YILLARDIR BİZ KİME ÇALIŞTIK VE ÇALIŞIYORUZ? NEDEN HÂLÂ YOKSULUZ!

YILLARDIR BİZ KİME ÇALIŞTIK VE ÇALIŞIYORUZ? NEDEN HÂLÂ YOKSULUZ!
Paralar nerede. Neden yoksuluz? Ya da ne kadar zenginler! ‘Çalışanları enflasyona ezdirmedik. Ezdirmiyoruz’. Demagog…
Kime oy verdiğini bilmiyor. Brüt maaşını ve kesintilerini bilmiyor. Devlete ödediği vergiyi bilmiyor. Vergisini sorgulamıyor... Sırtından sürülen zenginlik şatafata alkış tutuyor.  2024’ te ne yaşatılmışsa,  2025’te daha fazlasıyla katmerli olarak sırtına yükleneceğini, bilmiyor! Halkım diyor… 2024’e bir gün kala yapılan ballı ihaleler. Bedelini 2025’te kim ödeyecek? Ben halkım diyen ellerim kırılsaydı diyenlerle, kırılmasına izin vermeyen bizler ödeyeceğiz. Kısaca ‘Besiye’ devam…
‘Eğer hepimiz aynı Tanrı'nın kulları isek; neden genç bir kız basma entari bulamazken kokanalar ipeklere bürünsün? Neden biri üç gün aç yatarken, öbürü tıka basa yesin? Ben öyle sanıyorum ki; bunlar Tanrı'nın bile gücüne gidiyordur’. Dostoyevski
Sarayın ek bütçesi hariç 16 milyar lira. 
Paralar öncelikli olarak; Saraya, saraya bağlı uçaklara, yatlara, lüks otomobillere! Sınırı bilinmeyen Örtülü ödeneğe, saray sofralarına. Yurtdışı gezilerine. 2025 yılı saray günlük bütçesi 47 milyon olarak meclisten geçti.
Yurtdışından yüksek faiz almak için getirilen döviz zannediyorsunuz ki; hazinede kalıyor. Yüksek faizle toplanan para tekrar geldiği yere; yurt dışına çıkıyor. Sende kredi kartlarına, kredilere ödediğin yüksek faizle onları daha zengin yapıyorsun. 
Bu ülkede; Yunanistan nüfusu kadar olan 17 milyon mülteciyi 3 milyar Avro karşılığı olarak, harçlıklarını, vergilerini, kiralarını, yediklerini, içtiklerini, ısındıklarına destek verip namussuzluklarına göz yumanlar. 40 milyar dolar harcadık, gerekirse yine bir 40 milyar daha harcarız’. Sözlerinin altında kalan bu millete, inatla ‘başımın ‘üzerinde yerleri var’… Diyen muhterem; aynı kişi! Dinleyen halk, aynı halk.
Diyanet 120 milyonluk yolsuzlukla, Merkez bankasının 881 milyon lira ile verdiği açığıyla ile hemen arkasında yer alıyor.  Camilerde hiçbir kaydı olmadan toplanan paraları hiç etmişler. Bunlara dinin temeli değil hırsızlığın önemi ve kutsiyeti öğretilmiş.
Diyanetin lüks ve şatafatına, dünya turu seyahatlerine, Cumhuriyeti yıkma politikalarına, ödül olarak günde 3 saat mesai yapan imamlara 2024 yıl 60 bin lira maaş veriyorsan, Amerika’daki 90 milyonluk yatırım için göbek at!
Yıllarca kime mi çalıştık?
Hırsız politikacıların, bürokratların komisyonlarına.
Elektrik, Doğalgaz, Su, Akaryakıta.
Fırsat düşkünü müteahhitlerin ihalelerine.
Hiçbir faydası olmayan muhtarlara verilen asgari ücretlere.
Çoklu maaş alan saray uşaklarına. 
