KIRŞEHİR'İN GURURU MEMLEKET SEVDALISI
Kırşehir'de yetişen memleket sevdalısı, çok nadir insanlardan biri olan, “İyi ki Varsın” başlıklı yazı dizisini konuğu , Eğitim Yöneticisi, siyasetçi, psikolojik danışman ve Sivil Toplum Temsilciliği görevlerini üstlenen Elmas YAĞMUR..

Türkiye’de uluslararası düzeyde ülke refah ve düzenine hizmet vermiş ve vermeye devam eden iş insanları, Emekçi Kadınlarımız, STK Temsilcilerimiz ,Akademisyen’lerimizin de yer aldığı “İyi ki Varsın” başlıklı yazı dizisini konuğu , Eğitim Yöneticisi, siyasetçi, psikolojik danışman ve Sivil Toplum Temsilciliği görevlerini üstlenen Elmas YAĞMUR..
Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
Kardeşliğin, cömertliğin, yiğitliğin, fedakarlığın, doğruluğun, dürüstlüğün, kalitenin, üretimin, ahlakın, sanatın, aklın ve bilimin esas alındığı Ahiliğin merkezi ,Büyük Ustamız,Bozkırın Tezenesi Neşet ERTAŞ’ın memleketi olan Kırşehir İlinde 1979 yılında dünyaya geldim. Aynı zamanda Yörük- Türkmen Kültürünün bilinen ismi, Yabanlı Aşireti Mensubu bir ailenin kızıyım. Kayseri sınırları içerisinde bulunan Pazarören’de dünyada ilk milletlerarası fuar olan “ Yabanlı Pazarı” benimde mensubu olduğum Yabanlı Aşiretimle kurulduğunu ve gurur duyduğumu da burda belirtmeden geçemiyeceğim.
İlk ve orta öğrenimimi Kırşehir’de, Yüksek öğrenimimi Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde, Yüksek Lisansımı Ahmet Yesevi Üniversitesi’nde Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında tamamlayarak , Doktora Eğitimimi “Dublin Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında devam ettirmekteyim.
Ülkemizin aydınlık geleceğinin “Eğitim ve irfan yolunda Ankara’da bir çok okulda Eğitim Yöneticisi ve okul idarecisi olarak görev yaptım.
Unutmayalım; Öğretmene verdiğimiz kıymet, ona gösterdiğimiz saygı kendimize, milletimize ve geleceğimize verdiğimiz önemi ifade eder. Öğretmenlik mesleği tüm insanlığın gözünde çok saygıdeğer ve kutsal bir meslek olarak görülmüştür. Ünlü düşünür Sokrat’ın şu sözü öğretmenlerin bir toplum için taşıdığı değeri anlamlı bir şekilde ifade etmektedir: “Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez.” Medeniyetimizin geleceği olan çocuklarımızın akılları ve kalpleri biz eğitimcilere emanettir. Fikri hür, vicdanı hür, karakteri güçlü, fikir dünyasının bütün kutuplarına yelken açmaktan korkmayan, özgüven sahibi nesiller yetiştirmek bizlere tevdi edilmiş önemli bir görevdir. İlim ve irfan bakımından donanımlı nesiller yetiştirirsek ülkemizin geleceği de o kadar aydınlık ve müreffeh olacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri, bu hususta öğretmenlerimize olan güvenini ifade etmektedir:
“Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin yeteneğiniz ve özveriniz derecesiyle uygun olacaktır.” Ortaya koyduğunuz eserlerde imzanız olmayacak, ancak yetiştirdiğiniz her başarılı ve şuurlu genç sizin için insan en büyük mutluluk ve onur kaynağı olacaktır
Sivil toplum kuruluşlarındaki aktif olarak rolunüz nedir?
Sivil toplum kuruluşlarının, demokrasi için önemli olduğunu düşünerek, birçok sivil toplum kuruluşlarında da üst düzey yönetici olarak aktif görev aldım.
