grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

DEMAGOGLAR! ÜLKE YÖNETİRSE!

‘Neyi yazıyorsun? Niye yazıyorsun? Ne yazıyorsun? Neden yazıyorsun? Kimi yazıyorsun? Niçin yazıyorsun? Yazıyorsun da ne oluyor’? Diyorlar! Bana…

Gündem Yayın: 28 Nisan 2024 - Pazar - Güncelleme: 28.04.2024 22:33:00
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
Google News

DEMAGOGLAR! ÜLKE YÖNETİRSE!

‘Neyi yazıyorsun? Niye yazıyorsun? Ne yazıyorsun? Neden yazıyorsun?  Kimi yazıyorsun? Niçin yazıyorsun? Yazıyorsun da ne oluyor’? Diyorlar! Bana…

Bizlerin unuttuğu, onların unutmadığı; Müslüman kardeşleri, Rabia, İhvan, Osmanlı hayali ve Hilafet arzusu, Eğit Donat garabeti! Ve Kuvayı milliye ilan ettikleri, ÖSO… HAMAS… Koskoca ülkeyi silahsız istila ettirip sayıları 17 milyona ulaşmış sığınmacılar… Sıra şimdi 500 bin Filistinliye yurttaşlık vermeye gelmiş… Zaten AFAD uçaklarıyla getiriyorlar.

Dünya bankasının mültecilere istihdam edilmesi koşuluyla şartlı verdiği 32 milyar dolar borç!

Halka tasarruf tedbirleri.

Kamuda tasarruf tedbirleri adıyla 130 bin makam aracından sadece 500 âdetinin satılacak diyerek göz boyamaları. Saraylardan, uçaklardan, helikopterlerden, dövizle ödenen hazine garantili ödemlerden hiç söz eden yok. Satacakları o araçların kullanım ömürlerini tamamlamış, binekten daha çok iş makinaları ve kamyonlar olduğu en gencinin 40 yaşında olduğunu da düşünürseniz, anlarsınız ki! Saltanattan, konfordan ödün yok…

Rejime düşman, yasak olmasına rağmen mantar gibi yurdun her tarafın da çoğalan tarikatlar, cemaatleri mi? Talanın baş mimarları olan vakıflar? Kanla irfanla kurulmuş cumhuriyetin talanı!  ‘Satılık vatan. Satılık devlet’.  Sahi nereden başlayıp neleri yazsam. Yazacak o kadar çok şey var ki… Dünya şaşkınlıkla gülüyor olmalı bunca yalanlara inanmış olma halimize!

Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,

Bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında,

Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.

Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi; Hikmet. (Nazım Hikmet)

‘Onlar ki; Lozan’da büyük devletlere diz çökertti. Bunlar, ‘2 sayfa, dokuz maddelik gizli hizmet sözleşmesi’ imzalayarak, büyük devletlerin önünde diz çöktüler.

Batı Atatürk’ten sonra devrimlerin yaşayacağına inanmıyordu. Öncelikle cahil bir kitlenin varlığı işlerini kolaylaştırıyordu. Onlar için tek engel Mustafa Kemal’di. Bu engel ortadan kalkınca devrim çökecek Lozan’da verdiklerini yeniden alacaklardı.

Batının en büyük umudu Türkiye’deki kendi ulusunu reddedecek olan gerici güçlerdi. İlk piyon Adnan Menderes ‘Yeşil kuşak Projesinin’ aktörü olarak ortaya çıktı. İstediği sonucu alamayan aktörler bu kez bir general üzerinden yürüdüler. ‘12 Eylül ve Cunta’. Devamıyla Siyasal İslamcıların ülkeye hâkim kılınması. Turgut Özal gibi bir tarikat üyesi seçildi. Özal; arkasına aldığı askerlerle ülkeyi siyasal inanç üzerinden şekillendirme sürecinde epeyce yol aldı.

Emperyalistlerin ‘Ortadoğu’nun parçalanması, yeni devletler inşası, bölgeye İsrail’in hâkim kılınması projesi için istenilen adamlar ellerinin altındaydı. ‘Ben Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlarından biriyim’ diyen kişi bugün bu ülkede 22 yıldır iktidarda olan Recep Tayyib Erdoğan.

Bu süreç içinde; ‘cehalet’ daha hızlı toplumun üzerine yayıldı. Erozyon baskı halini aldı. Bugün; bu ülke içinden çıkılmaz bir haldeyse, bu ülkeyi yön verenleri ve şekillendirenleri iyi okumak gerekir.

Milli Eğitim; Tarikat ve Cemaatlere teslim edilirken, lüks ve şatafata düşkün, Arapça bilmeyen İngiliz aşığı bir adama Diyanet teslim edildi. Ayasofya’da elinde kılıçla Türk ulusuna meydan okunmasını Siyasetin din baronları ve siyasal İslam’a koşulsuz hizmet eden üniformalı din bezirgânları Ayasofya minberinde; ahlaksız meydan okumayı, Mustafa Kemal Atatürk’e hakareti sessizce dinlediler.

