Kırşehir’in Hazinesi Var, Tanıtımı Yok.Prof. İlker’den Dikkat Çeken İzlenimler.

Prof. Dr. Süleyman Sami İlker, kaplıcalar bölgesinden Cacabey Meydanı’na uzanan gezisinde şehrin kültürel mirası, müzeleri ve meydan düzenine dair gözlemlerini paylaştı.

Gündem Yayın: 12 Aralık 2025 - Cuma - Güncelleme: 12.12.2025 12:44:00
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
Google News

Kırşehir’i ilk kez 2018 yılında, eşinin katıldığı Yunus Emre temalı bir bilgi şöleni nedeniyle görmüş; aklında kalanları ise notlara dönüştürme fırsatı bulamamıştı. Prof. Dr. Süleyman Sami İlker, bu kez “Anadolu’da Türk Yazı Dilinin Öncüleri ve Âşık Paşa” konulu bilgi şöleni için 19 Kasım’da yeniden Kırşehir’e geldi ve şehri bir ziyaretçinin gözünden ayrıntılarıyla kaleme aldı.

İlker’in notlarında yolculuğun ilk durağı Ankara Esenboğa Havalimanı oldu. Üniversitenin tahsis ettiği araçla misafirlerle birlikte Kırşehir’e doğru yola çıkan İlker, yaklaşık 230 kilometrelik güzergâhta yolların geniş ve bakımlı oluşuna ayrıca değindi. Konaklama ise Kırşehir’in güneyindeki kaplıcalar bölgesinde yer alan Grand Terme Otel’de gerçekleşti.

“Terme” ayrıntısı dikkat çekti: Kaplıca kültürü şehir hafızasında

Kırşehir’in kaplıcalar bölgesinde “Terme” adının hem otelde, hem ana caddede karşılarına çıktığını belirten İlker, kelimenin çağrışımının “termal/therma” ile ilişkisine işaret etti. Notlarda, “Terme” adının büyük ihtimalle sıcak su ve termal bölge anlamından türeyen eski bir yer adı olduğuna dair değerlendirmeler de yer aldı.

“ Kırşehir deyince…”: Ahi Evran, Neşet Ertaş ve yeni farkındalıklar

İlker, Kırşehir’i ikinci kez ziyaret etmeden önce kendisine şu soruyu yönelttiğini aktarıyor: “ Kırşehir deyince zihnimde ne var?” Notlarında ilk akla gelen isimlerin Ahi Evran ve Neşet Ertaş olduğunu, ancak bu son ziyaretle birlikte Cacabey, Âşık Paşa ve Erol Güngör gibi isimlere dair farkındalığının güçlendiğini vurguluyor.

Şehirde çok sayıda eserin artık “görüntü olmaktan çıkıp bilgiye dönüştüğünü” kaydeden İlker, buna rağmen tanıtım ve organizasyon tarafında önemli bir eksiklik gördüğünü belirtiyor.

“Daha iyi tanıtım lazım”: Rehberlik sistemi önerisi

İlker’in notlarının en dikkat çekici bölümlerinden biri, rehberlik meselesi. Ziyaretçi grupları için belediye bünyesinde “kazıbilim/arkeoloji, sanat tarihi veya tarih mezunu, sadece bu iş için istihdam edilen rehberler” bulunması gerektiğini ifade eden İlker, bir kültür merkezinde yaptığı rehberlik sorgusunda net bir yönlendirme alamadığını aktarıyor.

Türkiye’den bir örnekle kıyas da yapan İlker, Akşehir’de belediyenin ücretsiz rehberlik hizmeti sağlayabildiğini hatırlatarak Kırşehir’de de benzer bir modelin kurumsallaşması halinde şehrin önemli fırsatlar yakalayabileceğini dile getiriyor.

Açılış: Âşık Paşa vurgusu ve “Türkçe” mesajı

20 Kasım 2025 Perşembe günü düzenlenen bilgi şöleninin açılışının Türk Dil Kurumu, Kırşehir Valiliği ve Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi ortaklığında gerçekleştirildiği kaydediliyor. Açılış konuşmalarında Âşık Paşa’nın Türkçe vurgusunun öne çıktığını aktaran İlker, Garibnâme’den alıntılarla Türkçenin “edebî dil olarak küçümsendiği” bir dönemde yazılan bu eserlerin önemine dikkat çekiyor.

Notlarda ayrıca açılış oturumunda yapılan konuşmalar, mini konser programı ve kültür-sanat vurgusu da geniş biçimde yer buluyor.

