Kırşehir bu projeyi istemiyor.Bakanlık tarafından onaylandı.

Koç Holding ve AK Parti Milletvekili Ferhat Nasiroğlu’nun sahibi olduğu Fernas ortaklığındaki DEFAŞ’ın Kervansaray Dağları’nda kurmak istediği altın madeni projesi, tüm itirazlara rağmen Bakanlık tarafından onaylandı.

Yaşam Yayın: 30 Ekim 2025 - Perşembe - Güncelleme: 30.10.2025 21:50:00
Editör -
Okuma Süresi: 7 dk.
Google News

Koç Holding ve AK Parti Milletvekili Ferhat Nasiroğlu’nun sahibi olduğu Fernas ortaklığındaki DEFAŞ tarafından Kırşehir’i çevreleyen Kervansaray Dağları’nda yapılmak istenen altın madeni projesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda yapılan 3. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında onay aldı.


Kırşehir Belediyesi, Kent Konseyi, çevre platformları ve çok sayıda yurttaş, bu karara hukuki mücadeleyle karşılık vereceklerini açıkladı.

Ekicioğlu: “Esas Gözden Kaçırdıkları Şey Kırşehir’deki Değerli Elementler”

Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, toplantının bitmesinin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Kırşehir Belediyesi ve Özbağ Belediyesi’nin, çevrecilerin ve odaların olumsuz görüşlerine rağmen bunu onayladılar. Oysa ki bu madenin tamamen dışarıda işleneceğinin bir göstergesidir. 200 bin ton yıllık konsantre edilmiş ham madde dışarı gidecek.Ne kadarının geri getirileceği, ne kadar altın çıkarılacağı şirketin vicdanına kalmış. Esas gözden kaçırdıkları şey Kırşehir’deki değerli elementlerdi. Oysa firma, ‘değerli elementler yok’ diyor.Bugün kamu kurumlarının ve devletin sistemini devreye geçirerek burada değerli element var mı yok mu firmanın aldığı karotlardan tahliller yaptıralım ve tarafsız bir kurum bunu raporlasın.Kent Konseyi’nin çıkardığı, rapor ettiği değerli elementler firmayla tam tersi. Bunun için biz bu mücadeleyi hukuk yollarıyla hep birlikte devam ettireceğiz.Sanmasınlar ki biz pes edeceğiz. Bugün maden konusunda maden lobilerine karşı en son bizim arkadaşımız Hakan Tosun, İstanbul’da öldürüldü. Akşehir’e gelmişti. Serbest gazeteciydi, çevreciydi, doğacıydı. Niçin öldürüldü? Herkes bunun üzerini örtmeye çalışıyor. Reşit Kibar Artvin’de katledildi.Biz onların mirasını hiçbir zaman boşa çıkarmayacağız. Bedeli ne olursa olsun biz onlardan aldığımız bayrakla birlikte onlarla çıktığımız yolda yolumuza devam edeceğiz.Ne Kırşehir’in ne Türkiye halkının kuşkusu olmasın. Bu değerli elementleri yurt dışına çıkarmaya asla müsaade etmeyeceğiz.Altın adı altında değerli elementler yurt dışına kaçırılıyor. Bu bir suçtur. Ülkenin kaynakları talan edilmektedir, gerçekten büyük bir suç işleniyor. Bu İDK’da sivil toplum örgütleri, meslek odaları vardı. Kamu kurumunun yöneticisinin, firmanın yetkilisi gibi davranması gerçekten yüreğimi acıttı.Bu da tarihe herkesin önünde not düştü. Bundan dolayı da katılımcılara destek verenlere teşekkür ediyorum. Burada mücadelemiz devam edecek.”

