grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

KİMSE SENİN OCAĞINA İNCİR AĞACI DİKMEDİ. SEN KENDİN DİKTİN!

Cehaletin baskın geldiği Türkiye; sivilleşme yerine, ideolojik bir kabuğa sarılıyor. Bölündüğünün, yok olmanın eşiğine geldiğinin farkında bile değil… Siyasal arenaları dolduran ikiyüzlülük.

Gündem Yayın: 23 Ocak 2024 - Salı - Güncelleme: 23.01.2024 21:39:00
Editör -
Okuma Süresi: 10 dk.
Google News

KİMSE SENİN OCAĞINA İNCİR AĞACI DİKMEDİ. SEN KENDİN DİKTİN!

Cehaletin baskın geldiği Türkiye; sivilleşme yerine, ideolojik bir kabuğa sarılıyor. Bölündüğünün, yok olmanın eşiğine geldiğinin farkında bile değil… Siyasal arenaları dolduran ikiyüzlülük.

Emekliye hak ettiği maaş artışı verildi. Zira harmanda sı… hatılda önüne gelir!  Senin paran onların lüks ve şatafatına, onların sana verdiği ‘babalarının’ paraları… İşte böyle. Senin sırtından sürdürülen lüks ve şatafatı sen sadece izler ve böyle babalara gelirsin!

Hiç kusura bakmayacaksın… Alınmayacaksın… Sen hak ettiğin sefaleti, hak etmeyenlere de yaşatacak kadar cahilsin. Sünepeliğin ve cehaletin senin gibi olmayanların yaşamını da etkiliyor.

Vietnam savaşı dönemi bir adam elinde tek bir mum ile Beyaz sarayın önüne hava karardığında gelip savaşı protesto ediyor. Bu protestosunu günlerce sürdürüyor... Yanına bir adam geliyor ve soruyor! ‘Elinde bu küçük mumla neyi değiştireceğini düşünüyorsun? Seni gören ve duyan yok ki’! Bu sorunun cevabı çok anlamlı… ‘Ben bu küçük bir mumla hiçbir şey değiştiremeyeceğimi biliyorum. Amacım onları değiştirmek değil… Amacım onların beni değiştirmeye cesaret edememeleri’… Bir yalnız adam bu protestosuyla Dünyaya mesaj veriyor. ‘Sizi kimsenin değiştirmesine izin vermeyin’. Türkiye’de birilerinin değişimine ayak uyduran, onlardan gibi görünme telaşı, uyum sağladığını zanneden o kadar çok akıl yoksunu var ki!

29 Ekim 2023… Cumhuriyetin 100ncü yılı kutlamalarında uyumanın felaketini özetleyen Antalya TED Koleji Edebiyat Öğretmeni Emine Karakaş işinden ve öğretmen mesleğinden oldu! Sahip çıkan olmadı. Buna Cumhuriyetle yaşıtım diyen CHP dâhil…

O gerçekler…

‘Onun için canını vermeye hazır olanların yanında onun adını anmaktan imtina edenlerle beraber Cumhuriyetin bütün nimetlerinden faydalanıp onu yok etmeye çalışıyorlar. Bir yanda yüz yıl önce anayasaya cumhuriyet yazdırmak için ömrünü feda edenler, bir yanda bugün onu yok etmeye çalışan Türkiye Yüzyılı masalına herkesi inandırmaya çalışanlar.

Peki, tüm bunlar olurken sen neredesin? Bildin mi 100 yıl önce kurulmuş cumhuriyetinin değerini, özgürlük kelimesinin değerini. Özgürlük kelimesinin anlamını kavrayabildin mi gerçekten. Kula kulluk etmediğin her gün için şükrettin mi yaratana. Koskoca ülken Araplar için darphane, Bulgarlar için AVM, Suriyeliler için doğumhane, bizim için tımarhaneye dönüştürülmeye çalışılırken sen neredesin?

Tabelalardan Türkiye Cumhuriyeti ibaresi sökülürken, milli marşını kâğıda bakmadan okuyamayan, ya da milli marşı okunurken ayağa kalkmaya tenezzül etmeyen bir güruh, gencecik kadın sporcularını yaftalayıp millilikten söz ederken sen neredesin?

