grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

BÜYÜK YALANLAR VE TÜRKİYE…

Yalanlara kurban edilen. Hayal satılan bir ülkede dış politikayı, iç politikada mahirce kullanan ve bu yalanlara biat eden bir garip kalabalığız.

Gündem Yayın: 05 Eylül 2024 - Perşembe - Güncelleme: 05.09.2024 00:16:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Google News

BÜYÜK YALANLAR VE TÜRKİYE…
İsyanı olmayanın erdemi olmaz… 
Yalanlara kurban edilen. Hayal satılan bir ülkede dış politikayı, iç politikada mahirce kullanan ve bu yalanlara biat eden bir garip kalabalığız.
Başka adam mı var diyerek kendini adamdan saymayan bir toplumun yalanlar içinde savrulması ahlaksızlığın en büyük onayıdır.
‘Yasaklar ve yoksulluk bitti. O eski günler bir daha gelmemek üzere geride kaldı’… Recep Tayyip Erdoğan… Biz hangi ülkede yaşıyoruz? Erdoğan hangi ülkenin cumhurbaşkanı? 
Her tarafta yalan. Her tarafta sahtelik. Her tarafta ikiyüzlülük. Bu kokuşmuşluğun ortağı gibi duran bir muhalefet! Her osuruktan bahane üreten, korkunun egemen olduğu anlayışın korkuyu bastırma senaryoları, kabuğuna çekilmiş halk. Sosyal medyada yükselen birkaç cümle söz içinde rahatlayan düşünce. Tutuklanan ifade özgürlüğü, namussuzları koruyan hukuk.
İçleri kin, öfke ve nefret… Dışları sahte tebessüm, sahte uygarlık kokan, dillerinde yalan ve küfür olan insanlarla aynı havayı soluyor. Aynı alanlarda yaşamakla kalmıyoruz. Erdoğan ve kabinesi; ‘Sıradan İnsanlar’ sayesinde bizi yönetiyorlar.
15 Temmuz oyunuyla rejim değiştirildi. Küresel şebeke başarmıştı. Yargıyı bitirmiş, Orduyu parçalara ayırmış, bütün gücün tek kişide toplanmasını sağlamışlardı. Egemenlik milletten alınıp kaçak saraya verildi. Atanmış rektör, seçilmişi üniversite içine sokmuyor. Atanmış, TUİK başkanı ve MEB seçilmişi kapıdan içeri sokmuyor. 26 ağustos Büyük Taarruzun başladığı gün, Ahlak’ta, Van gölünde yat turunda. Atatürk posteri olmayan salonda toplantı…
26 ağustos Büyük Taarruzun başladığı gün, yapılan törende Afyon valisi, kendileri için deri koltuk,  seçilmiş belediye başkanına plastik sandalye veriliyor. Dumlupınar’da yapılan törende ana muhalefet Parti genel Başkanına, atanmış iç işleri bakanı konuşmaları için kürsü hakkı verdirmiyor.
Atanmışlar tek adam rejiminden aldıkları güçle kendi cumhuriyetlerini ilan ediyor. Diğer seçilmişler sadece seyrediyor. Atanmış memur bakan; seçilmiş olan vekilin soru önergesine cevap verme tenezzülünde dahi bulunmuyor. Biz nasıl yönetiliyoruz farkında bile değiliz.
Terör uzantısı olarak bilinen HÜDAPAR’ın elinden tutup meclise taşıyanlar. Birlikte Ahlak’ta kitabeler önünde poz veren üniformalı din baronları, HÜDAPAR-tili Halif Yılmaz. ‘Kemalizm sapıklıktır. Anayasadan arındırılmalı’ açıklaması yapıyor. Bu zekâ engelli bir kimlik bunu söyleyecek bu akla kendisimi hâkim, yoksa ona böyle konuş diyen kuklamı? 
Tarikat, Cemaat odalarında kuran kurslarında tecavüz edilen çocuklar. Öldürülen tecavüze uğrayan kadınlar. Kemalizm bu halkı senin gibi b… böceklerin den koruması için var. 
Genç Teğmenlerin mezuniyeti sonrası kılıç çatması ile söylevleri ve yeminleri birilerine öyle bir batmış ki, dut yemiş sığıra döndüler. Korku budur. Oysa sizden saydıklarınızın sizden olmadığı açık ara ortada. Dört dalkavuk üniformalının yanınızda sırıtması değil. Dipten yükselen dalganın gücünü görmeniz gerekir. 
Mustafa Kemal Atatürk ve Kemalizm doktrini hain ve şerefsizlerin korkulu rüyası olmaya devam edecek.
Anayasanın ilk dört maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez deniliyorsa. Bir grup soysuz it sürüsü değişim için diye havlıyorsa. Bunların sesini yükselten anayasayı takmayan tek adamın varlığındandır.
TUİK yalanları açlık yoksulluk ve utanmazlık. Tepede milletin parasıyla sürdürülen lüks ve saltanat. Sınırsız harcama.
Seni kim yönetiyor? Ülkenin altıda, üstü de satılıyor seyrediyorsun. Sen kendi topraklarında deniz kenarına gidemiyor, zeytin ağaçların sökülüp atılıyorsa, zeytinin kilosunun 300 lira, yağının 500 liraya satılmasına isyan etmeyeceksin. 
