|
||
VURDUMDUYMAZLIK. VURGUN VE TALAN. | ||
Gözü doymayan çiftçi, Doğanın içine etti. Nasılsa atanmışlarda da; sallabaşını al maaşını anlayışı. Benden sonrası tufan. Böyle anlayışa yazıklar olsun. Milletin orasına amma koyduk diyen adamdan ne kadar farklısınız? | ||
GÜNDEM Haberi | ||
![]() |
||
|
||
VURDUMDUYMAZLIK. VURGUN VE TALAN. Geleceğe bırakılacak bir çöpünüz yok. Gelecekte yaşam çemberinde boğulacak bir nesle karşı sorumlusunuz. Bu güzel ülkede, bu güzel şehirde çöplük oldu sayenizde! Bir ülke el birliği ile elden böyle çıkartılır. Size Kırşehir kırsalının nasıl yağmalanıp, nasıl talan edildiğini yazacağım. Mevcut AKP milletvekili atadığın, iş yapmayan bu adamlar kadar sende bu talandan vurgundan suçlusun. Onlarla birlikte bu talanı bu vurgunu sende seyrediyorsun. Mutlak tarım alanların yok oluşundan, toprak kirliliği, Su kirliliği, emisyonlar. Reenjeksiyondan, tarım İlaçlarına. İşçi sağlığından Pestisitlere. Termal su kirliliği ve kalıcı etkileri. Kırşehir valisine açıkça söylüyorum. İl Müdürleriniz suç işliyorlar... Diğer yanda çiftçiyim diyen. Ben bu ülkenin efendisiyim diyen köylü. En az sende seni denetlemeyen. Görmezden gelen o il müdürleri kadar suçlusun. Seninde gözünü para hırsı bürümüş. Gözü doymayan çiftçi, Doğanın içine etti. Nasılsa atanmışlarda da; sallabaşını al maaşını anlayışı. Benden sonrası tufan. Böyle anlayışa yazıklar olsun. Milletin orasına amma koyduk diyen adamdan ne kadar farklısınız? Küresel ısınma ile Kızılırmak’ta sular çekildi. Bölge çiftçisi kuraklığı fırsata çevirdi, sazlık alanların tamamını yaktı. Yetmedi hazine arazilerine dadandı. Nasıl bir doyumsuzluktur ki, binlerce canlının yaşadığı sazlık alanları hiç acımadan yakıp, sürüp para hırsına kapıldılar. Binlerce hektar sazlık yakılıp yok edildi. Binlerce canlı bölgeyi terk etti. Terk edemeyenler bağıra, bağıra yandılar. Çevreci olarak bizler avcılara razı olur hale geldik. Artık avcıda gelmiyor. Sazlıklar yandı. Kuşlar gitti. Anadolu bozkırının hayat suyudur Kızılırmak Nehri. Cana can katar; çiçeğe, böceğe, Anadolu insanına, toprağına... El birliği ile önce kirlettiler, sonra yakarak, yıkarak, yok, ettiler ne börtüsü ne böceği kaldı. Doğa ölürse insanda ölür. Doğa hiç kimseye hayat hakkı tanımaz. Hele ki yabanın ah-ı çoluk çocuğunuzdan çıkar mutlaka. Görevini gereğini yapmayan ve korumayanlar. Bu umursamazlık anayasal bir suç değil mi? Neden görevinizi yapmıyor anayasal suç işliyor ya da işlenen suça ortak oluyorsunuz. Sonra Cuma namazlarındı en ön saflarda yer almak. Vazgeçin bu iki yüzlülükten. Ben aynanın bu yanına bakıyorum. Sizde bir bakın lütfen. İşiniz koltuk doldurmak mı? Neden? Ben devletim diyenler görevini yapmaz. DSİ İl Müdürü koltuğun daha ısınmadı mı? Size gelip anlattyım. Talanı aktardım. “bilmiyorum. Bölgeyi tanımıyorum” demiştiniz. Şimdi Kızılırmak havzasını gidip gördün mü? Yakılmış, talan edilmiş taşkın ve sazlık alanlar. Buralar senin birimine bağlı hazine malı. Yani milletin malı. Sazlıklar yakılmış ve sürülmüş. Kızılırmak nehriyle birleşmiş. Sazlık alan toprağı sürülmüş. Bu yağmayı, bu talanı yapan adamlar bu alan üzerinde pestisit ve zirai ilaçlar kullanıyor. Kimyasallar yüzey ve taban sularıyla Kızılırmak’a karışıyor. Akarsu marifetiyle Karadeniz’e kadar ulaşıyor desem. Bu suyu tarımın dışında Kesik Köprü barajından su çeken Ankara kullanıyor. Yani