ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ YER… ÖRGÜT DEĞİL! ‘PARTİ’!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti yasalarla kurulmuş bir hukuk devletidir. Suç örgütü PKK’nın silah yakması delil karartma ve suçun gizlenmesini gerektiren bir eylemdir.

Gündem Yayın: 15 Temmuz 2025 - Salı - Güncelleme: 15.07.2025 12:33:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Google News

ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ YER… ÖRGÜT DEĞİL! ‘PARTİ’!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yasalarla kurulmuş bir hukuk devletidir. Suç örgütü PKK’nın silah
yakması delil karartma ve suçun gizlenmesini gerektiren bir eylemdir. PKK kendini ‘Lâv’ ettiği
lafları sadece bir şovdur. Bu örgütler grubu; zaman zaman PKK, zaman zaman; PJAK... Bazen
de YPG… Bunların hepsi PKK’nın uzantısı olan terör örgütleri olup çok uluslu devletlerin
beslediği, donattığı taşeron oluşumlardır.
Siyasi irade silahlı kuvvetlerini hasım ya da düşman gibi görüyorsa; ülkenin, vatanın milletin
değil düşmanın hizmetindedir.
Cezaevinde örgütünü yönetiyor. Talimatlar veriyor. Kuruluşlarını şekillendiriyor. A.Öcalan 25 Aralık
2001 tarihinde parti kuruluşlarını dört ülke için öneriyor. İran’da demokratik İslam Partisi. PKK Irak’ta
Varlığını sürdürmeli. Lav edildikten sonra ‘Güney PKK’ olarak faaliyetlerini sürdürmeli. Suriye’de
Demokratik Birlik Partisi ve 13 Ağustos 2003 tarihinde Suriye Kürtlerin Demokratik Partisi olarak
faaliyetlerini sürdürmeli’ diyor. İfadeler çerçevesinde PYD’nin, PKK/KCK Suriye yapılanması olarak
hayata geçiriliyor.
PKK Türkiye’de eylem yapmayacağını süreci takip edeceğini PKK fes etmeyeceklerini açıklıyor. Süreç
içinde 16 Mehmetçik şehit ediliyor! Halka Dron çarptı, Metan gazından zehirlendi gibi absürt
açıklamalar yapılıyor. Dron saldırısı ile yaralanan askerleri saklayamıyor. 3 asker ağır, 12 asker
yaralanıyor.
Bir illüzyon seyrediyoruz. AKP DEM’i kucağına çekme yolunda her türlü tavizi veriyor. Bu oyunun kilit
parçası olan MHP Terörist başı katile teşekkür açıklaması yayınlıyor. Avrupa yapılanması, Amerika
yapılanmasını, İran, Irak, Suriye yapılanmasını neden fes etmiyor?
PYD, 17 Ekim 2003’te PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatlar ve
PKK 8. Kongresi’nde; ‘Türkiye’nin yanı sıra İran, Irak ve Suriye’de de yeni örgütlenmelere gidilmesi’
yönünde alınan kararlar doğrultusunda kurulmuştur.
Türkiye, İran, Irak ve Suriye topraklarında sözde özerk yönetim olarak ifade ettiği bölgeleri KCK adı
altında birleştirmeyi ve bağımsız bir devlet tesis etmeyi hedefleyen PKK/KCK terör örgütü, Suriye’deki
koşullardan faydalanarak KCK projesini uygulama amacıyla kadrolarının bir kısmını Suriye’de
konuşlandırma fırsatı buluyor.
Suriye’de, 2011 yılı sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler ve iç savaş koşullarıyla oluşan otorite
boşluğu PKK/KCK terör örgütüne geniş bir hareket alanı sağlamış ve PYD terör örgütünün silahlı
kanadı olan YPG (Halk Savunma Birlikleri) Amerika’nın eğit donat projesiyle Salih Müslüm
yönetiminde kuruluyor.
Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) sözcüsü Salih Müslim ise Amerikan yönetimini sözlerini tutmadığı
gerekçesiyle eleştiriyor. Sınır hattı dışındaki alanlarda ABD ile iş birliğinin sürdüğünü söylüyor.
"Deyrezzor'da, Rakka'da vs. SDG (Türkiye’nin eğitip donattığı Suriye Demokratik Güçleri) ile beraber
çalışıyorlar. Amerika’nın para ve silah verdiğini açıklıyor. Buda gösteriyor ki; PYD bir ‘taşeron’ kuruluş.
Yargıtay 21.5.2015 tarihinde PYD/YPG/PKK terör örgütüdür diyor. Erdoğan tarafından Salih
Müslüm Türkiye’ye davet ediliyor, İstanbul’da ağırlanıyor.
PYD/YPG, otoritesini kabul etmeyen bölgedeki Arap, Türkmen vb. yerleşik halkları yok saymış, göçe
zorlamış, mülklerine el koymuş, tapu ve nüfus kayıtlarının bulunduğu binaları kundaklamış, mevcut
belgeleri yok etmiş ve baskıcı yöntemlerle zorunlu askerlik adı altında çocukları silahlandırmıştır. Bu
yöndeki insanlık suçu içeren faaliyetlerini artırarak devam ettirmektedir.
PKK/KCK ile PYD/YPG yapılanmaları arasındaki doğrudan bağı, bu örgütlerin gerçek kimliklerini,
uluslararası arenada birtakım çevrelerin iddia ettiği gibi DEAŞ ile mücadele noktasında herhangi bir
olumlu etkilerinin ve tasarruflarının olamayacağını, terörist kimliğinden başka bir kimlik taşımadıklarını
belgeleriyle ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.
Zurnanın Zırt dediği yer. Türkiye’nin de dâhil olduğu, Türkiye’nin partili cumhurbaşkanının da
eş başkanı olduğu BOP güvencesiyle örgütsel yapılanma, devletleşme hızla sürüyor. Üniter
yapı yıkılıyor. Tek farkında olmayan bu topraklarda yaşayan millet.
Hadi biraz Türk ceza hukuku çalışalım. Suç örgütü PKK’nın silah yakması delil karartma ve suçun
gizlenmesini gerektiren bir eylemdir. Suçsuzluk ilkesine dâhil etmek için mi sembolik gösteri Kuzey
Irak Bölgesinde yapıldı. Sınır ötesi harekât düzenleyen Siyasi İrade bu kez gak, dedi, guk dedi!
TCK MADDE 281 – Suç Delillerini Yok Etme… ‘Bir suçun delillerini yok eden, gizleyen veya değiştiren
kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’. PKK'nın silah yakması, terör eylemlerinde
kullanılmış olan delillerin yok edilmesidir. Bu açıkça TCK 281'e aykırıdır.
Suç Eşyasını Gizlemek/Yok Etmek… TCK MADDE 282 – Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini
Aklama. Suçtan elde edilen veya suçta kullanılan malvarlığı değerlerini gizleyen veya elden çıkaran
kişi 3 yıldan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılır. PKK'nın silah yakması, hem suçtan elde edilen hem de
suçta kullanılan malı yok etmektir. Bu da aklama ve delil imhasıdır.