Cumhuriyetin gözbebeği bütün fabrikaları bir, bir yabancılara satılırken… Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, parası olan herkese çerez gibi dağıtılırken, yabancılar ülkende imtiyazlarla sefa sürerken parası olan her şeye hüküm verirken, memurun, doktorun, işçinin, öğretmenin kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görürken ve en önemlisi geleceğim dediğin gençler umutsuzca ülkeden gitmenin yollarını ararken sen neredesin’?

Cumhuriyet’in bütün nimetlerinden faydalanıp onu yok etmeye çalışıyorlar. Bir yanda yüz yıl önce anayasaya cumhuriyet yazdırmak için ömrünü feda edenler bir yanda bugün onu yok etmeye çalışan Türkiye Yüzyılı masalına herkesi inandırmaya çalışanlar… 

Cumhuriyetin gözbebeği fabrikalar bir, bir yabancılara satılırken. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çerez gibi parası olan herkese dağıtılırken. Yabancılar ülkende imtiyazlarla sefa sürerken. Parası olan her şeye hüküm verirken; memurun, doktorun, işçinin, öğretmenin kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görürken ve en önemlisi, ‘geleceğim’ dediğin gençler umutsuzca ülkeden gitmenin yollarını ararken sen neredesin’?

Ey millet sahi neredesin?

Sıfırı tükettik-mi? Son iki ay içinde varını yoğunu seçime harcayacaklar… Bunların lüks ve şatafatına harcanan bu milletin alın teri… Sıfırı tükettik mi?

Döviz yükseliyor. Faizler yükseliyor. Enflasyon yükseliyor. Oy veren emekliler, 10.000,00 lira, imamlar 3 saat mesai karşılığı 42 bin lira  alıyor. Seçtiklerinin emeklisi 96 bin lira, seçtikleri 151 bin lira, iki kez seçtiği 247 bin lira maaş alıyor. Ekmek elden su gölden yaşayan, sarayın dışına çıktığı an harcırah ve yolluğu çalışan reisin maaşı neredeyse toplamı yarım milyon liranın üzerinde. Çoklu maaşlarla 300.000,00 lira ve üzeri maaş alıyor.

1,5 milyar dolara çerez parası diyen, reisin dolandırıcı dediği İngiliz vatandaşı adam ülke maliyesini, İstanbul’da konutlar çok pahalı diyen Ankara’daki ve İstanbul’daki Amerikan vatandaşının şahsına tahsis edilmiş konutlara 85 bin lira ödeyen, babasına, anasına devletin merkez bankası katlarında imtiyaz sağlayıp saltanat süren 300 bin lira maaş alan kadın ülke hazinesini yönetiyor.

Sadece tek sarayın günlük maliyeti 15 milyon lira. Ya diğerleri? Uçaklar, Otomobiller, Helikopterler, Yatlar! Bunların maliyeti ne kadar? Tank palet fabrikası 50 milyona satan anlayış, turistik uzay gezisi için 55 milyonu gözden çıkartıyor.

Ekonomi iyiye gidiyor diyorlar. Ekonomi iye gitmiyor. Siyasilerin işi iye gidiyor.

‘Bir ülkeyi yok etmek için atom bombası veya uzun menzilli füzelere ihtiyaç yoktur. Sadece eğitim kalitesini ve ahlaki değerleri düşürmek yeterlidir. Sınavlarda kopya çekmesine izin vermek yeterlidir. Böylelikle tasmalarından bağlanmış insanlar yaratabilirsiniz. Hastalar doktorların ellerinde ölür. Binalar mühendislerin ellerinde çöker. Para ekonomistlerin elinde kaybolur. Din şarlatan din baronlarının elinde ölür. Adalet hâkimlerin elinde yok olur. Eğitimin çöküşü milletin çöküşüdür’… Nelson Mandela

Bunun neresi milli, neresi ahlaki? Önce bunu sorgulayın. Bunun içindir ki hayat 10 bin liraya bir akşam yemeği yiyenlerle o parayı 1 ay ev geçindirenler arasında yaşanıyor. Senin oy verdiklerin bodrumda koy alır. ABD çiftlik alır. Gökdelen diker. Diğerleri gemi alır. Bir diğerleri İngiltere’de malikâne alırken sen ekmek kuyruğunda 3 kuruş ucuz paraya ekmek almak için beklersin.