Şehri kendi rotasıyla gezdi: Cacabey Meydanı, müzeler, çarşılar

İlker, öğleden sonra şehir merkezine tek başına inmeye karar veriyor ve rotasını Cacabey Meydanı üzerinden kuruyor. Ulaşımda otobüs ve dolmuş deneyimini, yaşlılar için ücretsiz biniş uygulamasını ve toplumsal nezakete dair gözlemlerini not ediyor.

Cacabey Meydanı’nda açık hava astronomi düzeneklerini, model aletleri ve meydandaki simgesel heykelleri inceleyen İlker, “Cacabey Camisi/Medresesi”nin etkileyiciliğini özellikle vurguluyor.

“Bilgi levhası yokluğu” eleştirisi: Ziyaretçinin öğrenme hakkı

İlker’in notları, yalnızca övgü değil, somut eleştiri de içeriyor. Cacabey yapısının mimari detayları, sembolleri ve tarihsel bağlamına ilişkin sahada yeterli bilgilendirme levhası bulunmamasını “tanıtım zayıflığı” olarak niteliyor. Tarihi yapıların korunması kadar, ziyaretçinin sahada doğru bilgiye erişiminin de önemli olduğunun altını çiziyor.

Neşet Ertaş Müzesi ve şehir belleği

İlker, Atatürk Caddesi üzerindeki eski vali konağında yer alan Neşet Ertaş Müzesi’ni de ziyaret ettiğini belirtiyor. Müzenin özenli düzeni, anlatım dili ve müzik eşliğinde gezilebilmesi gibi ayrıntılar notlara yansıyor. Ayrıca şehirde görülen Neşet Ertaş ve Muharrem Ertaş temalı heykelin hikâyesi de, “hayvan sevgisi ve saygı” vurgusuyla birlikte dikkat çekici bir anekdot olarak aktarılıyor.

Kırlangıç tavanlı Çarşı Camii: “Ustalık, iklim ve doğru teknik”

Gezinin bir diğer durağı 1864 tarihli Çarşı Camii oldu. İlker, çivisiz ahşap “kırlangıç tavan” tekniğini yerinde incelediğini; ahşabın yüzyıllarca dayanmasının nedenlerini ise doğru ağaç seçimi, mevsiminde kesim, doğru kurutma, geleneksel koruma yöntemleri ve kuru iklim gibi unsurlarla açıkladığını yazıyor.

Zanaatkârlar Çarşısı ve “zanaat” vurgusu

Ahi Evran Külliyesi yanında yer alan Zanaatkârlar Çarşısı da notlarda geniş yer buldu. İlker, burada “sanat-zanaat” ayrımını tartışırken, çarşının meslek gruplarına göre düzenlenmesini ve üretim-satış bütünlüğünü olumlu bir şehircilik hamlesi olarak yorumluyor.

Sürpriz karşılaşma: “Gönüllü rehber” Hikmet Bey

İlker’in anlatısında Kırşehir deneyimini “benzersiz” kılan detaylardan biri de Cacabey Meydanı’nda tanıştığı gönüllü rehber oldu. Emekli bir basın çalışanı olan Hikmet Bey’in, hiçbir karşılık beklemeden astronomi düzeneklerini anlatması; şehrin “gönüllülük, nezaket ve yerel aidiyet” damarını görünür kılıyor. İlker’e göre bu tür bir gönüllü rehberlik kültürü kurumsal destekle birleşirse, Kırşehir’in tanıtım potansiyeli daha güçlü bir zemine oturabilir.

 “Değer çok, anlatı ve yönlendirme daha güçlü olmalı”

Prof. Dr. Süleyman Sami İlker’in Kırşehir notları, bir yandan kaplıca kültüründen yazı dili tarihine, müzelerden mimari mirasa uzanan zengin bir envanter sunarken; diğer yandan şehrin “anlatı ve yönlendirme” kapasitesine dair somut bir ihtiyaç listesi ortaya koyuyor.

İlker’in değerlendirmesi net: Kırşehir, Ahi Evran’dan Âşık Paşa’ya, Cacabey’den Neşet Ertaş’a uzanan güçlü bir kültür atlasına sahip. Bu atlasın daha çok kişiye ulaşması için ise, kurumsal rehberlik, sahada bilgilendirme ve turizm iletişiminin daha sistemli bir yapıya kavuşması gerekiyor.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.