‘BİZDE DAHA NE NUMARALAR VAR’! TUİK VE SİYASAL İSLAMCILAR… SENDE AZ KAFİR DEĞİLSİN HA!
Dürüst halkın seçtiği siyasetçiler! Diğer yanda kendilerini tanrı ilan edenler. Bu tanrıları kutsayanlar!

‘BİZDE DAHA NE NUMARALAR VAR’! TUİK VE SİYASAL İSLAMCILAR… SENDE AZ KAFİR DEĞİLSİN HA!
Sizin Tanrınız kaçıncı katta oturuyor.
Dürüst halkın seçtiği siyasetçiler! Diğer yanda kendilerini tanrı ilan edenler. Bu tanrıları kutsayanlar!
Bu nasıl pahalılık arkadaş? Herkesi yaşayan ölüye çevirdiler. Tatil yapamaz, dışarıda yiyemez, seyahat edemez, sinemaya, tiyatroya, kitaba, eğlenceye bütçe ayırmaz, yeterli beslenemez, doğru düzgün kıyafet alamaz, ev eşyasını yenileyemez mutfak alışverişin eksiksiz yapamaz hale nasıl geldik’? Üzülmeyin! ‘Hırsıza hırsızlığını unutturursanız, size akıl verir’. Der Fransız Atasözü. Siz hırsızları 22 yılda kaç kez tanrılaştırıp ilahlaştırdınız?
İşte bu tanrıların Temmuz 2024 maaşı. Emekli bakan 93 bin TL. Emekli milletvekilleri için, 280 bin TL. Emeklilik hakkını doldurmak için dişini sıkan vekillerin maaşı 170 bin TL. 2,5 yılda emekli olmuş paşalar gibi ömür süren emekli vekillerin ise maaşları 110 bin TL…
Bazen kelimeler kifayetsiz, sövgüler yetersiz, övgüler kusturuyorsa, milletvekili seçerken ilkokul zekâsı arayan zihniyet, memur seçerken neden Profesör zekâsı aramasından çokta farklı değil. Hâl böyle olunca ülke satılırken seyredenler! Siyasal İslam cambazların sürdürdüğü saltanatı besleyenler; aynı!
Mesela; ‘Ankara’yı parsel, parsel satan’, ve kendi lideri tarafından gerekçesi kimilerine göre FETÖ seviciliği, kimilerine göre aşırı hırsızlığından olsa gerek denilerek görevden alınan. Bu akıl almaz olayın baş aktörü olan zatın oğlunu, seçerek milletvekili yapan; Nijer halkı değil. Sen değil misin? Öyleyse sen kader kurbanı değil, ahlaksızlığın, namussuzluğun, şerefsizliğin suç ortağısın.
13 milyar dolar borçlu ülkeyi yönetmek için alan iktidar, 18 yılda 2 trilyon vergi toplayıp, 70 milyar dolarlık mal satıp 500 milyar dolar borca sokmuş ve sen halâ meydanlarda cıyaklıyorsan seçtiğin adamlara bakacaksın.
Gel de ağzını bozma!
Bir AKP’li milletvekili diyor ki; ‘Askerler ölmek için para alıyorlar. Benim için ekstra bir iş yapmıyorlar’… Diyor.
Bir başka AKP milletvekili diyor ki; ‘Amerika’da emeklilikler sokaklarda yaşıyor. Bizdekiler haline şükretmiyor’… Ne diyor? Haline şükret dostum. Beterin beteri var!
Fakirlik yiyecek bittiğinde değil. Adalet bittiğinde başlar.
Halk Bankasının dolandırıcılığından sabıkalı! Milletin altına verdiği, 16 milyon liralık Mercedes. Uçaklar vs.ler. Çoklu maaş alan sekreter sahibi. İngiliz ve İngiliz tefecilerin muhasebecisi diyor ki, ‘Asgari ücret hiçte abartılacak düzeyde değil, Türkiye’de asgari ücret düşük değildir’. Daha, daha ne diyor; ‘Biz emekliyi de, çalışanı da, asgari ücretliyi de ‘Enflasyona’ ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’. Bu adamın arkasına takılanlar… Farkında mısın; 16 milyonluk Mercedes’in deposunu bu adam değil, sen dolduruyorsun!
