ÖLÜMSÜZLÜK… (2)
Dâhi lider Mustafa Kemal Atatürk’ün değeri zamanla azalmıyor; bilakis, kendi çağını aşan siyasî vizyonu, günümüz politikasına ışık tutmaya devam ediyor. Bunun aksini söylemek mümkün değil.

ÖLÜMSÜZLÜK… (2)
“İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dahi yetiştirebiliyor. Şu talihsizliğimize bakın ki; küçük Asya’dan çıktı. Hem de bize karşı… Elden ne gelebilirdi”? Lloyd George
Dâhi lider Mustafa Kemal Atatürk’ün değeri zamanla azalmıyor; bilakis, kendi çağını aşan siyasî vizyonu, günümüz politikasına ışık tutmaya devam ediyor. Bunun aksini söylemek mümkün değil.
Bugünün Türkiye’sinde siyaset yapan ne iktidar, nede muhalefet, nede din soytarıları; ne Mustafa Kemal Atatürk’ü nede o’nun Türkiye’sini tenkit edecek düzeyde değildir... O; 57 yıllık ömrüne Türkiye’yi sığdırdı. Bunlar 100 yıllık Türkiye’yi 23 yılda ceplerine AB bankalarına aktardılar. Yüce ulusa Sevr’in 2nci bölümünü yaşatıyorlar.
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları canlarını ortaya koyarak, saltanatı yıktılar. Milletin hâkimiyetini kurdular. Bunlar, sıcak para komisyonları, ihalelerle ve borsa vurgunlarıyla kendi saltanatlarını kurdular! Hırsızlıklarıyla AB ülkelerinin, Amerika’nın, İsrail’in ağzına sakız oldular. Hiç utanmadılar. Paçalarından yolsuzluk akan arsızların yaşam biçimleri sınırsız ihtişama dönüştü. Görgüsüzlükleri, halkın yoksulluğu onların itibarı oldu. Amerika’da çiftlikler, Gökdelenler. İngiltere’de Cadde ve sokaklar. Şirketler, Malikâneler. İspanya, İtalya, Yunanistan’a yatırım adıyla aktarılan ülke kaynakları. Tarih bunların kimliğini nasıl yazacak bilemem. Bunlar kendi tarihleri içinde daha hünerli siyasal bir İslamcı gelinceye kadar sürüp gidecek.
Düşünün 1923’te o kadar işinin arasında 11 öğrencinin eğitim için yurt dışına gönderilmesinde nerede, ne zaman, ne hissettiğini sezebilen, ona göre telgraf çeken bir liderin önderliğinde bu ülke için can verilmez mi? Bunca acılara, sıkıntılara göğüs geren bu milletin cevherleri bir, bir başka ülkelere gidiyor. ‘Sana iş bulmak zorunda değilim’. Diyenlerin çocukları hiçbir mesleği olmamasına rağmen korkunç servetler içinde yaşıyor. Kendi çocukları ve hatta torunlar yurt dışında çağdaş okullarda eğitim alırken yoksulun çocuğu için ‘İmam Hatipler’ öneriliyor. Hatta zorunlu hâle getiriliyor. İşte bu bir Güç zehirlenmesidir’…
Nereden nereye geldik. Vatandaşın sıkıntılarını büyük bir ciddiyetle dinleyen Mustafa Kemal Atatürk’ten, ‘Ananı da al Git’ diyen adama nasıl geldik? Atatürk der ki: “Vatani, milli meselelerde yürürken, fikri ve fiili noksanlarımızı görüp dostça ihtar edenlerden memnun ve müteşekkir kalırız”. Bunun için Atatürk dâhidir. Bunun içindir ki! Ölümsüzdür.
Onların gazeteleri Mustafa Kemal Atatürk için neler yazdılar.
Arriba Gazetesi, Portekiz, 1938: “Atatürk, başı dumanlı doruklarda yüce bir dağ tepesidir. Siz O’na yaklaştıkça o yükselir ve aranızdaki mesafe sonsuza değin aynı kalır. Devirlerinde büyük gözüken, zamanla küçülen benzerlerinden farkı budur ve böyle kalacaktır.”
El-Mısri Gazetesi, Mısır, 1938: “Atatürk’ün yaptıkları insanoğlunun kolay kolay yapabileceği şeylerden değildir. O; büsbütün başka bir insandı.”
