Fahiş Fiyat Değil, Fahiş Ahlaksızlık

Ekmek üzerinden yoksulluğu sömüren anlayışa karşı; Ahilik, ahlak ve kamusal sorumluluk çağrısı… Kırşehir’de sorun yalnızca bir fırın değil, sessiz kalan kurumlar ve unutulan değerlerdir.

Gündem Yayın: 21 Aralık 2025 - Pazar - Güncelleme: 21.12.2025 23:04:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Google News

ALLAH’A EMANET YAŞIYORUZ!
Geçmişin ahlakıyla bugünün kaygısını aynı potada ayrıştıramayanlara kaynak, bilmeyenlerin
kulaklarına küpe olsun.
Cuma günü bir makale yayınladım. Bazıları bana makro milliyetçi diyorlar. Doğrudur. Ben makro
milliyetçiyim. Ülkemi sevdiğim kadar, doğup büyüdüğüm şehrimi de çok seviyorum. Bu şehir eğitim ve
Felsefenin Ahlaka dönüştüğü yerdir. Kırşehir’de bir fırınla ilgili yazı yazmıştım. Yazıyı ihbar kabul eden
İl Tarım Müdürlüğü anında olay yerine gitti. Oysa bu yere işletme diyorum ama bu tanımı ne kadar hak
ediyor bilmiyorum. Yazdıklarım salt İl Tarım Müdürlüğünün konusu değil ki!
Ruhsat veren Belediye Başkanlığı bu yazıyı okumadı mı? Neden gereği için hareketlenmiyor. Neden
bu işletmenin ruhsatını gözden geçirmiyor veya gereken etkiyi göstermiyor? Anlaşılır gibi değil.
İnsanlar buradan kredi kartıyla ekmek alıyorlar. Yoksulluğun işareti bu değil mi bay başkan? Peki, bu
fırının bu şehrin insanlarını küçük, küçük soyması hoşunuza mı gidiyor? Aslında sana bu soruyu şöyle
sormak gerekir. Belediye büfelerindeki rezaleti defalarca yazdım. Ne değişti ki! Bu ahlaksızlığı yazsam
ne değişecek ki! Sen sadece makam işgal eden belediye ve yerel yönetim sorumluluklardan bir haber
olduğunu ben değil kentin %90’nı biliyor. Sanırım milletvekilliğine hazırlanıyormuşsun. Başkan ne
sürdün elimize, vekil olursan ne sürersin yüzümüze.
Rezalet, bir olay. Fiyatla oynamak. İl Ticaret Müdürlüğünü bu konuyla ne kadar ilgileniyor. Göreceğiz.
Rekabet anlayışından yola çıkarsanız, fahiş fiyat neyin alameti harikasıdır? Kepekli Ekmek diye 30
liraya satılan ekmeği laboratuvara gönderin ben inanıyorum ki, içinde kepek yerine gıda boyası
çıkacaktır. Kepekli ekmek piştikten sonra sıktığınızda kabarır. Hamurlaşmaz. Bu yoksulluğu küçük
küçük soyan bir işletmeye nasıl bir yaptırım düşünüyor? Göreceğiz!
Sağlık Müdürlüğü bu gıda üretimi yapan fırın çalışanları veya çalışan elemanlar üzerinden sağlık
taraması (Portör) işletme alan hijyeni denetimi yapıyor mu? Sonuçlar nasıldır. Ve Esnaf Odaları veya
Ticaret odası herkime kayıtlıysa bu işletme sadece üye aidatı ödediğinde mi zevahiri kurtarıyor. Bu iki
STK asli görevleri salt esnaf olabilir. Esnaf dedikleri aynı zamanda tüketici. Halk soyulacak kurban
değil. Ahilik ile ağızlarını açtıklarında mangalda kül bırakmayanlar üyemiz diyerek üzerini kapatmak
çokta ahlaklı değil.
İslam’a göre İsraf eden! Çalan. Hırsız düzenin aktörleri. Yolsuzluğun mimarları. Yetim hakkı
