BU NASIL YAŞAMDIR?
Piyasacılık hâkim olduğunda planlama ortadan kalkar. Devletin planlama becerisinin sıfırlanması burjuvazisinin Türkiye’nin tepesinde yer tutmasıdır…
BU NASIL YAŞAMDIR?
Piyasacılık hâkim olduğunda planlama ortadan kalkar. Devletin planlama becerisinin sıfırlanması burjuvazisinin Türkiye’nin tepesinde yer tutmasıdır…
Yağmayı, talanı, vurgunu görmüyorsanız. Onların kim olduğunun bilmenizin bir anlamı yoktur. Çünkü bu bir bütüncüllüktür. Aç ve yoksulda olsanız, sizler bu talan ve vurgunun ortağısınız. Ve onlar diyor ki; bu karar iyi karar, gidelim ‘Türkiye batana’ kadar! Bu anlayışının neresindesiniz?
Bu memleketin başına ne geldiyse, yağmayı talanı, vurgunu görmeyenler sayesinde. Kendi çıkarlarını milli çıkar diye yutturanların ve ürettikleri akıl almaz sahteliği gerçek zannederek alkışlayan cehaletin yüzünden gelmiştir. Bunu içindir ki; hem insana, hem tanrıya hizmet edilmez… Yaratılmış yer tanrıları köleler ister. Gerçek tanrının kölesi yoktur.
Türkiye’nin Arpalıkları! Arpalıktan beslenenler diğer yanda seyredenler
Bir Türkiye manzarası var ki, tıpkı Hindistan gibi. Bir tarafta alabildiğine zenginlik diğer tarafta 600 civarında olan tanrılara umut bağlamış derin yoksulluk ve sefalet. Benzer bir sefaletin içinde olup, İsveç gibi pahalı yaşayan Türkiye…
Her şey şaka gibi. Altüst olmuş tarım. Plansız tarım politikaları. Gıda müteahhitlerinin ve gıda üretiminde olan Endüstriyel işletmelerin ağzının suyunu daha fazla akıtır oldu. Körelmek veya bakar körlük bu mehenk taşı üzerinden yürür.
Az verirsen hırsız, çok verirsen arsız olur! derler…
Bunların ne hırsızlığı bitti… Nede arsızlığı. Yalanla yönetiyorlar, algıyla prova yapıyorlar… Halk sürünürken, bu beyler geçim sıkıntısı yaşıyorlarmış! Bunlara ‘Ulan! Soyunda semerini ye’! Diyen yok.
Denetlenmiyorsa... Caydırıcı cezalar yoksa… Her şey olağan olacaktır.
Önce Tarikat üyesi sarıklı bir Amiral ekranlarda, sosyal medyada boy gösterdi.
Deniz kuvvetlerinde yurt dışına görevli gönderilen subayların ‘askeri malzeme’ tutanağı ile 25,5 milyar lira kaçakçılık yaptıkları tespit edilmiş…
Sınır güvenliğinden sorumlu bir tuğgeneralin insan kaçakçılığı yaptığı ortaya çıktı.
Polis ve Savcı şebeke kurmuşlar. Adliyede emanete alınan uyuşturucuları satıyorlarmış…
Milletvekillerinin altın kaçakçılığı yaparak 75 milyon dolar servete ulaşmışlar.
Bir valinin 5 yıllık görev süresinde serveti 96 milyon liraya ulaşmış.
İki turist için uzay şirketlerine 110 milyon dolar ödendi.
Sayıştay denetimlerine göre Diyanette 85 milyar lira buharlaşmış.
Diyanet Amerika’ya 165 milyon dolara içinde hamamı 11 villası butik oteli olan bir kampus kurdu. Birde 17 ülkeye 165 milyon harcayıp cami dikti.
Merkez bankazı 881 milyar, kamu bankaları toplamda 679 milyar görev zararı ilan etmiş. 2025 yılı hazinesi 2 triyon 673 milyar lira bütçe açığı ile bütçe kabul edilmiş, 2025 yılı için 1 trilyon 790 milyar lira vergi hedeflenmiş. Harçlar, cezalar bu işe dahil değil.
