AKLIN ERMEDİĞİ YALANLAR…

Müslüman sandıklarınız Lawrence’nin mirasçıları, Türk Milleti’nin ölüm fermanını yazanlar, Dürrizade’nin ruh ikizi ortaklar çıktı.

Gündem Yayın: 10 Nisan 2025 - Perşembe - Güncelleme: 10.04.2025 22:12:00
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
Google News

AKLIN ERMEDİĞİ YALANLAR…
Müslüman sandıklarınız Lawrence’nin mirasçıları, Türk Milleti’nin ölüm fermanını yazanlar, Dürrizade’nin ruh ikizi ortaklar çıktı.
Hiçbir direnç noktası kalmayan ülkenin karmaşaya sürüklenmesi an meselesi. Sessiz yığınların suskunluğu, cehaletin aktif olduğu bu ülkenin direnç noktaları bir, bir kırıldı. Dışarıdaki planlayıcılar, içerideki uygulayıcılar marifetiyle Türkiye üzerindeki emellerine kolay ulaşacaklardır…
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet! Aklı Başında bir toplum her 5 Yılda bir Meclisi ve Yönetimi yenileyen toplumlardır. Sahtekâr politikacıların bu millete yükü kalıcı, politikaları yıkıcı olmuştur.
Yaşadığı ve yönettiği ülkeyi emperyalizme pazarlayanlar, Türkiye Cumhuriyetini ‘Eski, Yeni’ kavramı içinde çatıştıran yağmacı ve Hırsız düzenin planlayıcısı, uygulayıcısı aşağılık kimliklerdir.
Tarih boyunca Türkler yoksul ve cahil bırakılmıştı. Ağır vergiler altında inleyen bir Anadolu halkı vardı. Parada, yönetimde yoktu. Erkeklerin %3’ü, kadınların %0001 okuryazardı. Erkekler 4 kadınla evleniyordu. Yoksulluk, birbirinin boğazını sıkan ilişkiler, savaştan savaşa sürülen, insan ambarı olarak kullanılan Anadolu Türkleri kıyıma varan şekilde yok ediliyordu.  Bir adam geldi. Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurdu. Kul değil insansın. Ümmet değil milletsin dedi. Türkleri topladı ve adını dört çapulcunun ağzına alamayacağı kadar büyük olduğunu anlattı. Eski Türkiye buydu.
Endonezya Cumhurbaşkanı meclis kürsüsünden milletvekillerini ders verdi! ‘Mustafa Kemal Atatürk benim gençlik idolümdür. Evim de ve Ofisimde heykelleri var. Bütün Dünyanın saygı duyduğu ölümsüz liderdir’… TRT Milletin vergileriyle beslenen kurum. Haberlerinde Mustafa Kemal Atatürk’ü çıkartıp, Osmanlı olarak haber geçti. Bu TRT 19 yılda hesabını veremedikleri 410 Milyar lirayı buharlaştırmış. Bu kurum Devlet Kurumu. Buda iş mi? Diyebilirsiniz. Merkez Bankası 818 Milyarı buharlaştırdı. Soruşturması yapılmadı. Kimin eli kimin cebinde seremonisi tam da böyle bir şey. Aöa bir AKP Milletvekili 12 daire alıyor. Ödediği para 960 Milyon lira. Birde AKP Erzurum eski milletvekili. Zehra Taşkesenoğlu. İngiltere’de çiftlik. Yunanistan’da 2,5 milyar dolarlık yatırım. Afrika’da maden Ocağı, 82 milyon TL değerinde bayraklı yat. 100 gayrimenkul, AVM 180 milyon dolar nakit para. 2,5 kg altın.  
Kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk devrimlerle birçok ülkelere örnek olmuş bu ülke, karanlık ilişkilerin uşakları sayesinde ‘Eski Türkiye’ olarak anlamsızlaştırılmaya çalışılıyor.
Yeni Türkiyeliler kurtarılan bu ülkeyi, sessiz işgale hazırlandı! Yoksulluğun sefaletin içine sürükledi.
Emperyalizmin yeni lejyonerleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde Türk Milleti’ne iftira atacak kadar cesaretliler. Bu cesareti veren ‘Lejyoner siyasetçilerdir’. Mandacı kafaların Uzlaşmacı ve teslimiyetçi alçakların anlayış biçimidir. 
Anlayan için sivrisinek saz. Anlamayana davul zurna az!
Öyle bir algı yaratıldı ki! İslam kardeşliği palavrası… Demokrasinin tüm kılcal damarlarına girildi. Biz uyurken uyananlar için uydurulan Ensar palavrasıyla ülke işgal edildi.  İslam kardeşliğinin uç noktaları neler biliyor musunuz? Yemen’i bombalayan Arabistan’a, Apo’yu besleyen Suriye’ye, İran’ı vuran Irak’a, Ermenistan’ı koruyan İran’a. uyuşturucu satan Afganistan’a, Hüseyin’i kesen Emevilere, Emevileri kesen Abbasilere ve sair Müslüman öldüren Müslümanlara kardeşlik için bakacaksınız
