|
||
Sarhoş er geç ayılır. Cahil asla! Macar Atasözü. | ||
Yazılarımın bir çıkar çatışması içinden şekillendiğini zannedenler elbette ki olacaktır. Siz ne kadar konuşursanız konuşun. Karşınızdaki sizi kapasitesi ölçeğinde anlayacaktır. | ||
GÜNDEM Haberi | ||
![]() |
||
|
||
MİNİ TROLLER SATAŞMA TELAŞINDA… Sarhoş er geç ayılır. Cahil asla! Macar Atasözü. Yazılarımın bir çıkar çatışması içinden şekillendiğini zannedenler elbette ki olacaktır. Siz ne kadar konuşursanız konuşun. Karşınızdaki sizi kapasitesi ölçeğinde anlayacaktır. “BAVULLARINI HAZIRLIYORMUSUN! SAKIN TASI, TARAĞI TOPLAMAYI UNUTMA”… Başlığı altında yayınlanan yazıma bir yorum düşmüş. Enteresan olduğu için paylaşma ihtiyacı duydum. Ben her okuyucumu ciddiye alırım. Öncelikle bana gönderdiği bu eleştirinin ana temasında ne anlatılmış ona bakmak gerekir. Sanırım benim ismimi rumuz olarak kullanan okuyucu öncelikle deşifre olmaktan çekinmiş ve kendisine durumdan vazife çıkartmış olmalı ki; bu yorumu bana göndermiş… ‘26 KASIM 1920 m.bag Bu yazdıklarınızın çoğunun muhatabı il müdürü. Yalnız Bir Kırşehirli elimde kalem var diye fırsatçılık yapmaz. İmayla laf cambazlığı ile aleni birisini hedef alıp ağzına ne gelirse yazmaz, yazmamalı. Hiç kimsede durduk yere hiç kimseye küfretmez. Ara da bir fitne ya da yanlış anlaşılma olabilir. Kibri bırakıp aracılar vasıtası ile görüşüp konuşun. Kocaman adamlarsınız gençlere böylemi örnek oluyorsunuz’. Öncelikle bu mesajın içinde onlarca gramer ve imla hatalarını dokusuna dokunmadan düzelttim ki; anlaşılır olsun. Belli ki bu “m.bag” bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuş. Ben bu m.bag’a beni ne kadar tanıyorsun diye sormuyorum. Benim kimliğimi özelliğimi biliyor musun diye sormuyorum. Anlıyorum ki; bu “m.bag”! Gerçek Mustafa Bağ’ı tanımıyor. Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan İzmir suikastının faili huzura getirilir. Mustafa Kemal Atatürk suikastın tetikçisi olan kişiye sorar. “Sen; Mustafa Kemal’i! tanıyor musun”? ‘Hayır’. “Tanımadığın bir kişiyi neden öldürmek istedin”? ‘O’nun için kötü adamdır dediler’. Ben tüm okuyucularımın eleştirisine açığım. Keşke bu eleştiriyi benim ismimi kullanmadan yapsaydın. Gazete porteli üzerinde telefon numarası var. Gelirsin benimle görüşür hem de beni tanırdın. m. Bag; bana yazdığın her tümcene cevap vereceğim. Yazdıklarımın çoğunun “muhatabı İl Müdürüyse” elinde belgeleri gönder yayınlayalım. Yok, ben yayınlarım diyorsan hodri meydan. Sana bir sayfa açalım. Koy ortaya. Ben Kırşehirli olmaktan hep onur duydum. Soyum sopum bilinir ve bellidir. “Bir Kırşehirli elimde kalem var diye fırsatçılık yapmaz”. Elime kalemi ben bugün almadım. 1973 yılında aldım. Goggle de benim ismimi tıkladığınızda ortaya çıkacak sonuca bakmanızı tavsiye ederim. Sen benim yazılarımı okumuş olsaydın şunu da okumuş olurdun. Yazarlık marifettir. Fırsatçılık nasıl bir şeydir ben bilmem. Ancak şu kadarını söyleyeyim ki ben tüccar gazeteci değilim. Yazdığım yazılardan dolayı bana getirilen rüşveti elinin tersiyle iten. Bana o parayı gönderen adamı yazılı ve görsel basında rezil eden adamda benim. Benim bir devlet memurundan nasıl bir çıkarım olur? Tanımadığın bir kişiye “laf cambazı” demek. Benim gibi 47 yıllık bir gazeteciye laf cambazı uymaz. Sevgili m.bag. Benim kelime haznem 3 binin üzerindedir. Konuşma dilini yazı diline çevirebilecek bir deneyim ve birikime sahibim. Kendini bilenlere sen busun demişsem. O efendinin canı sıkılmışsa devlet her şehre koca, koca adalet sarayları yapmış değil mi? m.bag. Seni kutlarım “ima” sözcüğünü bir sen anlamış olmalısın. Bravo. “Hiç kimsede durduk yere hiç kimseye küfretmez”. Senin bu lafın karanlıkta ıslık çalmaya benzer. M.bag yoksa sen o adamısın? Sen bu oyunun neresindesin? Bana aptallık numarası yapma. Üstelik benim ismimi kullanıyorsun. Sözcükleri sana kim olduğunu mu, yoksa benim laf cambazlığımı anlatıyor. O yazıların muhatabı benim değil mi? Muhatap yerine benim arkadaşım üzerinden gelmek, daha sonra aracı sokmak. Nasıl anlaşılmalı M.bag? Ben Mustafa Bağ tüm yazdıklarımın arkasındayım. Daha öncede yazdım. O küfürleri sahibine misliyle iade ediyorum. Mademki aracılık yapmak istiyorsun al sana cevap. Bugün bir yazar enflasyonu ve fikir kirliliği kafaları karıştırdığı için ‘Herkes yazı yazar. Ben ‘yazarım’… Diyorum. Umarım bu cümleyi çözmüşündür. Sevgili m.bag… Beni anlamanı istemiyorum. Tanımanı istiyorum. Gerçek Mustafa Bağ’ı tanı. Sana hayat hikayesini anlatsın. Olur mu? Bana hayatım boyunca yaptığım mücadele karşılığı olarak bir gazeteci “Son Mohikan” başlığı altında bir yazı kaleme alıp beni “Mohikan” olarak nitelemiştir. “Sen Gitsene be Adam” başlığı altında yayınladığım yazının ara başlığında “Seni bu yazdıklarım mı kızdırdı” paragrafını aç yeniden oku. Oku ki anla. “Yazdıklarımla gençlere kötü örnek”… Olmak. Kötü örnek olmak mı? Uyandırmak mı? Benim tek bir mücadelem var. Gençlerin geleceği çalınmasın. Ömrüm boyunca haksızlıklarla, yolsuzluklarla, çalanlarla mücadele ettim. Bu yazdıklarımın hangi tümcesi kötü örnek teşkil eder sence m.bag? Benim kitabımda kula biat etmek yoktur. Hayatım boyunca kimsenin önünde el pençe durmadım. Hayatımı milletime ve ülkeme hizmet etmeye adamış bir adamım. m.bag; Seni gazeteye davet ediyorum. Gel benim bir çayımı iç. Gerçek Mustafa Bağ kim tanı… Lafazanlık. Laf ebeliği ve senin laf cambazı sözcüklerini açalım. |
||
|
||
Etiketler: Sarhoş, er, geç, ayılır., Cahil, asla!, Macar, Atasözü., |