KLASİK YALANLAR… AVUTULAN ŞEHİR, KIRŞEHİR!

BU TALANIN SORUMLUSU GÖZLERİNİ YUMMUŞ BÜROKRATLAR…

AHİ FELSEFESİ! KIRŞEHİRDE ETLİ PİLAV!

MEMLEKETE ÇİVİ BÖYLE ÇAKILIR

TUTUKLANAN GAZETECİ TOLGA ŞARDAN...... YAPTIĞI HABER ve TUTUKLANMASI....

OLAY; HAKİMLER-SAVCILAR Hakkında MİT-Milli İstibarat Teşkilatınca ARAŞTIRMA Yapıldığı ve Bu Araştırmanın da HABER Yapılması olayı...

Gündem Yayın: 04 Kasım 2023 - Cumartesi - Güncelleme: 04.11.2023 22:38:00

Editör -

Okuma Süresi: 7 dk.

TUTUKLANAN GAZETECİ TOLGA ŞARDAN......

YAPTIĞI HABER ve TUTUKLANMASI....

OLAY; HAKİMLER-SAVCILAR Hakkında MİT-Milli İstibarat Teşkilatınca ARAŞTIRMA Yapıldığı ve Bu Araştırmanın da HABER Yapılması olayı...

Efendim; 1978 li Yıllar...Ben Hakimlik Sınavının Yazılı-Sözlüsünü da kazandım... Sözlü Sınavda yönetilen bir soru....GREV-LOKAVT Müesseleri...Verdiğim cevapta; "Grev ile iliği Anayasada düzenleme var. Ama Lokavt ile ilgili düzenleme yok....Özel Yasa olan " GREV-LOKAVT YASASI " düzenlemiş.

Açıklamamda; Lokavt'ın Anayasaya Aykırı olduğndan bahisle Anayasa Mahkemesine İtiraz edildiğini...Yüksek Mahkemenin talebi REDDETİĞİNİ, beyan ettim.

Sınav Komisyonu; bu konuda benim görüşüme başvurdu. Siyasi bir konuya girmeyeceğimi ve doğrudan doğruya LOKAVTIN Yanlış olduğunu...Hakeme, Uzlaştırmacı ve Arabulucuya gidilmesinin sağlıklı olacağı açıklamalarında bulundum.

Sorularında ısrarcı oldular...Ben siyasi nitelikte olduğunu ileri sürerek kaçındım...

Komisyon; Amaçlarının benim Siyasi Yapımı değil; Bilgimi, birikimlerimi ve cesaretimi öğrenmek istediklerini söylediler.

Bende; " Bu Tartışmalarımız, Benim Birikimlerimi ve Cesaretimi göstermiyor mu? " dedim...

Sınav Komisyon görevlileri güldüler.

Yani;Hakim-Savcı Adayları;MİT Araştırmasından geçirilmekteydi.

Bu araştırma sonrası bazı Hakim-Savcı Adayları Mesleğe kabül edilmiyorlardı....

Görevde bulunan tüm HAKİM-SAVCILAR ;Böyle bir ARAŞTIR-MADAN Geçirilirler...Gayet de doğaldır, bu araştırma...

Hakkımda Araştırma başladı. Bana; Hakkımda Bilği verecek iki Bürokrat adı istendi...Verdim....Birisi Öğrenciliğim süresince kaldığım Yurdun Müdürü...Diğeri ise; Danıştay'da bir Hakim...

GAZETECİ-MEDYANIN önemli bir unsurudur. Medyaya HABER Olan ve olması gereken tüm HABERLERİ; Kaynağından edinerek ve araştırarak kaleme alır...

Sonrada; görev yaptığı Gazetesinden HABER veya YORUM olarak yayınlanmasını sağlayarak; Toplumun da AYDINLANMASINI sağlar.

Kısacası BASIN; bir toplumun dili-kulağıdır. Biz çok şeyleri de BASIN Aracılığı öğreniriz.

Haber hazırlayanları, Yorum yapanları ve tüm BASIN Emekçilerini de takdirle karşılarız.

Medya; her zaman uzaktakini yakına getirir...Toplumu da böylece bilgilendirdiği gibi; aydınlatır da.

