grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

KIRŞEHİR'İ MAHKÛM EDEN KANUNA EVET DİYENLER

--------- KIRŞEHİR'İN 1954 ve 1957 HAZİRAN'LARINDA --------- ------ YAŞADIĞI ACI-TATLI TARİHÎ GÜNLERİN ÖYKÜSÜ (1) ------

Gündem Yayın: 13 Haziran 2023 - Salı - Güncelleme: 13.06.2023 00:55:00
Editör -
Okuma Süresi: 19 dk.
Google News
 
--------- KIRŞEHİR'İN 1954 ve 1957 HAZİRAN'LARINDA --------- ------ YAŞADIĞI ACI-TATLI TARİHÎ GÜNLERİN ÖYKÜSÜ (1) ------
Acı olayların yıldönümleri olmaz, ancak anma günleri olur. Kırşehirliler için de Haziran ayrı bir anlam taşır. Çünkü her yıl Haziran'da yaşanmış kimi üzüntülü, kimi sevinçli günleri, haftaları bir kere daha anlatır, Kırşehir'in kanayan yarasını deşerek sorunlarımıza çareler üretmeye çalışırız.
Bir Haziran ayına daha ulaşmış bulunuyoruz. Bundan tam 69 yıl önce 30 Haziran 1954 tarihinde biz Kırşehirliler dünya siyaset tarihinde bile eşine rastlanmamış bir olayla sarsılmıştık. İş başındaki iktidar otuz yıllık Kırşehir ilini dört saatte ilçeliğe mahkûm etmişti. Kırşehir halkı üç yıl boyunca yabancı işgaline uğramış gibi acılar içinde yanmış, ağlamış, her gün yeniden ölmüştü. İktidara yaranmak isteyen görevlilerin ve yandaşlarının reva gördükleri zulüm ve tertipler de Kırşehirliler'in yarasına tuz-biber ekmişti. Her yıl anmadan geçemediğimiz ve geçemeyeceğimiz ilçelik olayını yeni kuşaklara anlatırken devletin dikkatini her dönemde gadre uğramış Kırşehir'in üzerine çekmek, Avanos, Hacıbektaş ve Kozaklı -ki o tarihte bucak idi ve sonradan ilçe olmuştu- ilçelerimiz elimizden alınarak gasbedilen rüçhan haklarımızı geri almak yatıyor bilinçaltımızda belki de...
İşte bu acı, bu ibret verici olayı yine anma günü geldi. Türk siyaset tarihine, hattâ dünya siyaset tarihine kara bir sayfa olarak geçen olayın 69’uncu yılına ulaştık. O günleri anlatarak bilmeyenlere de yaşatmakla bir nebze olsun içimizi dökmüş ve rahatlamış olacağız böylece...
KIRŞEHİR'İ MAHKÛM EDEN KANUNA EVET DİYENLER
Masamın üzerinde Kırşehir'i ilçeliğe mahkûm eden kanunun görüşülüp kabul edildiği 30 Haziran 1954 tarihli TBMM Zabıt Ceridesi duruyor. Reis Vekili Esat Budakoğlu'nun başkanlığında saat 15.05'te açılan onbeşinci inikat, yani oturum saat 22.00'de kapanmış. Gündemin son maddesinde yer alan beş maddelik “Kırşehir vilâyetinin kaldırılmasına ve Nevşehir kazasında 'Nevşehir' adıyla yeniden bir vilâyet kurulmasına dair kanun lâyihası” önceki maddelerin görüşülmesinden sonra ele alınmış ki yedi saat süren toplantının dört saati Kırşehir'in ilçeliğe indirilmesi görüşmeleriyle geçmişti. Bu görüşmeler tutanakta 18,5 sayfa olarak özetlenmiş. Kırşehir’in ilçe yapılmasını kabul eden, reddeden, oylamaya katılmayanların listesi de tutanağın sonuna eklenmiş. Meclis kürsüsünden yapılan konuşmalar en çok da Kırşehir'de milletvekilliklerinin tamamını alarak Demokrat Parti iktidarının hedef tahtası haline gelen CMP (Cumhuriyetçi Millet Partisi) Genel Başkanı ve Kırşehir Milletvekili Osman Bölükbaşı ile DP (Demokrat Parti) Genel Başkanı ve Başvekil Adnan Menderes arasında söz düellosu şeklinde geçmiş tabiî ki...
