ÖĞÜTLÜYOR! SABIR DİLİYOR. CENNET VAAT EDİYOR.
Ele veriyor talkını, kendi yutuyor salkımı.
ÖĞÜTLÜYOR! SABIR DİLİYOR. CENNET VAAT EDİYOR.
Ele veriyor talkını, kendi yutuyor salkımı.
Sen oy ver, iktidara getir. O senin ciğerini söksün. Din gibi temiz bir duyguyu, politika gibi kirli oyunlarına alet ettiler. Bunun tek nedeni; bizim uyurgezer halimizin onları cesaret sahibi yapmasıdır.
İçleri; kin, öfke ve nefret… Dışları sahte tebessüm, dillerinde yalan ve küfür olan insanlarla aynı havayı soluyor. Aynı alanlarda yaşıyoruz.
Bu kadar haini bol olan bu ülkeye ha yunan, ha bunlar hâkim olmuş ne fark eder ki! Biri keşke ‘Yunanlı’ kazansaydı der. Din baronu elinde kuranla fesli Kadiri ziyaretine gider. Bir diğeri Camide işgalci ‘Fransızları’ över, Hatay’a ‘Arap’ toprağı, kadına ‘et parçası’ der. Ödüllendirilir. Bir diğeri çıkar ‘iki ayyaş’ der, kendini bilmez, Mustafa Kemal Atatürk’ü kendince aşağılar küçük görür! Millet hakareti ödüllendirir, bu kişiyi ayyaşın koltuğuna taşır. Bir başkası kendi kepazeliğini, lanetliğini, hırsızlığını din tüccarlığını bilmez, minberden Atatürk’e ‘lanet’ okur. Bir başkası cumhuriyet olmasaydı ya odalıktı, ya cariye, ya da genelev sermayesiydi. O’da Cumhuriyete ‘reklam arası’ der. Bu topraklarda hüküm süren şerefsizliğin daha-la-rı-da var. Bu ülkede bu kopası dilleri, bunca cesareti, makam düşkünü üniformalı din bezirganları ile cahil düşünce hâkim kıldı.
‘Başörtülü kızlarımızı üniversiteye almadılar’… Diye ünledi yobaz.
‘Kızlar okursa Or..sbu olur’… Dedi yobaz.
‘Kızların okuması caiz değildir’… Dedi bir başka yobaz.
‘9 yaşında kız çocuğu evlenebilir’… Diye kurumsal fetva verdi makam sahibi bir yobaz.
Altı bakanlığın bütçesinden fazla bütçeye sahip, TSK’nin bile önünde 3ncü sırada devlet protokolüne sahip, Mustafa Kemal Atatürk’e bir duayı çok gören, ancak Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu kurumdan beslenen, vergiden ve ihaleden muaf olan bu ballı kurumun başında olan bir adam. Haç organizasyonu içinde yolsuzluklarla, komisyonlarla, lüks ve şatafat yaşamları ile çalkalanan kurum.
Yoksulluğu öğütleyen ve yoksula sabır dileyen. ‘Göğün 7nci katında peygambere komşu olacaklar’ diyen. ‘Zengin cennete yoksuldan 5 bin yıl sonra girecek’ diyen safsata makinesi şarlatanları besleyen kurum. Bu kurumun başında lüks ve şatafat içinde yaşayan din baronu daha da ileri gidip eline aldığı kılıçla minbere çıkıp Mustafa Kemal Atatürk’e lanet, millete meydan okuyorsa, bu ülkede yalana inanmış cehalet sürüsünün çokluğundandır.
Dinlerin kitaplarını okuyup anlayana ‘ateist’, okuyup anlamayana dindar, hem okumayıp, hem de anlamayana yobaz denir. Nikola Tesla
Kendi parasıyla içki içene kâfir, çaldığı parayla haçça gidene dindar diyen bir millet var bu topraklarda.
