grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

NEREDEN TUTARSANIZ TUTUN ELİNİZDE KALIYOR…

Yaşananlar başka yer olsa da önemli. Bu halka; ‘alıştık bu politik rezilliklere’! Dedirtmeyin… Bu yıkımın altında kalan sizler olursunuz… Büyük düşünün, küçülmeyin…

Gündem Yayın: 21 Nisan 2024 - Pazar - Güncelleme: 21.04.2024 12:59:00
Editör -
Okuma Süresi: 10 dk.
Google News

NEREDEN TUTARSANIZ TUTUN ELİNİZDE KALIYOR…

AKP bir vizyon partisi olarak doğdu. Bugün geldiği noktada Erdoğan’dan daha çok keyfiyet sürdüren İl, İlçe başkanlarının izi var. Erdoğan bu gerçeğin ne kadarını biliyor?

Beni kişilerin özel hayatları asla ilgilendirmez. Beni yöneten sisteme yön veren benim yaşamımı etkiliyorsa, iktidarca memur edilmiş iktidar temsilcileri olan kişi veya kişilerin iş yapma becerileri, kendilerince oluşturduğu yıkım ekibiyle hınç almaya eviriliyor olması benim hayatımı da etkileyecektir. AKP’nin kan kaybı sadece ekonomik ve dış politika değildir. Yereldeki keyfiyet ve kötü yönetim, farklı bakış bir yerlere gözdağı verme çıkışlarıdır.

Bu şehirde sevilen üç kamu yöneticisi atama harici hangi gerekçeyle olduğu dahi bilinmeyen, akılcı gerekçesi dahi olmayan sebeplerden dolayı bir anda görev yerleri değiştirildi. Kamuoyunda yer edinmiş, sevilen, saygı duyulan çalışan ve çalışmalarıyla göz dolduran ve takdir edilen üç müdür. İlk olarak Diş Hastanesi Baştabibi, Ardından, İl Kültür ve Turizm Müdürü. İl Sivil Toplum İlişkiler Müdürü. Üçü de AKP döneminde atamaları yapılmış kişiler.

Kırşehir’de faaliyet gösteren siyasi parti temsilcilikleri, odalar, meslek kuruluşları, dernek bazında 230 STK’ya il Müdürlüğü yapan kişi. Bu rakamı önce 200 sonra 4 ile çarpın. Bu sivil inisiyatifte aktif görev yapan üye sayıların etkileyeceği sayıyı dâhil edin. Hiç düşünüyor musunuz? Neden kaybediyorsunuz?

Çalışan, üreten insanları diskalifiye etmek, kişilere biat edecek kimlikleri görevlendirmek hangi aklın ürünüdür?

Hep yazıyorum, ‘bu şehrin Cumhuriyetten alacağı var’. Neden bu alacağını almak yerine şehri zora sokuyorsunuz. Sizin işiniz bu şehrin alacağını tahsil etmek, bu şehirde sevilen naif insanlarla uğraşmak değil. Sizler. Yani iktidar partisinin il temsilcileri; bu şehir için projeler üretip, şehre hizmet etmek yerine kişilerle, velhasıl çalışan sevilen kişilerle uğraşıyorsunuz? Sizin asli göreviniz bu mu? Bunu anlamak mümkün değil. Görevden aldığınız bu kişiler ürettikleri hizmetlerle AKP’yi iktidara taşıyan hizmetlerdir. Halk sevdiği, saydığı kişileri takip ederler. Kişisel hırslarınızı bir kenara itin ve gerçeğe yönelin. Sizdeki bu siyasi ahlak partinize verdiğiniz en büyük zarardır.

Mesela en basit haliyle bu şehre çevre yolunu yaptıramadınız. Devlet hizmet birimleri her biri bir köşede. Valilik hizmet binasını yapamadınız.  Kırşehir’e Veterinerlik fakültesini kurduramadınız. Sizler hizmet yerine kişililerle uğraşmaktan vazgeçseniz nasıl olur?

Mesela Çevre yolunun engellenmesinin ana mantığında Kayseri yolundaki akaryakıt istasyonu ve köfteci olduğunu bilmeyen yok. Eğer aksi ise. Yapın da görelim. AKP İl Başkanına sunduğum Milli Park projesi. Devletin rekreasyon alanı ilan ettiği bölge gözlerinizin önünde yağmalandı gıkınız çıkmadı. Siz yağmacıyı mı, yoksa bu halkın çıkarlarını mı korumanız gerekir! Bu şehrin ihtiyaçlarını sıralamaktan, şehrin ve kırsal alanların yağmalanmasına seyirci kalıp seyrettiğiniz için halk sizi cezalandırıyor. Anlayın artık. Tüm bunları görmek için kâhin olmanıza gerek yok.