Kırşehir'i ilçeliğe indiren kanunu kabul eden 259 kişilik listeye bakıyorum: Ne yazık ki Kırşehirli olan Adalet Bakanı Osman Şevki Çiçekdağ, televizyonda Menderes'in sevgilisinin anlatıldığı “Ben Onu Çok Sevdim” dizisini izleyenlerin hatırlayabileceği Etem Menderes, suikaste kurban giden gazeteci Çetin Emeç'in babası gazeteci Selim Ragıp Emeç, diğer gazeteciler Bahadır Dülger ve Cihat Baban, 27 Mayıs ihtilâlinden sonra iktidarın hatalarını idamla ödeyen iki bakan Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, Atatürk’ün yakın arkadaşı ve Millî Mücadele kahramanı Ali Fuad Cebesoy, Meclis’in tek Rum milletvekili Aleksandros Hacopulos, ilçe olsun diye oy verdiği Kırşehir’e tekrar il olduktan bir yıl sonra vali olarak atanacak ve 27 Mayıs ihtilâliyle valilikten alınarak Yassıada’yı boylayacak olan Ahmet Tekelioğlu, edebiyatımızın üstadlarından Prof. Fuat Köprülü, Nazlı Ilıcak’ın babası Muammer Çavuşoğlu, hastanesiyle tanınan Dr. Behçet Uz, Celâl Bayar’ın damadı Ahmet İhsan Gürsoy, eski Maarif Vekili Tevfik İleri, 1959-1960’ta İstanbul'da yedek subay olarak görev yaparken Bostancı'da aynı pansiyonda kaldığımız askerlik arkadaşım Tolon Baykal’ın babası -son yıllarında felç geçirmişti ve evinde hasta yatıyordu- emekli vali İsmail Hakkı Baykal ve... Kırşehir’le aynı yörenin çocukları olan Ankara, Kayseri, Konya, Niğde ve Yozgat milletvekilleri...
BEŞ MADDELİK KANUN MECLİS'TEN DÖRT SAATTE GEÇTİ
Oylamada red oyu kullanan 39 kişiyi gözden geçiriyorum: Tabiî ki başta Kırşehir milletvekilleri Osman Bölükbaşı, Ahmet Bilgin, Mehmet Mahmutoğlu ve Tahir Taşer olmak üzere Ekrem Alican, Kıbrıs çıkarmamızın Dışişleri Bakanı Turan Güneş, İsmet İnönü...
Reisicumhur Celâl Bayar'ın tarafsız kaldığı oylamaya katılmayanlar arasında muhalefet milletvekillerinin yanı sıra Menderes’in hışmına uğramak istemeyen iktidar milletvekilleri de var: Kasım Küfrevî, Seyfi Kurtbek, Sırrı Yırcalı, Reşat Akşemseddinoğlu, İbrahim Öktem, Servet Sezgin, Doğu Perinçek’in babası Sadık Perinçek, Rıfkı Salim Burçak, ünlü şairlerimizden Faruk Nafiz Çamlıbel, Yassıada’da yargılanırken kalp krizi geçirip ölen Dr. Lütfi Kırdar, Cumhuriyet gazetesi başyazarı Nadir Nadi, ünlü hatip Hamdullah Suphi Tanrıöver, eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Nuri Yamut, 1950 yılında Kore’ye gönderilen ilk Türk Tugayı’nın komutanı ve kızıllara karşı kazanılan Kunuri Zaferi’nin kahramanı Emekli Tümgeneral Tahsin Yazıcı, Ekrem Hayri Üstündağ, Kırşehir kanunu görüşülürken yaptığı konuşmadan dolayı Meclis’ten uzaklaştırılma cezası alan Kırşehir milletvekili Osman Alişiroğlu, Ziyad Ebüzziya, Samet Ağaoğlu, Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu, 27 Mayıs 1960’tan sonra kısa bir süreliğine tekrar Tarım Bakanlığı’na getirilecek olan Cavit Oral, 17 Şubat 1959’da Başbakan Adnan Menderes'in başkanlığındaki bir heyetle birlikte gittiği İngiltere'de uçağının inerken düşmesi sonucu yaşamını yitiren Basın-Yayın Vekili Server Somuncuoğlu, demiryollarının geliştirilmesi ve Türk uçak sanayiinin kurulmasına büyük katkılarda bulunan iş adamı Nuri Demirağ, Feridun Ergin, Osman Bölükbaşı’yla birlikte Millet Partisi’ni kuranlardan Hikmet Bayur...
Bu tarihî oturumun ayrıntılarına geçmeden önce Kırşehir’in ilçeliğe indirilmesi olayının öncesi ve sonrasında yaşananları Hürriyet gazetesi Ankara muhabiri Emin Karakuş’un yıllar sonra kaleme aldığı ve 1977 yılında Hürriyet Yayınları arasında çıkan “Kırk Yıllık Bir Gazeteci Gözüyle İşte Ankara” kitabından okuyalım. Okuyalım ki siyaset adına o zaman oynanan oyunlarla bugün tanık olduğumuz olaylar arasında nasıl bir paralellik olduğunu görelim.
SEN MİSİN BÖLÜKBAŞI’YA OY VEREN?
Seçimlerin hangi koşullarda yapıldığı konusunda örnekler vermek uzun sürecek. Yalnız bu seçimlerin de her türlü baskı altında yapıldığı üzerinde hemen herkes birleşmiş gibiydi. Seçimlerde sandık kaçırma, muhalefete ait oyları yakma gibi göze batan çirkin olaylar olmadı. Ancak seçimlerden önce bütün köşe başları tutulmuş, muhalefetten olanlar seçime etki yapacak yerlerden uzaklaştırılmış, seçimler “Armut piş, ağzıma düş” haline getirilmişti.
