grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

YEREL SEÇİMLER VE ANEKDOT…

Ahlak dersi veriyorlar. Sanırsınız hepsi sütten çıkmış ak kaşık. Benim sözüm devletin malını talan edip millete hizmet etmeyenlere.

Gündem Yayın: 22 Ekim 2023 - Pazar - Güncelleme: 22.10.2023 21:31:00
Editör -
Okuma Süresi: 10 dk.
Google News

YEREL SEÇİMLER VE ANEKDOT…

Kırşehir… Ah Kırşehir!

Ahlak dersi veriyorlar. Sanırsınız hepsi sütten çıkmış ak kaşık. Benim sözüm devletin malını talan edip millete hizmet etmeyenlere.

Bu halk; şehrin başına besiye çekilmiş, kendisine siyasi ikbal güden, yatan değil hizmet eden adam istiyor. Onca rezaleti yıllardır yazıyorum. Başkaları da yazıyor. Hangisini görüyor ve düzeltiyorlar? Hiçbirini… Şehri b… götürüyor. Haberleri hem var, hem yok. Vurdumduymazlığın bu kadarına da pes… Bu kafa 2024 seçimlerine hazırlanıyorlar! Sevsinler sizlerin politikalarını…

Daha iyisi olur dediler. Daha kötüsü oldu. Ve bu şehir Halim Çakır’ı arar oldu. Çakırdan sonra!

Yol yapıyorum dediler, yolları kime yaptıkları meçhul oldu… Yolları ve kavşakları ucube olduğu kadar rant kokan çöp konteynırları ile daha da daralttılar. Çukur Çayır yoluna şerit çekmek yerini huyela orta refüj yaptılar. Günlerce ana yol kapalı kaldı…

Kaldırımlar, park alanları dubalarla kapatıldı.  Kaldırımlarda görgüsüzlüğünüzü cahilliğinizi sergilediniz. Böyle olunca zannettiniz ki, trafik sıkıntısına çözüm ürettik. Hayır. Birilerinin cebine para aktardınız. Ben 49 ülke gördüm, içinde yaşadım. Lüks ve şatafatı rezaletle birleştiren sadece sizleri gördüm. Boztepe yolu üzerinde kaldırım yok. İnsanlar yollarda yürüyor. Eğer ki vizyon sahibiyseniz yol süslemekten, kaldırım söküp yenilemekten vazgeçip bu ana yol etrafına kaldırım yapın. Siyasi ayrımcılık belediyecilik değildir.

Kırşehir Belediye başkanına devamlı sordum! ‘Bay başkan; yaşanabilir şehir yaratmak, akılcı sürdürülebilir değerlerle donatılmış kirlilikten uzak, hırsızlığın, talanın, ahbap çavuş ilişkilerinin olmadığı. Eş dost kayırmacılığı ile yol almak yerine toplumsal huzurun oluşması kötü bir şey mi’?

Bu belediye bu şehirde yaşayan insanların yüzde seksenini kirli yaşatıyor, üstelik doğayı katlediyorlar. Şehrinden haberi olmayandan Belediye Başkanı olmaz. Şehrine hâkim olamayandan Belediye başkanı olmaz. Sadece bakan, ancak görmeyenden de; Belediye başkanı olmaz. Yalan mı? Haberi olan bir başkan kurumsal koordinasyon oluşturur. Yolları seçim yatırımı için altyapı inşaatına sokup rezili rüsva alanlar yaratmaz.

