grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILINDAN MANZARALAR!

Kime itaat edelim? Kime Küfredelim? Kime lanet okuyalım. Kimlere hain deyip, kimleri ihanetle suçlayalım! Bu ne büyük çelişkidir ki!

Gündem Yayın: 30 Ekim 2024 - Çarşamba - Güncelleme: 30.10.2024 22:22:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Google News

CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILINDAN MANZARALAR!
‘Çok küfür ediyorsun diyorlar. Ne yani; hayatımın içine edenlere şiir mi yazacağım’… Charles Bukovski.
Kime itaat edelim? Kime Küfredelim? Kime lanet okuyalım. Kimlere hain deyip, kimleri ihanetle suçlayalım! Bu ne büyük çelişkidir ki! Bu ülkede yoksulların sırtına basa, basa sırtından yüksek maaşlarla beslenenler, milletin malını pazarlayıp, komisyonlarla palazlananlar. Cehaleti ve yoksulluğu kullanarak, ülkeyi tarumar edenler.
Köpekler yediği yemeğe bakar. Sahibinin çalarak getirmesi köpeğin umurunda değildir. Karnını doyuranı korumaya devam eder. Çin atasözü.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılı törenlerinde Bodrum kalesine,  Türkiye Cumhuriyetinin kurucusunun posteri yerine, cumhuriyete, demokrasiye, laikliğe düşman parlamenter sistemim yıkıcısı, tek adam rejiminin aktörün posteri saray şürekâsı tarafından asılıyor. Muğla Ortaca ilçesinde cumhuriyet kortejinde öğrencilere 22 yıllık erozyonun mimarının posteri saray soytarılarınca öğrencilere taşıttırıyorlar. 
Atatürk hakaret edenleri kazıyın altından tam bağımsızlık ve cumhuriyet düşmanı soysuzlar çıkar. O ayılıp bayıldıklarınız Dolmabahçe’den İngiliz zırhlısına binip kaçarken soysuz dediklerininiz bu vatanı işgalde kurtarmakla meşguldüler.
Cumhuriyetin kuruluşunun 101 yılında kurucunun yerine satıcısının posterini yaptırıp milletin çocuklarının tepesinde korteje sokan düşmanlık, kendi anasının, babasının mezarına imam götürüp dua eden Anıtkabirde nara atan düşmanlar aynı! Bu narayı, ahlaksız sloganları Mustafa Kemal’in sıralarından yetiştiğini iddia eden üniformalı din baronları da izliyor.
Atatürk Türkiye’dir. İşte bu nedenle de 20nci yüzyıldan 21nci yüzyıla fikirleriyle ve eserleriyle değeri giderek artan çağdaş kurucu önderine yapılan her türlü saygısızlığa tarih isyan eder. Akıl isyan eder. Vicdan isyan eder. Milletin vicdanlı her ferdi isyan eder. Etmelidirler de. Cumhuriyetin savcıları dâhil.  Zira adında cumhuriyet olan tek meslek onlardır.
Atatürk isim değildir. O’nun ismi Mustafa Kemal’dir. Atatürk ilimdir. Atatürk bilimdir.  Atatürk akıldır. Atatürk İnovasyondur. Atatürk gelecektir. Atatürk barıştır. Atatürk gençliktir. Atatürk Özgürlüktür. Atatürk Bağımsızlıktır. Yüzyıllar sonrası ön görebilmektir. Sürdürülebilir kalkınmanın temel taşıdır. Cumhuriyettir. 
Atatürk isim değildir. O’nun ismi Mustafa Kemal’dir. Atatürk bilimdir. Atatürk çağdaş yaşamdır. Özgürlük ve tam bağımsızlıktır. Atatürk okuldur. Atatürk öğretmendir, Atatürk doktordur, Atatürk yargıçtır. Atatürk Sosyal Adalettir. Atatürk hukukun üstünlüğüdür. Atatürk üretimdir. Atatürk çiftçidir. Atatürk sanayidir. Atatürk sanayide, kömür kuyularında işçidir. Atatürk toprakta buğday, dalda meyve, gökyüzünde özgürlüktür. Atatürk nasırlı elleri tutan, çatlayan topraklara akan sudur.
‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ diyor… Yunan’a 18 ada ve 250 kayalığı teslim ediyor. Yunan askerinin Bodrum’a, Datça’ya çıkartma yapmasını görmüyor... İsrail tehdit ile millete korku ve endişe salgılıyor, sattığı tank paleti unutup ‘savunma sanayi’ için milletin borcu olan kredi kartından 750 lira vergi alacağını açıklıyor. En az dış tehditler kadar tehlikeli olan silahsız mülteci işgalinin bu topraklarda yaşatılır olması demografik yapının bozulması, etnik kimliğin tarafınca yok edilmesine rağmen. ‘İç cepheyi sağlam tutacağız’ diyor. Alınacaklar, gelecekler hariç içeriye sokulmuş 17 milyon mülteci! Bu rezalete, ‘hangi iç cephe’ diyen yok. Kale içeriden işgal altında. Kuzu gibi dinliyorlar. Bu palavra sözleri alkışlayan alkışlayana.
‘Cumhuriyete sahip çıkmazsak demokrasi amaç değil araç olur. Uygun durağa gelince inilen tramvay olur. ‘Cumhuriyete sahip çıkmazsak dâhili ve harici bedbahtlarımız kazanır. Cumhuriyete sahip çıkmazsak cebren ve hileyle aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilir. Her köşesi bir fiil işgal edilir. Ve siyasiler şahsi menfaatlerini, yani kendi çıkarlarını devletin çıkarlarıymış gibi bizi susturmaya çalışabilirler.
Cumhuriyete sahip çıkmazsak mesela 6 yaşında bir kız çocuğu sapkın müritlerle evlendirilebilir. Cumhuriyete sahip çıkmazsak savaşı keşke yunan kazansaydı diyen fesliler, bebek katili bölücüler kimilerince fikir önderleri kabul edilebilir.  Bu sırada Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyen teğmenler ordudan atılabilir. 
Cumhuriyete sahip çıkmazsak müfredattan Atatürk çıkartılır eğitim tarikatlara bırakılır. Nas’la ekonomi batırılır. Millet yandaşlara borçlandırılır.  
Cumhuriyete sahip çıkmazsak evin sahibine sorulmadan kapıları mültecilere açılabilir. Cumhuriyete sahip çıkmazsak mafya, tarikat ve örgütler arasında sıkışıp nefessiz kalırız. Cumhuriyete sahip çıkalım. Cumhuriyete sahip çıkmazsak analar ağlamasın la başlayıp memleketin anasını ağlatırlar. 
Cumhuriyete sahip çıkalım. Sahip çıkmazsak tarihin doğru tarafında değil, yanlış yerinde yer almış oluruz.  Çünkü Atatürk yüzünden planlarını yarım 100 yıl ertelemek zorunda kalanlara meydanı boş bırakmış oluruz. 
Cumhuriyete sahip çıkmazsak yok olmaktan kurtulup yine yeniden var olamayız. Bunun için bugün Cumhuriyet diyoruz, Cumhuriyet’. Ece Güner