Sivil toplum kuruluşlarında kadına ve kadın yöneticiliğine yönelik problemlerine ilişkin konuları gündeme taşıyarak kadına toplumda hak ettiği değeri kazandırma çabası içinde yer almaya devam ediyorum, şu anda Ankara Büyükşehir Belediyesi Kadın Aile Hizmetleri Daire Başkanlığında görev almamdaki en büyük etken , ‘Kadınlara Yönelik Şiddet’. İkinci sırada ‘işsizlik’, üçüncü sırada “eşitsizlik” dördüncü sırada ise ‘eğitimsizlik’ gelmektedir.
Türkmen gelenek örf ve adaletlerine sahip çıkılması yönünde “Yabanlı Türkmen Oymağı Derneği’”ni kurdum. “Karar alma mekanizmalarında, ülkenin geleceğine yön veren politikaların ortaya çıktığı siyaset sahnesinde, kadınların olması zaruridir.” Düşüncesi ile Siyasi Arenada 28. Dönem, Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı’ da oldum.
Siyasi partilerin aday seçme süreçleri, kota sistemi ve seçim listelerinde yaşanan sorunlar siyasi partilerin uygulamalarına ilişkin engeller olarak ön plana çıkmaktadır. Kadınların siyasal temsilinin artırılması için parti düzeyinde uygulanan kota sisteminin ulusal düzeyde anayasal ve yasal hükümlerle kadınlar lehinde geliştirilmesi önemli bir adım olabilecektir. Bununla birlikte kadınların siyasal katılımın seçim kampanyalarıyla sınırlı olmadığı konusunda, toplumun
eğitilmesi ve bilgilendirilmesi önemli görünmektedir.
Elmas Yağmur ,sosyal yaşamın içinde de aktif ve başarılı bir kadın olarak rol almaktadır… . Anadolu Kadını olarak ,hepsi ile nasıl başa çıkıyorsunuz?
Anadolu’da kadın olmak demek, bir evin tüm yükünü üstlenmek Yaşam Anadolu kadınının sırtına yüklenmiş, kadınlar döndürüyor devranı. Kadınlar özel yetenekli varlıklardır.Bir insanın kendisiyle barışmasının en güzel yolu kendinin dışında başka birilerine faydalı olduğunu bilmek, görmek ve hissetmektir.
Hiç serzenişte bulunmadan, gülen yüzümüzle, esprileriyle, şarkı söyler gibi hayatlarımızı devam ettirmeye uğraşıyoruz. Çocuk yetiştirmek geleceği şekillendirmektir. Çocukları yetiştiren anneler, bir toplumun geleceğini belirliyordur. Biz her bir birey anneler olarak, çocuklarıma da sevgi ve şefkatle yaklaşarak, onların gelecekte iyi birer birey olmaları için de ellimden geleni mükemmeliyetçi boyutta yapmaya çalışıyorum, Şükürler olsun ki her biri dünya tatlısı Umay Bilgen isminde bir kız evladım ve Muhammet Bera isminde bir erkek evlat annesiyim.Benim dünyam evlatlarım.
O nedenle ben yetebildiğim kadar keyifle yapıyorum anneliği…Asla da bu bana bir yorgunluk vermiyor. Yapabildiklerimi severek yapıyorum. Bence çok daha fazlası da yapılabilir inancındayım .Biz kadınlar koşulsuz sevginin ,merhametin özverinin birer timsaliyiz.Gençlere de aynı şeyi söylüyorum. Hayıflanacağınıza ne kadar şanslı olduğunuza bakın ve siz daha çok üretmeye çalışın. Ürettikçe çok daha mutlu olacaksınız.
Kadınların iş dünyasında var olma mücadelesi vermelerine neden olan etkenler neler?