Bugün Dünyada gelişmiş ve ileri Toplumlarda Basının ve Gazetecinin konumu da oldukça da farklıdır.

Geçmiş Yıllardaki Duayen Gazetecilerimizi anımsayalım... Merhum ABDİ İPEKÇİ....ÇETİN ALTAN....UĞUR MUMCU...BURHAN FELEK...SAMİM VAR...Ve daha niceleri...

Gazete Köşelerinde Yorumlar yaparlar... Ve HABERLER Yaparlar...

Toplumda böylece aydınlanır.

Ancak; Sosyal-Ekonomik konumu ileri olan Toplumlarda bir başkadır, Gazetecilik yapmak...

xxxxxxxxxxx

Yayına Hazırladıkları HABERLERİNDE, Ülkenin ve tüm Toplumun Sorunları olumlu-olumsuz yönleri ile Okuyucu Toplumuna sunarlar...

Titizce de üzerinde durdukları konu; HABERLERİNDE Asılsız bir haber-olup olmadığı endişesidir.

1963-1964 lü yıllar...Merhum İNÖNÜ; Başbakan...Koalisyon Hükümeti Ülke Yönetiminde...

KIBRIS da EKO denen Silahlı ve Siyasi TERÖR Örgütü Can alıyor ve Soydaşlarımıza saldırıyor....

Halk sokaklara döküldü ve; " ORDU KIBRISA...." sloganları öne çıktı.

Hava Kuvvetleri Havadan ve Kara Kuvvetleri Adaya doğru yola koyuldu...

Ve çok geçmedi; Başbakan İSMET PAŞA' dan Çıkarma Harekatına katılan Askeri Birliklerimize; " KIŞLANIZA DÖNÜN..." Talimatı....

O zaman ki BASIN Mensupları başta olmak üzere bazı Siyasilerden ; HÜKÜMETE ve özellikle de İSMET PAŞAYA ağır eleştiriler...

Bazı Basın Mensupları ve Akil insanlarımızın Yorumu ise;

" VUR DEMEK KOLAY...DUR DEMEK ZOR...İSMET PAŞA; HARP GÖRMÜŞ-DARP GÖRMÜŞ KİŞİ..."

TSK. Mensupları KIŞLALARINA Döndüler....

xxxxxxxxxxxxx

1967 li yıllar....Merhum SÜLEYMAN DEMİREL Başbakan.... EOKA denen Örgüt; Soydaşlarımıza saldırılar....

Ben Kırşehir İlköğretmen Okulu Öğrencisiyim....Kırşehir Orta Öğrenim Gençliği sokaklara döküldük...

" Kıbrıs Türktür....Türk Kalacaktır...Ordu Kıbrıs'a..."

O dönemin KIRŞEHİR Valisi Merhum SEDAT KİRTETEPE; Bizlere Balkondan Çağrıda bulundu...

"Kıbrıs, Devlet Büyüklerince ele alınmıştır...Okullarınıza...."Ve Kıbrıs Haritasını açarak, bizi çosturdu.

Tabi ki Bizler Okullarımıza döndük ve derslerimize girdik....

xxxxxx

Bir süre sonra; HÜRRİYET GAZETESİNDE MANŞET.....

Amerikan Başkanı JOHHONUNN ; İSMET PAŞA'ya 1963-1964 li yıllarda, O Meşhur ABD. Başkanı JOHHONUNN İSMET PAŞA'ya YAZDIĞI MEKTUP....

Mektubun içeriği;

"ABD. nin verdiği SİLAHLARI kullanamazsınız. 6. FİLO Akdeniz de KARŞINIZDA..."

Merhum Duayen Gazeteci CÜNEYT ARCAYÜREK imzalı HABER....

Siyaset karıştı...TBMM. karıştı...Kamuoyu karıştı...

İstanbul Basın Suçlarında Görevli C. Savcısı SORUŞTURMA Başlattı...TOPLU BASIN AĞIR CEZA MAHKEŞİNE Kamu Davası açıldı.