Türkiye’de Nepotizm; ‘akrabacılık, ayrımcılık, kayırmacılık’… Zirve yaptı!
Türkiye’de Klientalizimcilik; müştericilik, seçmenleri ‘müşteri’ gibi görme alışkanlığı yaratıldı! 
Türkiye’de Kroni Kapitalizm; ‘çürümüşlük’, ahbap çavuş ilişkisi protokol oldu!
Bu ülkede şeriat yok…
Bu ülkede teokrasi yok…
Bu ülkede korku kopuntusu hâkim değil. Diyebilir misiniz? 
O meclis ki milletindi. Bugün milletin beslediği kimliklere karargâh oldu...
Bu ülkede besleme bir oluşum yaratıldı. Yoksullukla mücadele yerine, yoksulluğu yönetme öne çıktı.
Yalan. Doğru; var. Yok.
Ulusal Egemenlik ve getirdikleri. 
Hiç kimse sormuyor. Sorgulamıyor. Ordunun vesayeti kalktı. Din vesayeti hâkim kılındı. Parlamento; varla yok arasında. Cumhuriyetin vesayeti var diyorlar. Sultanizm hâkim kılıyorlar. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunda oturan, Dünya’yı milletin parasıyla 40 kez giden, Anıtkabre bir kez dahi uğramayan, lüks ve şatafat ve saltanat düşkünü Şeyhülislam yine ortalıkta yoktu.
Ve hiç düşünülmeyen laiklik! Dincinin ezip geçemediği, sözlükten kaldıramadığı kelime ‘Laiklik’… 
Laik devletin belli bir dini, belli bir mezhebi olamaz. Laik devlet, belli bir dinsel inancı savunamaz, yayamaz, onu mali yardımla destekleyemez. Dinsel inanç sahibi yurttaşlar ile belli bir dinsel inancı olmayan yurttaşlar arasında ayırım yapamaz. Herhangi bir dinsel inancı, ya da inançsızlığı yasaklayamaz. Yasal hak ve özgürlüklerden dışlayamaz. Herhangi bir dinsel inanca veya inançsızlığa karşı başka kişiler ya da gruplar tarafından yöneltilen baskı ve şiddeti önlemek, laik devletin görevidir.
Dininizi doğru öğrenin. Yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz. Tarihinizi iyi öğrenin. Yoksa hainleri kahraman zannedersiniz. İktidarları iyi tanıyın. Yoksa yönetenleri devlet zannedersiniz. 
Cumhuriyetten Atatürk’ü çıkartırsanız, geriye, Afganistan, İran, Suriye, Yemen, Pakistan, Mısır, Ürdün, Lübnan, Tunus, Filistin, Suudi Arabistan,  kalır… Kadın pazarları, Kadınların insandan sayılmadığı. Çok eşlilik, Sübyan mektepleri, cehalet ve Orta çağ karanlığı. Yobazların saltanatı kalır. Saraylar, lüks ve şatafat kalır. Tebaa, Ümmet kalır. Kul kalır. Osmanlıya vahşice vergi veren, savaşlarda ölen Anadolu’nun yoksul, cahil bırakılmış köylüsü kalır.
Herkes benim gibi Atatürk’e büyük bir sevgi ve hayranlıkla bağlı olmak zorunda değil. Birileri Atatürk’e düşmanlık ediyorsa bilin ki, onun arkasında başka nedenler var. Yobaz değilseniz düşmanlık edemezsiniz. Bu topraklarda Atatürk eşittir çağdaşlaşmadır, Aydınlanmadır, bilim egemen kafalı ve eleştirel akla sahip insanın yaratılması projesidir. Atatürk aynı zamanda eşittir antiemperyalist mücadeledir, üretebilmektir, ilahi mesajın doğru algılanmasıdır, tam bağımsız olma yolunda ilerlemedir, laikliktir, Milli birliğimizdir, dil beraberliği, bölünmez bütünlüğümüzdür, kurucu ideolojimizdir ve kusursuz demokrasiye giden yoldur.     
‘Eğer başka birinin hayatını biraz daha yaşanır hale getirme gücünüz varsa bunu yapın… Dünyanın buna ihtiyacı var’… J. Lynn. Dünya bunun içindir ki; Mustafa Kemal Atatürk’e koşulsuz inanmış ve kendisine; ‘Savaşın ve Barışın efendisi’… Demiştir.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.