grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

SEN ve YARDIMCILARIN BU ŞEHRE DAİR NE İŞ YAPARSINIZ?

Bu şehre hizmet etmeyecek adamlara oy değil, kapınıza geldiğinde bir yudum su vermeyin. Liyakatsiz çıkar odaklı kimliklere şehri teslim ederseniz; kısaca çöplüğe dönüşmüş bir şehirde yaşama katlanırsınız.

Gündem Yayın: 02 Temmuz 2023 - Pazar - Güncelleme: 02.07.2023 13:14:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Google News

BELEDİYE BAŞKANI SEN ve YARDIMCILARIN BU ŞEHRE DAİR NE İŞ YAPARSINIZ?

Bu şehre hizmet etmeyecek adamlara oy değil, kapınıza geldiğinde bir yudum su vermeyin. Liyakatsiz çıkar odaklı kimliklere şehri teslim ederseniz; kısaca çöplüğe dönüşmüş bir şehirde yaşama katlanırsınız.

İnsan yönetmek, kent yönetmek akıl ve vizyon işidir. Kent yönetmek inşaatlarda amele yönetmeye benzemez. Kırşehir’i yaşanmaz hale getirmekle kalmadın. Çöplüğe çevirdin… Sana oy vermek bir yana, seni bu şehre Belediye Başkanı olarak atayan, her fırsatta ‘Liyakat, Liyakat’ diye şeyini yırtan CHP Yerel Yönetimler Genel başkanı, hangi akıl ile bu şehre seni layık görmüş. Bunu anlamak çok zor.

Bu şehrin ekmeğini, yiyor, makamında oturuyor, bu şehre hizmet üretmiyorsunuz…  Defalarca yazdım. Defalarca Milletvekiline kadar aradım. Temizlik Müdürünü defalarca aradım bir kez telefonda bulamadım. Utanmıyorsunuz. Yüzünüz hiç kızarmıyor.

Bilindiği üzere, küreselleşmenin insanlar için sunduğu yeni fırsatlar ve olanaklar vardır. Projeniz var mı demiyorum. Bir araştırmanız var mı? Demiyorum. Çünkü bu şehre dair sizlerin hiçbir şeyi olmadığını biliyorum. Güzel harcırahlar, yurtdışı gezilerinizi biliyorum. Oralardan bu şehre hiçbir şey taşımadığınızda, kapasitenizi de biliyorum. Bu bir vizyon işidir. Bu sizde var mı? Halı püryan her şeyi ortaya sermiş. Mal ortada.

Çevre Temizlik Şube müdürün, bu görevle sorumlu başkan yardımcın. Park ve bahçeler müdürün bu şehirde ne iş yaparlar. Bu zevatlar maaş almıyorlar mı? Hizmetleri ‘hilaliahmer’ için mi? Tıpkı senin gibi… Kendilerine şöhret ve makam sahibi olmaları bunlara yatma hakkı mı veriyor? Sahi ne iş yapar senin adamların?

Fotoğraflara iyi bak… Denetimsizlik. Ahlaksızlık ortalıkta açıkça sergileniyor. Ihlamur ağaçları kesiliyor. Evlerin önüne taşınıyor. Çiçekleri ayıklanıyor. Arta kalan dal ve yapraklar çöp konteynırlarına doldurulup çöpe atılıyor. Çöp konteynırı bu kıyımın parçalarını saklıyor. Çöp kamyonları da vahşice alçakça kıyımı yapılmış dalları atık alanına taşıyor.

Bu güzel ağaçları ‘kesenler. Kıranlar zaten namussuz, şerefsiz ve ahlaksız’. Doğru mu? Doğru… Ya denetlemeyenler. Hangi bölgede hangi tür ağaç var, sayısını bilmeyenler. Kuruyanlar, tahrip edilenler yenilenmesi gerekenler dâhil. Bu müdürlükte böyle bir kayıt tutuluyor mu? Varsa bile güncel bile değildir. Dostlar alışverişte görsün olabilir mi? Olur elbette. Önce aldığınız parayı helal ettirin. Kursağınıza bu şehrin parası hiçte helal olarak düşmüyor. İyi bilesiniz.

