BU AKLA LANET OLSUN…
Bu ülkenin en büyük açığı namuslu insan açığıdır. Önce bozuyor, yıkıyor yok ediyor. Sonra! Kurtarmak için mabadını yırtıyor…

BU AKLA LANET OLSUN…
Bu ülkenin en büyük açığı namuslu insan açığıdır. Önce bozuyor, yıkıyor yok ediyor. Sonra! Kurtarmak için mabadını yırtıyor… Yalanın bini, bir para… Dereyi temizlemek için en vahşi cinayetini işlediniz. Dere kenarındaki üç beş ağaç vardı o ağaçları çalıları neden kestiniz? Kı… mı battı. Üzerinde kuş yuvaları vardı. Yok ettiğiniz çalı yığının içinde mavi iskete, ve Mavi Baştankara yuvaları vardı. Umarım ocağınız yanar. Yuva derdine düşersiniz.
Seyfe Gölü Sulak Alanını kuruttunuz. Göl alanını sistematik olarak 25 bin hektardan 5 bin hektara düşürerek 20 bin hektar alanını bayağılıklar içinde ürettiğiniz mazeretlerle çaldınız. Siyaset uğruna yok ettiniz. Sizlerde utanma yok. Suratınıza tükürülse yarabbi şükür diyecek kadar vasatsınız.
Kocabey Kavaklığı rekreasyon alanı yapılandırılması için devlet para aktardı. Dört şerefsiz ağaçları kesip Aksaray Ortaköy pazarlarında sattılar. Hırsızlığın ve talanın aktörü bu kıyım savunmasına ‘Camiye Odun Kestik’ oldu. Ve sorgulayanlar bu sahtekârlığı böyle onayladı. Defalarca yaktılar. Sonra devlet dedi ki zaten ağaç yok. Tarım yapsınlar. Kimin malını kime verdin sen devlet? Kamulaştırılmış ve parasını milletin ödediği alanları babanızın mirası gibi pay, pay edilmesini seyrettiniz. Konuşunca protest kimlik oluyoruz. Öylemi!
Kızılırmak Havzası içinde bulunan 33 bin hektar bataklık ve sazlık alanların kurutulmasını küresel ısınmaya bağlayıp, 33 bin dönüm sazlık alanın yakılarak alanın nehir yatağı kıyısına kadar tarıma açılmasına, ağır pestisit ve kimyasallarla yetişen ürünlerin pazarlara taşınmasını, oradan sofralara taşınarak toplum sağlığını bozdunuz. Patates, soğan ekenlerle ortak mısınız? Sorumuz cevapsız kaldı. Kızılırmak sahil bandına kadar mutlak tarım alanları kanser oldu. Bölgede bu adamları bir kişi sorguladı. Ben… sonuç ne sonucu. Bir okuyucum yorum yazmıştı. ‘yazdın da ne oldu’ çok doğru yazdımda ne oldu. Devlet yozlaşmış. Halkın ahlakı altüst olmuş. Yazsam ne çıkar!
Kuruluşu HES olan Hirfanlı barajı bugün elektrik üretemez hale geldiyse Savak derinliği 65 metreden 20 metreye düşmüş ise, hatalı su yönetimini umursamaz ve bölgenin susuz kalmasına göz yumdunuz demektir. Sahipsizliğin örneği bu kente sarmal oldu. Konya bu şehrin barajını su çekerek boşalttı.
Sıra geldi Kılıçözü deresine. Çocukluğumda içinde yüzdüğüm, suyunu içtiğim bu dere yok ediliyor ve diğerlerini seyrettiğimiz gibi bu yıkımı da seyrediyoruz.
Her şey bizim arşivimizde. Seyfe Gölü Sulak Alanında; bir zamanlar 183 kuş türü vardı. Şimdi yoklar. Kızılırmak Havzasın 4 yıl öncesine kadar 235 kuş türü vardı. Şimdi yoklar. Kılıçözü deresinde daha düne kadar 48 kuş türü vardı. Şimdi yoklar.
