olan iki Mahkemeye aittir.
TBMM.nin Yetkilerini ANAYASA Mahkemesi, İDARENİN Yetkilerini de DANIŞTAY Denetler...
xxxx
1961 Anayasası ve Kısmen de değişime uğratılan 1971 Anayasası bu konumu ile etkili oldu...
BU Dönemde HAKİMLERİN ve C. SAVCILARIN Konumları da farklıydı.
Anayasanın 132. Maddesi MAHKEMELERİN BAĞIMSIZLIĞINI düzenlemiş idi...
Madde Metni;
"Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya , kanuna , hukuka ve vicdani kanaatlarına göre karar verirler...
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve HAKİMLERE emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
..................................................................................................... "
133. Maddesi Metni; HAKİMLİK TEMİNATI İlkesini getirmiştir.
"Hakimler azlonulamaz. Kendileri istemedikçe , Anayasadan gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz......................"
ASKERİ Yargıya da ayrı bir düzenleme getirmiştir. Bugün ASKERİ Yargı tamamen kaldırılmıştır.
Anayasa ; 143. Maddesi ile de YÜKSEK HAKİMLER KURULU Müessesini getirmiştir. Onbir Asıl ve Üç Yedek Üyeden oluşmuştur.
Üyeler; YARGITAY GENEL Kurulunca Kendi Üyeleri arasında gizli OY ile seçilmişlerdir.
Yalnız 1971 Öncesi KURULUN 6 Üyesi; 1. Sınıf Hakimlerce gizli OY ile İLKDERECE Mahkemesi BİRİNCİ SINIF Hakimleri arasında seçilmişlerdir. 1971 deki 12 Mart Muhtırası sonrası bu düzenleme kaldırılmıştır. ÜYELER YARGITAY'dan seçim ile belirlenmiştir.
Hepsi de ONURLU bir şekilde görev yaptılar... Hukukun içinde kaldılar...Hukukun Kurumlarına ve Kurallarına saygı duydular...
Bu Yoruma Yapma nedenim; " HAKİMLER-SAVCILAR KURULUNA ÜYE SEÇİMİ yapan TBMM.deki yaşanan Olay....Üzücü olsa gerek...Kural uygulanır...Çoğunluğun isteği ile Kural dışı KARAR alınmaz....
Bu Durum ve Görüntüler; HAKİMLER-SAVCILAR üzerinde bir SİYASİ BASKI olduğunu ortaya sergiledi...
Bu nedenlerle YARGITAY ve ANAYASA MAHKEMESİ Arasında Kural- Karar Tartışması yaşanmaktadır.
xxxxx
Yargıda ki Tüm HAKİMLER sıkıntı duymaktalar..."Ben bu olayda Kararı verdiğimde; Şikayet edilir miyim? Daha sonra da nereye isteğim dışında Atamam yapılır?
"ADALETE DAYANMAYAN DEVLET VARLIĞINI..... HAKİMLERİNE GÜVENMEYEN ve SAYGI DUYMAYAN MİLLET BİRLİĞİNİ VE DİRLİĞİNİ MUTLAKA KAYBEDER..."
Ben; Bugün için;
" TÜRKİYE'DE HAKİMLER VARDIR. HER ZAMAN DA OLMUŞTUR..."
diyebiliyordum...
Ama; " HER ZAMANDA OLACAKTIR ?"
sözünü de söyleyemiyorum...
Demokrasi; Kurumlar ve Kurallar Rejimidir. Kurumlarını devre dışı bırakarak ve Kurallarının üzerinde bir örtü kapatarak DEMOKRASİYİ Yaşatamazsınız.
Çünkü; DEMOKRASİ Kendin gibi düşünmeyenlere tahammül-hoşgörü-uyum ve gerektiğinde işbirliğidir.
Anayasayı anlamak veya Anayasanın anlamını sezinlemek , Onun KURUMLARINDA ve KURALLARINDA; sadece ; YERLEŞİK DÜZENİN DURGUNLUĞUNUN SINIRLARINI görmek değildir."
Anayasayı anlamak, Onu her yönü ile ileriye SIÇRAYIŞLARIN başlangıç noktası da olamaz.
Anayasayı anlamak demek; Onu yerli yerinde kendi olanakla-rının sınırlarına oturttuktan sonra ; TEMELDEKİ; Ekonomik ve Sosyal ETKENLERİ Anlamaya başlamak olsa gerek...
Bizim Kuşak; 1961 Anayasasının getirdiği Klasik Parlamenter sistemin ÖZGÜRLÜKLERİ yanında; DEMOKRASİNİN KURUMLARI ve KURALLARI ile Bugünkü Konumuza geldik...
1979 YEREL Yönetim Seçimleri sonucunda Ağır bir YENİLGİ Alan Merhum BÜLENT ECEVİT'in; Merhum SÜLEYMAN DEMİREL'e; " BUYURUNUZ...MİLLİ İRADE SİZİ İSTİYOR..." beyanı ile DEMOKRASİYİ " KENDİN GİBİ DÜŞÜNMEYENLERE TAHAAMMÜL...GEREKTİĞİNDE İŞBİRLİĞİ ve UYUM REJİMİ OLDUĞUNU..." O İKİ LİDERDEN ÖĞRENDİK...
Saygı ile....
Yorumlar (0)
İlginizi Çekebilir