grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

BU ÜLKEDE ARABANMI VAR? DERDİN VAR!

Vergi ödeyip hesap sormamak aptallıktır. Vergi ödeyip vergilerin nasıl harcandığını merak etmemek ahmaklıktır. Vergi ödeyip vergileriyle lüks hayat yaşayanları savunup alkışlamak salaklıktır.

Yayın: 05 Ağustos 2023 - Cumartesi - Güncelleme: 05.08.2023 01:18:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Google News

BU ÜLKEDE ARABANMI VAR? DERDİN VAR!

Vergi ödeyip hesap sormamak aptallıktır. Vergi ödeyip vergilerin nasıl harcandığını merak etmemek ahmaklıktır. Vergi ödeyip vergileriyle lüks hayat yaşayanları savunup alkışlamak salaklıktır.

Vatandaşın 30 yaşındaki aracından çifte vergi alan devlet! Milyon dolarlık yatlardan mücevherattan kuruş vergiyi neden almaz?

Araç alırken bir araç kendinize ‘3’ araç devlete alıyoruz.

Muayene dalaveresiyle; İki yılda bir ve bazı araçlar her yıl sadece elin Alman’ına hiçte azımsanmayacak paralar ödüyoruz.

Her yıl en az  %50 artışla iki kez vergi ödüyoruz. Bu yıl ödediğimiz verginin vergisini tekrar ödeyerek rekor kıracağız.

Sadece bu mu? Her yıl %500 artışla, fahiş rakamlara ulaşmış ‘Zorunlu Trafik Sigortası’ yaptırıyorsunuz.

Bitti mi? Hayır bu ülkede aracı olanların bir de ceza yoluyla yolunması var. Oysa trafik zabıtası tuzak kurmaz. Saklanmaz, yakaladım demez. Cezalar, Harçlar ve gecikme faizleri!

Başka var mı? Var tabi ki; Dünya’da varil fiyatları düşerken, bizde soyguna dönmüş yakıt var. Yıllık bakımı var. Yazlık kışlık lastik var. Değişimi için farklı ödemeler var. Yollara köprülere, tünellere ödenen binlerce lira tutarında ödenen paralar var…

Neden mi? Bunca zulüm, bunca yokluk, yoksulluk… Cebinde memleketine gidecek otobüs parası olmayan, aya duble yol mavalına inanan cehaletin çoğunluğu sayesinde.

Rus yazar bu halimizi görmüş ve ne güzel tespit etmiş! ‘Atatürk sanırım yanlış bir milleti kurtardı’…

Bunlara hiç dokunmuyor. Çünkü bunlarda ahlak yok… Ahlaksızlığı denetleyende yok. Soran, sorgulayacak millette yok.

‘Ve açsak, yorgunsak, alkarın içindeysek eğer

Ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak

Kabahat senin demeye de dilim varmıyor ama.

Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim’… Nazım hikmet.

Bu ülkede sahte her şey var. Enflasyon, Diploma. Ehliyet, Rapor, Mali Veriler. Unvan, İçki, Oy, Gazi, Seçim, Seçmen, Fatura, Dindar, İlaç, Doktor. Hâkim, Polis, Subay kötü olan ise milletin halinden ziyadesiyle memnun olması. Bu ülkede sahte olmayan birkaç şey de var. Yüksek ahlaksızlık, yüksek hayat pahalılığı, yüksek yoksulluk… Bu çokların ana faktörünü, ‘Ahlaksız politikacı, Ahlaksız bürokrat, Ahlaksız İş adamı’ sıfatıyla belirgin ahlaksız ortaklıkların teşkil ettiği çoğunluktur…

Ben bu ülkeye vahşice vergi ödüyor hem de 37 Liraya benzin alıyorsam. Kamu görevlisi benim sırtımdan saltanat süremez.

Bu milletin vergileriyle, sadece kamu hizmetlerinde kullanılması için alınmış motorlu araçların yakıt parasını, kiralama giderini, şoförün maaşını, onarım ve bakım giderlerini bizler ödüyorsak! Kamu görevlileri bu araçları özel araçları gibi çocuklarını okullara, karılarını geziye, güne, çay toplantılarına taşıyamazlar. Ama taşıyorlar. Hafta sonu maile pikniğe gidemezler. Ama gidiyorlar.  Memlekete ana baba ziyaretine gidemezler. Ama gidiyorlar… Ne kadar ahlaklısınız. Her şey milletin sırtından.   Bu düpedüz saltanattır.

Yazın kliması için, kışın kaloriferi için harıl, harıl park ettiği yerde, çalışan araçlar. Havaya savrulan paralar. Resmi araçları babasının malı gibi kullanan bu rezilliği görmezden gelen göz yuman, bu kepazeliğe bile, bile ortak müdürler.

Resmi araçlarla market alışverişi yapanlar. Pide yaptıranlar. Düğüne, akşam gezmelerine gidenler. Ne çoklar! Resmi plakalı araçlarla Pazar alışverişi yapanlar. Ne çoklar ambulansla çocuğunu okula götüren, alışveriş yapanlar. Doktora muayeneye getirenler. Pide yaptıranlar. Ne çoklar ki çocuğunun cebine harçlık beslenme çantasına simit koyamayan anne ve babalar.

Bu ülkede ne çok şerefsiz var, yoksulun sırtından saltanat sürerler! Bu ülkede en çok yalanlar, yalandan beslenen halk. Milletin kesesinden beslenen müstemleke basını, namusları ceplerine sokulan para kadar olan yazarlar. Ne kadar çoklar…

En çoklar! Ne kadar çoklar ve neden bu kadar çoklar?