Çamurdan evi olan peygamber, yamalı cübbe giyen Ömer hikâyeleri, anlatan din baronlarının yalanlarına fakirliğin dinsel sınav olduğunu zanneden; sömürüldüğünün, dolandırıldığının, kandırıldığının farkında olmayan cehalet sayesinde, kendileri için cennetler yaratıp, saraylar ve villalar inşa ettiler. Kendi çocukları milletin parasıyla dünyanın en gelişmiş ülkelerinde öğrenim ve eğitim alırlarken, yoksulun çocukları imam hatiplere, tarikat cemaatlerin eline itip kurşun asker yaratılması planlayarak, Milli Eğitim Anlayışını ‘Yobaz Ağırlama Merkezi’ haline getirdiler. Bunun içindir ki Devlet Okullarının sonunu hazırladılar. Nitelik ve nicelikleri ortadan kaldırdılar. Özel okulları teşvik verilirken, yoksulu eğitime erişilmez yaptılar.
Kendi çıkarları için yarattıkları tüm bu rezilliğe ‘din’ diyorlar.
Lüks ve şatafattan kurtulamayan, sırtında kardinal kaftanıyla ortalıkta gezinip Arapça bilmeyen, Kuran ayetini avcuna yazıp kürsüden okuyan, Türkiye diyanet işleri başkanı, Al Erbaş. Mahir bir adam. Bu kadar cahili bir arada bulmak her adama nasip olmaz. Sürekli yalan. Sürekli cart curt. Bunu da mahir cambazlığı içinde saklamayı çok iyi biliyor. Ortaya dökülen her kirlilikten sıyrılmayı başarıyor. Kısaca kıvırabiliyor!
Her türlü rezilliğin ‘Din’ soslu bir kılıfı var…
Londra’dan malikâne alıp, oraya birde cami yaptırmamak olur mu? Bu işi de başarıyor. TC hazinesinden 1 milyar lirayı gözünü kırpmadan cami yapımına ödüyor. Camiye bekçi olarak bir Pakistanlı atıyor. Ama camiye gelen cemaat diye kimse yok. Diyor eski AKP’li, yeni İYİ partili Çömez.
Bu ülkede fakir bebeğin içemediği sütü, zenginin köpeği içiyorsa; köpek soyu din baronları bana adaletten, dinden bahsetmesin.
Ülkede asgari ücret 17 bin. Emekli 10 bin sen 70 bin lira maaş al. Ülkede etin kilosu 900 lira, ekmek 10 lira, tavuk kilo 200 lira. Pazarda hıyarın kilosu 50 lira, mecliste kuzu kapamanın fiyatı 14 lira. Tüm bunlara inat, yoksula cennet bedava. Huriler bedava. Hava cıva bedava. Sokak çeşmelerinden akan acı su bedava.
Millet Pazar artıkları peşinde. Milletin sırtından beslenenlerin, kurum imamları için verilen yemek ihalesi. ‘Haftanın 4 günü et, (İskender, kuzu kapama, köfte vb.) diğer 3 gün bol etli sebzeli sıcak yemek’ olacak. Tatlılar, meyveler özenle seçilmiş tropikal meyve olacak. Kısaca din tacirlerinin masasında kuş sütü eksik olmayacak…
Ve birileri. Din görevlisi, Bürokrat, Özel sektör. Politikacı ve Vatandaş…
Birileri için çok sempatik ve sevimli bulunabilir… Saat 01,49 buzlu badem eşliğinde viskiler yudumlanırken, “İyi Para. Temiz iş”… Kuş devletin. Taş devletin. Millet soyuluyor. Bunlar devlet malının deniz olduğunu biliyor. Millet düşünmüyor. Çünkü zorlu iştir düşünmek. Ancak; onlar domuz olmamak için inançlarının gereğini yapıyor… Domuz gibi yiyorlar.