Ederinin 10 kat fazlasına yaptırılan hazine garantili oto yollar, köprüler, tüneller, havaalanları ile harcanan her bir kuruşun bugünkü bedeli ile 219 milyar doları geçmiş ise! Sen soyuluyorsun!

Hazine garantili kredili mevduata ödenen yüksek faizler. Sen soyuluyorsun!

Sadece Beştepe’de ki sarayın günlük harcaması 2 milyona ulaştı. Sen soyuluyorsun!

Somali’ye IMF borcu hariç hibe olarak ödenen para 1 milyar dolar. Sen soyuluyorsun!

Yurt dışına yapılan camilerin maliyeti 2,5 milyar dolar. Sen soyuluyorsun!

İrtica ve mültecilere 11 yılda ödenen para 470 milyar dolar. Sen soyuluyorsun!

Yurt dışına yapılan hibe tutarı 25 milyar Dolar. Sen soyuluyorsun!

Verginin vergisi alınırken susan, zorunlu sigorta bedelleri %400 artmış iken, Araç muayeneleri ayyuka çıkmışken dedikodu yapan Sen! Soyuluyorsun!

‘Cahil milletlerde demokrasinin olmasının hiçbir faydası yoktur. Çünkü cahil halklar genellikle kendilerini para, iş, vatan ve din gibi unsurlarla kandıranlara oy verirler’… Friedrich Nietzche

Bunun içindir ki; onlar babalarının parasını rahat harcıyorlar.

Bu ülkenin camilere değil okullara ihtiyacı var diyemediğiniz için.

Bu ülkenin İmamlara değil öğretmenlere ihtiyacı var diyemediğiniz için.

Bu ülkenin Din adamına değil bilim adamına ihtiyacı var diyemediğiniz için.

Bu ülkenin Tebliğcilere değil araştırmacılara ihtiyacı var diyemediğiniz için.

Bu ülkenin Hurafeye değil medeniyete ihtiyacı var diyemediğiniz için.

Bu ülkenin Ümmetçiliği değil halkçılığa ihtiyacı var diyemediğiniz için.

Bu ülkenin Köleye değil özgür bireye ihtiyacı var diyemediğiniz için.

Bu ülkenin Karanlığa değil aydınlığa ihtiyacı var ihtiyacı var diyemediğiniz için.

‘Gülen cemaatinin amacı ülkeyi bölmekti’ diyen adamı alkışladınız. Yetki verdiniz. STK payesi verdikleri diğer Tarikat, Cemaat ve gericiliğin artık gündelik bir görsellik olma âlemi nedir diye sorgulamadığınız için.

Bu ülkede yoksullar çöpten rızık, pazarlardan atık topluyorsa, meydanlara açız diye bağıramıyor sabrediyorsa. Sendika ağaları işçi sınıfının sırtından binlerce lira maaş alıp saltanat sürüyorsa, emekli, işçi, memur ev kirasını, elektriği, suyu ödeyemiyorsa ülkenin %25’i açlık içinde, %50’si yoksulluk sınırının altındaysa Suriyeliye bahçe içinde 25 bin konut yapılıyor bu ülkenin insanı evsiz ise, Birileri çoklu maaş alıyor, sen seyrediyorsa… Kimliğiniz, Doğanız, yaşam alanlarınız ya talan edilmiş, ya peşkeş çekilmiş ya da satılmış ve sen elin böğründe izlemişsen siyaseten suçlu arma suçlu sendin. Kendisini zincirle-ten sensin.

Vatan dürüst bir adam tarafından inşa edilir. Ve bir hain tarafından yok edilir. Haine cesareti etrafındaki diğer hainler verir. Arap masallarına inandığınız kadar, Atatürk’e ve devrimlerine inanmış olsaydınız şimdiye kadar hayalini kurduğunuz yaşam cenneti Türkiye’de kurmuş olurdunuz.

#
Yorumlar (1)
İsmail AYDOĞDU
01.02.2024 21:40
4×4'lük..
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.