Bu iki kişiden birini müdür, diğerini Baştabip olarak bu şehre hizmet için atayan sizin iktidarınız. Yıllarca bu şehre hizmet üretmiş kişiler ne oldu da birden takatuka oldular? Ne hikmetse!  İktidarın atadığını yıllar sonra beğenmeyen alt temsilci. Bu kişilerin hangi hizmetinden rahatsız oldunuz? Bu sorunun cevabı sizde. Vali görev değişikliği yapar. Ama bu işin ana aktörleri sizlersiniz.

Bu şehir hizmet istiyor. Siz bu halkın kamu görevlilerinin amiri değilsiniz. Bu kişilerin görev yerlerinin değiştirilerek pasifize edilmeleri zatıâlilerinize özel hizmet vermedikleri için mi; yoksa yasa gereği yapılması mümkün olmayan emirlerinize itaat etmek yerine yasalara uydukları için mi?

Devlet birimleri bir başka kurum için baskı aracı olarak kullanılamaz. Kullanmak en kötü tanımıyla gayri ahlakıdır. Bu kişilerin görevden alınma gerekçelerini bir gazeteci olarak öğrenmek istiyorum. Kamu benden bunu bekliyor. İnanın çok çirkin iddialar sizin ve partinizin aleyhine kullanılıyor. Farkında mısınız? Araştırıyor musunuz? Umarım bu yazı sayın cumhurbaşkanına ulaşır.

Kazanmanın ve kaybetmenin yolları vardır…

Başarılı olmanın yolu, tiyatrodaki rolünüzü iyi oynamak. Sizi izleyenlerde bu tiyatronun bir parçası. Bunu anlamak rolünüzdeki performansınıza bağlı demektir. Kısaca kürsüde olan sizsiniz. Seyirciler sizi alkışlıyorlarsa siz başarılısınız. Aksi olur, koltuklar birer, birer boşalıyorsa, başarılı değilsiniz. Sizi sahneye iten güç insandır. Bunun içindir ki sizlerin izleyicileri seçme şansınız yok demektir.

Ortak Aklı, sizle aynı şeyleri düşünenlerle oluşturmak mümkün değildir. Ortak akıl karşı düşünceyi yorumlamaktır. Konudan etkilenen ya da konuyu etkileyen kişilerin üzerinde uzlaştığı aklın ortaya koyduğu başarıya bakabilmektir. Herkesin aynı şeyleri düşünmesi mümkün değildir. Öyleyse, bir konuya çok boyutlu bir bakış açısı ile değerlendirmek, kolektif şuuru harekete geçirmek. Başarının öyküsü olabilir. Bu rolünüzü kişisel hırslarınızla oynadınız. Bu kadim şehri hizmet yoksunu ettiniz. Güzel insanları hizmetten uzaklaştırdınız. Bu hırsınız devam ediyor.

Bu şehirde iktidar temsilcileri tarafından en çok; kaynakların israf edildiği, halkın görüş ve değerlendirmelerine yer verilmediği, bürokratik sisteme devamlı müdahale eden anlayışla hareket edildiği, siyasi formalitelere bağlı kalmak, güç odağı olmak, biat beklemek uğruna sorun çözme anlayışının feda edildiği ve benzeri birçok konuda eleştiri alıyor. Bu eleştiriler, partizan tutumla yapılırsa, mutlak karşı atakla cevap bulacaktır. Bana göre nezaket eleştirel fikirler; iki tarafça odağından saptırılmamalı.

Ben AKP’li değilim. İktidarın genel politikalarını eğip bükmeden eleştirir ve yorumlarım. Sadece iktidarı değil. Muhalefet partilerini de, hatta mevcut Belediye yönetimini de. Bu şehir hizmet bekliyor. Halk hizmet alabilmek için devlete en vahşi derecede vergi ödüyor. Bunun karşılığı halka hizmet üreten bürokratlar tek, tek görevden uzaklaştırmak, yukarıya gönderildiği iddia edilen alçakla hazırlanmış senaryolar üretmek sanırım çokta ahlaki denilemez. Sonuç vizyon partisi olarak doğmuş bir siyasi erk sayenizde bir düzen partisi olarak yok olur gider. Yerel seçimlerle alınan sonuç bunu gösteriyor.

