Ankara Susuz, Kırşehir Tehlikede: Kızılırmak Madene Kurban mı Ediliyor?
Ankara’da yaşanan su krizi, Kırşehir’deki maden projelerine yönelik endişeleri artırdı. Kızılırmak’tan su çekmeyi planlayan maden şirketleri, milyonlarca insanın içme suyu kaynağını tehdit ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Ankara’da yaşanan su krizi, Kırşehir’den yükselen itirazların ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kervansaray ve Yağmurlu Dağları üzerinde, Kızılırmak Havzası’nın hemen kıyısında faaliyete geçirilmek istenen maden projeleri, su tüketimleri nedeniyle adeta birer “ su canavarı” olarak nitelendiriliyor.
Ankara’da yaşanan krizin çözümü için devreye Kesikköprü Barajı girdi. Ancak başkent için tek alternatif su kaynağı olan Kızılırmak, bugün sadece Ankara’nın değil, aynı zamanda Kırşehir ve Kırıkkale’nin de hayat damarı konumunda. Bu nedenle Kızılırmak üzerindeki her yeni talep, bölge halkını endişelendiriyor.
Madenlerin gözü Kızılırmak’ta
Türkiye’nin en büyük altın madeni projesini Kervansaray Dağları’nda hayata geçirmek isteyen Koç Holding ve ortağı Fernas, bölgede yeterli su kaynağı bulamadı. Bu nedenle, madende kullanılacak binlerce litre suyu 77 kilometre uzaklıktaki Kızılırmak’tan taşımayı planlıyor. Yalnızca bu şirketler değil; Kırşehir’i çevreleyen birçok maden firmasının gözünü diktiği tek kaynak yine Kızılırmak.
10 milyon nüfus mu, maden mi?
Kuraklık nedeniyle debisi giderek azalan Kızılırmak’ın geleceği kritik bir soruyu gündeme getiriyor: Yaklaşık 10 milyon insana içme ve kullanım suyu sağlayan bu nehir, insan yaşamına mı hizmet edecek, yoksa maden şirketlerinin çıkarlarına mı?
Uzmanlara göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kırşehir’deki maden projelerine onay verdiği takdirde, yalnızca Kırşehir ve Kırıkkale değil; başkent Ankara da ciddi bir susuzluk riskiyle karşı karşıya kalacak.