Emekli olarak çırpınmanın, kıvırtmanın bir anlamı yok! Elinle, gönlünle verdin. Sen teslim oldun. Artık ‘paşa gönlün bilir abi’ demekten başka çaren yok herhalde!
Seçiyor ama kendisine değil, farkında olmadığı bir akıma seçiyor. Kendi vekili olmayan kimliklerin önünde ceket düğmeleyen, bunlardan kişisel icazet bekleyen emekli, yerel seçimlerde AKP’nin %7 oy kaybında nedeni kendi olduğunu zannediyor. Türkiye’nin seçmen sayısı 54 milyon küsur. Ülkede emekli nüfusu 16 milyon. Eşleriyle bu durum 32 milyon. Çık 54 milyondan geriye 22 milyon. Yalanla avutulmuş, kandırılmış kimlikler gözlerinin önünde parlayan ufacık kıvılcımları kendi kıçlarının marifeti zannederlermiş.
Bir yanda yaşayanlar, diğer yanda yaşayanları seyredenler. Bir ülkede zenginin köpeğine aldığı sütü, yoksul; çocuğuna alamıyorsa. Adalet yoktur.
Geçmişte, Şimşek'in devlete alınan araçlar için ödenen paraya ‘çerez parası’ demesi üzerine Bahçeli köpürmüştü. ‘3 milyar 300 milyona eski parayla 3 katrilyon 300 trilyona çerez parası diyen bir kiralık şahıs, Maliye Bakanlığı koltuğunu işgal etmektedir. Bir asgari ücretli 949 liraya mahkûmken bütçenin binde 7'sine çerez demek, hayâsızlıktır’. Onur ayaklar altında… Kiralık şahıs bugün viyaklayan, yoksulun sırtına basa, basa fındık fıstık yemeyi sürdürüyor.
Millete tasarruf baskısı uygulayan İngiliz menşeili Bakan, bakanlık, tasarruf tedbirleri uyarınca Tuvaletleri için 24 milyon liralık ihale yapıyor. Ülkenin içine etmenin açık göstergesi böyle olur… Yap, işlet! Sı…
Gri listeden çıktık diye göbek atıyorlar! Ulan bu ahlaksız iktisadı konuyu bu ülkeye yamalayanlar hangi sistemin aktörleri? Y
Yabancı sermeye gelmiyor neden gelsin. Senin adamların burada kazandıklarıyla dışarıya kaçacak, yatırımını orya kaydıracak, başka ülkenin adaletine sığınacak. Yabancı çok aptal bu talan vurgun sistemine dâhil olacak!
Bu ülkede herkes yediği boku temizlemeli. Ya değilse. Ne adaletiniz ne ekonominiz ne sosyal düzeniniz düzgün olur. Bunu diyemeyen; adı, yurttaş olan kişiler vergisini sorgulamıyor, ödediği verginin, tekrar, tekrar vergisini vermekten, cep telefonu alırken ve kullandığı sürece 12 tür vergi ödediğini bilmiyor. Ülke genelinde 483 tür vergi toplayan, Haraca dönüşmüş cezalar, harçlarla, dolaylı vergilerle bütçe yapan iktidara, dolaysız vergileri neden takip etmiyorsun diyemiyor. ‘İstersek iktidar düşürürüz’ diyen emekli! Hadi lan!
Ekonominin bir aile şirketi gibi yönetilmesi, milyarlarca dolar tutarında ihaleler ve bu ihaleler karşılığı ihaleler üzerinden alınan komisyonların servetler oluşturduğu gerçeği içinde, Türkiye’de Kamu kaynaklarına bu anlayışla geniş bir aile tarafından üzerine nasıl çöküldüğünü görmeyen halk iktidar devirecek! Bu sistem bir kılan tarafından tepedeki oturanlar la birlikte çöküldüğü net olarak görülürken kendini nimetten sayan bir kitle var! Dünya bize nasıl gülüyor ki!
Sultancılık, egemenliğin, zenginliğin, paranın, rantın, statünün, hukukun her şeyin tek bir kişinin yönetiminde meşruiyet kaynağı olduğu; oradan aşağıya doğru yayıldığı ve herkesin ona yakınlığı ölçüsünde güçlenip statü elde edip zenginleşebildiği bir sistem yaratıldı. Böyle sistemin genelde İslam ülkelerinde kurulduğu bilinen bir gerçektir. Biat kültürünün hâkim kılındığı toplumlarda tek şey, tanrı ile kandırmak. Tüm üstünlükleri ‘Tanrı benim’ egomanyası altında yürütmek.
