Seyfe Gölü’nün Sessiz Çığlığı Sunumu, Taktire Şayan Görüldü.

“Hastalığına rağmen Kırşehir İl Genel Meclisi’nde kürsüye çıkan çevreci yazar, doğaya ve memleketine borcunu ödemek için sesini yükseltti: ‘Kırşehir sahipsiz değilmiş, bu şehir için dertlenen insanlar varmış.’”Bende o insanların dertlerine ortak oldum.

Yaşam Yayın: 02 Ekim 2025 - Perşembe - Güncelleme: 02.10.2025 23:10:00
Editör -
Okuma Süresi: 3 dk.
Google News

PROTEST BİR ÇEVRECİ…

Her yerde konuştum, her yerde toplumsal fayda için kürsüye çıktım. Kongreler, konferanslar, paneller… Hepsi birbirine benzerdi; sonuçlar da, sözler de sanki birbirinin kopyasıydı. Ama bugün Kırşehir’de bambaşka bir havayı teneffüs ettim.

Yaklaşık üç aydır hastalıkla mücadele ediyorum. Günde 24 ilaçla ayakta durmaya çalışıyorum. Buna rağmen Kırşehir’in çevre sorunlarını İl Genel Meclisi’nde dile getirmem için Meclis Başkan Yardımcısı Emrah Doğan’dan davet aldım. Nazik daveti geri çevirmedim. Hazırlık yaptım, sorulabilecek sorulara karşı kendimi donattım. Çünkü karşımdakiler siyasetçilerdi; karar vericiler, projelerin sahipleri, politika yapanlara yön veren insanlar…

Doğrusu biraz endişem vardı. Çünkü ben eleştirel düşüncelerimi eğip bükmeden dile getiren birisiyim. Ama kürsüye çıktığımda salonda hâkim olan sessizlik, bana hem saygıyı hem de motivasyonu hissettirdi.

Ömrünü doğaya adamış bir insan olarak gördüğüm ilgi ve verilen değer beni onurlandırdı. Ölsem de gam yemem artık. Çünkü şehrime borcum çok; ekmeğiyle, suyuyla büyüdüğüm bu kadim toprakların hakkını ödeyemem. Bugün gördüm ki Kırşehir sahipsiz değilmiş. Bu şehir için çalışan, dertlenen güzel insanlar varmış.

Beni Meclis kürsüsüne davet eden başta Meclis Başkanına, kıymetli üyelere ve memleketimin seçilmiş insanlarına hem şahsım hem de tüm doğa aktivisti dostlarım adına teşekkür ediyorum.

Yapılan sunum sonrası Meclis üyelerinin Musatafa Bağ İçin yapmış olduğu basın açıklaması.

Bugün İl Genel Meclisimizde değerli bir misafirimizi ağırladık: Anadolu Selçuklu Çevre Derneği Başkanı Mustafa Bağ. Yanında Bünyamin Dalgalı kardeşimiz de vardı.

Seyfe Gölü… Hepimizin bildiği ama her geçen gün biraz daha kaybettiğimiz o eşsiz sulak alan… Kızılırmak Havzası ile birlikte sadece Kırşehir’in değil, bu ülkenin ortak mirası. Mustafa Bağ öyle bir anlattı ki; gölün kuşlarını, suyunu, çiçeklerini adeta gözümüzün önünde canlandırdı. Ama aynı zamanda kayıplarımızı da yüzümüze vurdu.

Bir kez daha anladık ki; biz bu toprakların sadece sahibi değil, emanetçisiyiz. Eğer şimdi harekete geçmezsek, çocuklarımıza bırakacağımız şey sadece kurumuş bir göl yatağı olacak.

O yüzden teşekkür ediyorum Mustafa Bağ’a… Çünkü bize sadece bilgi değil, sorumluluk da yükledi. Bu emaneti birlikte koruyacağız, birlikte gelecek nesillere aktaracağız.

 
 
 
 
#
Yorumlar (1)
Yalnız kurt
03.10.2025 00:15
Allah sağlık sıhhat versin Mustafa abi, iyi ki varsınız, teşekkürler
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.