'Yeryüzünde bir başka toplum gösterilemez ki, biz Türkler kadar öz benliğini yitirip mensup bulunduğu din içerisinde erimiş olsun. Bir başka Müslüman toplum yoktur ki; biz Türkler kadar ulusal gelenek ve niteliklerini, dilini, tarihini ve her şeyini İslamiyet adına unutsun ve kendinden olmayan bir kılığa bürünsün. Ve üstelik bununla da kalmayıp, dini uygulayacağım diye kendi öz ceddinin ruhuna tükürsün'. İlhan Arsel

Yunanlı kazanamadı. İngilizler geldikleri gibi gittiler. Giderlerken; bugün kahraman ilan edilen vatan haini Mehmet Vahdettin’i ve Osmanlı Hazinesini de İngiliz Zırhlısı Malaya’ya yükleyip gitti. Fransızların gıkları çıkmadı. İtalyanların yarısı gemilerle Akdeniz’den tornistan ettiler. Çünkü Türk ordusunun başında onların hesaba katmadıkları Yıldırım Orduları başkomutanı Mustafa Kemal vardı… Kuvayı Milliye destanı budur. Emperyalist ülkelere geçit vermemektir.  Dahi; ‘Geldikleri gibi giderler’ demişti. Geldikleri gibi gittiler. Sıra bu siyasal İslamcılarda. Yarattıkları erozyonun hesabını vererek gitmeleridir.

Ülkeyi pazarlayanlar; terör odaklarını Kuvayı Milliye gibi ulvi ve ulusal bir direniş örgütü ile kıyaslayamaz benzetemezler.

Suriye’deki terör örgütlerinin bileşeni olan çapulcu sürüsü ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) için ‘Kuvayı Milliye’ ile özdeşleştirmeye çalıştı. Unutuldu! Saraylarda ağırlanan, İsrail kuruluşu olan, Dünya’nın terör kuruluşu ilan ettiği, katil sürüsü olan ‘HAMAS’ Şahsım Devletince  ‘Kuvayı Milliye’ olarak ilan edildi.

Erdoğan Türk İnkılap Tarihini okumasın. Sadece Nazım Hikmet’in ‘Kuvayı Milliye’ destanını okusun belki aradaki farkı anlar! Böylelikle ‘Kuvayı Milliye’ nedir, ne değildir? Türk inkılap tarihine damgasını vurmuş bir kurtuluş örgütünün kurumsal yapısını, bağımsızlık faaliyetlerini öğrenmiş olur, belki bu ulvi kurtuluş örgütünü, İslam terör örgütlerine yakıştırmaz.

Orta doğuda hâkimiyet kuran devletler, kendi halklarının huzur ve güveni için Türkiye Cumhuriyeti Devletini bekçi tayin ettiler.  ‘Parasıyla dediler’. Parasıyla olunca her şey bir ticari aks içinde ülke Ortadoğu çöplüğüne dönmekle kalmadı. Ne kadar İslami terör örgütü varsa bu topraklarda kendilerine yer buldular. Tedavi oldular. İşyerleri açtılar. Kırmızı halılarla karşılanıp, mecliste konuşturulup ‘Türkiye Seninle Gurur Duyuyor’ naraları attılar.

Tarihsel süreçte Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Osmanlılar bölgede etkin olmuşlar. Sanayi devrimi ile birlikte modern çağda İngiltere, Fransa Amerika ve Sovyetler Birliği bölgede etkin güç olmuşlar, Türkiye sadece maşa, Avrupa’ya bekçi yapıldı. Suriye sınırlarında mayınları temizlettirdiler. Ardından İran, Irak sınırı temizlettirdiler.

Bir millet Ekonomisini, Sosyal yapısını, etnik kültürünü “kullan at” siyasetine teslim etmiş ise bedelini ödeyecektir. Birileri zenginleşirken, diğerleri yoksullaşacaktır. Kimlik erozyona uğrayacak, demografik yapı değişecek ulus melezleşecektir. Günü geldiğinde kimlik terkedilecektir.

Bu ülkeyi; Amerika’nın döküntülerinin toplandığı Ortadoğu çöplüğü haline getirdiler.

Bu ülkeyi kirli pazarlıklarla Arap aşiretlerine ipotek ettirdiler.

Bu ülkeyi İngiliz tefecilere, Amerikan dolar baronlarına Yahudi lobilerine mahkûm ettiler.

Bu ülkede Türk hukukunu baypas edip bu ülkeyi Londra mahkemelerine davalı yaptılar.

Bu ülkeyi açlık, yoksulluk ve sefalete mahkûm ettiler.

Yalanla yönetilmenin. Yalanlara inanmanın bedelini ödüyorlar.

Her şey hazine garantili. Yoksulun cüzdanından alabildiklerinin hepsini, tefecilere, saray müteahhitlerine, döviz spekülatörlerine, hatta yangına garanti verdikleri uçaklara, İngiliz tefecilere Yahudi lobilerine kaynak yaptılar. ‘Türkiye iflas etti’.

‘Bir gün orospuluğun kitabı yazılacak olursa eğer, bunu kesinlikle erkekler yazar’, Kaan Soydan.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.