NE DEMEMİ İSTİYORSUNUZ? NE YAZMAMI BEKLİYORSUNUZ? YETER ARTIK!

NE DEMEMİ İSTİYORSUNUZ? NE YAZMAMI BEKLİYORSUNUZ? YETER ARTIK!
Doğruyu söylemekten asla çekinmiyorum, saray soytarılarından, soytarıların ahır uşaklarından
da korkmuyorum. Dün de öyleydim bugünde aynıyım. Açık ara söylüyorum. Aydınların
aydınlatamadığı halkı, soytarılar aldatır! Ben bu ülkenin çakma vatandaşı değilim. Asli
unsuruyum. Bu şehrinde öz evladıyım.
Bir hafta önce kaleme aldığım bir yazı var. Olası İstanbul depremi için bölgedeki işletme ve sanayi devi
fabrikaların Anadolu’ya taşınma projesi. Bu dağılımdan bizde payımızı alalım istedik. Toplumsal etki
oluşturmak istedik. Buna KBB Doktoru Ahmet Hakkı öncülük etti. Suç mu işledik. Bu şehir
Cumhuriyetten alacaklı demekle ülkeyi Yunanistan’a mı verdik. Ne yaptık Allah aşkına? 18 Adayı
Yunana teslim edenlere bana ettiğiniz hakaret kadar, iftira kadar teslimiyetçilere etmediniz, ayıp ya!
Beni tanıyanlar tanıyor. Tanımayanlar akıllarına estikçe, şahsıma ve aileme yönelik hakaret ve küfrü
kendilerince marifet zannediyorlar. Oysa bana ettikleri hakaret ve küfürlerin kendilerine ne kadar
yakıştığını da bir bilseler!
Kendim için değil, toplumsal erozyonu dile getirmek için her türlü riski göze alarak mücadele eden,
toplumsal aydınlanmaya kapı aralamak için yazdığım yazılarımdan ötürü defalarca yargıç karşısına
çıkan, ceza alan, beni savunamayan avukatlarını azleden tek başına adliye koridorlarında duruşma
saati beklerken. Sizler neden bana hakaret edersiniz ki?
1973 yılında Gazetecilik stajımı ‘Kastamonu Araç’ gazetesinde mahlas (Hacıhaliloğlu) kullanarak
yaptım. Kırşehir’de 23 yıldır asla çizgimi değiştirmedim. 50 yıllık düşüncelerimde asla sapma olmadı.
Küfrü yorum zanneden üç beş çakalın bana yaptığı hakareti, tehdidi de kendilerine iade ediyorum.
Bana ettiğiniz hakaret ve küfürler sizlere bir fayda sağlamaz. Sadece sürüleşmiş kimliğiniz,
çürümüşlüğünüz tescillenir. Köpekleşmek salt bugüne mahsus değildir. Soyunuza sopunuza
bakacaksınız.
Elbette ki benimde siyasi ideallerim var. Korkmuyorum. Bağıra bağıra söylüyorum. ‘Ben Kemalist’im’.
Mustafa Kemal Atatürk’ü kaynağından öğrenmiş idealist bir entelektüelim. Bunun içindir ki; Kemalizm
doktrini özümsemiş savunucuyum. Toplumsal fayda uğruna kellesini cellada uzatacak kadarda
cesurum. Ben askeri okulun dışında iki yüksekokulu bitirdim. Ben ucuz adam değilim.
Ne din, ne ırkçılık nede mezhepçilik üstünden yorum yürütmem. Hakaret anlamına gelecek bir sözcük
kullanmam. Kandan, Dinden ve terörden beslenen siyasi aktörlerin peşinden koşan akıl yoksunu
kişilerden değilim. Üç kuruşa kalemimin rengini değiştirmem.
Bana dinsiz, Allahsız, kitapsız, Ateist, Deist, putperest diyorsunuz! Niçin. Siz çok mu dindarsınız?
Arkasında namaz kıldığınız imama sorun dört din kitabın kaçını okumuş. Neresinden, neresine hüküm
çıkarmış. Bir cümle analiz yapsın. Kuran’ı bilmeyen adam beni sınav edecek hadi oradan. Ben benden
cahil bir adamın arkasında namaz kılmam.
Ben mücadele adamıyım. Susmam. Yağma yok. Doğruları tartışamıyorsanız akıl yoksunusunuzdur.
Ben kolay, kolay kayış atmam. Beni besleyecek adam daha anasından doğmadı. Beni bu milletim
okuttu. Bu milletimin vergileriyle maaşımı aldım, alıyorum. Çocuklarımı büyüttüm ve okuttum. Bunun
içindir ki; benim bu aziz milletime şükran borcum var.