2 yılda emekli olmuş milletvekili eskilerine. 2 yıl içinde emeklilik hakkı kazanacak, kazanmış olan 600 milletvekillerinin, atanmış saray bakanlarının maaşlarına. Noter görevi üstlenmişlerin meclis lokantasında önlerine ‘ye’ diye konulan menüye 30 liraya yedikleri kuzu kaburga sarmasına, harcırah, yolluk ve komisyon üyeliklerine. Beşli çeteye. Çocuklarınız varsa; Eğitimine, servisine… Sağlık sistemine. İlaçlara…
Kur korumalı mevduat ile döviz spekülatörlerine… Geçiş garantili yol, köprü, tünel geçişlerine. Hava alanlarına, şehir hastanelerine! Yurt dışına yapılan camilere, hibelere, Amerika’ya dikilen gökdelene, Clay’ın çiftliğine, diyanetin villalarına, hamamına, camisine… 17-25 Aralık ve ayakkabı kutularına,  Sıfırlanamayan dövizlere, gemiciklere, İspanya’da yapılan yatırımlara. İngiltere’de satın alınan cadde ve sokaklara. Kayıp 128 milyar dolara, hangarda eriyen 250 kilo altına. Buharlaşan 17 milyon dolara, Merkez bankasının 881 milyar zararını...
Türkiye cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e küfreden şerefsizleri ödenen yüksek maaşlara… Çocuklara, kadınlara tecavüz edilen, öldürülen çocukların eğitim adıyla kapatıldığı, Cumhuriyet düşmanı Tarikatlara, cemaatlere. Kuran kurslarına…
Tarım çökmüş. Fırsatçılar işbirliği yaptığı ortaklarıyla acımasızca katlettikleri doğa yeraltı ve üstü değerlere. Alman’a, İtalyan’a, İngiliz’e, Fransız’a, Sırplıya, Kanadalıya, Çinliye, Rus’a, Ukraynalıya, Somaliliye,  Hatta Suriyeliye. 
Aracınız varsa Sigorta şirketlerine, Araç muayenesine, MTV için. Fahiş fiyatla akaryakıt alır yola çıkar ve hata yaparsanız cezaya, ekmek alırsanız KDV’ye. Buzdolabı alırsanız hem KDV’ye hem ÖTV’ye. Tüm bunların yanı sıra Yüksek faizlerle kredi kartlarına, kredilere. Efkarlanır bir duble rakıya, bir adet sigaraya çalışıyoruz. 
Bu ülkenin milyarlık hazine bütçesini çaresizlik içinde kıvranan memura, emekliye, işçiye, dula, yetime değil; oluk, oluk rant kanalına aktaran devlet. Bu rant kanalının ana aktörleri ve bu aktörlerin siyasilere ve üst düzey bürokratlara balya, balya dağıtılan komisyonlara.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bizlere hangi sıfat yakışır? Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen toplumlardır. Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Tarikat, Cemaat odalarında kuran kurslarında tecavüz edilen çocuklar. Öldürülen kadınlar… Seni kim yönetiyor? Ülkenin altıda, üstü de satılıyor seyrediyorsun. Sen kendi topraklarında deniz kenarına gidemiyor, zeytin ağaçların sökülüp atılıyorsa, zeytinin kilosunun 400 lira, yağının 500 liraya satılmasına isyan etmeyeceksin. 
Ülke silahsız işgalle içinden çıkılamaz bir demografik rezalet içindeyse, sen hâlâ 1 paket makarna, 1 torba kömürü için saltanatı alkışlıyorsan canın cehenneme. Yarın bu ülke benim diyemeyeceksin.
Kendilerine bu dünyada cennet yaratanlar, sana göğün 7nci katında 40 Huri’li cennet vaat ediyorlarsa!  İyi biliniz ki bunlar, bu dünyanın gelmiş geçmiş en büyük pezevenkleridir. Sende bu namussuzluğa din diyorsan bu pezevenklerin ahır uşağısın… Ümmetçi bir anlayışa hizmet etmek akıl ve izan değil, namussuzluktur. Senin ayaklarına prangalar takan, dış güçler değil, senin yarattığın tanrılarındır.