Enflasonu %40larda ilan eden TUİK’ inat diğerleri herşeye %49-75 arası zam yaptı. Akaryakıt arka arkaya zamlandı.
Dünyanın en pahalı akaryakıtını, doğalgazını, elektiriğini kullanan milletin boğazına yavan ekmek tıkanırken, 200 gram ekmek 15 lirayı geçti.
İş bırakma eylemi yapan sendikalı Aile hekimlerine yönelik hiçbir çözüm üretmeyen bakanlık eyleme katılan hekimlerin işe gelmedikleri gerekçesiyle maaşlarından 5 günlük kesinti yapıyor…
Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan vurgun... Bu ülkede alenen yapılıyor.
Bir Japon ev kadını 100 bin dolarla Türkiye’ye geliyor. Parasını 3 aylık faizle bankaya yatırıyor. 3 ay sonra Japon ev kadını 30 bin dolar kazanıp ülkesine dönüyor.
Bir gurbetçi çantasında 100 bin avro ile bu ülkeye geliyor. Parasını 1 yıllığına ayda 5 bin Avro faizle bankaya yatırıyor. Bu kişi 1,5 yılsonunda, risksiz, çalışmadan ve güven içinde parasını ikiye katlanmış olarak geri dönecek. Bu her iki kişi; Japonya ve Almanya’da veya herhangi AB ülkesinde eşşek gibi çalışsa 1 ay sonra alacağı para, bu faizin ancak 5/1’dir.
Bu iki örneğin hiçbir bedel ödemeden cebine indirdiği parayı; kredi kartlılar. Bankaya kredi borçları olanlar. Nasıl soyuluyorsunuz farkında mısın? Yeryüzünde ülkesini böyle bir sistemle soyduranları alkışlayan insan görünümlü kaç tür vardır?
Uçakta kafayı çekip rezalet çıkartan Petlas yönetim kurulu üyesi olduğu söylenen kişi; ‘Ulan; ben Türkiye’yi satın alırım. Sen kimsin lan’… Diyerek nara atıyor. Bu adamın vergi yüzsüzü olduğu bir futbolcu fiyatına satın aldıkları Petlas’ın bir kişiyi ne hale getirdiği ortaya çıktı…
Hatırlamanız için!
Kayıp 128 milyar dolar. Sahibi bulunamayan, Mersin limanında yakalanan 10 ton uyuşturucu. Merkez bankası arka kapısında buharlaşan 17 milyon dolar. Havalimanı hangarında çıkan yangında kaybolan 250 kilo altın. İtalya’da yakalanan uçak dolusu avro ve dolar. Yunanistan’a ve ispanyaya yatırım yapan 17 milyon dolarlık yat sahibi milletvekili var! Dahası mı? Dahası da vardır. Elbette.
Hasılat yoksuldan alınır zengine dağıtılır. Vergilerin %86’sı dar gelirliden alınırken, Zenginlerden toplanan vergi sadece %14… Birde bunlara tanınan muafiyet ve vergi afları.
Kaptanın seyir defteri! Bu millet kime çalışıyor? Sadece bir otomobil örneği. Mesela benim!
20 yaşında bir aracım var… 01 ocak 2025 itibariylr araçlara takılması zorunlu olan araç takip cipi 3600 lira.
2024 yılı zorunlu sigorta bedeli 12 bin lira. 2025 yılı meçhul.
2025 yılı muayenesi 2300 lira…
2025 yılı MTV 2370 Lira toplam 4740 Lira…
Yakıt 49 lira… Bu işin içindeyakıt yok. Araca lastik yok. Araç bakımı yok. Birde ceza vs çıkarsa karşınıza. Elin gavuru neden çok mutlu. Birde burada bir halta yaramamış aklmanın boyunduruğu altında eli üç kuruş görmüş ayarsızlara sorun. Sen aracı kaça aldın kaç lira vergi ödüyorsun diye!
Vergiler benden. Oto yollarıı kullanım paralı. Köprüler paralı, tüp geçitler paralı. Hastaneler paralı, havaalanlarının kapısına gitmesek parasını sülüklere ödüyorsak.
Sahi biz kime çalışıyoruz?