Senin park ve bahçeler müdürün her kim ise. Nerede hangi fidan ekili kaydını kuydunu tutmaz mı? Emrinde kaç tane eleman var? Onlar ne iş yapar?  Parkları dahil, şehrin yeşil alanlarını Denetlemez. Kontrol etmez mi. Ne kadar maaş alıyor? Desem! Sen mi veriyorsun dersin. Evet, ‘ben veriyorum’ derim. Çalışmayan kimliklere, şahıslara ne yakışırsa o olmalı. Bunun içindir ki; her tarafınızdan rezili rüsvalık akıyor. Bunca rezaletin tek farkında olmayanlar sizlersiniz.

Be şehri; Yaşar’dan devraldınız, bırakın yapılanları idame etmeyi, korumayı içine sıçtınız memleketin. Ne cadde, ne sokak, ne park var. Yaşar kent merkezinde bir tane oto yıkama istasyonuna izin vermedi. Sen bir dizi oto yıkama istasyonlarına ruhsat verdin. Park alanlarının işgaline sessiz kaldın. Yeraltı sularının hunharca kullanılması bir yana. Araçlardan dökülen yağ ve kurşun atıklarının kanalizasyon marifetiyle, Kızılırmak nehrine akmasına fırsatlar yarattın. Sen ki bu şehrin çevresine en büyük kötülüğü yapan adamsın.

Kılıçözü deresinden resmen kanalizasyon akıyor. Sen seyrediyorsun. Kızılırmak bu kentin atığını taşıyor. Konuşunca mangalda kül bırakmıyorsun. Park ve bahçeler pislik ve pasak içinde. Caddeleri, kaldırımları bok götürüyor. Maşallah sizlerin keyifleri yerli yerinde. Nasılsa bu millet Ortadoğu çöplüğüne dönüşmüş. Parkları da bırakalım mülteciler kullansın. Kentin cadde ve sokakları Pazar olsun. Kavşaklarda, cadde ortalarında devasa çöp konteynırları. Akıl almaz kirlilik. Bunları bu şehre alarak kimlerin ekmeğine yağ sürdünüz? Hani sizler çok dürüstsünüz ya! Sizler rüşvet yemez, çalıp çırpmazsınız ya! Öngörünüz yok. Şehrin ihtiyaçlarına yönelik AR-GE’niz yok. Kent önceliğine vakıf değilsiniz… Zaten gerisi de sizler için lak, lak…

Bu şehirde Canı isteyen istediği yere tezgâh açsın. İsteyen kaldırımları işgal etsin. Oto Park alanlarını dubalarla kapatsın. Kaldırımları işgal etsin. Onlarca zabıtayı ne diye besliyorsun. Resmi araçlara bayram ziyaretlerine, düğünlere gitsinler diye mi? Yoksa evinin apartmanının çimlerini biçtirmek için mi? Ne diye besliyorsunuz bu adamları? Görev verilir. Denetlenir sonuç alınır. Siz ne yapıyorsunuz. Eş dost akraba kayırmacılığın ötesinde keçi vurdum bayıra yayılsın Allah ayılsın. Anlayışınız bu…

CHP yerel seçimlerde oy alacak öylemi. Sadece size bu bok ettiğiniz bu kirli şehirde, kirli yaşama alıştırdığınız seçmen oy verir. Sizlere vizyon ve kimlik sahibi hiç kimse CHP’ye oy vermez. Gördüğünüz göreceğiniz rahmet buydu. Seçiminizi cehaletten yana yaparsanız sonuçlarına da katlanacaksınız.

