NEYİN HAZIRLIĞI?
Onlar aleyhimizde oluşturdukları tezlerine kendimizi savunmak yerine, gök kubbeyi başlarına yıkmadan olmaz.

NEYİN HAZIRLIĞI?
Onlar aleyhimizde oluşturdukları tezlerine kendimizi savunmak yerine, gök kubbeyi başlarına yıkmadan olmaz.
Ulaşamayacağın kadar yüksekte sandığın kişiler, aslında eğilemeyeceğin kadar alçaktadırlar. Sigmund Freud.
AKP Türkiye’nin Suriye olması için inanılmaz bir ihanet çalışması yapıyor. Türkiye batarken İsrail güçleniyor. AKP ülkeyi yönetmiyor BOP yapılanması çerçevesinde kullanıyor... Amacı açıkça belli olan bir strateji oluşturuyorlar. Adım adım bu uygulamanın içindeyiz. CHP komisyona üye göndermiş ‘var olan Kürt sorunu’ diye konuşuyor. Kimse demiyor ki bu topraklarda alt kimliklerle eşit vatandaşlık hakları içinde sorun yok demiyor arkadaş. Çıldırmak üzereyim. Yettiniz tümünüz bıktık ulan Türk’e olan düşmanlığınızdan.
AKP Türkiye’nin eğitimini üretimini şirketlerini yok etti. Stratejik birikimlerini yabancılara devretti.
Bu ülke insanı yıllarca vergi verdi. Adaletine güvendi. Askerlik yaptı. Hatamı yaptı. Yıllardır ülkeyi sahte diplomalı kişiler yönetti. Yönetmeye devam ediyor. Bu skandal değil ki, liyakatsiz bir yönetim, çürümüşlük ve kokuşmuşluğun temelidir. Bu çürümüşlük hırsızları çok fazla ilgilendirmiyor olabilir. Ancak bu topraklarda yaşayan namuslu insanları yakinen ilgilendiriyor zarar veriyorsunuz. ‘Bıktık sizden’ bu sözü açık ara söylüyor ve yazıyorum. Bıktık sizlerden, üçkâğıtçı politikalarınızdan…
Filistin’de bir insanlık dramı yaşanıyor. Bir soykırım uygulanıyor. Amerika bölgeyi planlarına göre dizayn ediyor. İsrail taşeronluğunu yapmıyor. Devlet olarak işgalini sürdürüyor. Ya Türkiye! Hızla Suriye, Libya olma yolunda. Osmanlılık palavralarıyla ülke yönetimine gaz verirken bu gazı halka yaymanın içinde Hilafeti konuşuyorlar.
Ankara’da binlerce yobaz caddelerde ellerinde Suriye, Filistin ve şeriat bayraklarıyla yürüyorlar. Bunlara kim müdahale edecek. Türkiye laik hukuk devletidir. Dört çapulcu şeriat diye bağıramaz. Bu ülkede vali hangi yasalarla o makamı işgal ediyor. Emniyet müdürleri. Jandarma genel komutanlığı ve de İç İşleri bakanlığı. Adalet bakanlığı ve birde unvanlarının önünde ‘Cumhuriyet’ yazan savcılar! Sizler hangi yasalara veya hangi ülkenin kolluk güçlerine hükmediyorsunuz. Devrim yasaları kaldırılmadı. Halen yürürlükte. Öyleyse sizler bu davranışlarınızla görevi ihmal veya savsaklayarak anayasal suç işlemediğinizi mi zannediyorsunuz? Hiç kimsenin bu toprakları Ortadoğu çöplüğüne çevirmesine izin vermeyeceğiz. Geldikleri yere siz gönderemiyorsanız bakın nasıl bu topraklardan defediliyor göreceksiniz. Mustafa Kemal’in askerleri olmak ne gerektiriyorsa o olacaktır.