Bu yok etmede bir gram tuzu olan beyler; Hindistan kınası gelmiştir. İster mabadınıza, ister suratınıza yakın.
Kırşehir’de kurumlar ve kuruluşlar arası diyalog, koordinasyon ve istişare yok. Neden? Ben yaptım oldu. Düşüncesi her kurumun alıvereli koltuğunda oturanların beyinlerinden akan yanlışlardır. Hayır, sen yaptın olmadı. Sen içine ettin, be adam!
Kılıçözü deresini yok etmenin kılıfı hazır. ‘Yaban Domuzları’…
Demek ki bunlar kurumsal istişare yerine, stratejik planlamayı Domuzlarla yapmışlar. Domuzların oy çokluğuyla Kılıçözü deresi Islah veya Temizlik kılıfıyla yok edilme çalışması başlatılmış. Sanırım dâhili beyler, Domuzlardan kurutulmuş dere yatağından değil, en yakın köprülerden geçme sözü almışlar. Devleti yönetmek ciddi bir iştir. Böyle absürt yalanlarla ortaya çıkarsanız halkın gözünde ne olduğunuzu da göremezsiniz. Alay konusu olursunuz.
‘ASÇED olarak kamu kurumlarının ben yaptım oldu anlayışını şiddetle reddediyor ve kınıyoruz. Kırşehir’de 21 yıldır faaliyet gösteren Dünya ülkelerinden davet almış, Doğanın kitabını yazmış, yurt dışında üç, yurt içinde 11 bilim kitabına girmiş olan Çevre ve Doğa Derneğini yok saydığınız için sizi Şiddetle kınıyoruz. Yaptığınız kıyımın fotoğraf ve video kayıtlarını çektik. Bu rezaletleri yorumlarıyla birlikte ulaşabildiğimiz her zemine göndereceğiz. Yurt içi ve Dışı paydaşlarımız bu rezaletin kurum aktörlerini de tanımış olacaklar’.
Ben kendisini doğaya adamış bir çevre aktivistiyim.
Doğal havzalar makine müdahalesini asla kabul etmez. Bunu defalarca yazdık, çizdik anlattık. Kim anladı? Siyasetçi ahlaklı değilse partisinin günahı yok. Dünya’nın hiçbir yerinde Doğal alanlara, yabanı rahatsız edecek makine ekipmanlarıyla çalışma yapılmaz. Eğer ki; Islah veya temizlik veya alanın restorasyonu yapılacaksa (bataklık, sazlık alanlar Su Akarları) bunun için dahi stratejik planlama yapılır.
Kılıçözü Deresi temizlik bahanesiyle makineyle içine girilerek ahlaksız cahil bir akla kurban edildi akıl alır gibi değil. Ben yaptım oldu. Hayır, sen yaptın olmadı. Sen içine ettin. Dünyanın hiçbir yerinde ıslah adıyla doğal alanlar vahşice tahrip edilemez. Bozulan Doğal alanlar dahi bir sistematik değerlendirmelerle restorasyonu yapılır.
Geçmiş yıllarda ‘Mahalli Sulak Alan’ komisyonu her 3 ayda bir yapılırdı. Artık yapılmıyor. Seyfe elden çıktı. Kızılırmak kurudu götü boklu dereye de gereken yapıldı. Ne gereği var Sulak Alan toplantısına. Bizler geleceğin emanetini yasak savmak bakımından yapıyorsak. Veya yapıyorlarsa kendileri çalıp kendileri oynuyorlar demektir. Yetkide, etkide, korumakta, kollamakta kendi ellerinde. Halk sağlığımı! Onlar için vız gelir tırıs gider.
