Kırşehir’de Soframız Güvende mi, Yoksa Zehir mi Yiyoruz?
Bu şehirde marketlerde satılan ürünlerde ne kadar ilaç kalıntısı var, denetim yapılıyor mu, uygunsuz ürün toplatılıyor mu?halk bunu bilmek zorunda.İndirimli diye birse üç alıyoruz.Kırşehir Tarım Müdürlüğü bu konuya el atmalıdır.Sonuçta bu bir halk sağlığı

Kırşehir’de pazardan, marketten aldığımız sebze ve meyvelere güvenmemiz isteniyor. Ama elimizi uzattığımız her üründe aklımızda aynı soru var: Bu ürünler gerçekten denetleniyor mu? Limonundan domatesine, elmasından biberine kadar soframıza giren her şeyde tarım ilacı riski konuşuluyor. Kabuğunu kokladığımız limonda bile ilaç kokusu hissediyorsak, bu artık insanların kuruntusu değil; ciddi bir endişedir. Çünkü vatandaşın bilmediği, açıklanmayan bir şey varsa, korkusu da haklıdır.
Burada işin merkezinde tek bir kurum var: Kırşehir Tarım İl Müdürlüğü. Bu şehirde satılan sebze ve meyvelerde pestisit kalıntısı ölçümleri yapılıyor mu? Yapılıyorsa sonuçlar neden kamuoyuyla paylaşılmıyor? Halk bilgilendiriliyor mu? Yoksa biz hiçbir şeyden haberi olmayan bir şekilde soframıza zehir mi koyuyoruz? Denetim dediğin gizli kapaklı olmaz, halktan saklanmaz. Bu milletin vergisiyle çalışan kurumlar, bu milletin sağlığını korumak zorundadır. Şeffaflık bir tercih değil, mecburiyettir.
Bu şehirde insanlar ne yediğini bilmek zorunda. Vatandaşın kaderine “nasip” diye bırakılmış bir sofrası olamaz. Eğer denetimler yapılmıyor ya da sonuçlar saklanıyorsa, bu en büyük ihmal değil, halk sağlığına ihanettir. Biz çocuklarımızın tabağına güven koymak istiyoruz, korku değil. Kırşehir Tarım İl Müdürlüğü’ne çağrım şudur: Denetleyin, açıklayın, halkı bilgilendirin. Çünkü ya kontrol vardır ve biz rahatlayacağız, ya da kontrol yoktur ve bunu bilmek hepimizin hakkıdır.