Ve o adam! Her yıl haçça, umre hariç niçin gidilir? Arınmak için mi? İslam’ın şartı, haç her yıl mı? Haçça kimin parasıyla gidilir? Sen; ya hırsızsın. Aklanmaya gidiyorsun. Ya sahtekârsın doğruyu bulamıyorsun. Ahlaksızsın ahlakın bütünlenmiyor.
İddia odur ki; din görevlilerinin başındaki baş memur; Akademik tezlerinin tamamı Hıristiyanlık üzerine. 16 milyona 6ncı makam Audi A8 arabasını almışken, birde baktık ki; efendi her yıl hacca gittiğinde, arada bir özel seyahatlerinde kullanmak için Mekke’de rezerve! Büyükelçiliğin bahçesine çekilmiş, periyodik bakımları yapılan rezerve GMC 4*4 cip araç din baronunu bekliyor.
Din baronlarının rolleri arsızlık, utanmazlık, milletin sırtından her yıl gidilen haç. Kim kimin günahını çıkartıyor. Elinde kılıçla çadır tiyatrosu İbişlerine taş çıkarıtır! İşi sadece lafazanlık.
Millete dini öğütleyen bu adam; Mekke ve Medine’yi, din kardeşlerini bir kenara bırakmış, Hristiyanların ülkesi, başkenti Londra’da 2,5 milyon Paunt’a ev almış. Canları sıkıldıkça yurt dışı gezilerindeler. Şu anlarda İskandinav ülkelerinde maile geziden yeni döndüler. Yemek ihalesi yaptılar. Çocukları dünya turunda. Kızının, karısın altında lüks otomobiller. Karısına özel şoför ve özel kalem müdürü. Kuruma ait bina içinde toplantı salonu olmasına rağmen 5 yıldızlı otellerde toplantılar. Millete sabır ve cennet müjdeleyen devlet memuru, milyon liraları nasıl biriktirmiştir? Cuma günleri cami kapılarında tapılan dilencilik. Kimin nam ve hesabına yapılıyor?
Başkan böyle olursa, günde 3,5 saat görev yapan imamların maaşı 42 bin lira. Elektrik, su, doğalgaz milletin sırtında. Ücretsiz lojman olacaktır. Cami önlerinde hutbe sonrası toplanan paraların akıbeti nedir. Hele ki köy imamlarının hayatı daha bir keka!
Milletin cebinden büyüyenler ve küçülen millet. Fabrikaların kapanışını, ülkenin satışını, paylaşımı alkışlayan aynı millet, millet bahçelerini alkışladı. Sıra çayırda debelenme zamanı.
Bu talana tarikat ve cemaatler dâhil değildir. Çünkü onlar holdingleştiler.
Kur korumalı mevduat hesabı başladığında dolar 13,40 TL idi. Bugün 32.20 TL oldu. Faizi hariç, spekülatörün kazancı tam tamına %177… Soru şu; Merkez bankası kimi, kimleri besliyor? Zarar 818 milyar lira!
Aman paracıklar. Gelsin paracıklar.
Okçular vakfı 16.640.457.11 TL. Türgev 51 593 040,70 TL. Tugva 74 276 471,18 TL. TJ vakfı 41 363 939,34 TL. Ensar vakfı 29 797 240, 53 TL. TL. Önder İHL Derneği13 290 324, 65 TL. Türkiye Marif Vakfı 26 490 665,00 TL. İlim Yayma Vakfı 9 365 326,00 TL. İnsan Vakfı 4 335 820, 00 TL. Asitane Vakfı 1 770 354,00 TL. Birlik Vakfı 758 300,00 TL. Yeni Dünya vakfı 1 401 576, 42 TL. Darl-ül Fünun Vakfı 726 688,50 TL. Mahmut Hüdai Vakfı 726 688,50 TL. Toplam 847 592 858,27 TL…
Pazarda Hıyarın kilosu 50 lira. Okul kantininde tost 35 lira. Mecliste etli yemek 8 lira!