Çapulcu alayının bu milletin sinir uçlarını kaşımasına sizler izin veriyorsunuz. Halkı ayaklanmanın eşiğine getirdiniz. Bu döküntülere kim izin veriyor. Kim göz kırpıyor. Kolluk güçleri neden ortada yok? Amacınız bir iç kargaşaya zemin hazırlamak mı? Bu oyuna bu milleti getiremezsiniz. Eğer ki bu yürüyüşleri bu ülkenin gerçek sahipleri Sosyal, kültürel ve eğitim hakları için yapmış olsaydı. Kolluk güçleri göstericilere Anayasal haklarını, Toma’larla coplarla, kız çocuklarını tacizle orantısız güç kullanarak hatırlatırlardı. Hadi biri çıksın yalan desin. Bu ülkeye 17 milyonu aşmış kaçak Göçek ipsiz sapsızı sınırları açarak işgali sağladıklarını zannedip iki perdelik ortaoyunu sahnesi yaptırmak istiyorsa kendi bileceğidir.
‘Bu ülkeyi Türk Kürt Arap birlikte kurmuştur’. Ya tarih bilmiyorsun. Ya da atıyorsun. Çanakkale savaşında da, kurtuluş savaşında da Arap yoktur. Arap 1915’te Osmanlıyı; yanlarına aldıkları bir İngiliz piçi olan Thomas Edward Lawrence’ın taktikleriyle pusuya, tuzağa düşürerek imha ediyorlardı. Bu piçin Araplara verdiği emir; ‘esir almak yok. Hepsini öldürün’… Bu gerçek tarih. Bu savaşın neresinde Arap? Esirleri grizu banyolarında eritiyorlar ya da kör bırakıyorlardı. Bu ülkede sınırlar çizilirken içeride kalmış Süryanilerdir. Onlarda Arap değildirler aslen Suriyelidirler. 300 danışmanı bu millete beslettirmek akıl işiyse. Aklı başında bir tarihçiye sor ki mahcup olma. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türk Tarih ve Dil Kurumu başkanını çağır sor. Bu adama sorsan ne olur ki! Kendisi Gürcü, eşi Arap olduğu için böyle düşünmüş olabilir!
Tutturmuşlar ‘Kürt Sorunu’ biri bana bu sorunu anlatsın, anlayalım. Bu ülkenin başına bela terördür. Sorun budur. Bir ulusal devlette çift başlı anayasa olmaz. Fransa’da yaşayan bir Yahudi’ye; ‘Sen Yahudi’sin’ dediğinizde, size vereceği cevap ‘hayır ben Fransız’ım’ olacaktır. Alt kimliklerde Anayasa ile korunur.
Yerel dillerini konuşuyorlar. Köylerine Kürtçe isim koymuşlar. Eğer doğudaki, Feodal yapı yıkılsın istiyorlarsa onlarda Kürt Ağalara boyun eğmeyecekler. Selahattin Demirtaş ne demişti. ‘En büyük Kürt şehri İstanbul’dur’ demişti hatırladınız mı?
Birde artık bir kimlik var. Yırtık don abonesi. Hangi taşı kaldırsan ne olduğu mayasıyla ortaya dökülüyor. Yandaş kanallarının kullan at oyuncağı olmuş AKP eski milletvekili. Kendisi Kürt kökenli. Cebinde TC pasaport taşıyor.
Fatih Altaylı’nın bir yazısını paylaşacağım.
‘İktidarın taşları bağlayıp köpekleri serbest bırakma politikasının net bir sonucudur; hadsiz herif! Bu Mehmet Metiner benim televizyon programından kovduğum tek kişidir. Elime sağlık diyorum. Hadsiz herif”…
Bu komisyonun amacı ne? Oraya toplanmış vekiller oturum başına ek ücret alma telaşımı! Yoksa laf olsun torba dolsun mu? Orada ve ortada Kürt sorunu yaratmak istiyorlar. O’da 50 bin kişinin katile özgürlük hakkı tanımak. Komisyondan çık. İmralı’ya git. Talimat al gel komisyonda tartış. Kardeşim bu adam 50 bin kişinin katili. Hiç kimse bunu barış güvercini göstermesin. Be ömrümün 3,5 senesini o dağlarda terörle mücadele vermiş biriyim. Benim gibi binlerce asker var. DEM açık ara tescillenmiş terör örgütünün siyasi oluşumudur. Bir diğeri yalan makinasından laf üreterek Şehit Ailelerine, gazilere mektup yazıyor. Kim kan döktü. Cumhurbaşkanı sıfatıyla yazılmış o mektupların içinde bu konuyu bilmiyor gibi yapması topu meclise atması daha önceki açılım fiyaskosundan farklımı? Çadır mahkemeleri. Mehdiler, ağlamalar. !5 Temmuz şehit Aileleri ve Gazileri Terör ve Kıbrıs şehitlerinden neden fazla maaş alıyorlar. Adilsen önce bu işi düzelt.