Küresel iş gücünün önemli bölümünü oluşturan kadınlar, birçok toplumda var olan cinsiyet eşitsizliği sebebiyle iş gücü piyasasının dışında kalıyor. Kültürel değerler, sosyal kalıp ve normlar, kadınların istihdamını etkileyerek önemli bir engel oluşturuyor. Çalışan kadınların önündeki en önemli engel ise cam tavan dediğimiz görünmeyen bariyerler. Kadın yöneticiler, aslında pek çok toplumsal ön yargı ile başa çıkmak zorunda kalıyorlar. Aynı pozisyonda olan alışıla gelmiş çalışan erkekler daha fazla ücret alırken, diğerleri daha az ücret alabiliyor.
Dünyanın pek çok yerinde kadın-erkek eşitliğini hâlâ sıra dışı gören pek çok ülke var. Kimisinde daha az kimisinde daha çok. Ülkemizin de ataerkil bir geçmişi olduğunu düşünürsek, günümüzde çok da yol kat edebilmiş sayılmayız.
Cumhuriyetin kadınlara kazandırdığı o eşit vatandaşlık haklarının, aslında ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Vatandaşlık haklarının, kadın-erkek arasında eşitlenmesi mevzusu istihdam meselesine baktığımızda, Türkiye’de nerede duruyor kadınlar, sorusunu sorabiliyoruz. Orada katedilecek çok yolumuz var.. Yani orada epey gerideyiz. Bunun yanı sıra siyasî katılımda aynı rol model işlemektedir. Bunu en basit biçimiyle meclisteki kadın oranına baktığımızda görebiliriz. Türkiye de biz kadınlar toplumun yarısını oluşturmamıza rağmen, neden parlamentoda bu nüfus oranı dikkate alınmıyor? Biraz daha karma bir yapı var . Yani bir taraftan yasal hakların garantiye alındığı fakat toplumda daha pratik alanlarda – yöneticilik, siyasî katılım, şiddet meselesi, istihdam gibi konularda ise – kat edeceğimiz daha çok uzun yol var.
Hayatın ağır yüklerini taşıyan, küçük yüreğine koskoca sevgiler sığdıran, güçsüz bedenlerin güçlü kahramanları kadınlar!
Elinizde birşeyi değiştirme gücünüz olsa, hayatınızda neleri değiştirmek isterdiniz.?
Elimde bir şeyi değiştirme gücüm olsaydı önce çocukların ve ailelerin savaştan kurtulmasını isterdim. Dünyada barış olsaydı dünyamız daha güzel olurdu. Belki de savaşın içindeki bir çocuğun en büyük hayali bir barışın olmasıdır. Kurtulamadıkları ve göç edemedikleri için orada can veriyorlardır.
Elimde bir şeyi değiştirme gücüm olsaydı bir çocuğun hayallerini gerçekleştirirdim.Bazı insanların hayalleri gerçek olamıyor. Bu hayallerin temelleri çocukta atar.Eğer o hayal gerçekleşmezse büyüdüğünde ümitsiz olur. Bir çocuğun ne kadar çok hayali gerçekleşirse o kadar hedef belirtir kendine.
Elimde bir şeyi değiştime gücüm olsaydı hastalıkları ölene kadar devam edecek kişileri sağlıklı yapardım.Erken ölüme yol açan hastalıklardan kurtarırdım.Belki de istedikleri o kadar çok şey vardır ki yaşayamadan ölüyorlar.
Sihirli değneğimi her daim iyilik için kullanırdım. Herkesi mutlu ederdim, Dünya tamamıyla bir gülen yüze dönüşürdü belki de… İstediğim şey para veya güzellik değil, istediğim şey mutluluk ve huzur olurdu. Hem de Dünya için huzur ve mutluluk.
Neden İyi ki Varsın Dedik ?