Bütün bu olup bitenlere karşı iş muhalif milletvekillerine oy veren bölgelerin cezalandırılmasına gelmişti. Bu cezalar uygulanmalıydı ki bir daha bu gibi “münasebetsizlikler” meydana gelmesin.
Muhalefet yıllarından tanıdığım, iyi ilişkilerimi sürdürdüğüm bir bakanı ara sıra ziyaret ederdim. Bu bakan “aşırı” denilen partililerden değildi. Kendi içlerinde süren kanunsuz olaylardan huzursuzluk duyar, konuşarak açılmak istediği zaman beni çağırır, olan bitenleri anlatırdı.
Bir gün kendisini görmeye gittiğimde bana “Yahu, sana bir şey söyleyeceğim, inanmayacaksın” dedi.
Birden heyecanlanarak bunun ne olduğunu sordum.
Verdiği cevap şu oldu:
“Kırşehir’i ilçe haline getirecekler!”
“Neden?” diyecek oldum, şu cevabı verdi:
“Çünkü bütün uyarılara rağmen Kırşehirliler oylarını Bölükbaşı’ya verdiler.”
Bir bölge halkını verdiği oydan dolayı cezalandırmak düpedüz anayasaya karşı çıkmak, vicdan ve düşünce özgürlüğünü ayaklar altına almaktı. Bakanın yanından ayrılırken onun çok düşünceli olduğunu gördüm. Anlaşılan bu davranışın sonucunu bildiği halde hazırlanan hükûmet tasarısına imzasını atmıştı.
Bakanlıktan ayrıldıktan sonra doğruca büroya gelerek haberi yazdım. Ertesi gün “manşet” olarak yayınlanmasını beklediğim haberden tek satırla bile söz edilmedi. Hemen telefona sarılarak durumu yazı işlerinden öğrenmek istedim. Gazetemizin sahibi “Karakuş galiba haber bulamamış, yazdığı şeye bak” diyerek kâğıdı kıvırmış, atmıştı.
Deli olmak işten değildi. Ertesi gün haberi bu kez daha ayrıntılı bir şekilde yineledim. Bunun üzerine “lütfen” gazetenin son sayfalarından birine koydular. Ne diyebilirsin? Ahlayıp, oflayıp verdiğim habere yandım.
Çünkü bu haberin ileride büyük olaylara yol açacağını düşünüyor, bu kadar büyük bir atlatma habere gazetenin ilgi göstermemesine içten yanıyordum.
BÖLÜKBAŞI: “HABER DOĞRUYSA O İLİN ADI: İNTİKAM İLİ”
Sonunda iş resmîyete döküldü.1 Haziran 1954 günü Kırşehir Milletvekili Osman Bölükbaşı yazdığım haberi söz konusu ederek İçişleri Bakanlığı’na bir telgraf çekti. Hürriyet’te çıkan haberin doğru olup olmadığını sordu. Aradan dört gün geçti, İçişleri Bakanı çekilen telgrafa bir türlü yanıt veremiyordu. Bölükbaşı telgrafında “Bu haber doğruysa ilin adının ‘İntikam İli’ olacağını” ileri sürüyordu.
Hükûmet bir bölge halkını sırf verdiği oydan dolayı cezalandırmaktaydı. İl merkezi Kırşehir’den Nevşehir’e nakledilecekti. Uşak, Adıyaman ve Adapazarı ilçelerinin il haline getirildiği bir sırada Kırşehir’e oynanan bu oyun gerçekten yürek sızlatacak bir şeydi.
Bu haberin daha sonra öteki gazetelerde de yer alması üzerine Kırşehir’den bir heyet gelerek ilgili resmî makamlarla ilişki kurmaya çalıştı. Yapılan görüşmeler hiçbir sonuç vermedi. Heyet üyeleri yalvarıp yakardılar, “Yapmayın, etmeyin” dediler. Bu karardan bütün il halkının olduğu kadar bütün ülke halkının da büyük üzüntü duyacağını dile getirdiler. “Ah”lar, “Vah”lar hiçbir yarar sağlamadı. Bunun üzerine Kırşehir’de bir miting düzenleyerek seslerini kamuoyuna duyurmak istediler.
Mitingte hemen her partiden Kırşehirli yurttaşlar bu kararı protesto eden sözler söylediler. Bu davranışa şiddetle karşı olduklarını dile getirdiler. Şehir halkı büyük bir yas içindeydi.
Not: Kırşehir'in ilçe yapılmasına Allah da razı olmamış, "Hürriyet" gazetesinde de görüldüğü gibi Kırşehir'i ilçe yapan kanun tasarısı Meclis'te görüşülüp kabul edildiği gün güneş tutulmuştu.
--------- İKİNCİ YAZI 22 HAZİRAN'DA YAYINLANACAKTIR ---------
Bir 1 kişi ve yazı görseli olabilir
 
 
 
Tüm ifadeler:
18Müfit Göçen, Hüsnü Arıöz ve 16 diğer kişi
 
 
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.