Bir gazeteci olarak. Bu şehrin sıradan bir yurttaşı olarak üzülüyorum. Neden ve niçin sorularına yanıt arıyorum. ‘Yargı bizden, biz istediğimiz sonucu alırız’ düşüncesi bugün genelleşmiş bir anlayışa bürünmüşse yargının itibarı bunun içindir ki siz siyasiler dâhilinde daha da küçülecektir.

Ben aklın hâkim kılınacağını düşünerek, kişilerin görevlerine iade edileceklerini düşünüyorum. Bu sadece benim değil, 60 bin okuyucuya sahip bir gazetecinin tespiti olan toplum arzusudur...

İl temsilcilerinin faaliyetlerindeki farkındalık bir başka görüşle iktidara güç kazandırmak olmalıydı. Çözümsüzlükleri ortadan kaldıran argümanlar iktidara sunulmalıydı. Uydurma senaryolarla, baskıyla düzen oluşturmak ancak dikta rejimlerinde olur.

Erdoğan önce temsilcilerine bir göz atmalı. Parti nasıl temsil ediliyor? Temsil kabiliyetleri nedir bu partinin oyları nasıl eriyor? Bunu gömeli. Lamı cimi yok bu işin. İktidarı yanıltmak yerine çözüm üretirken (böyle bir iddia olmasa da) sanki büyük bir iş başarmış havasıyla, diğer kamu görevlilerini de baskı altında tutarak örneklemek, şehre değil, ülkeye hiç değil kişiye hizmette kusur üretmektir. Buda ülke içinde, kent içinde olsa yıkıcı olur.

Başarı mutlaktır. Kalıcıdır. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yerel yönetimler mandıra politikası kaldırmaz. Reeldir. Açıktır.

Bir ilde iktidarın il ve ilçe başkanı an itibari ile her şeye hâkim olması veya müdahale etmesi asla mümkün değildir. Eleştirinin dozunu kaçırmak, kişiselleştirmek, kin ve nefrete dönüştürmek kabul edilemez. Böyle bir anlayış eleştiri olmaktan çıkar. Karalama ve iftira anlamına gelir. Bu ülkede beğeniriz, beğenmeyiz. Bir hukuk sistemi var. Hiç kimse kendini yargıç yerine koymamalı. Hele ki; ‘ben yaptım oldu. Gerisini o düşünsün’ söylemi bayağılıktır.

Kişi veya kişiler siyasete soyunmuşlarsa kendilerini iğneli bir fıçıda olduklarını unutmamalıdır. Eleştirileri, bir konuyu çok boyutlu bir bakış açısı ile değerlendirmek, kolektif şuuru harekete geçirmek, ortak bir yaklaşımla konunun gelecek vizyonunu tanımlamak, stratejiler ve eylem planları belirlemek amacıyla yapılmalıdır. Aksi takdirde kaos oluşur.

Kendini bile fark edemeyenlerin, başkalarına örnek olma stratejisi üzerine ahkâm kesmesi olsa, olsa “aymazlıktır". Stratejinin anlamı ileriye bakılırsa önemi vardır...

Lütfen Kırşehir’de Kurulu STK’ları ve üye sayılarını çıkartın ve görün ki nasıl bir yanlış yaptınız. Bu hatayı Belediye başkan aday seçiminde de yaptınız. Kazanabilir aday yerine kaybedeceği açık ara bilinen geçmişi şaibelerle dolu bir kişiyi aday yaptınız. Sonuç nasıl? Mutlu musunuz?

Bu şehrin entelektüel bir abisi olarak sizlere tavsiyem, şehrin sinir uçlarıyla oynamayın. Kaybeden siz olursunuz. Kentli sevdiği, saydığı insanlarla uğraşılmasından hoşlanmaz. Kent hizmet alıyor ki bu kişileri seviyor. Geri istiyor. Benden size abi tavsiyesi…

Yaşananlar başka yer olsa da önemli. Bu halka; ‘alıştık bu politik rezilliklere’! Dedirtmeyin… Bu yıkımın altında kalan sizler olursunuz… Büyük düşünün, küçülmeyin…

#
Yorumlar (1)
Ahmet Serdar
22.04.2024 16:01
Aynen katılıyorum. Ancak gerek STK lar gerekse bürokratik kurumlar siyaseten arınmış olmaları gerekirken şu anda tam politik yapılar olmuştur. Zira bu kurumlarda da siyasi otoritenin egemenliği de olan insanlar mevcuttur.
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.