Balistik İnceleme Hakkının Engellenmesi… CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) Madde 75 ve 76…
‘Zorunlu hallerde hâkim kararıyla kişinin üstü, eşyası ve aracında arama yapılabilir. Delil sayılabilecek
unsurlar muhafaza altına alınır’. TCK, CMK’da herşey var. Sadece uygulayacak yargıç yok.
Balistik inceleme, savcı veya mahkeme kararıyla yapılmak zorundadır. Teslim alınan her silah,
kriminal incelemeye tâbidir. Yakılan her silah, balistik inceleme hakkının ve adalet sürecinin
engellenmesidir. Bu CMK’nın ilgili hükümlerine aykırıdır.
Silah ve Mühimmat Kanunu’na Aykırılık
6136 Sayılı Kanun – Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanun
“Ruhsatsız veya kanuna aykırı silah bulundurmak, taşımak, imal etmek ya da yok etmek suçtur’
PKK'nın silahları yok etmesi, bu kanuna aykırıdır. Zira yetkili makam dışında kimsenin silah imha etme
yetkisi yoktur. Devlet bu silahları teslim almalı, kayıt altına almalı ve balistik inceleme yapmalıdır.
Terörle Mücadele Kanunu
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu MADDE 7… ‘Terör örgütünün propaganda amaçlı eylemleri
suçtur’. PKK’nın silahları törenle yakması, ‘teslim değil, onurlu direniş’ propagandası altında
işlenmiştir. Bu propaganda da ayrı bir suçtur.
Silahlı Terör Örgütüne Yardım Suçu
TCK MADDE 220/7 ve 314… ‘Terör örgütüne yardım edenler, örgüt üyesi olmasalar da örgüt üyesi
gibi cezalandırılır’! PKK’nın silah yakma tiyatrosuna göz yumanlar veya buna katılanlar, yardım-
yataklık kapsamındadır.
PKK’nın “silah bırakıyoruz” adı altında silahları yakması, yasa ihlallerini içerir. Türkiye Cumhuriyetinde
uygulanamayan kanunlar.
TCK 281 – Suç delillerini yok etme
TCK 282 – Suç eşyasını aklama
CMK – Balistik inceleme hakkının gaspı
6136 – Ateşli silah kanunu ihlali
713 – Terör propagandası
TCK 314 – Terör örgütüne yardım
Din eşkıyaları, salon efendisi oldu… Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yok, olmanın
karanlığından, var olmanın doruğuna çıkan ülke, son 23 yılda ‘Yok, olmanın girdabına’ böyle geldi?
Hal böyle olunca hırsızlar ahlak dersi, saraylılar sabır, küfürbazlar edep, TC düşmanları tarih, torpilliler
adalet, milli bayramları yasaklayanlar seçim meydanlarında kuklalarıyla dalavereci aktörleriyle
vatanseverlik ve milliyetçilik dersi vermeyi sürdürüyorlar.
Not: ‘15 Temmuz; Allah’ın Lütfü olarak Parti Devletine uzanan yoldur’… Bunun içindir ki! Bu ülkede
TCK ve CMK tek adamın insafında kalmıştır.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.