“Belli ki iktidar kendi içinde bile terörsüz Türkiye sürecinde bir fikir birliği içinde değil. Öcalan ve Bahçeli dışında sürece canı gönülden sahip çıkan kimse yok. DEM’in ise süreçten tek beklentisi Öcalan'a özgürlük. Selahattin Demirtaş'ın adını ağızlarına almaya korkuyor ve bunca yıldır çizdikleri beni bile inandırdıkları demokrat imajlarını yerle bir edip sıradan radikal milliyetçi ve lidere tapan sol sosuna bulanmış radikal sağ bir parti olmaya doğru gidiyorlar. Öcalan'ın serbest kalma olasılığının Bahçeli destekli artışı eski Kürt siyasetçilerin demokratik ayarlarını bozdu. İzleyebildiğim kadarıyla bu durum genç Kürt seçmenle aralarını açıyor. Çünkü genç Kürtlerin ya da modern siyasal Kürt hareketinin doğal lideri Selahattin Demirtaş Öcalan değil.
“Bahçeli niye 26 yıl bekledi?”
Yine de umutlu olmakta fayda var. Bahçeli ve Öcalan'ın işbirliği bir sonuç verebilir. Bu konuda her ikisinin yakın bir diyaloğu ve güveni var. Benim açımdan anlaşılmaz olan ise Bahçeli'nin tüm bunları yapmak için niye 26 yıl beklediği. Çünkü Öcalan'ın tavrı ve fikirlerinde değişiklik yok. Kendisiyle konuştuğum günle yani 28 yıl öncesi ile bugün arasında yeni bir şey söylemiyor. Bahçeli niye 26 yıl bekledi? Tüm bunlar 1999 yılında da olabilirdi. Üstelik geçmişte Türkiye'nin çok daha güçlü ve dengeli zamanlarında Ortadoğu bu kadar karışmamışken çok kolay ve risksiz olurdu. Şurası bir gerçek ki terörsüz Türkiye denilen mesele toplumda beklenen heyecanı yaratmadığı gibi komisyondan bir sonuç çıkacak diye düşünenlerin sayısı fazla değil. Kandil'in de pek öyle pazarlıksız, talepsiz denklemden çıkacak gibi durmadığı açıklamalarından anlaşılıyor.”
Daha ne günler göreceğiz. Bu topraklar hangi acı günlere gebe kim bilir.
Savaşları siviller çıkartır askerler savaşır. Bunun içindir ki! Ölmüş bir asker için kazanılmış bir zaferin anlamı yoktur.
Bunların döneminde bizim karakaçana parayla bir diploma alıp şimdi emekli bile etmiş olabilirdim. Siyasal İslamcılar satıyordu, benim nasılsa diplomam var hiç değilse Karakaçana alırdım. Ama gündüz efendi gibi farklı düşünceye bok atmazdım. Bokun kendisine ne kadar yakıştığını sanırım aynaya baktığında görmüştür.
Kemalistlerin kurduğu cumhuriyette Akademisyen olmuş. Ama adam olamamış. ‘Sahte Diploma’ olayı ile ilgili sosyal medyada paylaşım yapıyor. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi üyesi Prof. Gündüz'den sahte diploma çetesi paylaşımı: "Sahte diploma çetesi olayı... Hukukçu, mühendis, öğretmen, eczacı, tarihçi... Aralarında 400 sahte akademisyen, Prof. ve doçent... Bunların aldıkları görevler, yaptırdıkları lisansüstü çalışmalar... Düşündükçe insanın içi kararıyor... Kemalist sistem tam bir fosseptik çukuru”. Bu badem aynaya baktığında fosseptiği görmüyor mu? Ulan hıyar tüm bu alıvereli işler sizin zamanınızda olmuyor mu? Ha! Siz kapıyı açık tutarsanız hırsızın işi bu girecektir ve gereğini yapacaktır, akademisyen İmam.