Yerel seçimler yakın… Senin aleyhinde elimde ne varsa, ‘Fotoğraf, Video, İddia’ yorumlarımı da katarak, yurttaşların göndereceği her türlü iddialar dâhil, CHP aleyhinde yayınlamazsam namerdim. Önce CHP yaptığı yanlışı öğrenecek ki! Kazansın.

Açıkça diyorum. Hem kendine, hem partine daha fazla zarar verme. İstifa et. Çek git. Yerine; AKP’li mi gelir, MHP’limi gelir. Yoksa bir CHP’li daha mı gelir. Bir vizyon sahibi birisi gelsin. Ama kim gelirse gelsin. Yeter ki sen git. Parti genel merkezin en büyük yanlışı seni aday yapması… İkinci yanlışı seni denetlememesi. Üçüncüsü ise eleştirilere muhalefet (zaten bizden değil) edip, sırtlarını dönmeleri… Sizler bu ahlakın hatta umarsızlığın bekçilerisiniz. Vizyonsuzluğunuz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu siyasi yapının da içine etti. Sen ve senin gibi olanların sayesinde…  Bunun içindir ki; Genel Merkezinle birlikte bu şehrin içine ettiniz be adam.

Çık git bu şehrin hayatından. Şehri köy kente çevirdin. Utanmıyorsun. Bu şehrin sokaklarında geziyorsun. Onlarca yolsuzluk hikâyelerine, belediye içindeki gönül ilişkilerine satılan tartılan her türlü lanetli işe kılıf bulup iddia diyor araştırma gereği duymuyorsun. Sana pof, pof çeken gazetecileri besleyeceğine, sana vergi ödeyen Kırşehir halkına hizmet üretsen nasıl olur diye-ce-m ama bunu uygulayacak bir kapasite olmalı…

Sanki onlar ağız birliği etmişçesine ortak bir paydada yan yanalar. Sizler; propaganda aparatı bülten ve ekranlar ile diğerleri “dava” uğruna dünyalık peşindeki kadroları ile birlikte bu kenti yaşanmaz ve çekilmez bir hale getirdiniz… Mutsuz insanlar yaratmanın peşindesiniz. Öyle inanıyorum ki; tüm bunları bilerek ve isteyerek yapıyorsunuz. Bir çöp kamyonunun arkasından çok değil 1 dakika aracınla takip et. Bir çöp konteynırının yanında bir dur. İşçi sağlığı diyorsunuz. Şehri kirlilikte boğduğunuz gibi işçiyi de ölümcül hastalıkların odağı atıkların içinde bırakıyorsunuz.

Bunun içindir ki tüm bunlar sizler bilerek yapıyorsunuz. Sizler başımızı kaldırmamızı istemiyorsunuz. Sizler bu kente dair hırsızlıklarını, talanlarını, haksızlıklarını, adam kayırmacılarını, adam sendeciliği, kirliliği görmemizi istemiyorsunuz. Ben bu şehrin insanlarına tek, tek göstereceğim. Çünkü tüm bu olumsuzluklar aslında sizlerin kirliliğidir. Sizler için öncelik toplumsal değil, kendi önceliğiniz olmuş. Kimine göre koltuk. Kimine göre para, şan şöhret lüks hayat. Ey halkım! Toplumsal çıkar bunların lügatinde yoktur. Çünkü insanlığı çıplak olanın üzerine, hiçbir ahlak kuralını giydiremezsiniz.

Açıkça ilan ediyorum. Bu şehri sizlerin keyfiyetinde arpalık olmaması için gerekirse kapı, kapı dolaşıp; sizlerin hangi bahçenin ürünü olduğunuzu belgelerle anlatacağımdan hiç şüpheniz olmasın. Tamam mı?

Not: Ihlamur ağacının nereden kesildiği meçhul. Sadece taşındığı alan fotoğrafları. Bu katliamı yapan o görüntüde yaşayan sakinlerden birisidir.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.