senin genel Müdürün dâhil üst bürokratlar ve saray kullanıyor. Sarayın bahçesi sulanıyordur belki bu rezil ve zehirli su ile. DSİ Akarsuların, baraj ve göl ve göletlerin nesinden sorumlu? Bu işin içinde masum insanlar. Ve yok edilen yaban hayatı ve talan edilen milletin malı var efendi. Ben Kızılırmak sazlık alanlarıyla ilgili (6) üniversitede kongreye katıldım ve bildiri sundum. Kocabey kavaklığının Milli Park olması için canımı ortaya koydum. Sazlık alanların korunması için, Yanımda dönem milletvekilleri; Muzaffer Aslan ve Abdullah Çalışkan ile birlikte Bakan Veysel Eroğlu ile görüştüm. Kum ocaklarıyla mücadelemde tehdit edildim. Kızılırmak havzası çalışmalarının tanıkları dönem Milletvekili Mikail Aslan ve Milletvekili Hacı Turan’dır. Kızılırmak havzası 04 Ocak 2005 Ocak ayında Turizm alanı ilan edildi. Son 8 yılda bölgenin içine edildi. Talan eden edene. Sonra çıkıp ortaya tepenizdeki bakanlıklara yalan dolu raporlar gönderiyorsunuz. Seyfe Gölünü sınırına kadar sürdüler. Seyfe gölünü ölüme terk edip, üzerinden projelerle paralar kazanıp bir çöp dikmediler. Devlet piknik alanı yaptı. Ya sonra; ortaya çıkıp Doğa Turizminden bahsedeceksiniz. Sevsinler sizi. Bölgeye bir gözetleme kulesi diktirmek için verdiğim mücadeleyi, Özel İdare eski Genel sekreteri Bektaş Aydoğan’a, Merkez valisi Lütfullah Bilgin’e sorun. Neden bu kadar vurdumduymaz ve talana seyirci kalınıyor? Bu şehirde; anayasal suç olmasına rağmen “Mutlak” tarım alanları çarpık bir yapılaşmayla sözde hobi bahçeleri oluyor. Bu nasıl bir beyinsizliktir ki göz yumulur. Buraları Çevre ve Şehircilik Müdürümü, Tarım Müdürümü denetler. Kim dur diyecek bu rezil gidişata. Üç kişi para kazanacak diye bu talana göz dikmek ihanettir. Hainliktir. Bu yetmedi mutlak tarım alanları üzerine inşa edilen, endüstriyel tarım (Sera Tarımı), Endüstriyel hayvancılık. Talan edilen mera alanları. Kim bu devlete karşı. Bu millete karşı kim veya kimler suç işliyorsa Allah kahretsin. Kırşehir valisine açık çağrımdır. Zatıâlinize, Yardımcılarınızla... Diğer yanda; İl Jandarma Komutanı, İl Çevre ve Şehircilik Müdürünüz, İl Doğa ve Milli Parklar Koruma Müdürünüz. İl Tarım ve Hayvancılık Müdürünüz. TIGEM Malya Müdürü, İl Orman ve Su İşleri Müdürünüz de davetlimdir. Ben size Kırşehir kırsalındaki akıl almaz talan ve yağmayı anlatacağım. Görsel haliyle... İsterseniz kıyas tablolarıyla… Her ne şekilde derseniz ben hazırım. Bu davetimle ister Derneğe teşrif edin. İsterseniz sizin istediğiniz bir alana geleyim sadece beni dinleyin ve izleyin. Bu acımasızlığı; Türkiye geneline bir kıyas yaparak değerlendirin lütfen. Bir şehri yok edebilirsiniz. Aç ve yoksul insanların feryatlarını duymayabilirsiniz… Ama tüm bunlara rağmen duymazdan geldiğiniz geleceğin nasıl karartıldığını, size torunlarınız sorduğunda verecek bir cevabınız, kuracak tek bir cümleniz olamaz. Çünkü birileri yaktı ve yıktı ve siz duymadınız. Ben cebimden para harcayarak bu şehrin kırsalına 85 dönüm orman kazandırdım. Birileri yaksın, yağmalasın diye değil. Birileri aferin desin diye değil. Sırtımı sıvazlamaları için değil. Benim vatanıma borcum öldüğümde biter düşüncesidir yaptığım iş. Birileri gasp etti, müdürleriniz sırtını döndüler Hiç kimse aksini söyleyemez. Eğer ki denetim olsaydı. Bu talan olmazdı. |
||
|
||
Etiketler: VURDUMDUYMAZLIK., VURGUN, VE, TALAN., |