Bu proje yalnızca çevreyi değil, Kırşehir’in geleceğini de tehdit ediyor.
Koç Holding ve Fernas ortaklığında Kırşehir’in Kervansaray Dağları’nda yapılması planlanan Türkiye’nin en büyük altın madeni projesi onay aldı. Binlerce patlayıcıyla yürütülecek projede, çevreye zarar verilmeyeceği taahhüt ediliyor.
Kırşehir’in Kervansaray Dağları’nda Koç Holding ve Fernas ortaklığında yapılması planlanan Türkiye’nin en büyük altın madeni projesi, geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylandı. Ancak bu onay, bölge halkı için bir yatırım müjdesinden çok bir çevre felaketi haberi olarak yankı buldu.
Proje kapsamında binlerce patlayıcı kullanılarak,dağlar yok edilerek tonlarca cevher çıkarılacak. Bölgenin yeraltı suları, tarım alanları ve ekosistemi geri dönülmez biçimde zarar görecek. Buna rağmen Koç Holding yetkilileri, “altın madeninin çevreyi etkilemeyeceğini, projenin Kırşehir’e katkı sunacağını” taahhüt ediyor. Ancak Kırşehir kamuoyu, bu açıklamaları geçmişte Fenerbahçe taraftarlarının defalarca duyduğu boş vaatlere benzetiyor.
ALİ KOÇ’UN SÖZLERİ GİBİ: “YAPACAĞIZ, EDECEĞİZ” AMA SONU HÜSRAN
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, göreve geldiği dönemde camiaya umut dolu sözler vermişti. “Şampiyonluklar kazanacağız, Fenerbahçe’yi bambaşka bir yere taşıyacağız” diyordu. Fakat aradan geçen yıllarda bu vaatlerin hiçbiri gerçekleşmedi; kulüp hem sportif hem de mali anlamda dibe vurdu.
Şimdi benzer bir tablo Kırşehir için sahneleniyor. “Çevreye zarar vermeyeceğiz, doğayı koruyacağız, ekonomiye katkı sunacağız” diyen Koç Holding yöneticileri, aynı dilin yeni bir versiyonunu kullanıyor. Fakat bölge halkı ve çevre uzmanları, bu taahhütlerin tıpkı Fenerbahçe’deki gibi boşa çıkacağını öngörüyor.
Koç ve Fernas ortaklığındaki maden sahası henüz faaliyete başlamadan sondajlarla delik deşik edildi ve şimdiden Kırşehir'in su kaynaklarına zarar verildi.
KERVANSARAY’DA ŞAMPİYONLUK DEĞİL, YIKIM YARIŞI
Kervansaray Dağları’nın kalbine yapılacak devasa maden ocağında kullanılacak binlerce patlayıcı, yalnızca taş ve toprak değil, su kaynaklarını ve canlı yaşamını da paramparça edecek. Bu, bir “yatırım” değil, doğayla oynanan bir kumar.
Ali Koç’un “saha başarıları” gibi, Koç Holding’in “çevre dostu madencilik” vaatleri de kağıt üzerinde kalacak gibi görünüyor. Kırşehir halkı, bu sürecin sonunda doğanın, suyun ve tarımın kaybedeceğini biliyor.
HALKIN MESAJI: “FENERBAHÇE’Yİ BATIRAN KOÇ, KIRŞEHİR’İN DAĞLARINI DA MAHVEDECEK”
Kırşehir'de ilgili kurumlar, Koç Holding ve Fernas ortaklığındaki maden projesine karşı hukuki mücadeleye hazırlanıyor. Kentte oluşan ortak kanaat net: ''Bu proje yalnızca çevreyi değil, Kırşehir’in geleceğini de tehdit ediyor.''
Kamuoyunda yankılanan slogan ise artık bir simgeye dönüşmüş durumda: “Fenerbahçe’yi batıran Koç, Kırşehir’in dağlarını da mahvedecek.”
Kırşehirliler, Koç yönetiminin sahada sergilediği başarısızlığın şimdi doğada tekrarlanmak üzere olduğunu düşünüyor. Yıllardır “şampiyonluk” vaatleriyle hayal kırıklığına uğrayan taraftarın yerini, bugün “doğamızı koruyacağız” sözlerine inanmayan bir halk almış durumda.Sahada umut veremeyen anlayışın, doğada da yıkımdan başka bir sonuç getirmeyeceğini düşünen Kırşehirliler, “Toprağımızı altına değil, yaşama teslim edeceğiz” diyerek kararlılık mesajı veriyor.