Bana nedense üç dönemdir gelip giden ellerini sıcaktan soğuğa vurmayan valiler talep etmeme rağmen randevu vermediler. Bugün aktif görevde olan Kırşehir valisinden de 4 kez randevu talep ettim randevu verilmedi! Neden? Ben vebalı mıyım? Yoksa Vatan haini miyim? Bende insanım. Elim, ayağım, burnum, kaşım gözüm iki kulağım var, konuşabilecek ağzımda var. Dalkavukluk. Ha! İşte o bende yok. Vali bey merak etmesin, bulaşıcı hastalık falanda taşımıyorum. Ben ülkeme de bu şehre de onlarca kurumsal hizmetler üretmiş bir kimliğe sahibim.
Geçmiş dönemin CHP’li Belediye Başkanı Cahit Gürses Dere yatağını değiştirerek birilerine arsa kazandırmak amaçlı, doğal dere yatağını yok ederek doğal yapıyı da altüst etti. Dere yatağında sular çekildi, yerini kanalizasyon atıklarına devretti.
ASÇED olarak kıyımın durdurulması amacıyla öncelikli olarak Kırşehir valiliğine 31 Ekim 2025 tarihiyle başvurumuzu yaptık. Yapılan tahribatın boyutu çok büyük. Bu rezaletin boyutları sosyal medyada binlerin önüne serildi.
Seyfe Gölü Sulak Alanını yok eden DSİ işi gücü bırakmış Kılıçözü deresine makine ile müdahale ediyor. Hiçmi sorgulamaz. Burnunuzun dibinde üniversite var. Neden sormadınız? Ekosisteme olan düşmanlığın altında yatan gerekçe nedir. Neden ‘ben yaptın oldu’ anlayışı altına sığınıyorsunuz. Neden bir araştırma yapmıyorsunuz. Bu derenin ekolojik yapısını içinde bir yaşam formu olduğuna bakılmaksızın kafanıza göre tahrip ediyorsunuz. Bu alan onlarca yabana ev sahipliği yapan sulak alan formu taşıyor. Bu alan babanızın mülkü değil kurallarına uygun yapacaksınız. Tür kayıtlarını ve envanterini hazırlayacak STK’larla görüş birliğine varacaksınız.
Bir strateji planınız olmadığı için Seyfe Gölünü kuruttunuz. Bugünde aynı hata ile bu şehri kurutuyorsunuz.
Bu doğal alan içinde 1 değil, 2 değil geçit kuşları dâhil tam tamına 48 kanatlı tür yaşıyor. Dünya literatüründe koruma altında olan, kırmızı listeye dâhil üç tür Tatlı su kaplumbağa bu derede yaşıyor. Nedir bu kıyım. Ağızlarını açınca ülkeyi benden çok sevenler. Çok iyi dindar olduklarını iddia edenler! Sizleri cehennem yakmaz. Çünkü sizler bu cezaya dahi alçak bulunursunuz.
Kırşehir valisine açık çağrımdır. Dalkavuklarla değil. Bizimle görüşün. Bu şehir size emanet ise. Bizi dinlemek mecburiyetindesiniz.
Zatıâlinize, Yardımcılarınızla... Diğer yanda; İl Jandarma Komutanı, İl Çevre ve Şehircilik Müdürünüz, İl Doğa ve Milli Parklar Koruma Müdürünüz. İl Tarım, Orman ve Hayvancılık Müdürünüz. TIGEM Malya Müdürü, İl Orman ve Su İşleri Müdürünüz de davetlimdir. Ben size Kırşehir kırsalındaki akıl almaz talan ve yağmayı anlatacağım. Görsel haliyle... İsterseniz kıyas tablolarıyla… Her ne şekilde derseniz ben hazırım.
Bu davetimle ister Derneğe teşrif edin. İsterseniz sizin istediğiniz bir alana geleyim. Kamu alanları üzerinde yapılan talanı ve sonuçları. Nasıl yapmışlar? Talan edilen ve yakıp, yıkılıp, istila edilip çökülen alanlara birlikte gidelim. Sadece beni dinleyin ve izleyin.
Lütfen bu talanı ve yaban katliamını ivedilikle durdurun.