Ve bizler ne çok seyrettik bu talan ve vurgunu. Bizler, bizi biz yapan değerlerimizin bir, bir elden çıkmasını, elin olmasını, satanların zengin olmasını seyrettik. Bizler ne çok geniş bir milletiz içimize çekip sindirdik zorbalığı. Ve bizler yoksulluğu kader zanneden cehalet sürüsüne katıltıverdik. Kardinal kılıklı adam elini havaya kaldırdığında. Sabır la sessizliğe gömüldük. Tüm bu adaletsizlikler. Yolsuzluklara, vurguna, talana. Ne çok sustuk… Bunun içindir ki; susmak kabullenmektir.

Milletvekili dokunulmazlığı altına girip işledikleri suçlardan korunmak isteyen atanmış bakanlara oy vermek… Susmanın da ötesine geçmek, suça ortaklık demek değilse nedir?

‘Seçim bitti… Ormanlar yakılıyor, ağaçlar kesiliyor, limanlar satılıyor, kıyı şeritleri parselleniyor. Zam üstüne zam yapılıyor. Ödenmiş vergiler bir kez daha isteniyor. İşsizlik rekor kırıyor. Enflasyon aldı başını gidiyor. Geçici sığınmacılar kalıcı yapılıyor. T.C vatandaşlığı üç kuruşa satılıyor… Gazeteciler hapsediliyor, ekranlar karartılıyor. Sedef Kabaş

‘Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin şereften, onurdan, ahlaktan yoksun davranışlarını, hırsızlığını yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanında yitirir’. Niccolo machiavelli

Çifte kavrulmuş vergiyi hadi ödeme! Ödemede ananın harekesini gör. Aracınız trafikten men olabilir. Satamazsın. Hurdaya çıkartamazsın. Binemezsin. Çünkü bunlar ‘Anayasa Mahkemesi’ sonuçlarını beklemezler. Anayasa mahkemesi kararlarını da takmazlar. Geçmişte olmadı mı? Yerel mahkeme anayasa mahkemesini taktımı. Hayır! Öyleyse bunlar emir kullarına verdikleri bir emirle bu ülkede her şey olur. Akbel Ormanları çok yeni örnek. Toprağını, Ormanını korumak isteyen halk. Diğer yanda bir ahlaksızın çıkarlarını koruyan kolluk güçleri. Hani bu ülkede Anayasa vardı. Hukuk vardı. Vatandaşlık hakları vardı.

Aynı vergiyi milletin sırtından iki kez alan devletin. Kimlere ne hizmetler sundu biliyor musunuz?

Sabancı Holdingin vergi borcunun yüzde 92,8’… Akbank’ın net 93 milyon Lira… Cengiz Holdingin 422 milyon liranın tamamı, Türkcell’in 450 milyon liralık vergi borçları nasıl silindi? Bunlarca lirayı hangi kaynaktan sildiler? Kültür ve Turizm bakanı yakılan ormanlık alana çöküp yaptığı otel için, kendi imzalayıp kendine 450 milyonluk teşvik ve hibe hangi kaynaktan… O kaynak bir köşe başında dört demet maydanoz satan bir yaşlı kadının tepesine dikilen zabıtanın bekçiliğinde. Bunun içindir ki bekçilerin sayesinde bu ülke çok rahat soyuluyor.

İngiliz vatandaşı, Maliye Bakanından açıklama… ‘Zarrab davasında bankalarımıza kesilecek yaklaşık 100 milyar dolar cezayı devlet bütçesinden halkın vergilerinden ödeyeceğiz bankalara destek olacağız’… Bu utanmazlığa, bu arsızlığa, verilecek çok güzel cevaplar elbette var. Sen önce bu milletin vergilerini yatırdığın fındık fıstık paralarının hesabını var…  Sen değil misin halk bankasını tırtıklanması dönemindeki işbirlikçi? (recep Tayyip Erdoğan) Sonra Zarrab için Amerika’ya Nota verene sor. Sonra Zarrab’ın önüne yatan bakanı sorgula. Halk bankasını dolandıran kim? Bunun adı bu milletin gözünün içine bakarak arsızlık yapmaktır.

Devlet, 'KAMU' harcamalarını karşılamak üzere vergi toplar. Toplarda nerelere harcar?  Ancak, politik ve ekonomik tercihler, politik tercihlerin üstün tutulması yanlış ekonomik karar ve uygulamalarına yol açar mı? Durum ortada. Hani! Birazda benim konforumu düşünseniz ya! Deriz ve sonra yüzde 3'lere razı olur. "Allah devlete, millete zeval vermesin"... Deriz ya! 'Zeval'i ben merak ettim. Yazdım.

Nasıl ki; devletin anayasadan kaynaklanan vergi alma hakkı varsa, benimde, bu vergilerin nerelere harcandığını, etkin ve verimli kullanılıp kullanılmadığını, bunların denetlendiğini görme ve izleme hakkım var... Benim paramı kullanan, bana yönelik ne yapıyorsun sorusunu bu işi ulemaya sor diyenlere birde ben sorsam! Nasıl bir cevap alırım! O-HAL'de!!!

Bir devleti batırana değil. Batan bir devletten yeniden vatan yaratıp devlet kurana Mustafa Kemal Atatürk denir…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.