Namzetti Ujsang Gazetesi, Budapeşte-Macaristan 1938: “Modern devlet adamları arasında, yeni Türkiye’nin şefi yüksek bir yer tutmaktadır. Görevi Türk tarihinde en nazik olanlardan biri idi ve bunu şayanı hayret bir şekilde başarmaya muvaffak oldu. Bu hayret verici başarı, mücadelelerle çelikleşmiş olan karakter ve sarsılmaz iradesi sayesinde mümkün olmuştur. Ölümü, Türkiye’nin sarsılması demek olmayacak, zira bütün genç nesil, şefi tarafından çizilen yolu iman ve şevkle takip etmektedir.”
An Nahar Gazetesi, Beyrut: “Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dâhilerdendir. Dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir.”
İngiliz, Daily Telgraph Gazetesi: “Kadınlar başka hiçbir ülkede bu kadar hızla ilerlememişlerdir. Bir ulusun bu derece değişmesi, tarihte, gerçekten eşi olmayan bir olaydır.”
Sanerwin Gazetesi, Fransa: “Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; O’nun 1930’da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felâketinin içine sürüklemişlerdir.”
National Tidence Gazetesi, Danimarka, 11 Kasım 1938: “Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir.”
Tchang Yang Yee Pan Gazetesi, Çin, 1958: “Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal’i mutlaka kıskanırdı.”
L’Illustration Dergisi, Fransa: “Tarih çok büyükler gördü. İskenderler’i, Napolyonlar’ı, Washingtonlar’ı gördü. Fakat yirminci yüzyılda büyüklük rekorunu Atatürk, bu Türkoğlu Türk kırdı.”
Libre Belgique Gazetesi: “Türkiye’nin uluslararası ünü, prestij ve otoritesi durmaksızın yükselmiştir. Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk’tür.”
Alman Volkischer Beobachter Gazetesi: “Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.”
Mercel SAUVAGE, İtalyan gazeteci: “Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam, bütün rütbeleri, kazanmıştır. O memlekete, bulabilecek en şerefli isim O’na verilmiştir.”
Gladys BAKER, ABD’li gazeteci: “İnsanı teslim alıcı fevkalade önderlik kuvveti vardır. O, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.”
Perrone Dİ SAN MARTİNO, İtalyan yazar: “Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz seziş ile hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda memleketine yalnız askeri, aynı zamanda tam ve doyurucu bir siyasi zafer kazandırdı.”
Profesör Herbert MELZIG, Alman tarihçi: “Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk’ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.”
Prof. M. Zaajti FRANES, Macaristan: “Türkiye’yi bir arı kovanının ve bütün Türkleri de bal aramağa çıkmış çalışkan arılara benzetiyorum. Nasıl arılar beylerinin etrafında toplanıp çalışırlarsa bütün Türk Milleti bugün büyük dâhi Mustafa Kemal etrafında toplanmışlardı.”
Gerrad TONGAS, Fransız yazar: “Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir. Atatürk yüz yıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.”
Prof. Walter L. WRIHT Jr. Almanya: “O kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı.”
Anıtkabirde çomarların havlaması Asrın liderini büyük yapmıyor!
“Türkiye senden önce de Türkiye’ydi. Senden sonra çok değişti. Kendi halkını sefalete uğratarak irfanı yerle bir ettin. Halkın ardından işler çeviren bir lidersiniz Sayın Erdoğan. Halkı boş sözlerle uyutup kendi çıkarların doğrultusunda çabalamaktasın. Belki halkın bilmiyor ama biz biliyoruz. Bu yüzden bence; ben bu konuşmayı yapmakta bir yanlışlık yapmıyorum. Öyle ki söylediğim ve sarf ettiğim sözler bire bir gerçektir. Bana soracak olursanız ben şahsım adına sizi dürüst lider olarak görmüyorum”…
Netenyahu;
Al papazı ver papazı, Onlar papazlarını aldı. Bizim papaz öldü...
“Hileli seçimleri herkesten daha iyi bilir! Demişti Donald Trump. Ayrıca F-35 ile ilgili, “Anlaşma yapabiliriz ama önce Erdoğan da bizim için bir şeyler yapacak”… Erdoğan; Heybeliada Okulu ile ilgili; “üzerimize ne düşerse biz onu zaten yapmaya hazırız”…
Mustafa Kemal Atatürk her çapulcunun dilinde ayyaş tanımlaması yapması şerefsizliğin, Cami minberinden elinde kılıçla lanet okuyan alçaklar için. Ne yakışıyorsa odurlar!