Ben bu soruları daha da ağırlaştırarak 15 yıl önce bu şehre Belediye Başkanlığı yapmış Halim Çakır’a sormuş olsaydım ne olurdu biliyor musunuz? Ya telefon açar, ya da makama davet eder, tüm dosyaları, ihale kararlarını açar.  Gazetecinin iddiasını sonuna kadar dinlerdi. Dinlemekle kalmaz muhatabını çağırır, sorgulardı. Sorgulamakla da kalmaz, Alana birlikte gidip, tespit için davet ederdi. Mutlaka iddia edilen işin takibini yapardı. Bu anlayış bu kadar açık ve netti. Bugün yurttaş Halim Çakır’ı bunun için arıyor…

Ben yerel yönetimle ilgili bu yazımı kaleme aldığımda,    aklıma 2004 yılında, AKP’den seçilmiş kalıcı hizmetlerde imzası olan bugün bu kalıcı yatırımların mimarı Belediye başkanı Halim Çakır geldi. Naif, ortak akla inanmış, yapıcı her şeyin ötesinde gönül alan yaklaşımı birçok insani değerin bileşkesi.

Yoksul bir ebeveyn Başkan Çakır’ı makamında ziyaret eder. Sıkıntılarını söyler. Asıl amacı Samsun 19 Mayıs Üniversitesinde okuyan çocuğuna vereceği yol parasıdır. Başkandan çocuğu için yol parası ister. Halim Başkan cebinde kalan son 400 TL çıkartır ve zorda olan kişiye uzatır. ‘Sen bunu al. Yeter ki çocuğun okusun’… Der. Ben AKP politikalarını eleştiriyorum. Bu partinin kendi içinde bu denli güzel insanları da barındırdığını biliyorum.

Halim Hocanın bir başka özelliği daha vardı. Herkesi dinler. Ama hizmetin başında durur. Bölge insanlarının fikir ve eleştirileri ile yapılandırmayı sürdürürdü. Ben kendisini hep alanda gördüm. Laf olsun diye caddeleri arşınlayıp çevresine toplanan kişilerle lak, lak çekip kameralara poz vermezdi… Muhatapları ile fikir alışverişi yapar alana yapılacak projenin ana mantığını ortaya koyup görüş alır uygulamaya koyardı. Hatayı da, yanlışı da makamından dört dalkavuğa git bak neler oluyor demez. Gidin halledin der. Sonuçtan benim haberim olsun der. Olmadı kendi giderdi. Ben bu benzeri çalışmaları yerinde çalışırken defalarca izledim.

Evsel atıklarla ilgili projeleri bu şehirde hayata geçiren adam. Bir yurttaş belediyeden ne ister?

Boztepe ilçe yolu üzerinde bulunan vahşi katı atık toplama alanını düzenli atık ve bertaraf alanlarına dönüştürdü. Alan seçiminde rüzgâr yönünü, zemin geçirgenlik etütlerine kadar yaptırdı. Atık su arıtma projesini başlattı ve tamamladı. Bu şehir bunu kazandı. Sonradan gelenler bu yatırımlara bakmadı. Kent merkezinden akan Kılıçözü deresi bugün yine hayvansal ve evsel atıkları taşıyan açık kanalizasyon haline geldi.

Terme Caddesi ve Ankara Caddesi (Mehmet Ali Yapıcı) kaldırımları genişletildi. Kent, kentsel görünüm havasına büründü. Kötümü oldu? Bugün yürürken ayaklarınızın altında oynayan kaldırım taşları ve yandaşlara ticari alan olarak tahsis edilmiş kaldırımlar kaldı.

Dışarıdan çöp konteynırı almak yerine makine parkında Belediye imkânlarını kullanarak üretti. Cadde ve sokaklarda 50 metrede küçük çöp kutuları kondu. Medrese mahallesi ana cadde için günlerce çalıştı. Bu yol neden kayıyor diye mühendislik çalışmaları yaptırarak çözümler üretti. Sadece bu mu?

Kırşehir’de STKlarla, bakanlık temsilcileriyle 35 belediye başkanını bir araya getirerek Kırşehir’e toplayarak İlk Turizm Çalıştayını yaptı. Bu çalışma TBMM dergisinde 4 tam sayfa olarak yayınlandı. Ardından 2025 vizyon kentler programı içinde yer aldı. Nevşehir ve Kayseri’de yapılan Vizyon şehirler toplantısın de Kırşehir’i anlattı ve savundu. Termal şehir ve sağlık kompleksleri için çaba sarf etti.