Gazetenin Yazı İşleri Müdürü ve Haber Yapan CÜNEYT ARCAYÜREK; değil TUTUKLANMAK; TUTUKLANMAYA dahi de SEVK EDİLMEDİLER....

Yargılama safhasında Mahkeme; Böyle bir MEKTUBUN VARLIĞINI Araştırdı. ABD. Büyük Elçiliğinden talep edildi ve gelen Cevabi yazıda; MEKTUP Yazılmış ....Yani var...

O zaman ki; Sayın MAHKEME; Kararının gerekçesinde;

" Böyle bir Mektup var olduğundan.... Türk Toplumunun da bu Mektuptan Haberdar edildiğinden, Basının ve Gazetecinin Görevi de TOPLUMU Bilgilendirmeleri gerektiğinden ve YARGILANAN Sanık Gazetecilerde bu Görevi yerine getirdiklerinden bahisle ADI GEÇEN Sanıkların BERAATLARINA..."

Yani Mahkeme; Yayına konu olan MEKTUBUN Varlığını araştırmaktadır.

Yalnız şu gerçeğinde kabülü gerekir ki;

" MEDYA; UZAKTAKİNİ YAKINA GETİRMİŞTİR. TOPLUMU HER KONUDA AYDINLATMIŞTIR. YOLSUZLUKLARI ve SAKLI-GİZLİ KAL-MIŞ YAŞANMIŞ MEŞRU OLMAYAN OLAYLARI TOPLUM İLE PAYLAŞ-MIŞTIR...Toplumun dili ve kulağı olmuştur.."

xxxxxxxxxxx

1973 Yılı Temmuz Ayı başlarında; belirli İllerimizde yapılan ÜNİVERSİTE GİRİŞ SINAVINDA; belirli sorular, bazı kişilere satıldığiından bahisle Medya HABER Yaptı...

Soruların SATIŞI Doğru!. Ankara -Site Öğrenci Yurdunda Meçhul kişiler 20 adet soru ve cevabına 200 tl. karşılığında bana da teklif ettiler... Sınav Komisyon Yetkilileri açıklama yapıyor...Sahte Sorular satarak kazanç sağlayan kişiler olduğu Kamuoyuna açıklanıyor.

Hala anımsıyorum; bir Fizik Sorusu vardı, Tren ve buhar gücü ile ilgili...Sınav Günü ; aynı soru ile karşılaştım.

Yakalanan Kişiler; İstanbul C. Savcısınca sorgulandılar...Söylentiye göre 20.000 Aday Tam Puan almış....Tüm Üniversitelerde bu sayıda Öğrenci alabiliyordu.

SINAVLAR İPTAL edildi. Yeniden Sınav yapıldı...

BAŞARI; O Dönemin Bağımsız YARGI Mensuplarının...Ve Gazeteci kökenli Merhum İÇEL Milletvekili CELAL KARGILI'nındır.

Adli Makamlar; Olayın üzerine kimseden talimat almaksızın HUKUK BİRİKİMLERİ ile Olayın üzerine giderek; O SKANDALI Ortaya çıkardılar....

Bizlerin GELECEĞİNİ Çalmak isteyenlerin OYUNLARINI da bozdular.

Medyada; bir haber yayınlanır....Görevlilerin ve Yetkililerin yapması gereken; OLAYIN DOĞRU Olup-Olmadığını araştırmak... Haberi Yapan YAYIN ORGANI ile temas kurulur...Haber Doğru ise; Yayın Orrganı ve Haberi yapan Gazeteci tebrik edilerek; ödüllen-dirilir...

HABER ASILSIZ Olabilir...Bu Olayda irdelenir...Ve Kamuoyu Bilgilendirilir. Haberi Yapan Yayın Organı ve Gazeteci TOPLUMDAN ve HABERDE Adı geçenlerden de ÖÜZÜR Dilerler...Suç Unsuru ve Tazminat konuları da ayrı bir sorundur.

Haberi yapan Gazeteciyi hemen; Acilen de Gözaltına aldırıp; Cezaevine de gönderemezsiniz...

Düşünce Özgürlüğü yanında; Düşünceyi Paylaşım özgürlüğü....

Saygı ile...

Yorumlar (0)

Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi Çekebilir