Yalanlar, Talanlar, vurgunlar ve avutma hikâyeleri. Uyuyan şehir…

ÇANTAYLA GELEN VALİZLE GİDİYOR.ŞÜKÜRLER OLSUN

Bunların yatacak yeri yok. Kırşehir’de atılan başka bir KAZIK

KIRŞEHİRE ATILAN EN BÜYÜK KAZIK BU OLSA GEREK

ADLİ YARGI AÇILIŞ YILI DÖNÜMÜ 02. EYLÜL 2024 GÜNÜ KUTLANIYOR...

Benim Yargı mensubu olarak-HAKİM-göreve başladığım 1978 li yıllarda; BU KUTLAMA; BAROLARIN Yönetiminde, Avukatlar ve Hakim-Savcılar yanında Adliye Çalışanların huzuru ile kutlanırdı, Ağır Ceza Merkezi Adliyelerde...

Gündem Yayın: 02 Eylül 2024 - Pazartesi - Güncelleme: 02.09.2024 00:43:00

Editör -

Okuma Süresi: 6 dk.

ADLİ YARGI AÇILIŞ YILI DÖNÜMÜ

02. EYLÜL 2024 GÜNÜ KUTLANIYOR...

Benim Yargı mensubu olarak-HAKİM-göreve başladığım 1978 li yıllarda;

BU KUTLAMA; BAROLARIN Yönetiminde, Avukatlar ve Hakim-Savcılar yanında Adliye Çalışanların huzuru ile kutlanırdı, Ağır Ceza Merkezi Adliyelerde...

İl Protokolunda olanlar yanında; Daire Amirleri, Sivil Toplum Kuruluşlarının Başkanları Törene katılırlar...

Günün Anlam ve Gerekliliğini; bir konuşma ile de;

- BARO BAŞKANI Yapar...

-Yargının sorunları yanında ADALETİN Gerekliliğini Adalet Komisyon Bşk. dile getirirdiler....

Tabi ki; Öncelikle ATATURK'ün büstüne Çelenk konur ve saygı duruşunu; Baro ve Adliye de çalışan Hakim-Savcılar yapardı...

xxxx

Bir süredir de; Ülkemizde YARGI-SİYASAL YÖNETİM bir tören düzenliyor. TBB, yok törende...Alternatif bir Tören düzenliyorlar...

Ağır Ceza Merkezlerinde izliyorum....Adliyenin Ana koridoru; C. Başsavcısının Başkanlık ettiği bir Tören...Baro ve Avukatlar yok...

İl Baroları Adliye Bünyesinde Bir KUTLAMA TÖRENİ Düzenliyor, Hakim-Savcılar yok...

Evet...Bu görüntü 2000 li yıllar sonrası yaşanan-Prf. Dr. METİN FEYZİOĞLU'nun kulakları çınlasın...Törende Başbakan ile başlattığı Sözlü tartışma-kavga sonrası bu alternatif Kutlama Törenleri ile başladı...

xxxxxx

Anayasamızda, BAROLARLA ilgili bir düzenleme yok...LAİK bir Ülke olan T.C. Anayasasının 156. Maddesinde;" DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI ..." kurulması ile ilgili ÖZEL bir düzenleme getirilmiştir.

Bir HUKUK KURUMU olan BAROLARLA ilgili bir Anayasal düzenleme getirilmemiştir. Ama, bu çok düşündürücü olsa gerek...BAROLARLA ilgili düzenleme özel bir Yasaya bırakılmıştır. Yani BAROLAR; Anayasanın 135. Maddesinde yer alan "KAMU KURUMU " niteliğinde bir Meslek Kuruluşudur.

BARO ile ilgili Anayasada bir düzenlemenin olmaması bir eksikliktir. BARO ve BAROLAR; bir Yüksek Mahkeme olmadığı gibi, ilk drece Mahkemesi de değildir. Gerek Mahkemelerde ve gerekse de Kamuoyunda SAVUNMAYI Üstlenen bir HUKUK KURUMUDUR. Baroların HUKUK DEVLETİNE ve Adaletin Oluşumuna katkıları da küçümsenemez.

ÇAĞDAŞ DEMOKRASİLERDE; Yasama-Yürütme ve Yargı olmak üzere üç erk vardır. Bu ERKLERİN birbirlerinden üstünlükleri yoktur. Görev Alanları farklıdır. DEVLET denen kurumu da bu erkler oluşturur...

Demokrasilerde YASAMAYI Halk belirler. Yürütmeyi ise YASAMA belirler. Bizde ise Yürütmeyi Cumhurbaşkanı belirliyor. YASAMA ve YÜRÜTME arasında bir denge vardı...

YASAMA, Yürütmeyi gensoru, meclis araştırması, meclis soruşturması ve güven oyu denetlerdi...

YÜRÜTME de; Yasamayı belirli sürelerde Yürütmeyi oluşturamaz ise fes edebilirdi...

YARGI ise; bu Erklerin dışındadır. YASAMA ve YÜRÜTMEYİ HUKUK Sınırları içinde Tutar...Yalnız şimdi değil...Bu iki ERKİ, HUKUK DIŞINA çıkarmaz...