teranesinin ibişleri. Ölünce ahrette sorgulanıyor. Çağdaş ülkelerde ölmeden sorgulanır. Bu
şehirde birde Ahi Kutlamaları yapılır.
Bu fırını işleten kimlikler. Türkiye’nin bir ucundan kopup gelmiş burada tezgâh kurmuşsunuz. Ülkenin
ekonomik krizini fırsata çevirmek, insan olarak ahlaki değildir. Size birkaç cümlem var. Önce ahlaklı
olacak, ahlaklı üretim yapacaksınız. Bunun lamı cimi yok. Sen ekmek kavgası derdindeyken bir ayı
nasıl geçireceğini düşünen kavganın içinde bocalayan bu şehrin insanı kandırarak o kavgayı
sürdüremezsin. Ekmek davası fahiş fiyatla kısa yoldan köşeyi dönme çabası değildir.
Bu şehir Ahi, kültürünün yeşerdiği yerdir. AHİ’lik; ahlakın, yeniliğin, yenilenme felsefesinin ana
temasıdır… Senin fırsatçılığını kaldırmaz. Bu şehri sahipsiz zannedenlerin at oynatmasına da izin
verilmez. Bugün varsın yarın yoksun. Bu halk 13ncü yüzyıldan bugüne bu şehirde var.
Sana tavsiyem aklını başına al. “beni daha önce yine şikâyet ettiler. Sen şikâyet etsen ne olur.
Bana hiçbir şey yapamazlar”… Diye ettiğin bu çirkin lakırdını sakın ha yutmak zorunda kalma!
Bu şehirde esnaf; Ahi felsefesinin sembolü olan kaftanı,  yetişmiş, kalfalığı bitmiş usta olmuş; toplumu
kandırmayan, aldatmayan, yalan söylemeyen kişiler hak eder? Ahilik dini bir ritüel değildir.
Ahi anlayışından saflık ve temizlikten uzak çalıp çırpmayı kendine şiar edinmiş kişilerin giymesi
mümkün değildir. Ahlaksızlığın sırtına geçirilmiş her kaftan Ahiliği kirletecektir.
Siz nasıl Ahi’siniz? Ahilik yenilik demektir. Bütünlük demektir. Birliktelik demektir. Ahilik İnovasyon
demektir. Ahilik Sürdürülebilir esnaflık demektir. Siz; bu doktrin zincirinin fikirsel olarak dışındaysanız;
yeni fikirleri değer yaratan çıktılara dönüştürme sürecinin de dışındasınız demektir.
Bu doktrinin fikirsel olarak dışındaysanız; alan yaratamadığınız gibi sürecin dışında itilirsiniz.
Ahi Evran’ı Veli bir sözünde derki: “Çocuğu herkes sever. Kendinden olanı bağrına basar”.
Şehir dışına çıkınca bir hemşeri, bir Kırşehirli arıyoruz. Neden? Bu şehirde ortak kadere sahipken
neden sahip çıkmıyoruz birbirimize. Kırşehir kamuda görev yapan Kırşehirliler bu şehrin yüz akı olan
kişiler. Öncelikle yazımın ardından denetime koşan başta İl Tarım Müdürüne ve Gıda Şube Müdürü ve
çalışanlarına hassasiyetlerinden ötürü teşekkürü borç bilirim. Ahi Evran’ı Veli bir sözünü bunun için
yazdım. İyi ki varsınız.
Ahi Evran’ı Velinin bir sözünü de sizlerle paylaşmak isterim. “Ey oğul: pişmemiş testi su tutar mı”?
Kırşehir 13ncü yüzyıldan günümüze Eğitimin ve felsefenin yurdu olmuş. Işık bu şehirden yayılmış
Dünyaya.
Vali yardımcısı ile birlikte “Kapadokya Fuarı” İçin Almanya Duesseldorf kentine gitmiştik. Kapadokya
Fuarını sponsoru “Volkswagen” firması. Öncülük edenler, “Volkswagen Türkçe konuşuyor”
projesinin kahramanları olan Kırşehirli Tasarım mühendisleri. Pırıl, pırıl genç iki Kırşehirli yiğitler.