Biliyoruz ki Elmas Yağmur; başarılarının büyük bir azim ve dirayetin sonucunda olduğunun idraki içerisinde. İnanıyoruz ki yeni ve daha büyük başarılar için hizmetlerine devam edecek,
Yaklaşık 25 yıldır Eğitmenlik, insan kaynakları, sosyal iletişim ve kişisel gelişim alanlarında konusu insan olan eğitimler, organizasyonlar, seminerler, toplantı ve sempozyumlar gibi sayısal sosyal aktiveler düzenleyerek ve STK organizasyonlarına katılarak sosyal yaşamda adından söz ettirmiştir. İş hayatındaki ve sosyal yaşamdaki tüm bu koşuşturmanın arkasındaki sır mesleğini çok seviyor olması . Çünkü son derece fedakarlık gerektiren bir işi yaptığının her zaman bilincinde. Bu işte, zaman kavramı yok, saati yok. Sürekli kafanın çalışması, sürekli odaklanmak, sürekli okumak, insanlarla iletişim kurmak gerekiyor.
Gerek eğitim gerek se,bürokrasi sahnesinde düşüncelerini ,öz güvenini adeta tezgahında dokuyor. Tek Gailem dediği “Yaşamın bir tiyatro sahnesi olduğunu bu doğaçlamada,hala yönetici kadrolarında kadınları pek göremiyoruz diyerek sesini haykırarak yükseltmesi.
İnsanoğlunun ilk günlerinden bu yana, kadınlar toplumların gelişimi açısından sosyal hayatta aktif rol almış ancak buna karşın yönetimde yeteri kadar söz sahibi olamamış, otoriteyi elinde bulunduramamıştır. Ülke yönetiminde çeşitli dönemlerde kadın liderlere rastlanılsa bile, Dünya’nın gelişim sürecinde kadın yöneticilerin güce sahip olma örnekleri çok azdır. Sanayi Devrimi ile çalışma yaşamındaki değişiklikler ve kadınların iş hayatına katılımı, binlerce yıldır kadınlara atfedilen rollerin yavaş yavaş değişimini hızlandırmıştır. Bu hareketliliğe rağmen günümüzde kadınların üst düzey yönetici olarak temsil edilme oranları çok düşüktür. Kültürel özellikler, toplumsal önyargılar, stereotipler kadınların çalışma hayatındaki
kariyer serüvenleri üzerinde belirleyici olabilmektedir. Dünya’nın çoğu ülkesinde kadınların çalışma hayatına katılımının sağlanması, kadınların üst düzey pozisyonlarda erkekler ile eşit oranlarda temsil edilmesi amacıyla birtakım destekleyici politikalar mevcuttur. Diğer taraftan gerek özel sektörde gerekse kamu yönetiminde kadınların iş hayatında yükselmesinin önündeki engellerin ortaya çıkarılması amacıyla çalışmalar yürütülmektedir. Bununla birlikte cinsiyet ayrımcılığı sorununun çözümüne yönelik ulusal ve uluslararası projeler gerçekleştirilmektedir. Tüm bu farkındalık çalışmalarına rağmen kadınların tepe yönetiminde hak ettikleri pozisyonlarda yeteri kadar yer edinemediklerini söylemek mümkündür.
İş dünyası ve akademik çevrelerden kamu alanından talep geldikçe, liderlik, girişimcilik, medya ve kültürel diplomasi alanlarında dersler vermeye devam etmek isteğini dile getiriyor.
Elmas Yağmur ,her branşında uzman ve bir o kadar da bilge kişilik. Elmas Yağmur’un vatan sevgisi, Muhteşem dehası, yardımsever ve hoşgörüye her daim iyimser bakışı, bir kadın girişimcinin sahip olduğu vizyonu ve iş tecrübesi, başarılarını gıpta ve hayranlıkla takip etmenin yanı sıra, “EĞİTİM VERME” ile yetinmeyip “EĞİTİM ALAN “ sürekli kendisini yenileyen pozitif düşünebilen özelliği ile her daim yaratıcı, üretken bilgi ve deneyimleri sebebiyle
İyi ki Varsın Elmas Yağmur dedim.
Levent KANDEMİR