Geçmişi sattılar… Bugünü borçlandılar... Gelecek ipotek altında… Bu talana sadece seyirci olan bir millet var.
22 yılda; Türkiye’de Nepotizm; ‘akrabacılık, ayrımcılık, kayırmacılık’ anlayışıyla tanıştı.
22 yılda; Türkiye’de Klientalizimcilik; müştericilik, seçmenleri müşteri gibi görme alışkanlığı ile tanıştı.
22 yılda; Türkiye’de Kroni Kapitalizm; çürümüşlük, ahbap çavuş ilişkisi içinde oğul, kız, yeğen, kardeş, akraba ve bunların yakınlarıyla kurulmuş ilişkiler içinde, kamu görevlileri ile yapılan çarpık ve gayri ahlaki ilişkiler içinde kamu kaynaklarının alabildiğince hatta vahşice kullanımı, paylaşımı, aktarılması. İhaleler verilmesi, vergi borçlarının silinmesi, borçların sıfır faizle ötelenmesi milli para politikası oldu.
Düşüncelere pranga vurduran, zindanlara gönderen, üniversite kapılarına kelepçe taktıran ve bu toprakları vatan diye kabullenmemiş bir yığın varsa, bu yığın toplumsallaşmamış sürüdür.
Laik olduğunu söyleyenlerin. Demokrasi ile hareket edenlerin, hukukun üstünlüğü diyerek kendi hukukunu uygulatan, hatta dayatan anlayıştan çağdaşlık değil. Despotizm çıkar. Karanlık çağın anlayışının makyajlanmış halini getirme çabalarını kutsayabilmek için yarışan soytarılar ve çadır tiyatroları sahnesine yakışan İbişler ülke yönetir.
Gelir adaletsizliği, ekonomi dâhil fırsat eşitliği ve adaleti sağlama sorunları içinde bocalayan Türkiye’nin uluslararası itibarının uluslararası ilişkilerde sağlıklı, onurlu ve bağımsız bir devlet olarak ilişki kurabilmesinin önünde büyük bir engel olduğu, bu itibarsızlaşmasının kaynağının asli unsuru bu iktidar tam kendisi değilse nedir?
Düşünmediklerimiz, üzerinde durmadıklarımız? Bu cümleler bize ne anlatıyor? Hışşşşşt. Emekli… Duydun mu?
Bu memleketin başına ne geldiyse, kendi çıkarlarını milli çıkar diye yutturanların ve sahteliği yutan hainlerin yüzünden olmuştur. Bunun içindir ki; bu ülkede yoksulluğun ana nedeni ‘Yolsuzluktur’…
Devlet. Rant kanalı ana aktörleri ve bu aktörlerin siyasilere ve üst düzey bürokratlarına balya, balya dağıtılan komisyonları alanlar bu ülkeye anayasa yapacak! Ve Emekli halen iktidarı devirmekten bahsedecek.
Ama bir şans kapısı açıldı! 818 milyar zarar eden lüks ve şatafatın diğer adresi olan ‘Merkez Bankası’ açıklama yaptı… ‘Kırmızı et fiyatları düştü’… Sıra iktidar deviririm diyen emeklide. Koşun kasaplara.
İktidar emekli taifesine çok değil 3 bin lira ek zam versin! İnanın kaybettiği oyları bir kenara bırakın en keskin savunucuları emekliler olacaktır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? ‘Türk Emeklisi’… Ya da; ‘Aptal kalabalıklar mı’? Demek gerekir?
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen toplumlardır. 22 yıldır bu rantiye sistemini sırtlayan tanrı ilan edenler, sonra ortaya çıkıp viyaklayanlar kim? Bunun adı ise her daim akılsız toplumlardır.
Bu memleketin başına ne geldiyse, kendi çıkarlarını milli çıkar diye yutturanların ve ürettikleri akıl almaz sahteliği gerçek zannederek alkışlayan cehaletin yüzünden gelmiştir.