Anayasa Mahkemesi Yasamayı, Danıştay Yürütmeyi Tasarrufları yönünden HUKUKSAL olarak denetler ve AZINLIĞI ÇOĞUNLUĞA Karşı ezdirmezdi...

BAROLARI da; Yargının içinde ve hatta tam ortasında bir HUKUK KURUMU olarak görüyoruz. Mensupları olan Biz AVUKATLARDA tamamen HUKUKÇUYUZ...

İL Protokolunda YARGININ yeri, VALİ-ASKERİ GARNİZON-Mahalli İdare olan BELEDİYE Başkanı ve YARGIDIR...

YARGI ise; C. Başsavcısı-BARO Başkanı -Adalet Komisyon Başkanı olarak temsil edilir. İşte BARO; Ortasındadır. Tıpkı; İDDİA-SAVUNMA-KARAR üçleminde olduğu gibi...

Zaman zaman ; YASAMA-YÜRÜTME- YARGI erkleri arasında ki dengenin titizlikle korunması gerekirken; bu DENGE YARGI Aleyhine bozulmaktadır. Yargının GÖREV Alanının sınırlandırılması, Yargı Mensuplarının atama , nakil ve YÜKSEK YARGI'YA seçilmelerinde YÜRÜTME Lehine değişimlere gidildi.

YARGI MENSUPLARI SUSARKEN; ONULU SES, BARO' dan geldi... Bir zamanlar Milli Piyango Biletleri satan Kızımızın; " SİZE DE ÇIKABİLİR..." dediği gibi; BAROLARDA; " HUKUK ve UYGULAYACAK olan BAĞIMSIZ-TARAFSIZ HAKİM SİZE de GEREKEBİLİR..." açıkla-ması ile de Kamuoyunu da uyardı...

HER HUKUK FAKÜLTESİ Mezunu HAKM-SAVCI olabilir; İdareci, Milletvekili, Bakan olabilir.... Ama AVUKAT Olamaz... AVUKATLIK Mesleği kendini aşan HUKUK Mezunu kişilerin yapabileceği bir meslektir. HUKUK Bilgileri ile olgunlaşan kişiler bu mesleği yapabilirler. Avukatlık Mesleği her yönden olgunlaşmayı gerektirir. Avukatlık Mesleğinde hoşgörü, İnsan sevgisi, Hak ve Adalet duygusu önde gelir. Bunun yanında; ADALETSİZLİĞE KARŞI da, İSYAN DUYGULARININ da gelişmesi gerekir.

xxxxxxxxx

İkinci Dünya Savaşı'nda; HİTLER Komutasındaki ALMAN ORDULARI FRANSAYI İŞGAL ettiler...Dünya Halkları gibi; FRANSA HALKI da HİTLER'e TASMASINI verdi...Hitler Komutasındaki Alman Ordusu YENİLDİLERR. İşgalci konumundaki ALMAN SUBAYLARI; FRANSIZ Askeri Mahkemelerinde Yargılandılar...

Bir Medya Mensubu; İDAMLA Yargılanan, İŞGALCİ Genç Alman SUBAYINA Şu Soruyu yöneltir...

"İDAM İLE YARGILANIYORSUNUZ...BİR KURTULUŞ ÜMÜDÜNÜZ VAR MIDIR?"

İDAM Cezası İsteğiyle Yargılanan İŞGALCİ GENÇ ALMAN SUBAYI;

Dünya Hukuk Literatürüne giren şu TARİHİ Cevabı verdi:

" EVET...İDAM İsteğiyle İşgal ettiğimiz bir Ülkenin ASKERİ Mahkemesinde yargılanıyoruz. Biz subay-asker- olarak, SAVAŞ gereği GÖREVİMİZİ Yaptık....Savaşarak İşgal ettiğimiz Ülkenin Askeri Mahkemesi de Görevine yapıyor ve yapması da gerekir...

Ama...BİZ HER ŞEYE rağmen; PARİS BAROSU AVUKATLARINA GÜVENİYORUZ !...."

İşte; SAVUNMA Mesleği olan AVUKATLIK Budur....

Ben; KENDİSİNİ , HER YÖNÜ İLE AŞAN İNSANLARIN-HUKUKÇULARIN- AVUKATLIK MESLEĞİNİ YAPABİLECEĞİNİ; bu nedenle söyledim ve söylüyorum da...

Canına, malına, aile fertlerine ve tüm Ülkesi insanlarının malına, ,canına kast eden insanları MAHKEMELERDE SAVUNMAK ve SAVUNABİLMEK ZOR olsa GEREK...

İşte; AVUKATLIK MESLEĞİ de BUDUR....

Bu nedenlerle KENDİNİ AŞAN HUKUKÇU bu Mesleği yapabilir. Bu bir BÜYÜKLÜK ve içi kinle-nefretle dolu KİŞİLERE de imrenilecek bir örneklik olsa gerek...

SIKINTILARLA dolu bir şekilde bu Mesleği Yürüten AVUKAT ARKADAŞLARIM...Hakaretlere, Tehditlere, bazı HAKİMLER- SAVCILARCA azarlan .....

AVUKATLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN....

Hepinize; saygı ve Sevgiyle...

Yorumlar (0)

Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi Çekebilir