İlhan: “Kırşehir’de Kanser Oranı Artacak”

CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, madenin halk sağlığını tehdit edeceğini belirtti:

“Maden ocağının bulunduğu yer Kırşehir merkeze çok yakın. O suyu insanlar içiyor.Bu madende kimyasal maddeler kullanılacak ve kimyasal atıklar suya karışacak. Bu da şehri zehirleyecek.Arsenik ve kurşun miktarları yüksek, ÇED raporları yetersiz. Kırşehir’de kanser oranı çok yükselecek ama orada bunu bize anlatacak bir kişi yok.”

Göçen: “Kırşehir Bu Projeyi İstemiyor”

Kırşehir Kent Konseyi Başkanı Müfit Göçen, toplantı sonrası yaptığı açıklamada sert ifadeler kullandı:

“Maalesef içeride hiç hoş olmayan bir ortamla karşılaştık. Bizim anlattığımız konuları yanlışlayan bir tek kelimeleri dahi olmadı. Hepimizin değil, birimizin bile söylediği şeyler ÇED raporunun iptal edilmesi için bir gerekçe. Orada da ifade edildi, Kırşehir bu projeyi istemiyor.Bizim nasıl yaşayacağımıza onlar mı karar verecek? Orada da söyledim, bu millet bu devlet için canını verir. Neden DEFAŞ şirketine bu madeni veriyoruz? Niye DEFAŞ kazanıyor, yabancılar kazanıyor?Madenimiz yurt dışına gidecek, yurt dışında ayrıştırılacak. Orada nadir elementler ayrıştırılacak. Bu madenler daha sonra bize bomba olarak düşebilir, hayatımızı zehir edebilir.Biz bunlara engel olmak istedik. Malımızı, değerlerimizi neden karanlık güçlere teslim ediyoruz? Ancak biz hiçbir zaman kendilerini birilerine şirin göstermeye çalışanlara teslim olmayacağız.Maden lobisine teslim olmayacağız. Yasal olarak yapabileceğimiz her şeyi yapıp sonuna kadar direneceğiz. Biz Kırşehir’i yaşanır bir halde istiyoruz.Sadece şirketler kazanıyor, lobiler kazanıyor. Devletimizin bundan bir kazancı yok.”

“Maden Ankara’nın Suyunu da Zehirleyecek”

Kırşehir Koruma Platformu Başkanı Mustafa Düğer, projenin sadece Kırşehir’i değil, Ankara’yı da tehdit ettiğini belirtti:

“Bu maden sahası bizim su depomuzun üzerinde. Filatasyon yöntemiyle işletilecek maden için su lazım ama su bulamıyorlar. DSI kuyulardan su çekmelerine izin vermiyor.Bu nedenle Kırıkkale’deki Kapulukaya Barajı’ndan alacaklarını söylüyorlar. Tüpraş’la anlaşmışlar ama bu anlaşmanın hukuki geçerliliği yok.Ayrıca bu bölge 1938 yılında 6.7 büyüklüğünde deprem yaşamış bir yer. Ancak bu deprem raporlara alınmamış, gizlenmiş. Yani burası aktif fay hattı üzerinde bir bölge.”

Özel: “Eğer Bu Proje Geçerse Kimse Kırşehir’i Artık Kırşehir Olarak Beklemesin”

TEMA Ankara İl Temsilcisi Nevzat Özel, projenin Kırşehir’i geri dönülmez biçimde etkileyeceğini vurguladı:

“Kervansaray Dağları bugün parsel parsel bölünmüş durumda. Eğer bu proje geçerse Kırşehir artık Kırşehir olmaktan çıkar.Seyfe Ovası 5000 yıldır tarım yapılan bir bölge. Bu madenle birlikte Seyfe Gölü, Kızılırmak ve yeraltı suları yok olacak.Türkiye’nin 1500’e yakın sulak alanı içinde Seyfe en önemlilerinden biridir ve RAMSAR sözleşmesiyle koruma altındadır. Buna rağmen bu proje yürütülmek isteniyor. Bu, uluslararası yükümlülüklerimizin açık ihlalidir.”

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.