Ülke silahsız işgalle içinden çıkılmaz bir demografik rezalet ortaya dökülmüşken; sen hâlâ 1 paket makarna, 1 torba kömürü için saltanatı alkışlıyorsan canın cehenneme. Yarın bu ülke benim diyemeyeceksin.
Kendilerine bu dünyada cennet yaratanlar, sana göğün 7nci katında 40 Huri’li cennet vaat ediyorlarsa!  İyi biliniz ki bunlar, bu dünyanın gelmiş geçmiş en büyük pezevenkleridir. 
Ümmetçi bir anlayışa hizmet etmek akıl ve izan değil, namussuzluktur. Senin ayaklarına prangalar takan, dış güçler değil, senin yarattığın tanrılarındır.
Örgütlü toplum, çağdaş toplumdur. Siyasi hırsızların ortaklığı ile kurulmuş siyasi partilere bağlı olmak ne demokrasi, ne siyaset, ne yurttaşlık, nede örgütlü olmaktır. Partiler rant merkezleridir. Soygun sisteminin argonları, milleti soymak için bir araya gelmiş hırsızların kolektif örgütlenmesidir. Halk sadece piyonlaradır.
İyi biliniz ki, hırsızlar uyuyanları çok rahat soyarlar.  Bir Fransız atasözü derki: ‘Hırsıza, hırsız olduğunu unutturursan sana ahlak dersi verir’… Seni çalmaya, hırsızlığa yönlendiren adamın hırsızlığını unutup alkışlıyorsan, yarattığın yer tanrıları sana ahlak dersi vermeyi sürdürecektir.
Zordur bu ülkede kendi çıkarlarını bir kenara itip, ülkenin, milletin çıkarlarını gözetebilecek bir siyasetçi, bir bürokrat bulabilmek. 
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet sahtekâr politikacıların en büyük servetidir! Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen toplumlardır. Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılmazlar.
Bu ülkenin milyarlık hazine bütçesini çaresizlik içinde kıvranan memura, emekliye, işçiye, dula, yetime değil; oluk, oluk rant kanalına aktaran devlet. Bu rant kanalının ana aktörleri ve bu aktörlerin siyasilere ve üst düzey bürokratlara balya, balya dağıttığı komisyonları alanları Pazar artıklarıyla beslenen, et kuyruklarında, ekmek kuyruklarında olanlar alkışlıyorsa sen toplum değil sürüsün.
Yoksulluk ve yoksunlukla birleşen gelecek kaygısı ve hayal kırıklığı en sıradan insanın bile dikkatini keskinleştirir! İnsanlar durumun daha da kötüye gideceğini hisseder. Onları çocuk gibi avutan siyasiler çıkan üç beş cılız seslere kulakları zaten tıkalıdır. Sırtlarını dönüktür. Onlar çoğunluğun cahil ve güdülebilir olduğunu biliyorlar.
Kendi halkından yılda iki defa otomobil vergisi alan, soygun sitemi aktörleri, Anagold’un 7,2 milyon dolar vergi borcunu siliyor, emekliler için kasa boş diyen bu anlayışa biat etmek zavallılıktan öte insanın öküzlüğüdür.
Milletin A… koyacağız diyen Mehmet Cengiz’in 425 milyon TL vergi borcunu silen devlet. Aynı devlet eğitim bursunu ödeyemeyen 300 bin öğrenciyi icraya vermişse. Ortadoğu ülkelerine 10 milyar dolara ulaşmış yardımlar. 1,6 milyar dolara yapılmış camiler. Mülteciye harcanan 247 milyar dolar.
Bu ülkedeki sorun! Erdoğan’ın gitmesi değil. O zihniyete oy veren; hırsızlığı, yolsuzluğu, ahlaksızlığı kabullenmiş, cumhuriyet kazanımlarını ayaklar altına alan sürü psikolojisi de hareket eden seçmendedir.
‘Laikliğe karşı propagandaya, şeriat propagandasına müsaade etmek, Türkiye’nin geleceğinin yok edilmesi ve Türkiye cumhuriyetinin intihar etmesini benimsemektir’. Prof. Muammer Aksoy
Kendimizi değil, batılıları sömürgeci diye eleştiriyoruz. Bu toprakları kim pazarlıyor. Yerüstü ve altı madenlerini kim çıkartıyor? 80 yıllık cumhuriyet birikimlerini kim sattı? Sahi bu halkı kim sömürüyor?
Kapı, kapı borç dilenen. Bu borcu milletin sırtına saran anlayışla kol kola, koyun, koyuna yatan. Milletin orasına koyan şerefsizlere boyun bükmüşse bir millet. Somali Cumhurbaşkanının veledi Türkiye’de adına kaza denilen cinayeti işleyip çekip siktirolup bu ülkeden ayrılacaktır.
Dünya’da; Hukukun pas geçtiği, Tanrıların; kaçakçıyı, hırsızı, vurguncuyu, talancıyı koruduğu tek ülkeyiz.
Bu ülkede hastaneler paralı! Bu ülkede eğitim paralı! Bu ülkede hukuk paralı! Askerlik paralı! Bu ülkede her şey pahalı, insan hariç!
‘Varsın hayat yalakalara şans tanısın. Ben onuruma fiyat biçtirmem. Yaşadığım kadar daha yaşasam da; asla tükürülecek elleri öpmem, tükürülecek suratlara eyvallah etmem’. Ömer Hayyam…  

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.