Biz Türk’üz. Siyasal İslamcılar. Suriyeli işgalcileri, Avrupa Birliğinin verdiği rüşvetle Afgan kaçakları Sam Amcanın verdiği talimatla, Arap zenginleri Dolar’a yurduma dolduran adamlar bunların bu işgale sessiz kalan yurdum insanı! 50 binin katilini meclise davet ediliyor, şehitlere kelle diyen bir adamın ölünceye kadar cumhurbaşkanı olarak kalması için barış kateküllüsü çevriliyorsa, buna da sessiz kalıyorsak biz nasıl bu ölü toprağından ayağa kalkacağız.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençleri, askerlerini, gazetecilerini bir, bir; bir nedenle hücrelere tıkılıyor. Anayasal hakkı olan hak arama meşrutiyetini ortadan kaldırdılar. ‘Beni ilgilendirmiyor’. Diye düşünerek yaşamayın. Bu ülkeye ne olduysa bu düşüncenin hâkim kılınmasından oldu. Yirmi kişiye doğru yolu gösterebilirsin, ama gösterdiğin yolda yürümüyorsan, o yirmiden biri değilsen, bu bir liderin değil, patronun yoludur.
‘Beni ilgilendirmiyor’ ve ‘herkes suçlu’ prensipleriyle yaşayan biri, genellikle kendisinin de ‘herkesin’ büyük bir parçası olduğunu fark etmez. Örneğin, sigara izmaritini çöp kutusuna atmayan veya yaya geçidine park eden belediye başkanı değil, sizsiniz. Siz olmayı becermek erdemdir. Birde bunu deneseniz. Etliye sütlüye karışıp yemekte bir tutam tuz olsanız ne olur? Korkmayın ölmezsiniz. Ama sizlerin beni ilgilendirmiyor ölçeğinde kalmanız toplumun çektiği acıyı azaltmaz. Aksine perçinler. Bunun içindir ki; lütfen siz olmayı becerin.
Yalan söylediklerini biliyoruz... Yalan söylediklerini kendileri de biliyorlar… Yalan söylediklerini bildiğimizi de biliyorlar… Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini de biliyoruz. Ama halen yalan söylüyorlar… Bu yalanın sahteliğin arkasından koşan bir kalabalık var. Bunca rezalet, yoksulluk, yolsuzluk, namussuzluk, ülkenin siyasal hayatını seçimler dâhil hiç mi, hiç etkilemiyor.
Ekonomi mi? Eğitim mi? Sağlık mı? Tarım mı? Doğa mı? Ekonomik değerleri yüksek yeraltı ve üstü kaynaklar mı?  Evrensel hukuku mu? Güvenlik mi? Devlet Otoritesi, Ceberut anlayış? Dış Politikada başıbozukluk? Ülke çıkarları, kişisel politikalar altında kalmışsa! İflas kaçınılmaz. İflah olmaz bir haldeyiz. ‘Türkiye iflas etti. Bunun farkında olmayan sadece Türk milletinin kendisi! Türk Milleti’nin direncini kırmak için Türkler borçlandırıldı. Yönetimden ve paradan el çektirildi. Borç batağına sürüklendi. Sonuç iflas ve teslimiyet olabilir mi? Ülkeye 17 milyon Ortadoğu artığı çöpü ‘Ensar’ kelamıyla ülkeye yığdılar. Ekmeğine, suyuna, barınmasına ortak ettiler. Silahsız işgal gerçekleşti. Yetersiz gördüler işgale en son Filistin’i dâhil ettiler.
Bağımsızlığın ilk adımlarıydı.
Mustafa Kemal kuşağı… Yöneticiler, devletçiliğe neden ve nasıl sarılmış? Türkler bankacılığı nasıl öğrenmiş? Merkez bankası 1930'a değin neden açılamamış? Özel sektör nasıl oluşturulmuş? Yeni devlet nasıl kurulmuş? Çağdaş öğretime nasıl geçilmiş? 1920'de on, on iki milyon nüfusun % 95'i alfabesizlikten, savaş artığı bir topluma okuma yazma seferberliği nasıl açılmış? Kitaplıkta kitap yok iken ulusal kütüphane nasıl kurulmuş? Okullarda tarih kitabı bile yok iken tarih nasıl yazılmış? Hiç düşündünüz mü?
Bu ülke yok, olmanın kuyusundan çıkıp, var olmanın doruğuna nasıl tırmanmış? 
Yıl 2025 doksan milyonluk Türkiye'nin haline bakıyorum, şaşıp kalıyorum. Hiçbir şeyimiz yokken neler yapmışız, her şeyimiz var iken neler yapamıyoruz? Bir de bu ortamda Mustafa Kemal'e saldıranlara bakıyorum, bir de sahte Atatürkçülere bakıyorum. Kullanıldığımızı hissediyorum. Ben bunları sahteliklerinden dolayı reddediyorum. Alışanları, alıştırılanları da reddediyorum.
Kurtarılan bir ülke. Siyasetçilerin bitmez tükenmez iştahı kabarıyor. Emperyalist ülkelerle işbirliği yapılıyor. 

 

#
Yorumlar (2)
Mucur lu
10.04.2025 22:40
Mustafa abi Zehra Taskesenlioglu nerede acaba,kocam başı açık resmimi yayınladı diye mahkemeye verdi ya,günahmış güya o kadar malı nereden aldı Allah a hesabını nasıl verecek onu günah saymıyor Zehra Hanım
Mucur lu
10.04.2025 22:35
İyi ki varsınız Mustafa abi yine her zaman ki gibi çok güzel bir yazı olmuş, size ve Hakkı beye çok teşekkür ediyorum
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.