Gözleri parlıyor. Bize 5 gün eşlik ettiler. Dönmemize bir gün kalan vali yardımcısı Ayhan Bey sordu.
“Neden; Kırşehir için ayrı ve özel bir etkinlik düzenlemiyor ve destekleyici olmuyorsunuz”?
Aldığımız cevap; “Kırşehir bugüne kadar bizden bu konuda hiç destek istenmedi ki”! Ne kadar
manidar biz sahiplenmiyoruz. Sahiplenenler ipi göğüslüyor, bizler yanlarında konu mankeni oluyoruz.
Almanya’nın her tarafındaki kurulu bulunan Nevşehirliler fuara geldiler. Duesseldorf Kırşehirliler
Derneği üyeleriyle birlikte yanımızdan hiç ayrılmadılar. “Kırşehir’de Kapadokya’nın bir parçası.
Geldiniz ve Kırşehir’i anlattınız, Kırşehir’e gitmiş gibi olduk. Bu bize yeter” demişlerdi.
Sergiye götürdüğümüz materyalleri, un helvamızı, cevizli baklavamızı bozlağımızı Almanlara ve fuara
gelen başta hemşerilerimize farklı ülke insanlarına anlattık, tattırdık, dinlettik, hediyeler verdik.
Kırşehir standında iken yanımıza Kırşehirli iki mühendis hemşerilerimiz ve Volkswagen Ceo” birlikte
geldiler. Bizleri; “Valimiz, STK başkanımız”… Diye tanıştırırken görmeliydiniz.
Biraz sohbet, biraz atıştırmalık, tanıtım videosu izlemek, hediye vermek sonrası; bizleri de yanlarına
alıp birlikte fuarın girişine yerleştirilmiş Volkswagen’in yanına birlikte gittik. Volkswagen Ceo’su,
otomobili göstererek; “bu eser arkadaşlarımın eseri, kendileriyle gurur duyuyoruz. Çok çalıştılar
ve ürettiler. Kendilerine minnettarız”. Demesi her türlü övgünün üzerinde ben Kırşehir dışında
benzeri olaylarla çok karşılaştım. 2011 yılında kurulan 2018 yılında lav edilen “Ekonomi Bakanlığı
müsteşarı Kırşehirliydi. Kervansaray Hanını aldığımda beni Ankara’ya davet etti. Yanlarına gittim.
Çalışmalarımızı paylaştığımda bana proje dâhil her türlü desteği vereceğini açıklamıştı. Ve beni o
günlerde hiç yalnız bırakmadı. “Beni kimse aramadı. Bir sen aradın. Ben Kırşehir için her türlü yardım
için varım. Şehrime, hemşerilerime faydam oldun istiyorum”… Demişti. Çevre Müsteşarı şimdi Çevre
Vakfı Genel Başkanı benim sıra arkadaşım. Bu şehrin yetişmiş insanları dışarıda göz dolduruyorsa
onlara gerekli değeri vermek bizim boynumuzun borcu değil mi?
Kırşehir Eğitimin başkentiydi. 81 vilayet içinde Eğitimin beşiğiydi. Burada yetişmiş binlerce gençler üst
kadrolarda bürokrat oldular. Ben farklı yerlerde hizmet üreten bu kıymetli yetişmiş insan gücünün
yüzlerini Kırşehir’e döndürelim. Burada olanlar bizlerin kıymetleri sahip çıkalım. Onlar bu şehrin Ahilik
felsefesi ile yıkanmış ekmeği ile büyüdüler.

#
Yorumlar (2)
Yalnız kurt
22.12.2025 00:12
Mustafa bey belediye bir şey yapmaz oy korkusunda, müftülük cami önünde tüp kamyonu park halinde, dükkan önünde dubalar çakılmış, yola esnaf sandalye masa koymuş kimsenin umurunda değil
Yalnız kurt
22.12.2025 00:09
Mustafa bey Tarım İl müdürlüğü gereken denetimi yapmıyor hamur kasaları kirli küflü, personel elbisesi çok kirli, duvarlar da is, fayans kavlak, tavan boyaları dökük İl Tarım müdürlüğü bunları görmüyor mu nasıl denetimi yapıyor
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.