Halim Başkanının yapmadıklarını sonra gelenler yaptı. Yalan ve iftiranın alabildiğine savrulduğu bu şehirde Halim Çakır’ı silmek istediler. Başaramadılar. Halkın gönlünde hep ‘Halim Hoca’ olarak kaldı.

Kırşehir Hirfanlı sahil bandının 2005 yılında Turizm alanı ilan edilmesi. Kulpak mahallesinde bulunan Ana Tanrıça Kbyle künhtü için girişimlerde bulunup, bölgede MTA araştırmalarını sağladı. Kültür dergilerine kaydını yaptırdı. Ve benim içinde çok önemli olan ise. Kırşehir’in ‘Tarihi kentler Birliğine’ alınması idi. Altında Halim Çakır imzası olan bu dev proje Kırşehir’e tarihsel turizm bazında nitelikler kazandırdı.

Kocabey Kavaklığı Milli park olması için defalarca uğraş verdi. Genel müdürle, milletvekilleriyle uğraş verdi. Bölgeden elini hiç çekmedi. Bugün Bu alan talan edildi. Eğer ki bu alan Halim Çakır hassasiyeti içinde korunmuş ve yapılanma tamamlanmış olsaydı, en az 200 kişiye istihdam alanı açılmış olacaktı. Milletin cebinden alınıp harcanan binlerce lira heba edilmemiş olacaktı. Çevresel değeri olan dünyaca koruma altında olan Kır Kurtları, Tatlı Su samurları, Sülünler doğal yaşam alanlarında olacaktı. Artık bunlarda bu alanlarda yaşamıyor.

Ortak akla değer veren bir kimliği ile çok başarılı oldu. Aradan geçen bunca zamana rağmen yurttaş halen ismini anıyorsa bir çağrı olanakta algılanmalı. Bu şehre bir Halim Çakır vizyonu gerekli.

Üretmiyor ve bu şehir insanı sizlerden memnun değilse, sizler çalışmıyorsunuz demektir? Bu şehrin acil eylem planı yok. Şehrin önceliklerini bilmeyen bir kişi ve kişiler belediye başkanlığı koltuklarını işgal ediyorlar.

İnsan yönetmek, kent yönetmek akıl ve vizyon işidir. Kent yönetmek inşaatlarda amele yönetmeye benzemez. En son iktidara kızıp seçtiğimiz Belediye Başkanı Kırşehir’i yaşanmaz hale getirmekle kalmadı, şehri çöplüğe çevirdi… Sana oy vermek bir yana, seni bu şehre Belediye Başkanı olarak atayan, her fırsatta ‘Liyakat, Liyakat’ diye şeyini yırtan CHP Yerel Yönetimler Genel başkanı, hangi akıl ile bu şehre seni layık görmüş. Bunu anlamak çok zor.

Bu şehrin ekmeğini, yiyor, makamında oturuyor, bu şehre hizmet üretmiyorsunuz…  Yerel seçimlere sayıl günler var. Aday yarışı başladı başlayacak… Öne çıkan isimlere bakıyorum. Sokağın sesini dinliyorum. Kimse bu çalışır, bu yapar, demiyor. Seçtiğimiz ortada diyorsa düşünmek gerekir.

Anlattıklarımın üzerinden neredeyse 15 yıl geçti…

Bunları neden mi yazıyorum? Şimdi yaşadığımız şu şehre bakıyorum. Birde geçmişe. İnsanı, insan değeriyle görenlere, diğer yanda bir cehaletin memleketin içine nasıl ettiğini gördüğüm için yazıyorum…

Açıkça söylüyorum; bu şehre hizmet etmeyecek adamlara oy değil, kapınıza geldiğinde bir yudum su vermeyin. Liyakatsiz çıkar odaklı kimliklere şehri teslim ederseniz; kısaca çöplüğe dönüşmüş bir şehirde yaşama katlanırsınız. Oy verdiklerinize, bu şehirde nelere katlandıklarınıza bir bakın. Neler oldu. Neler oluyor.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.